Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİZLER KUR'AN A KARŞI NE KADAR SAMİMİYİZ? ONA GEREKTİĞİ KADAR GÜVENİYOR MUYUZ? YOKSA......

Bizler öyle bir İslam yaşıyoruz ki, neredeyse Allah ne emrediyorsa tersini yapıyoruz. Elbette bunun nedeni, bizlerin Kur’an ile direk bağlantı kurmadığımızdan kaynaklanıyor. Bir başka deyişle bizler, Kur’an’a karşı samimi değiliz. Samimi olan Allah’ın sözlerine/ayetlerine güvenir.  SİZCE BİZLER ALLAH’ IN SÖZLERİNE/AYETLERİNE,  GEREKTİĞİ KADAR GÜVENİYOR MUYUZ?  Allah, Kur’an’ın tamamına iman edip hayatına geçirmeyen, gerçek iman etmiş sayılmaz diye bizleri uyarır. Gelin bunu test edelim. Bakalım bizler başımızın üstünde tuttuğumuz, hatta canımızı dahi vereceğimizi söylediğimiz Kur’an’a karşı, İslam’ı yaşarken nasıl davranıyoruz, tavrımız nedir, ona güveniyor muyuz yoksa…..? Önce şunu unutmayalım, Kur’an yoldan sapmış, atalarının inancını din diye yaşayan, rivayet ve sanı bilgilerle yoğrulmuş batıl inançları sona erdirmek için indirilmiş bir rehberdir hayat kitabıdır. Kur’an ayetleri o günkü toplumun yaptığı yanlışlara örnek vererek, bizlerinde aynı yanlışları yapmamamız gerektiğini

HZ. İSA'NIN KIYAMETE YAKIN GELECEĞİNE İNANANLARA.

Kur’an bizler için bir rehber ve yine bizler için imtihanımızın asıl ve tek kaynağıdır, çünkü Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı emrediyor bizlerden. Kime inanacağınız ve güveneceğiniz size kalmış. Madem sorumlu olduğumuz Kur’an, öyleyse ondan faydalanmasını da doğru öğrenmeliyiz ki, yanlışa düşmeyelim. Allah Kur’an’ın özelliklerinden bahsederken, yemin olsun ki Kur’an’ı kolaylaştırdık, biz her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız der. Ayetler üzerinde Kur’an bütünlüğünde düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı ister.  Her konuyu yine Kur’an içinde örneklerle açıkladığını, eksik bırakmadığını anlatır bizlere. Buradan da anlaşılıyor ki, Kur’an ayetlerini anlamaya çalışırken, beşeri bilgilere, rivayetlere göre değil, yine Kur’an’ın verdiği örneklerinden, bilgilerden yola çıkarak, ayetleri anlamamız gerekir. Nisa suresi 159. ayeti, gelin şimdi bu bilgiler ışığında anlamaya çalışalım. Yani Kur’an’ın verdiği bilgilerden yola çıkalım. Önce ayeti yazalım. Nisa 15

ALLAH IN AYETLERİNİN ANLAMLARIYLA OYNAYARAK, YANLIŞ İNANÇLARIMIZI AKLAMAYA ÇALIŞMAYALIM.

Bizler öyle bir inanç yaşıyoruz ki, yanlışlığımızın farkında olsak, inanın ben ne yapmışım meğerse diye gece gündüz Allah a bağışlanmak için dua ederiz.  Yanlışımızın farkında olabilmek için, önce aklımızı devreye sokup batıldan ve hurafeden kurtularak Kur’an ı okumaya başlamalıyız. Yoksa Allah ın ayetlerini doğru anlamamız hiç mümkün olamaz.  Allah Nahl suresi 98. ayetinde bizleri uyararak, Kur’an ı okumaya başlamadan önce, kovulmuş şeytanın şerrinden, onun sana dayattığı batıldan, hurafeden, yanlış bilgilerden sıyrılıp, yalnız Allah a sığınmalısın yani yalnız Kur’an a inanıp onu hayatına geçirmelisiniz diye bizlere hatırlatmıştır.   Bu uyarıyı dikkate almayan, dinde Kur’an ı tek kanıt görmeyip, onun yanına ciltler dolusu beşeri kitapları da koyarak, bunlar olmasaydı Kur’an anlaşılamazdı diyenler, batıl ve hurafeyi din kabul edip yaşayanlar, şeytanın vesvesesinden kurtulmadan Kur’an ı okumaya, ayetleri anlamaya çalışanlar, bakın nasıl affedilmeyecek büyük yanlışı yapıyor

KUR'ANDA GEÇEN ALİM VE İLİM SAHİPLERİ KİMLERDİR?

Bu makalemde Kur’an da geçen  ÂLİM ve İLİM  sahibi kişilerden Allah, kimleri kast ettiği konusu üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz İslam anlayışında, öyle yanlış inanç ve anlayış vardır ki, Kur’an ı herkesin anlayamayacağı, ancak din âlimlerinin, din adına ilim tahsili yapmış kişilerin Kur’an ı anlayabileceğine inanılır. Hatta Kur’an ı anlayabilmek için ciltlerce dolusu kitaplardan bahsedilerek, bu ilmi tahsil etmeyen, Kur’an ı asla anlayamaz diye de toplum tedirgin edilerek böylece, Müslümanların kendilerinin bizzat Kur’an ı anlamaya çalışmalarına engel olunmuştur. Önce şunu hatırlatmak isterim, eğer Kur’an ı anladığı dilden okuyan aklı başında, anlayabilmek adına çaba gösteren her iman eden kullarının anlayamayacağı şekilde Allah göndermiş ise, bu kitabı anlayabilmemiz için, bizlere anlatacak  RUHBAN SINIFININ, DİN ADAMLARININ, ÂLİMLERİNİN  olması gerekmez mi?  AYRICA ALLAH IN VAHYİNİ HER KULU OKUDUĞUNDA ANLAYAMIYORSA, O KİTAPTAN NASIL SORUMLU OLUR?  Hadi

KUR'AN I ÖLMÜŞLERİMİZE OKUMAK.......

Yapmak istediğimiz bir şeyi, eğer doğru yapmak istiyorsak, önce o işe en doğru yerden başlamalıyız ki, iyi bir sonuç alabilelim.  Peki, bizler İslam ı yaşarken, doğru bir noktadan başlıyor muyuz?  İşte çok önemli bir soru. Bu sorunun genel anlamda cevabını bizler kendi nefsimize, doğruya en yakın bir şekilde verdiğimiz ölçüde, imtihanımız dan başarılı olarak çıkabilir ve İnancımıza da doğru yerden başlamış oluruz. Sevap kazanmak, bir değer oluşturduğumuzda, alınacak mükâfattır Allah katından. Allah tan mükâfat alabilmemiz için, bizlere gönderdiği rehberinde geçen hükümlere uyduğumuz da, yerine getirdiğimizde bizlere sevap yazacağını ve mükâfatlandırarak, cennetine alacağını söyler.  BU DURUUMDA ÖLMÜŞLERİMİZE OKUYACAĞIMIZ KUR’AN’IN ONLARA FAYDASI OLABİLİR Mİ? ELBETTE OLMAZ, ÇÜNKÜ İMTİHAN VAKTİ DOLDU VE YAPTIKLARIMIZIN KAYDA ALINDIĞI KİTABIMIZ MAHŞER GÜNÜ AÇILMAK ÜZERE KAPANDI.  Ölmüşlerimize diye okuduğumuz Kur’an’ın ancak, bizlere faydası olabilir tabi, onu da anladığımız dilden okuy

SAFFAT SURESİ 102-103-104. 105. AYETLER. KUR'AN'DA GEÇEN, RÜYA KISSALARINDAN ALACAĞIMIZ DERSLER.

Bu makalemde sizlerin, düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Saffat suresi 102–103. ayetlerde geçen ve Hz. İbrahim’in oğlunu rüyasında kurban ederken gördüğü konu ile ilgili olacak. Bu ve benzeri rüya ayetlerini öne sürüp, bakın Allah biz kullarına da rüyada emirler verebiliyor, Allah bana şunu rüyamda vahyetti diyerek, karısını çocuğunu öldürenleri bile duyarsınız. Bizler eğer bu ve benzeri ayetleri, Kur’an’ın diğer ayetleri ile birlikte anlamaya çalışmazsak, elbette yanılgıya düşeriz. Önce konumuzla ilgili ayeti yazalım. Saffat 102–103–104–105:   BABASIYLA BERABER YÜRÜYÜP GEZECEK ÇAĞA ERİŞİNCE: YAVRUCUĞUM! RÜYADA SENİ BOĞAZLADIĞIMI GÖRÜYORUM; BİR DÜŞÜN, NE DERSİN? DEDİ. O DA CEVABEN: BABACIĞIM! EMROLUNDUĞUN ŞEYİ YAP. İNŞALLAH BENİ SABREDENLERDEN BULURSUN, DEDİ.  HER İKİSİ DE TESLİM OLUP, ONU ALNI ÜZERİNE YATIRINCA: EY İBRAHİM! RÜYAYI GERÇEKLEŞTİRDİN. BİZ İYİLERİ BÖYLE MÜKÂFATLANDIRIRIZ.  (Diyanet vakfı meali) Bu ayetleri doğru anlayabilmek için, rüya konusunu Kur’an nasıl anlatıyo