Ana içeriğe atla

Kayıtlar

DELİL etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KUR’AN’IN, ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNİ NEREDEN BİLECEĞİZ SORUSUNA, CEVAP ARAYALIM.

  Sizlere şöyle bir soru sorsam, nasıl bir cevap verirdiniz?  KUR’AN’IN ALLAH KATINDAN İNDİRİLDİĞİNİ NEREDEN BİLECEĞİZ?  Aslında çok önemli ve üzerinde düşünmemiz gereken bir soru. Bu konu çok önemli, onun için biraz detaylı yazmak zorunda kaldım. Lütfen sabırla okuyalım. Bu soruya doğru bir cevap aramak istiyorsak, ilk önce Kur’an’ı hiç okumamış ve tebliğ almamış olduğumuzu düşünerek, bu soruya cevap arayalım. İnsanlık tarihini araştırdığımızda, ilk çağlarda yani binlerce yıl öncesinde bile, insanların herhangi bir şeyden korktuklarında sığınabileceği, yardım isteyebileceği bir güce inanma ihtiyaçlarının olduğunu görüyoruz. Örneğin eski insanlar güneşe, aya, yıldırıma ya da benzeri farklı güçlere inanmış, ona kurbanlar keserek onunun yardımını beklediklerini tarihi kayıtlardan biliyorum. Demek ki insanın yaradılışında, genlerine adeta işlenmiş öyle bir duygu var ki,  İNSANLAR ZOR ANLARINDA SIĞINABİLECEĞİ, YARDIM İSTEYEBİLECEĞİ BİR GÜCÜN ARAYIŞINDA OLMUŞLAR, İLK YARADILIŞTAN BU YANA .

NİSA SURESİ 97. AYET, İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ, KABİR AZABINA DELİL OLABİLİR Mİ?

Bizler batıl inançlarımızı yaşamak ve yaşatmak adına, Kitap Ehlinin geçmişte yaptığı gibi, Kur’an ayetlerinin anlamlarını değiştirerek zorlamalarla, öyle deliller yaratmaya çalışıyoruz ki, adeta ayetlerin anlamlarını eğip, büküyor ve gerçek anlamından uzaklaştırıyoruz. Ne yazık ki bizler için önemli olan, Kur’an’ın gerçekleri değil, batılın nefislerde aklanması önemli. Nefsimizi belki geçici tatmin edebiliriz, ama mahşer günü hesabımızı veremeyiz. Bu yazımda, yine bir batıl inançlarını aklamaya ve Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, hatta Kur’an öğretisine taban tabana zıt anlamlar vererek,  KABİR AZABINA  delil göstermeye çalıştıkları, bir ayeti sizlere hatırlatmak ve üzerinde birlikte düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ayeti yazalım. Nisa 97:  KENDİLERİNE YAZIK EDEN KİMSELERE MELEKLER, CANLARINI ALIRKEN: «NE İŞ DE İDİNİZ!» DEDİLER. BUNLAR: «BİZ YERYÜZÜNDE ÇARESİZDİK» DİYE CEVAP VERDİLER. MELEKLER DE: «ALLAH’IN YERİ GENİŞ DEĞİL MİYDİ? HİCRET ETSEYDİNİZ YA!» DEDİLER. İŞTE ONLARIN BARINAĞI

BAŞÖRTÜSÜNE KUR'AN DAN DEĞİL, FARKLI KAYNAKLARDAN DELİL ARAYANLARA.

Başörtüsü konusunda, birçok makale yazdım. Bu konuda şahsi ya da beşeri düşüncelere değil, Kur’an’ın öğretisine, anlatım şekline, uyarıcı ayetlerini dikkate alarak, bu konuyu anlamaya ve anlatmaya çaba gösterdim . Başörtüsünün Allah emri olduğunu ısrarla savunan kardeşlerimiz, Kur’an’ın evrenselliğini, yalnız Arapların sorunlarına çözüm olarak değil, binlerce yıl sonraki toplumların dertlerine de deva olacak şekilde gönderildiği gerçeğini, ne yazık ki fark edemediklerini üzüntüyle görüyorum. Bir kardeşimiz, başörtüsünün Allah emri olduğunu, kendisinin Kur’an’a ve İslam’a bakış açısından yola çıkarak anlatmaya çalışmış. Yazısından önemli gördüğüm bölümleri alıntı yaparak, bu konu hakkında İslam’a, kendi bakış açısını sizlere nakletmek ve sizleri de bu konu üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum.  “YAZIMIZIN AMACI, KUR’AN’DA BAŞÖRTÜSÜNÜ İSPATLAMAYA ÇALIŞMAK DEĞİL, BU TARTIŞMALARDA YAPILAN YÖNTEM YANLIŞLIĞINA DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞMAK, KUR’AN’IN BİZLERE DAİR OLAN MESAJININ ANLAŞILMASINDA