Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ALLAH’IN RESULÜNE İFTİRA ATANLARIN, BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM.

  Değerli dostlarım, bizler bu geçici dünyanın telaşına öyle düşmüşüz ki, ebedi hayatımızı neredeyse unutmuşuz. Yaşadığımız inancımızı kontrol etmeden, doğru zannediyor ve inanıyoruz. Bu hatamızdan dolayı Allah ile aldatıcıların tuzağına, ne yazık ki düşmekten kurtulamıyoruz.  Bunun nedeni, ebedi hayatımıza gereken önemi vermediğimizden kaynaklanıyor.   Bu makalemde üzerinde düşünmenizi vesile olmak istediğim konu, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ın dışına, hiç sorgusuz çıktığımızda, bizleri nasıl aldattıklarına ve Kur’an dışı kaynaklarla nasıl istedikleri gibi oynadıklarına, dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Bu örnekten yola çıkarak düşünmek ve karar vermek elbette size kalmış.  BİZLERE ANLATILAN RİVAYET HADİSLERİ, LÜTFEN BU ÖRNEK IŞIĞINDA DİKKATLE DEĞERLENDİRELİM. Allah dinin tek bir kaynağı olduğunu ve onunda yalnız Kur’an olduğunu bizlere anlatırken,  YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI EMRETMİŞTİR. Çok dana net bir şekilde, dinin kaynağının yalnız Kur’

SİZLER ALLAH’IN İSTEDİĞİ, BÖYLE BİR İMANI, YAŞAYABİLİYOR MUSUNUZ?

  Sizce biz Müslümanlar, Allah’ın bizlerden istediği iman üzerine mi İslam’ı yaşıyoruz? Bu soruma siz nasıl cevap verirsiniz bir Müslüman olarak? Tabi bu sorumun cevabını herkes kendisine mutlaka vermelidir. İsterseniz gelin yaşadığımız İslam ile Allah’ın indirdiği İslam’ı kısaca sorgulayalım, bakalım bizler Allah’ın istediği doğru yolda mıyız, yoksa  BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINA MI DÜŞMÜŞÜZ,  on u anlamaya çalışalım. Allah birçok ayetinde, güvenilecek ve ardı sıra gidilecek  VELİNİZ  yalnız benim. Sakın kendinize benim yanımda  VELİLER  edinmeyin diye uyardığı halde, bizler Allah’ın bu uyarısına karşı; Dinin sahibi Allah’tır, O ne emrettiyse onu yerine getirmek görevimizdir diyerek, bizler yalnız Allah’a onun kitabına güvenerek,  YALNIZ ALLAH’I VELİ EDİNİYOR  ve İslam’ı yaşıyorsak, demek ki Allah’ın doğru yolundan gidiyoruz demektir. Allah sakın emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, Kur’an’ın sınırlarını aşmayın , YALNIZ ALLAH’IN İPİ KUR’AN’A SARILIN, ÇÜNKÜ SİZLERİ K

ALLAH’IN BİZİ YARATMASININ NEDENİ, NE OLABİLİR?

  Allah’ın bizleri yaratma nedenini doğru anlayabilmemiz için, önce onun gönderdiği ve kendisini bizlere tanıttığı kitabı olan Kur’an’ı anlayarak, düşünerek dikkatle okumalıyız. Eğer elimizde Allah’ı tanıyabileceğimiz tüm bilgiler detaylı yoksa, Allah’ı anlayabilecek kapasitede değilsek, bu sorumuza yeterli tatminkâr bir cevap bulmamız, pek mümkün olmayacaktır. Bu araştırmayı yapmadan, bu soruya vereceğimiz her cevap, gerçeklerden uzak olacaktır. Peki, bizler sizce Allah’ı Kur’an’ın verdiği bilgiler ışığında, gereği gibi tanıyıp onu hayalimizde canlandırabiliyor muyuz?  EĞER ALLAH’I ONUN GÜCÜNÜ, YÜCELİĞİNİ HAYAL BİLE EDEMİYORSAK, ALLAH’IN BİZLERİ NEDEN YARATTIĞI SORUSUNU DA, TAM OLARAK ANLAYABİLMEMİZ VE KAVRAMAMIZ PEK MÜMKÜN OLAMAZ . Bizleri yaratan Allah, bu durumda kendisini tanıtırken bizlerin aklımızın sınırlarında, onu kavrayabileceğimiz kadarını açıklamış olması gerekmez mi? Bizler bile çocuklarımıza küçükken, her şeyi detaylı açıklayamayız, onların yaşlarına göre anlayacağı şeki

İMAN ETTİĞİNİ ZANNEDEN, İNKARCILADAN OLMAK İSTEMİYORSAK. ”ALLAH’IN VARLIĞINI, NASIL KANITLARIZ.”

  Allah’ın varlığına inanmayanlar, bana Allah’ı kanıtla dediklerinde bir an duraklarız. Neden duraklarız şüphemiz mi var? Allah’ı bizler gözlerimizle görmediğimiz halde, nasıl inanırız burası çok önemli? Eğer Allah’ı gereği gibi tanımıyorsak,  kalbimizin derinliklerinde hissedemiyorsak, onu izah etmekte de zorluk çekebiliriz. Aslında çok önemli ve düşünmemiz gereken bir konu bu.  Tabi inancımızla, onu nasıl yaşadığımızla doğrudan bağlantılı olduğunuda unutmayalım.  Bizler Avrupa da, Hindistan’ da ya da Çin de doğmuş olsaydık, farklı bir inancımız olurdu, belki de hiçbir inancımız olmazdı. Bunun en önemli etkisi nedir diye düşündüğümüzde, önce  AİLE  diyebiliriz. Ondan sonrada yaşadığımız  ÇEVREMİZ VE KÜLTÜRÜMÜZ, GELENEKLERİMİZ  çok etkilidir. Onun için öğrendiğimiz inancımızı mutlaka, inandığımız kitaptan doğruluğunu sorgulamalıyız. Bizlerin günümüzde inancını, geleneklerin ve insanların kurduğu mezheplerin etkilediğini lütfen unutmayalım. Bunların hiç birisinide dini bir kaynak olmadı

BU DÜNYAYA ENGELLİ GELENLER, ALLAH’IN TAKDİRİ, KADERİ İLE Mİ ENGELLİ GELİYORLAR.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, toplumda çok fazla konuşulmayan, hatta bu konuda insanların hatayı kendilerinde neredeyse hiç aramak istemedikleri, bir konu üzerinde olacak. Konumuz,  ENGELLİ DÜNYAYA GELEN ÇOCUKLAR, ALLAH’IN TAKDİRİ İLE Mİ BU ŞEKİLDE DÜNYAYA GELMİŞTİR  konusu üzerinde olacak. Bizler bu konuyu Kur’an’dan dikkatle düşünerek öğrenmez de, bunu Allah’ın takdiri deyip geçersek, büyük hata yaparız. Bu konu ile ilgili yazılan yazılara ve konuşmacılara baktığınızda, neredeyse genel çoğunluğu, dünyaya engelli gelen çocukların  ALLAH’IN TAKDİRİ İLE GELDİĞİ ANLATILIR.  Aslında Kur’an’da bu konuda hiçbir hüküm olmadığı, tam tersi olduğu halde, geleneksel İslam inancı, Kur’an’ın hüküm vermediği öyle şeyleri anlatıyorlar ki bu konuda, adeta kendi yanlışlarımızı, hatalarımızı Allah’a nispet etmekten çekinmiyoruz. Allah senin elinde, imtihan olduğun Kur’an var, onu oku ve düşün diyor. Allah sizleri bu dünyada imtihan için yarattım diyorsa, bir

ALLAH’IN AFFETMEYECEĞİ BÜYÜK GÜNAH, KUL HAKKIMIDIR YOKSA….?

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Allah hangi büyük günahlar işlerseniz, sizi asla affetmem dediği konu üzerinde olacak. Geleneksel İslam anlayışında, genellikle topluma bu konu anlatılırken, şöyle bir rivayet hadis nakledilir hatırlayalım. “BİR KULUN, BAŞKA BİR KUL ÜZERİNDE OLDUĞU HAKTIR. KUL HAKKININ VEBALİ YÜCE ALLAH KATINDA OLDUKÇA FAZLADIR. CENAB-I HAK KUL HAKKI İÇİN  “BENİM YANIMA HER ŞEY İLE GELİN AFFEDERİM. FAKAT KUL HAKKI İLE GELMEYİN, ONU BEN DEĞİL, KULUM AFFEDER. ” DEMİŞTİR. ALLAH’IN BU GÜNAHI BAĞIŞLAYABİLMESİ İÇİN, HAKKI YENEN KULA DANIŞACAĞI BİLİNMEKTEDİR. EĞER HAKKI YENEN HAK SAHİBİ KİŞİYİ BAĞIŞLAMAZSA, ALLAH BU GÜNAHI AFFETMEYECEKTİR.”  Önce şunu hatırlatmak isterim. Kur’an’da Allah’ın asla affetmeyeceği günah olarak bundan bahsedilmez, bu bilgiler rivayetler yoluyla topluma anlatılanlardır. İsterseniz bu söylenenler üzerinde kısaca düşünelim, çünkü Allah düşünerek, aklımızı kullanarak doğruyu bulun emrini veriyor. Bir Müslümanın

BU DÜNYA ŞEYTANIN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN TUZAĞINA DÜŞENLERLE, DÜŞMEYENLERİN ER MEYDANIDIR.

  Günümüzde yaşanan İslam’ı sizlere ancak, vereceğim şu örnekle anlatırsam, çok daha doğru anlaşılacağına inanıyorum.  Lütfen makalemi sabırla, sonuna kadar okuyunuz. İblis kendisini daha üstün görüp, Allah’ın emrine karşı çıkıp, Hz. Âdem’e itaat etmemişti. Allah’ın emrine itaat etmediğinde, cezalandırılacağını bilen İblis, Allah’tan tekrar dirileceğimiz güne kadar mühlet isteyip, Allah’a ne demişti hatırlayalım. “ BEN DE YERYÜZÜNDE ONLARA, KÖTÜ DAVRANIŞLARI SÜSLEYECEĞİM VE İHLÂSLI KULLARIN HARİÇ, ONLARIN HEPSİNİ MUTLAKA AZDIRACAĞIM!”  Çok üzgünüm ama sanırım İblis görevini çok iyi yapıyor. Demek ki Allah bu izni vermesinin nedeninin, hangi kulum onları uyarmak için gönderdiğim Kur’an’a vahye uyacak, hangisi de sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim, Kur’an’dan sorumlusunuz, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın diye uyardığım halde, benim uyarılarımı, vahyimi yeterli görmeyip sözümü dinlemeyip,  şeytanın ve şeytanlaşmış insanların sözlerine kimler uyacak, onun imtihanını bu dünyada veriyoruz.