Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YOL etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ZUHRUF SURESİ 43, TUR 48 VE ALLAH’IN RESULÜNÜN İZLEDİĞİ YOL…..

  Bizler kendimize öyle bir İslam yarattık ve şekillendirdik ki, Allah ın kitabı Kur’an ı dikkatle anlayarak ve düşünerek okuduğumuzda, bu acı gerçeği fark ediyoruz. Araştırıp çaba harcamadan, din diye anlatılanlara uymak, bizlerin ne yazık ki kolayına gelmiş. Ama zaman içinde öyle bir din oluşmuş ki, bu inanç topluma ne huzur veriyor nede adaletli bir yaşam.  BÖYLE OLUNCA, HAK İLE BATILIDA BİRBİRİNDEN AYIRMAK ZORLAŞMIŞ.  Lütfen artık çaba harcayarak, Kur’an a yönelmenin zamanı geldiğinin farkına varalım. Bu makalemde sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Allah ın Resulünün nasıl bir İslam yaşadığı ve Allah ın dinine herhangi bir ilave, katkıda bulunup bulunmadığı konusu üzerine olacak.  Bakın Allah Resulüne ne diyor. Zuhruf 43:  SEN, SANA VAHYEDİLENE SIMSIKI SARIL! Elbette sen doğru yoldasın. (Mehmet Okuyan meali) Çok açık anlaşılacağı gibi Allah, Resulüne sana vah yedilene yani Kur’an a sımsıkı sarıl emrini veriyor. Hatırlarsanız bir başka ayetinde de, Allah ın ipine sarı

YOL GÖSTERİCİ VE YARDIMCI OLARAK, SİZLERE ALLAH YETMİYOR MU?

  İslam kelimesi bildiğiniz gibi Arapça bir kelimedir. Dinin adıdır, boyun eğmek teslim olmak, itaat etmek anlamına gelir.   Onun içindir ki yalnız Allah’a teslim olup, yalnız Allah’a boyun eğenlere de Müslüman adı verilir.  İslam kelimesi itaat etmek ve boyun eğmenin yanında, barışa tabi olmak, barış yapmak anlamına da gelir. Yani İslam barışsever, uzlaşıcı insanların bir araya geldiği bir topluluk dur aynı zamanda. Tabi yaşanan İslam da, bunu görmek mümkün değil. Bakara 208. ayetinde Allah, şöyle der.  “EY İMAN EDENLER! HEPİNİZ BİRDEN BARIŞA/İSLAMA GİRİNİZ! SAKIN ŞEYTANIN PEŞİNDEN GİTMEYİNİZ. ÇÜNKÜ O SİZE APAÇIK BİR DÜŞMANDIR.” Lütfen şunu asla unutmayalım.  İSLAM, SADECE ALLAH’A GÜVENİP DAYANMANIN ADIDIR. Allah’ın Resulü, sadece Allah’a güvenip dayanmıştır. Eğer bizler bir Müslüman olarak, İslam’ı yaşarken sadece Allah’a güvenip dayanmıyor da, yalnız Allah’ı veli edinmeyip, hiç şüphe duymadan güvenip dayanacak kendimize yol gösterecek, yardım edecek Allah’ın yanında başka veliler, ş

SİZCE BİZLER YOL GÖSTERİCİ OLARAK, ALLAH A MI GÜVENİYORUZ YOKSA……?

  Çok üzgünüm ama biz Müslümanların genel çoğunluğu Allah’a değil, rivayetlere ve edindikleri âlim ve veli kişilerin sözlerine güveniyor.  Allah’a güvendiğini söyleyen bir Müslüman, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ın hükümlerine tabi olur ve Kur’an’ın onaylamadığı, bahsetmediği tek bir söze/hadise asla inanmaz. Kendimize bu soruyu lütfen soralım, Allah Zuhruf 44. ayette,  SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM. HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE, KUR’AN’I KOLAYLAŞTIRDIK VE NİCE ÖRNEKLERLE BİZ AÇIKLADIK  dedikten sonra, sizce Kur’an’ı herkesin anlayamayacağı, her bilginin  detaylı izah edilmediği bir şekilde bizlere gönderir mi? Bu gerçekler ortada apaçık dururken, hala bizler  yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, namazımızı nasıl kılacağımız, orucumuzu nasıl tutacağımız bile Kur’an da yazmaz diye inanıyorsak,  SİZCE BİZLER ALLAH’IN SÖZLERİNE/AYETLERİNE Mİ GÜVENMİŞ OLUYORUZ, YOKSA EDİNDİĞİMİZ VELİ, ALİM DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN SÖZLERİNE Mİ GÜVE

İSLAMI YAŞARKEN İZLEDİĞİMİZ YOL VE YÖNTEME, ACIKLI, ÜZÜCÜ İKİ ÖRNEK.

Bu makalemde sizlere, HAK olan Allah'ın dininden uzak yaşadığımız İslam'ın Kur’an' dan uzak ne derece riskli batıl, rivayet eksenli  AKIL VE MANTIK DIŞI  yaşandığına, çok dikkat çekici iki örnek vermek istiyorum. İşin ilginci bu iki örnek,  İlahiyat Profesörleri tarafından uygun ve doğru kabul edilerek topluma anlatılıyor ve Müslümanların bu yönde İslam'ı yaşamaları isteniyor . İlahiyat fakültelerinde bunlar anlatılıyorsa, yaşanan İslam'ın ne derece Kur'an'dan uzak yaşandığına, şaşırmamak gerekir.  İlk örneğe bakalım.  Sayın Prof. Nihat Hatipoğlu'nun, Hadislerin Kur’an'a sorulması hikâyesi başlıklı köşe yazısından, bir bölüm alıntıdır. Diğeri ise Prof. İbrahim Canan Hoca nın sözlerinden alıntıdır. Lütfen dikkatle okuyalım ve Rehberimiz Kur’an ise pişman olmak istemiyorsak, bu sözler üzerinde lütfen dikkatle düşünelim. “Bazı kitaplarda şöyle bir rivayet yer alır. Güya Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuş: "SİZE HERHANGİ BİR HADİS İNTİKA

KUR'AN I HERKES ANLAYAMAZ DİYENLERİN İZLEDİĞİ, YANLIŞ YOL VE YÖNTEM....

Bizler iman ettiğimiz Kur’an’a, öyle yanlış yol ve yöntemlerle inanıyoruz ki, yaşadığımız İslam’a akıl, mantık Kur’an onay vermiyor. Peki, bu yanlış yolu izlememize en büyük etken nedir sizce? Bizlerin Kur’an’ın yanında inandığımız ve olmazsa olmaz dediğimiz, doğruluğundan asla emin olamadığımız ve Allah’ın Resulüne ait olduğu rivayet edilen hadislere kuşku duymadan, Kur’an’ın onayını almadan inanmamız, bizlerin kafasını karıştırıyor ve Kur’an’ı doğru anlamamızı engelliyor.  YANİ HAKKA BATIL KARIŞTIRMAMIZ, BİZLERİN KUR’AN’I DOĞRU ANLAMAMIZA ENGEL OLUYOR.  Doğru bir yöntemle Kur’an’ı okumadığımız için, Kur’an’a şirk koştuğumuzun da farkında olamıyoruz. Hâlbuki Kur’an’da Allah’ın elçisinin, yalnız Kur’an’a uyduğu ve bizleri yalnız Kur’an ile uyardığı birçok ayetinde açıklanmıştı. Bizlerin Kur’an’ı anlamadan okumamız, Allah’ın kitabı ile bağımızı kesiyor. Böylece Allah’ın ayetlerinden habersiz kalmamız, rivayet edilen hadisleri sorgulamamızı da engelliyor.   ÖYLE YANLIŞ SÖYLEMLERE İNAN