Ana içeriğe atla

Kayıtlar

OLDUĞUNU etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir İnsanın, Allah’ın İstediği Gibi Müslüman Olduğunu, Hangi Özelliklerinden Anlarız?

  Değerli dostlarım, makaleme başlamadan önce size bir soru sormak istiyorum. Ben Müslümanım diyen bir insanın, hangi özelliğinden gerçekten bu iyi bir Müslüman, güvenilir diyebiliriz? Eğer bu sorunuzun cevabı, namaz kılıyorsa güvenilir bir Müslümandır derim. Ya da giydiği kıyafetlerden, onun gerçek bir Müslüman olduğunu tanırım diyebilir miyiz? Eğer bir Müslümanı siz, kıldığı namazdan ya da giydiği kıyafetlerden tanırım ona güvenirim diyorsanız, bunların bizleri çok ama çok yanıltabileceğini önce unutmayalım. Ne yazık ki bizleri Allah ile aldatanlar, bu özellikleri ile bizleri aldattılar ve aldatmaya devam ediyorlar. Allah Kur’an’da Maun suresinde, yazıklar olsun o salat edenlere diyerek kıldıkları namazın yaptıkları yardımın, gösteriş olsun diye yaptıklarının örneğini veriyorsa, bizler bir Müslüman’ı namazından tanırız,  NAMAZ BİR MÜSLÜMAN İÇİN İLK OLMAZSA OLMAZIDIR, DİNİN DİREĞİDİR  diyorsak, daha baştan Allah ile aldatılacağımız kapıyı, kendi ellerimizle açmış oluruz. Çünkü imanın

BİR YARATICININ, ALLAH’IN OLDUĞUNU KABUL ETMEKTE ZORLANANLARA…

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  ALLAH YANİ BİR YARATICI VARMIDIR YOKMUDUR  konusu üzerine olacak. Genellikle ateistler bu konuda çok tartışırlar, görmediğim bir şeye inanmam, her şey insan ürünüdür diyerek kâinatında, tesadüf eseri yaratıldığına inanırlar.  Ama kendi gözleri ile gördüğü şahit olduğu hiçbir tesadüf ne yazık ki yoktur.  Bu konunun detayına girmek istemiyorum. Amacım adını ne koyarsanız koyun biz insanları, canlıları, kâinatı yaratan bir gücün olup olmadığını, çok basit birkaç örnekle anlatmak istiyorum. Herkesin söylediği gibi, gökyüzüne bakın bu eşsiz eserin tesadüf yaratılmayacağı çok açıktır gibi klasik örnekler vermek istemiyorum. Aslında bizleri ve kâinatı yaratan bir gücün olduğunu anlamak için, örnek vermeye bile gerek yok, çünkü genlerimizde yaratıcıyı arama duygusu var. Bu duyguyu inatla bastırmaya çalışıp kabul etmeyenler ancak, Allah’ın varlığına şüpheyle bakıyorlar.  ELBETTE GÖKYÜZÜNE BAKTIĞIMIZDA BU ESERİN, BİR SAN

KUR’AN’IN ALLAH’IN KİTABI OLDUĞUNU, NASIL ANLARIZ. BİZLERİN DİNE İHTİYACI VARMI?

  Bu makalemin konusu, biz insanların dine ihtiyacı var mıdır? Kur’an’ın Allah’ın kitabı olduğunu, nasıl anlayabiliriz sorusuna, birlikte düşünerek cevap arayalım. Her şeyden önce bu sorunun cevabını bulabilmemiz için, önce Allah’ın varlığını da kabul etmemiz gerekir. Genelde insanlar Allah’ın yani bu eşsiz âlemi yaratan bir gücün olduğuna inanmakta zorlanmazlar. Çünkü eşsiz ve sınırını hala keşfedemediğimiz bu âlemin, bir sanatçısı ve yaratıcısı olması gerektiğini düşünmek zor olmasa gerek.  Bizim özellikle düşünmemiz gereken, biz insanların yol gösterici bir dine ihtiyacımızın olup olmadığı ve Kur’an’ın Allah katından gelip gelmediği konusu üzerine olacak. Binlerce yıl önce yaşamış toplumların yaşantısını araştırdığımızda, insanların sürekli büyük yüce bir gücün, yaratıcının arayışında olduklarını ve zor durumlarda, ona sığınma yardım isteme ihtiyacını duyduklarını, hepimiz okuduğumuz kitaplardan öğrenmişizdir. Hatta sığınmaya yardım istemeye çalıştıkları o güçlere, hayvan hatta insa

ALLAH NAMAZA ÇAĞRI ŞEKLİNİ, HARAM AYLARIN HANGİ AYLAR OLDUĞUNU, NEDEN KUR'AN DA BELİRLEMEMİŞTİR.

Bizler yanlış inançlarımızı aklayabilmek adına, ne yapacağımızı şaşırmış bir şekilde konuşmaya, batılı hurafeyi savunmaya devam ediyoruz. Bir arkadaşımız şöyle bir soru sormuş, batılın kapısını aralamak, rivayetleri haklı çıkarmak adına. “HADİS İNKÂRCILARINA BASİT BİR SORU: EZANIN NASIL VE NE ŞEKİLDE OKUNACAĞI, HİÇ BİR ŞEYİN EKSİK BIRAKILMADIĞI İDDİA OLUNAN, KUR’AN IN HANGİ AYETLERİNDE YAZMAKTADIR.” Yine bir başka arkadaşımız, rivayetleri dinin asli unsuru yapmaya çalışması çabalarını şu sözlerinden üzülerek görüyoruz. “HARAM AYLARI RİVAYETLERDEN ÖĞRENİYOR OLMAKTAN UTANIP, YÜZÜ KIZARAN MEALCİLER VAR. SANKİ HADİS YADA RİVAYETTEN KUR’AN’IN BİR ŞEYİNİ ÖĞRENSE, NAMUSUNA HALEL GELECEK!” Hadis söz demektir, Allah ın sözünden daha doğru, kimin sözü vardır ki, başka sözler, hadisler arayalım Kur’an ı anlayabilmek için. Yoksa bu kişiler, inandıkları batıl rivayetleri aklayabilmek adına, Allah Kur’an ı gereği gibi açıklayamamıştır iddiasındalar mı? Peygamberimiz de, yalnız Allah ın sözlerini/