Ana içeriğe atla

Kayıtlar

BİR etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ın Dinine Kitabına, Nasıl Bir Saygısızlık Yaptığımızın, Farkında Mısınız?

  Biz Müslümanlar ne yazık ki Kur’an cahiliyiz. İman ettik dediğimiz Kur’an’ı, bir kez bile anladığımız dilden okumayan o kadar çok Müslüman var ki, bunun yüzdesini vermeye inanın utanıyorum. İnsan inandığı bir dinin kurallarını, dinin sahibi Allah’ın gönderdiği kitabından nasıl okumaz? Ama bizler kendimize araba ya da evimize bir eşya almaya niyetlensek, araştırmadığımız yer kalmaz. Günlerimizi o yönde harcarız. Peki dinimizi öğrenmek için, neden böyle bir çaba içinde olmuyoruz ? ÇÜNKÜ  İNANCIMIZDA SAMİMİ DEĞİLİZDE ONDAN.   KUSURA BAKMAYIN AMA BİZLER, AYIP OLMASIN DİYE MÜSLÜMAN OLMUŞ GİBİ DAVRANIYORUZ ADETA. İnandığımız dini gerçek kaynağından öğrenmediğimiz için, dini konularda samimi ve içten olamıyoruz. Bu hatamız vurdumduymazlığımız, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların işini de kolaylaştırıyor ve böyle bir toplumu  ALLAH İLE ALDATMAKTA ÇOK DAHA KOLAY OLUYOR. Allah’ın dinine gönülden bağlanmadığımız ve yalnız Allah’ın ipine sarılmamız gerekirken, edindi...

Fıtratımıza Uygun Olmayan, Bir Din Yarattık Kendimize.

                                                                                          Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  FITRAT  konusu üzerinde olacak. İslam Fıtrat dinidir deriz. Gerçekten de öyle, çünkü bir din fıtrat üzerine değilse, o din Allah katından gelmemiş demektir. Peki neden? Çünkü fıtrat kelime anlamı  YARADILIŞ,  ALLAH’IN VERDİĞİ DOĞAL YETENEK, YATKINLIK  anlamlarına gelir. Onun içinde biz insanların yaratıldığı özelliklerine aykırı bir inanç, din yaşıyorsak bu din ve öğretileri batıldır, hurafedir diyebiliriz. Lütfen makalemi, Tin suresi 4. Ayette Allah’ın verdiği şu bilgiyi asla unutmadan okuyup anlamaya çalışalım . “ BİZ, GERÇEKTEN İNSANI EN GÜZEL BİR BİÇİMDE YARATTIK.” ...

Bir İnsanın, Allah’ın İstediği Gibi Müslüman Olduğunu, Hangi Özelliklerinden Anlarız?

  Değerli dostlarım, makaleme başlamadan önce size bir soru sormak istiyorum. Ben Müslümanım diyen bir insanın, hangi özelliğinden gerçekten bu iyi bir Müslüman, güvenilir diyebiliriz? Eğer bu sorunuzun cevabı, namaz kılıyorsa güvenilir bir Müslümandır derim. Ya da giydiği kıyafetlerden, onun gerçek bir Müslüman olduğunu tanırım diyebilir miyiz? Eğer bir Müslümanı siz, kıldığı namazdan ya da giydiği kıyafetlerden tanırım ona güvenirim diyorsanız, bunların bizleri çok ama çok yanıltabileceğini önce unutmayalım. Ne yazık ki bizleri Allah ile aldatanlar, bu özellikleri ile bizleri aldattılar ve aldatmaya devam ediyorlar. Allah Kur’an’da Maun suresinde, yazıklar olsun o salat edenlere diyerek kıldıkları namazın yaptıkları yardımın, gösteriş olsun diye yaptıklarının örneğini veriyorsa, bizler bir Müslüman’ı namazından tanırız,  NAMAZ BİR MÜSLÜMAN İÇİN İLK OLMAZSA OLMAZIDIR, DİNİN DİREĞİDİR  diyorsak, daha baştan Allah ile aldatılacağımız kapıyı, kendi ellerimizle açm...

BİR YARATICININ, ALLAH’IN OLDUĞUNU KABUL ETMEKTE ZORLANANLARA…

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  ALLAH YANİ BİR YARATICI VARMIDIR YOKMUDUR  konusu üzerine olacak. Genellikle ateistler bu konuda çok tartışırlar, görmediğim bir şeye inanmam, her şey insan ürünüdür diyerek kâinatında, tesadüf eseri yaratıldığına inanırlar.  Ama kendi gözleri ile gördüğü şahit olduğu hiçbir tesadüf ne yazık ki yoktur.  Bu konunun detayına girmek istemiyorum. Amacım adını ne koyarsanız koyun biz insanları, canlıları, kâinatı yaratan bir gücün olup olmadığını, çok basit birkaç örnekle anlatmak istiyorum. Herkesin söylediği gibi, gökyüzüne bakın bu eşsiz eserin tesadüf yaratılmayacağı çok açıktır gibi klasik örnekler vermek istemiyorum. Aslında bizleri ve kâinatı yaratan bir gücün olduğunu anlamak için, örnek vermeye bile gerek yok, çünkü genlerimizde yaratıcıyı arama duygusu var. Bu duyguyu inatla bastırmaya çalışıp kabul etmeyenler ancak, Allah’ın varlığına şüpheyle bakıyorlar.  ELBETTE GÖKYÜZÜNE BA...

SİZLER ALLAH’IN İSTEDİĞİ, BÖYLE BİR İMANI, YAŞAYABİLİYOR MUSUNUZ?

  Sizce biz Müslümanlar, Allah’ın bizlerden istediği iman üzerine mi İslam’ı yaşıyoruz? Bu soruma siz nasıl cevap verirsiniz bir Müslüman olarak? Tabi bu sorumun cevabını herkes kendisine mutlaka vermelidir. İsterseniz gelin yaşadığımız İslam ile Allah’ın indirdiği İslam’ı kısaca sorgulayalım, bakalım bizler Allah’ın istediği doğru yolda mıyız, yoksa  BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINA MI DÜŞMÜŞÜZ,  on u anlamaya çalışalım. Allah birçok ayetinde, güvenilecek ve ardı sıra gidilecek  VELİNİZ  yalnız benim. Sakın kendinize benim yanımda  VELİLER  edinmeyin diye uyardığı halde, bizler Allah’ın bu uyarısına karşı; Dinin sahibi Allah’tır, O ne emrettiyse onu yerine getirmek görevimizdir diyerek, bizler yalnız Allah’a onun kitabına güvenerek,  YALNIZ ALLAH’I VELİ EDİNİYOR  ve İslam’ı yaşıyorsak, demek ki Allah’ın doğru yolundan gidiyoruz demektir. Allah sakın emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, Kur’an’ın sınırlarını aşmayın , YALN...

YUSUF SURESİ 40.AYET.”ALLAH ONLAR HAKKINDA, HİÇ BİR KANIT İNDİRMEMİŞTİR.”

  Günümüz İslam anlayışında, öyle yanlış bilgilerin, sözlerin ardı sıra gidiyoruz ki, yaptıklarımızın doğru olup olmadığını, Kur’an’dan sorgulama gereği duymuyoruz. Eğer sorgulamış, araştırmış olsaydık, inanın ilk okuduğumuz ayetten bile, yaptığımız yanlışları fark edebilirdik. Bu makalemde sizlere hatırlatmak ve üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayette Allah, çok dikkat çekici bir cümleyle bizleri uyarıyor. Önce ayeti yazalım. “O’NUN YANINDA NELERE KULLUK EDİYORSUNUZ?  SADECE BİR TAKIM İSİMLERE Kİ, ADLARINI SİZ VE ATALARINIZ KOYMUŞTUR. ONLAR HAKKINDA ALLAH, HİÇBİR KANIT İNDİRMEMİŞTİR . HÜKÜM YALNIZ ALLAH’INDIR. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar.” (Yusuf 40) Ayette dikkatinizi çeken uyarıyı lütfen dikkatle tekrar okuyalım, bakın ne diyor.  “ SADECE BİR TAKIM İSİMLERE Kİ, ADLARINI SİZ VE ATALARINIZ KOYMUŞTUR. ONLAR HAKKINDA ALLAH, HİÇBİR KANIT İNDİRMEMİŞTİR .” ...

BATILI, RİVAYETLERİ HAK, GERÇEK KABUL EDİNCE, KUR’AN’DAN UZAK, İŞTE BÖYLE BİR SONUÇ ÇIKIYOR ORTAYA.

  Bizler Allah’ın sakın dinde bölünenler gibi olmayın emrini dinlemeyip, hatta tam tersini savunup,  DİNDE BÖLÜNMEKTE BEREKET, ZENGİNLİK VARDIR  diyerek, adeta Allah’ın ayetlerine meydan okuduğumuzun farkında bile değiliz. Kendimizi kandırıyoruz ama anlayamıyoruz, çünkü bizler Kur’an’ı Allah’ın istediği şekilde okumadık, bizlere okutmadılar ve Allah ile bizleri aldattılar. Bunun suçlusu bizleriz, bunu unutmayalım. Çünkü aklımızı kullanmadan, Allah’ın mesajını direk anlayarak düşünerek almadan, araya çok güvendiğimiz veliler, şeyhler, efendiler soktuk ve imtihanımızı onlara emanet edebileceğimizi zannettik. Böyle olunca da kandırıldığımızın farkında bile olamadık. Sanırım böyle davranmak, daha çok kolayımıza işimize geldi. Kur’an’ı kendimiz anlayarak hiç okumadığımız için, imanımızdan da emin olamıyoruz. Bu kuşku bizlerin içini kemiriyor, hatta bizleri korkutuyor, telaşlandırıyor ya yanlış yoldaysam diye ürkütüyor. Ama bu gerçeği kendimize itiraf edemiyoruz, nefsimiz ağır ...