Ana içeriğe atla

ALLAH’IN RESULÜNE İFTİRA ATANLARIN, BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM.


 

Değerli dostlarım, bizler bu geçici dünyanın telaşına öyle düşmüşüz ki, ebedi hayatımızı neredeyse unutmuşuz. Yaşadığımız inancımızı kontrol etmeden, doğru zannediyor ve inanıyoruz. Bu hatamızdan dolayı Allah ile aldatıcıların tuzağına, ne yazık ki düşmekten kurtulamıyoruz. Bunun nedeni, ebedi hayatımıza gereken önemi vermediğimizden kaynaklanıyor.  Bu makalemde üzerinde düşünmenizi vesile olmak istediğim konu, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ın dışına, hiç sorgusuz çıktığımızda, bizleri nasıl aldattıklarına ve Kur’an dışı kaynaklarla nasıl istedikleri gibi oynadıklarına, dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Bu örnekten yola çıkarak düşünmek ve karar vermek elbette size kalmış. BİZLERE ANLATILAN RİVAYET HADİSLERİ, LÜTFEN BU ÖRNEK IŞIĞINDA DİKKATLE DEĞERLENDİRELİM.

Allah dinin tek bir kaynağı olduğunu ve onunda yalnız Kur’an olduğunu bizlere anlatırken, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI EMRETMİŞTİR. Çok dana net bir şekilde, dinin kaynağının yalnız Kur’an olduğunu, Zuhruf 44. Ayetinde, İLERİDE SİZLER YALNIZ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ diyerek, son noktayı koymuştur. Atalarının rivayet, sanı inançlarını da yaşamak isteyenler, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek, Kur’an’ın hiç bahsetmediği dine ilave edilmiş hükümleri, dinin emri yapabilmek için, hadisleri adeta bu konuda silah olarak kullanmışlar ve bakın batıl inançlarını yaşayabilmek için, rivayet edilen hadislerde bile nasıl değişiklikler yaparak, topluma anlattıklarına şahit olacaksınız.  Bu gerçeklerin farkında olalım ki,  ALLAH’IN DİNİ İSLAM’I YAŞARKEN DELİLİMİZ, KANITIMIZ YALNIZ KUR’AN OLSUN. Allah’ın Resulünden, şöyle bir rivayet hadis nakledildiği anlatılır toplum arasında.

“BAZI KİBİRLİ KİŞİLER ÇIKACAK, ALLAH KUR’AN’DA BİLDİRİLENDEN BAŞKA BİR ŞEYİ HARAM KILMADI.’ DİYECEKLER. YEMİN EDERİM Kİ, BENİM EMRETTİĞİM, YASAKLADIĞIM, KOYDUĞUM HÜKÜMLERİN SAYISI, KUR’AN’DAKİ HÜKÜMLERDEN DAHA ÇOKTUR.” (EBU DAVUD)

Kur’an’ı bir kez bile, anladığı dilden dikkatle okuyan bir Müslüman, bu sözü Allah’ın Resulünün söylediğine asa inanmaz. Buna inanan, Allah’ın kitabını inkâr etmiş olacağı gibi, Resulüne de iftira atmış olur. Eminim bunu nakleden kişide, böyle bir sözü bu şekliyle nakletmemiş olma ihtimali yüksektir diyebiliriz. Önce bunu unutmayalım. Peki neden? Çünkü Allah, Resulünün görev ve sorumluluğunu bizlere açıklarken Kur’an’da, nasıl bilgi veriyordu hatırlayalım. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)  “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)

Demek ki Allah’ın dininde hüküm koymak, yalnız Allah’a mahsusmuş ve Allah’ın Resullerine verdiği görevde çok açık anlaşılıyor. İlginç olan ne biliyor musunuz? Bu rivayet hadis kitaplarda, farklı şekilde de yazıyor. Günümüzde Allah’ın Kur’an’da bahsetmediği batıl inançlarını da HAK diye yaşamak isteyenler, hem Allah’ın ayetlerini tahrif ediyorlar, hem de Resulün sözü olma ihtimali olan hadisleri de tahrif etmekten çekinmiyorlar. Sizlere yazdığım hadisin aslında şöyle olduğu da rivayet ediliyor bazı kitaplarda, onu da yazalım.

“SAKIN HERHANGİ BİRİNİZİ, KOLTUĞUNA KURULMUŞ BİR HALDE, KENDİSİNE EMİR VEYA NEHİY ETTİĞİM İŞLERDEN  BİR ŞEY GELDİĞİNDE ‘BİZ, ONU (BUNU) BİLMEYİZ; ALLAH’IN KİTABINDA NE BULURSAK ONA UYARIZ.’ DERKEN GÖRMÜŞ OLMAYAYIM.” (BK. EBÛ DÂVÛD, SÜNNET, 6; TİRMİZİ, İLİM, 10; İBN MACE, MUKADDİME, 2)

Şimdide aynı hadisin, bu şekliyle söylenip söylenmeyeceği konusuna bakalım. İlk yazdığım hadiste yazan, yemin ederim ki, benim emrettiğim yasakladığım, koyduğum hükümlerin sayısı, Kur’an’daki hükümlerden daha çoktur sözleri yok dikkat ettiyseniz. Çünkü Kur’an’ı anladığı dilden bir kez bile okuyan bir Müslüman, dinde hüküm koyanın yalnız Allah olduğunu ve Allah’ın hükmüne hiç kimseyi ortak etmediğini bilir. Peki, son yazdığım rivayet hadisi bu şekliyle, Allah’ın Resulü söylemiş olabilir mi? Bu hadiste de tahrifat, değişiklik sizce yok mu? Zikir ehli olan bir Müslüman,  bu rivayet hadisin son bölümünde, Resulün şu sözleri söylemiş olabileceğine inanabilir mi? “ALLAH’IN KİTABINDA NE BULURSAK ONA UYARIZ.’ DERKEN GÖRMÜŞ OLMAYAYIM.”

Değerli dostlarım, işte sorgusuzca her rivayete uymak bu kadar tehlikeli. ŞUNU LÜTFEN UNUTMAYALIM, ALLAH’IN RESULÜNÜN SÖZÜ/HADİSİ DİYE BİZLERE ANLATILANLARI, LÜTFEN KUR’AN’IN ONAYINDAN, SÜZGECİNDEN BU ŞEKİLDE GEÇİRELİM. ONAYLAMIYORSA, ALLAH’IN RESULÜ BÖYLE BİR SÖZ ASLA SÖYLEMEZ DİYELİM, KABUL ETMEYELİM. Bu yanlışları yaparak şirk batağına saplandığımız gibi, hem Allah’a hem de Resulüne iftira atmış oluyoruz.  Allah Kur’an’da, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN, SAKIN KUR’AN’IN SINIRLARINI AŞMAYIN, HAK OLAN ALLAH KATINDAN GELENDİR, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM, diye onlarca kez uyarıyorsa ve bu ayetleri Allah’ın Resulü, ümmetine tebliğ ettiyse, sizce Allah’ın Resulü bu ayetleri tebliğ ettikten sonra, ALLAH’IN KİTABINDA NE BULURSAK ONA UYARIZ.’ DERKEN GÖRMÜŞ OLMAYAYIM.” Der mi, Allah’ın Resulü? Elbette demesi mümkün değil. HATIRLATIRIM ALLAH’IN AFFETMEYECEĞİ TEK GÜNAH, ALLAH’A ŞİRK KOŞMAKTIR.

Dilerim İslam toplumu olarak, izlediğimiz yolun yanlışlığının farkına varırız. Yine dilerim, Allah’ın dini İslam’ı yaşarken, rivayet hadislere böyle sorgusuzca inanmadan Kur’an ile sorgulayan, ALLAH’IN AKLINI KULLANAN, DÜŞÜNEN HALİS KULLARINDAN OLURUZ. Lütfen unutmayalım, atalarının dinini yaşamak isteyenlerle, İslam’ı bozmak tahrif etmek isteyenler, bizlerin Allah’ın Resulüne karşı sevgisini, ona karşı bağlılığımızı kullanıyorlar. UNUTMAYALIM ALLAH’IN RESULÜ ÜMMİYDİ, YANİ KİTAP EHLİNE TABİ DEĞİLDİ VE DİN ADINA NE ÖĞRENDİYSE KUR’AN’DAN ÖĞRENDİ. BUNU ALLAH KUR’AN’DA BİLDİRİYOR. ONUN YOLUNU İZLEMEK İSTİYORSAK, ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ, SORUMLU OLDUĞUMUZ, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILALIM.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...