Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YAPIYORUZ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bakara Suresi 211. Ayetten Ders Almadığımız İçin, Bizlerde Aynı Hatayı Yapıyoruz.

  Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim, çok önemli bir ayet var. Bakara suresi 211. Ayet. Kur’an’da buna benzer onlarca ayet vardır ki, Rabbimiz özellikle Yahudilerin yaptığı yanlışlardan örnekler veriyor ki, bizlerde aynı yanlışları yapmayalım. Peki, bizler Allah’ın verdiği örneklerden kıssalardan ders alıyor muyuz? Yoksa bu ayetler bize hitaben indirilmedi Kitap Ehline söyleniyor, bizi bağlamaz mı diyoruz, ne dersiniz? Gelin önce ayeti yazalım, daha sonra üzerinde birlikte düşünelim. Bakara 211:  İSRAİLOĞULLARI’NA SOR Kİ KENDİLERİNE APAÇIK NİCE AYET (MUCİZE) VERMİŞTİK. KİM KENDİSİNE (DELİLLER) GELDİKTEN SONRA ALLAH’IN NİMETİNİ (AYETLERİNİ) DEĞİŞTİRİRSE, ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH’IN AZABI ŞİDDETLİDİR. (Mehmet Okuyan) Kur’an’a baktığımızda özellikle Yahudilerin, Allah’ın ayetlerine karşı geçmişte çok nankör davrandıklarını, Allah’ın kanunlarına hükümlerine karşı adeta isyan edercesine yaşadıklarını, Allah’ın ’da bu toplumu özellikle cezaland...

Biz Bu Hataları Hiç Düşünmeden, Sürekli Yapıyoruz.

  Kur’an indirilmeden önce Allah, aynı konularda birçok Resuller ve ikaz edip uyarıcı Kitaplar göndermiştir. Son olarak ta Hz. Muhammed’i ve Kur’an’ı uyarıcı olarak göndermiştir. İşin ilginci bizde dâhil tüm Kitap Ehli, Allah’ın sakın yapmayın diye uyardığı neredeyse aynı hataları tekrar ettiklerini görüyoruz. Bunun nedeninin biz insanların aklın ve mantığın değil nefislerimizin, duygularımızın etkisiyle bu dünyada yaşadığımız anlaşılıyor. Allah’ın emrettiği hükümler üzerinde, sürekli bizler değişiklikler yaparak, nefislerimize uydurmuşuz. Öyle olunca da ne huzuru, nede adaleti sağlayamamışız. Rabbimiz bizlerin, nelere ihtiyacımızın olduğunu çok iyi bildiğinden, bizlere uygun kanunlar hükümler indirmiş. Ama bizler aklı bir kenara bırakıp, nefislerimizle yaşamayı seçtiğimizden, Allah’ın tavsiyelerini uyarılarını ne yazık ki duymazdan gelmişiz. Bu hataları yalnız bizler değil, tüm Kitap Ehli yapmış, hatta yapmaya devam ediyoruz.  BU İŞİN SONUNUN HEM BU DÜNYADA, HEMDE HESAP GÜNÜ ...

EHLİ KİTABIN YAPTIĞI YANLIŞLARI, TEKRAR EDİYORUZ. MAİDE SURESİ 116-117. AYETLER.

  İslam Allah’a boyun eğmek, teslim olmak demektir. Onun yanında asla hiç kimseye teslim olamayız, boyun eğemeyiz. Bunu yapıyorsak, Allah’ın yanında onları da İLAH edinmiş oluruz. Yani Allah’tan başka hiç kimsenin sözlerine/hadislerine boyun eğmeyip, yalnız Kur’an’ın hükümlerine boyun eğeceğimiz anlamındadır.  Bizler inancımızı yaşarken, Ehli kitabın yaptığı yanlışları ne yazık ki tekrar ediyoruz. Hâlbuki aynı yanlışları yapmayalım diye Allah, onların hatalarından birçok örnekler vermiştir Kur’an’da. Fakat batıl ve ataların inancı içimizde çok baskın ki, Kur’an gerçeklerini fark eden ne yazık ki çok az.  İşin kötüsü sanki Allah, hiç uyarmamış gibi davranıyoruz. Ehli kitap, Allah’ın gönderdiği Elçileri kutsallaştırmış, sonunda hepsi Allah’ın oğlu, yani İLAH ilan edilmiştir.  Belki bizler Allah’ın Elçisine, İLAH yakıştırmasında bulunmadık, ama neredeyse daha ileri giderek, Allah’ın bu dünyayı, Hz. Muhammed için yarattığını söyleyebildik. Daha neler neler...

CAHİLİYE TOPLUMUNUN YAPTIĞI YANLIŞLARI, BUGÜN BİZLERDE YAPIYORUZ.

Bugün sizlerle Kur’an da geçen, puta tapanlar sözüyle Allah, kimlerden bahsediyor ve puta tapanların inançlarının neler olabileceğini, yine Kur’an dan yola çıkarak anlamaya çalışalım ki, Rabbimizin uyardığı bu inanç şeklinden, bizler de uzak kalabilelim inşallah. Önce şöyle düşünelim. Kur’an Allah ın Elçisine indirildiğinde, Allah ın varlığına inanmayanlar mı Allah yerine putlara tapıyordu? Kur’an a baktığımızda, bu yanlışı yapanların hepsi, tam tersine Kitap Ehli insanlardı.  YALNIZ ALLAH DAN YARDIM, ŞEFAAT İSTEMELERİ GEREKİRKEN  kendilerinin veli, Allah dostu ilan ettikleri kişilerin, heykellerini yaparak adeta onları putlaştırarak, onlardan şefaat yardım istiyorlardı. Yani bunlar, kendilerinin Yahudi ve Hıristiyan olduğunu söyleyen toplumlar.  DEMEK Kİ BUNLARIN HEPSİ, EDİNDİKLERİ PUTLARA ALLAH DİYE TAPMIYORLAR, TAM AKSİNE KENDİLERİ İLE ALLAH ARASINDA ARACI OLMALARINI İSTEDİKLERİ, EDİNDİKLERİ BEŞERİ KİŞİLERİ PUTLAŞTIRMIŞ, TAĞUTLARIN ARDI SIRA GİDEREK, ONLARDAN YARDIM ...

Nerede Yanlış Yapıyoruz?

Cuma hutbesinde vaiz cemaate seslenerek, nerede gençlik, neden aramızda yok diye sitemde bulundu. Devamında da nerede yanlış yapıyoruz da, bu gençlik bu toplumun arasında yok diye de ekledi. Gerçekten de nerede yanlış yapıyoruz da dinamik, akıllı, özgür sorgulayıp düşünebilen gençliği camilerde göremiyoruz? Evet, nerede yanlış yapıldı da, camilerden din konuşulan topluluklardan gençlik uzaklaştı.  Aslında bu soruyu kendilerine sormaları gerekenler, kendilerinin din adamı olduğunu söyleyen ve dini yalnız kendilerinin doğru anlatacağına toplumu inandıranlar olmalı.  Halbuki İslam dininde ruhban sınıfı yok, bunu Kur'an söylüyor. Yani Allah'ın vahyini her Müslüman bizzat kendisi Kur'an'dan okuyup tebliğ alacak ve hayatına geçirecek demektir. Bu durumda İslam dininde din adamı diye bir sınıfında olmadığını, neden söylemiyoruz?  Demek ki çok büyük yanlışlarımız var, demeleri gerekmiyor mu?   Bu sözleri neden söylediğime gelince. Din konusunda herhangi bir konuda konuş...