Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

RABBİNDEN SANA VAHYEDİLENE UY.

Değerli din kardeşlerim. Vakit geçiyor, emaneti teslim edeceğimiz o an, belki de çok yakın. Gelin hurafeden, batıldan uzak, elimizde Kur’an ı anlamaya çalışalım ki, kurtuluşa erebilelim. Unutmayalım Allah bizleri, Kur’an dan hesaba çekeceğini, ondan sorumlu olduğumuzu bildiriyor. Sizce bu durumda işimiz kolay değil mi? Kaynak kitap elimizde. Allah elçisine bakın ne diyor. Tur 48:  Artık RABBİNİN HÜKMÜNE SABRET, çünkü gerçekten sen, gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et. Ahzab 2:  RABBİNDEN SANA VAHYEDİLENE UY! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır. Bu iki ayette Allah, sana sorulan konularda hüküm konusunda sabret diyor. Diğerinde ise, Rabbinden sana gönderilene uy diyerek, elçisinin görev tanımını açıkça yapıyor. Bu konuda da Kur’an da birçok örnekler vardır. Zıhar konusunu düşünün lütfen. Bir kadının Allah ın Elçisine gelip, eşinden dolayı yakınmasına karşı Allah ın Resulü, o devrin geleneği olan boşanma nedeni ZIHAR konusunda,

SAD SURESİ 44. AYETİ NASIL ANLAMALIYIZ?

Bugün sizlerin üzerinde düşünmesine vesile olmak istediğim ayet, Sad suresi 44. ayet olacaktır. Allah bu ayette Eyyüp peygamberimizden bir örnek verip, bizlere aslında çok önemli bazı şeyleri anlatıyor. Tabi bizler her zaman olduğu gibi, rivayetlerin etkisiyle ayetleri anlamaya çalıştığımız içinde, yanlış anlıyoruz. Düşünebilene, dersler alabilene ne mutlu. Önce ayeti yazalım, daha sonrada üzerinde birlikte düşünelim. Sad 44: Şöyle dedik: “ELİNE BİR DEMET SAP AL VE ONUNLA VUR, YEMİNİNİ BOZMA.” Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi (Diyanet meali) Ayete dikkat ettiyseniz, Allah Hz. Eyyüp ten bahsederken çok sabırlı ve Allah a yönelen bir kuldu diyerek ondan övgüyle bahsediyor.  Bu ayeti anlamaya devam etmeden öncede, Enbiya 83. ayeti de hatırlayalım ki, Hz. Eyyûb un durumunu daha iyi anlayabilelim. Enbiya 83: Eyyûb'u da hatırla! HANİ RABBİNE, “BAŞIMA BİR BELÂ GELDİ. SEN, MERHAMETLİLERİN EN

KUR'AN'I HERKES ANLAYAMAZ DİYEREK, PARÇALANDIK, BÖLÜNDÜK VE BİRBİRİMİZE DÜŞMAN OLDUK.

Yazdığım yazılara cevap veren kardeşlerimizin, büyük kısmının itirazı, Kur’an’ı herkesin anlayamayacağı, tam olarak yalnız Allah’ın Resulünün anladığı, çünkü muhatabının bizzat kendisi olduğu söylenmektedir.  Gerçekten de Allah, tüm kullarını sorumlu tuttuğunu açıkça söylediği Kur’an’ı, yalnız Resulünün anlayacağı bir şekilde göndermiş olması mümkün mü?  Elbette mümkün değil, çünkü ne akıl-mantık nede Kur’an’ın yüzlerce ayeti, bu düşünceyi onaylamıyor. Kur’an’ın muhatabı, yalnız Allah’ın Resulü müdür ? Elbette Allah’ın Resulü, Allah’ın verdiği ilimle, hikmetle en güzel bir şekilde anlamıştır Kur’an’ı, bunda hiç şüphe yok. Ama tam olarak yalnız Allah’ın Resulü anlamıştır demek, sizce Kur’an’a saygısızlık olmuyor mu? Hatırlatırım İslam dininde, ruhban sınıfının olmadığını Allah, Kur’an’da açıkça söylüyor. Yani İslam dini birilerinden değil, Kur’an dan bizzat kişi okuyup tebliğ alıp bizzat kendisi ferdi yaşamak zorundadır. Onun içinde Allah Kur’an’da bizzat kuluna hitap eder ve birey o

HAC SURESİ 78. AYET. GERÇEK MÜSLÜMANLARDAN OLMAK İSTİYORSAK, BU UYARILARI DİKKATE ALALIM.

Bu makalemde, sizleri düşünmeye davet etmeye çalışacağım, öyle bir ayet hatırlatmak istiyorum ki, üzerinde çok değil biraz düşünen, çok şeyler anlayacaktır. Tabi doğru anlayabilmek için, önce kafamızdaki yanlış bilgilerden kurtulup, Kur’an ın verdiği örneklerin yardımıyla düşünmemiz gerekir. Bu ayeti, Kur’an ı herkes anlayamaz diyenler, gerçekten anlayamaz. Hac 78:  Allah uğrunda, O’na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve DİNDE SİZE HİÇBİR GÜÇLÜK ÇIKARMAMIŞTIR. Babanız İbrahim’in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de, şu Kitap’ta da “MÜSLÜMANLAR/ALLAH’A TESLİM OLANLAR” diye adlandırdı ki, RESUL SİZİN ÜZERİNİZE BİR TANIK OLSUN, SİZ DE İNSANLAR ÜZERİNE TANIKLAR OLASINIZ. O halde namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin ve ALLAH’A SARILIN. O’dur sizin Mevlâ’nız. Ne güzel Mevlâ’dır O, NE GÜZEL YARDIMCIDIR O!  Ayetin ilk cümlesinde, Allah uğrunda ona yaraşır bir gayretle, çabayla çalışın diyor. Ayetin orijinalinde, Allah uğrunda cihad edin diye geçer. Cihad kelimesi

KUR'AN IN ÖĞRETMENİ, AÇIKLAYIP İZAH EDEN SİZCE KİMDİR?

Sizce Kur'anın, öğretmeni kimdir?  KUR’AN, GÜNÜMÜZ DE YAZILMIŞ HALİYLE ANLAŞILMAYAN, ANLAŞILMASI İÇİN BİR ÖĞRETMENE MUHTAÇ BİR KİTAP MIDIR? Eğer buna inanıyorsak, Allah'ın Kur'an'da ben size RUHBAN sınıfını emretmedim, hükmüne ters düşer önce bunu hatırlatmak isterim. Çünkü ruhban sınıfı dini bilen ve anlatan Allah ile kulları arasında bir aracıdır, onların inancına göre.  Allah'ın Elçisi, O örnek insan mı Kur’an'ın öğretmenidir, yoksa Kur’an'ın öğretmeni, Kur'an'ı nice örneklerle  AÇIKLADIĞINI BİZZAT SÖYLEYEN YALNIZ ALLAH MIDIR?  Özellikle bunu hatırlatmak isterim,  ALLAH KUR'AN'I AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR DİYORSA KUR'AN'DA, KUR'AN'I ALLAH'IN DIŞINDA AÇIKLAYANLAR OLDUĞUNU SÖYLEMEK, ALLAH'A GÜVENMEMEK DEMEKTİR . Gelin bu soruya birlikte cevap arayalım. Ama önce, bu konuda düşüncelerini bana yazmış bir arkadaşımızın sözlerini, sizlere paylaşmak istiyorum. “ÖĞRETMENSİZ KİTAP YOK HÜKMÜNDEDİR. Öğretmensiz kitabın in

ALİ İMRAN 78. AYETİN UYARILARINI, LÜTFEN GÖZ ARDI ETMEYELİM.

İnsan düşünen, özgür iradesi olan bir varlıktır. Onun içindir ki Allah yaptıklarınızdan, sorgu suale çekileceksiniz der Kur’an’da. Madem sorgu suale çekileceğimiz kitap Kur’an, gelin onun içinden çok dikkat çekici bir ayet üzerinde, birlikte düşünelim. Bakın Allah ayetinde ne diyor ve bizlerin dikkatini nasıl çekiyor. Ali İmran 78:  Onlardan bir grup var ki, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR VE ALLAH’TAN OLMADIĞI HALDE, “BU, ALLAH KATINDANDIR!” DERLER, böylece bile bile Allah hakkında yalanlar uydururlar. Ayeti okuduğunuzda, sanırım daha önce öğretilenler geldi aklınıza. Ne öğretmişlerdi?  “KUR’AN’DA DİNİMİZİ VE İMANIMIZI YAŞAYABİLMEK İÇİN, HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR,  HER ŞEY KUR’AN’DA YAZMAZ. KUR’AN ÖZET BİLGİLERİ İÇERİR. İSLAM’I ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ TAM VE DOĞRU ÖĞRENMEK, YAŞAMAK İÇİN, FIKIH KİTAPLARINA VE RESULÜN RİVAYET HADİSLERİNE BAKMALIYIZ. KUR’AN’I HERKES ANLAYAMAZ.” Ne dersiniz, Allah’ın ayetinde bizlere yaptığı uyarısıy

KUR'AN DA GEÇEN BESMELE KONUSUNDA, SİZLERİ DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM.

Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, Kur’an da surelerin başında besmeleyle yani,  “Bismillahirrahmanirrahim”    RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH IN ADIYLA,  diye başlamasının nedenleri ve besmelenin ayrıca bir ayet olup olmadığı konusu üzerine olacaktır.  Bunu hiç düşündünüz mü? Besmele bir ayet midir? Ayet değilse, neden yalnız surelerin basında vardır? Acaba Kur’an da surelerin başında geçen besmele, neden tek bir ayet yazarken ya da okunurken, besmele ile başlanmaz. Sanırım sizde bir an bu sorumdan sonra düşündünüz.  Bu konu mezheplerde tartışma konusudur ve farklı görüşler var. Tabi bu yazımda farklı görüşleri zikretmek, örnek vermek yerine, sizleri bu konu üzerinde bizzat Kur’an merkezli düşünmenizi rica ediyorum. Dikkat etiyseniz besmele yani Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla diye başlayan bu cümle,  ALLAH DAN GELDİĞİNİ BİLDİREN BİR BİLDİRİNİN, MESAJIN OLDUĞUNUN İLK SÖZLERİ, UYARISI OLDUĞUNU ANLIYORUZ . Şöyle de diyebiliriz. Yeni bir sure indiriliyor ve Ce