Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KUR’AN GERÇEKLERİNDEN KORKANLARIN TELAŞLARI….

  İslam ne yazık ki, neredeyse geri dönüşü imkânsız bir şekilde, Allah ın yolu Kur’an dan uzaklaştırıldı ve üzücü olan toplumun büyük çoğunluğu, bunun farkında bile değil. Gelişen çağın, teknolojinin yardımıyla bu sapkınlığa dur demeye çalışan azınlık bir gurup, Kur’an gerçeklerini elinden geldiğince topluma duyurmaya ve anlatmaya çalışıyor.  Rabbim iyi niyetle çalışan, çaba harcayan kardeşlerimin hepsinin yardımcısı olsun. Kur’an gerçeklerinin ortaya çıkmasından telâşe düşenler, atalarının hurafe batıl inançlarını yaşayabilmek, savunabilmek adına, akla ve mantığa uymayan yalanlarla toplum kandırılmakta, Allah ile aldatılmaktadır. Kur’an ı yeterli görmeyen batıl yolcuları, rivayetleri aklamak, yanlışlarını gizleyebilmek adına, topluma korku salmaktadırlar. Sizler Kur’an ı anlayamazsınız, Kur’an ı âlim veli kişiler anlar. İslam ı yalnız Kur’an a göre yaşayamazsınız. Sizler Kur’an ı mealinden/tercümesinden okumaya, anlamaya çalışırsanız yoldan saparsınız. Ayetlerde geçen kelimelerin birç

BAKARA SURESİ 183 VE 187. AYETLERİ NASIL ANLAMALIYIZ?

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Bakara suresi 183 ile 187. ayetler arasında geçen, ORUÇ konusu ile ilgili ayetler olacak.  Önce Bakara suresi 183. ayeti hatırlayalım. “EY İMAN EDENLER! ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINMANIZ İÇİN ORUÇ, SİZDEN ÖNCEKİLERE FARZ KILINDIĞI GİBİ, SİZE DE FARZ KILINDI.” (Bakara 183) Ayette çok açık bir bilgi veriyor Allah bizlere ve diyor ki, Allah a karşı gelmekten sakınmanız için,  ORUÇ SİZDEN ÖNCEKİ TOPLUMLARA FARZ KILINDIĞI GİBİ, SİZLEREDE FARZ KILINDI . Siz bu ayetten ne anladınız? Sizden önceki toplumlara da Orucu emretmiştim, Orucun nasıl tutulduğunu, şartlarını onlardan öğrenin ve orucu tutmaya başlayın diye emretmiştir diye mi anladınız, yoksa Allah bu ayette, geçmiş Kitap ehline de Orucu emretmiştim, size de emrediyorum diyerek, daha sonraki ayetlerde Oruç hakkında detaylı bilgileri mi veriyor, ne dersiz?  Allah sizce açıklamayıp, detay vermediği bir emri verip, detayını geçmiş toplumlardan öğrenin der mi?    Al

HAC SURESİ 51-52-53. AYETLERİ, LÜTFEN GÖZ ARDI ETMEYELİM.

  Bizler iman ettik diyoruz ama gerçekten O iman, kalplerimize yerleşiyor mu? Yani Allah ın kitabı Kur’an ile gereken bağı bizler bizzat kurup, ayetler üzerinde hiçbir etki altında kalmadan, batıl ve rivayetlerden uzak düşünerek, hayatımıza geçirebiliyor muyuz? Bunu sorgulamayıp, din adına her anlatılana inanıyor ve Kur’an ı anlamadığımız dilden okuyup, Allah ın mesajını ilk elden almak yerine, aracılardan alıyorsak, biraz sonra vereceğim örnek ayette bahsedilenlerin tuzağına düşmekten, yapılan aynı hatayı yapmaktan asla kurtulamayız. Hac 51:  AYETLERİMİZİ GEÇERSİZ KILMAK İÇİN ÇABA GÖSTERENLER VAR YA, İŞTE ONLAR CEHENNEMLİKLERDİR. (Diyanet meali) Sizce bu ayette Allah, ayetleri geçersiz kılmak için çaba gösterenlerden bahsederken, hiç iman etmeyen inkârcı kâfirlerden mi bahsediyor, yoksa iman ettiğini söylediği halde, Allah ın indirdiği dini/kitabı yeterli görmeyip, atalarının inancını da yaşayabilmek için, Allah ın bazı ayetlerinin üstünü örten, görmezden gelen, hatta Allah ın ayetler

BİR MÜSLÜMAN YALNIZ, EHLİ KUR’AN OLMALIDIR….

  İslam toplumu olarak, kendimize Allah ın indirdiği Kur’an anlayışından uzak öyle bir din yarattık ki, şimdide işin içinden çıkmak pek mümkün görülmüyor. Hak ile batıl birbirine karışmış ve batılı haktan ayırmak neredeyse imkânsız olmuş.  ÇÜNKÜ BATIL GÜCÜNÜ KORUYABİLMEK İÇİN, HAK OLAN KUR’AN IN ÖNÜNE GEÇMİŞ  ve sinsice batıl düşüncelerini gizliyor ve fark edilmemek adına, ne varsa yapıyor. İslam ı yaşarken, günümüzde yapılan çok büyük yanlışımıza bir örnek vermek istiyorum.   “İSLÂM DÜNYASINDA “EHL-İ KUR’ÂN” VE “KUR’ÂNİYYÛN” OLARAK BİLİNEN BU EKOL XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ORTAYA ÇIKMIŞTIR. SÜNNETİ TAMAMEN REDDEDEREK SADECE KUR’AN’I BENİMSEME ANLAYIŞI İLK DEFA II. (VIII.) YÜZYILDA TARTIŞMA KONUSU OLMUŞ VE GÜNÜMÜZE KADAR VARLIĞINI SÜRDÜRMÜŞTÜR.” Bu düşünce, ne yazık ki bizleri İslam dininde böldü, parçaladı ve Kur’an dan uzaklaştırdı.   Daha açıkçası İslam toplumu olarak, bu yanlış düşüncenin etkisiyle tek yumruk olamadık.  Gelin birlikte Kur’an ışığında bu sözler üzerinde düşünel

OKUDUĞUMUZ KİTABIN, KUR’AN VASFINI KAZANABİLMESİ İÇİN, NASIL OKUMALIYIZ?

  Günümüzde biz Müslümanların yaptığı en büyük yanlış, Kur’an kelimesinin gerçek anlamını bilmeden Kur’an ı okumamızdan kaynaklanıyor. Daha doğrusu toplumun, Kur’an ı Allah ın istediği gibi anlaşılmasının önüne dini kullanan, ondan faydalanan çıkar çevreleri geçiyor. Bizler hiç araştırmadan, Allah ın vahyi Kur’an ı  düşünerek anladığımız dilden okumadan, her söylenenlere inanıyoruz.  SANIRIM BU BİZİM KOLAYIMIZA GELDİĞİ İÇİN,  ÇABA HARCAMADAN HER SÖYLENENİ DOĞRU KABUL EDİYORUZ . Okuduğumuz kitabın Kur’an olabilmesi için, Allah ın vahyini bizler aracısız okuyup anlayabilmeli, yani tebliğ alabilmeliyiz. Anlayamıyorsak ona Kur’an diyemeyiz.  SÖZLERİNİ ANLAYAMADIĞIMIZ, ÜZERİNDE DÜŞÜNÜP HAYATA GEÇİREMEDİĞİMİZ BİR KİTABA, NASIL OLURDA KUR’AN DERİZ . Çünkü Kur’an vahyin bizzat tebliği için indirilmiştir. Tebliğ açıkça gerçekleşmiyorsa, yani anlayamıyorsak ayetlerin ne söylediğini, ona Kur’an dememiz sizce doğru olabilir mi? Çünkü Kur’an ın indiriliş amacı gerçekleşmemiş demektir. Hâlbuki Allah