Ana içeriğe atla

Kayıtlar

EMRİ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BAŞÖRTÜSÜ EMRİ KUR’AN’DA VAR MIDIR, GELİN BİRLİKTE DÜŞÜNELİM.

  Toplumda dini konularda sorulan en sık ve toplumun kafasında soru işaretleri oluşturan konu, başörtüsü Allah emri olarak Kur’an da var mıdır sorusunu oluşturuyor. Kendisini dini otorite olarak görenlerin bir kısmı hayır yoktur diyor, genel çoğunluğu ise evet Allah Nur suresi 31. ayetinde kesinlikle başın örtülmesini emrediyor, şeklinde açıklama yapıyorlar. Biz okuma alışkanlığı olmayan toplum olarak da normal olarak, eğer isminin önünde birde kocaman bir unvan varsa, birde çoğunluk söylüyorsa, hiç kuşkusuz o zaman demek ki Allah emriymiş diyor ve öyle kabul ediyoruz. Peki, bu yol doğru bir yol mu? Çoğunluğun sözlerine inanmak, bizleri doğruya ulaştırır ve Allah katında mahcup etmez mi dersiniz? Elbette bende hata yapmamak adına bu konularda çok düşündüm ve araştırmalar yaptım. Sonucunda tek hâkim ve yargılayıcının gönderdiği, bizlerin anayasası olan kitaba, yani Kur’an’a danışmanın en doğru yol olduğuna karar verdim. Çünkü toplumun gelenekleri asla din değildir olamazda. Kur’an’ı anl

BAŞÖRTÜSÜ ALLAH EMRİ OLSAYDI…..

  Günümüzde başörtüsü konusu, topluma bazı çevreler tarafından istedikleri doğrultuda o kadar dikta ettirilmiş ki, özellikle kadınlarımız, YA BAŞÖRTÜSÜ ALLAH EMRİYSE  kuşkusu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu konuya değişik bir bakış açısıyla bakmak istiyorum. Kur’an ı anlayarak okuyan bir insan, Kur’an ın hiçbir yerinde  ALLAH KADIN SAÇINI ÖRTMELİDİR DİYE TEK BİR SÖZ, EMİR BULAMAZ.  Ne yazık ki başörtüsünün Allah emri olduğunu söyleyenler, Kur’an dan delil bulabilmek için, Nur suresi 31. ayette geçen  HIMAR , yani örtü sözcüğüne, başörtüsü anlamını vererek delil bulma çabasına girmişlerdir. Bir kısım meal tefsirinde (Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.) (Başörtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar.) Bazılarında ise, (Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.) diye çevirmektedirler. Allah herkesin kendisinden sorumlu olduğunu söylüyor da, bizleri düşünmeye akıl yürütmeye davet ediyorsa, bizlerde kimsenin etkisinde kalmadan bunun çabası içinde olm

KURBAN KESME KONUSU VE KUR'AN IN EMRİ.

Kurban kesme konusunu araştırdığınızda, tüm inançlarda farklı şekillerde var olduğunu görürüz. Hatta insanlığın yaradılışıyla var olan bir gerçektir. Kur'an'da geçen, kurban kelimesinin anlamı  YAKLAŞMAK, ALLAH’A YAKINLAŞMAYA VESİLE OLAN ŞEY  anlamına gelir. Bunun Kur’an'da birçok yolu olduğu gösterildiği gibi, bir tanesi de Allah'ın rızasını kazanmak, etini yoksula dostlara dağıtmak için kestiğimiz, Kurbanlık hayvandır. Ayetlerde geçen kurban kelimesini, bu anlamları ile geniş bir şekilde anlamalıyız.  Örneğin zekât vermek, hayır ve hasenatta bulunmak Allah'a yaklaşmalıklar arasındadır.   Gelelim Kur’an'da bahsedilen, Allah'ın rızasını kazanmak için, Kurban kesme konusuna.  Kur’an'ın zaman ve mekân belirterek emrettiği Kurban, yalnız HAC vaktindedir. Buda açıkça ayetlerde belirtilmiştir. Hacca gelen müsafirlerin yemesi, karnını doyurabilmesi adınadır. Dışarıdan Hacca gelenler, isterse Kurban kesmeyip 3 gün Hac da, 7 gün evlerine döndüklerinde oruç

DİNİN KAYNAĞI KONUSUNDA, FARKLI DÜŞÜNCELER VE BU KONUDA KUR'AN EMRİ.

                                                                               Bildiğiniz gibi günümüzde, İslam'ı yaşayan büyük çoğunluk, İslam'ın kaynağı olarak birincisi Kur’an, ikincisi de onu açıklayan izah eden, yaşanır hale getiren, Allah'ın Resulünün  hadisleridir, sünnetidir diye kabul eder. Ayrıca mezhep imamlarınında verdiği hükümlerin, biz Müslümanları bağladığna inanılır. Bir diğer inanç gurubu da, İslam'ın tek kaynağı vardır, oda Kur’an dır, çünkü dinin sahibi Allah dır diye inanır. İslam'ın tek kaynağı Kur’an dır diyenlerin dışında ki inancı önce ele alalım. Acaba bu inanç gurubu neden Kur’an'ın yanında bir kaynak daha olması gerektiğine inanıyor. Önce bunun nedenini bulamazsak, bu konuyu da doğru sonuçlandıramayız. Kur’an'ın ikinci kaynağının sünnet yani, hadisler ve mezhep imamlarının ictihatları olduğunu savunan düşünce şunlara inanıyor ve onun için de hadisler olmasaydı, Kur’an asla anlaşılamazdı, yaşanamazdı deniyor. “Resulün hadisle