Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 183 VE 187. AYETLERİ NASIL ANLAMALIYIZ?


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Bakara suresi 183 ile 187. ayetler arasında geçen, ORUÇ konusu ile ilgili ayetler olacak.  Önce Bakara suresi 183. ayeti hatırlayalım.

“EY İMAN EDENLER! ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINMANIZ İÇİN ORUÇ, SİZDEN ÖNCEKİLERE FARZ KILINDIĞI GİBİ, SİZE DE FARZ KILINDI.” (Bakara 183)

Ayette çok açık bir bilgi veriyor Allah bizlere ve diyor ki, Allah a karşı gelmekten sakınmanız için, ORUÇ SİZDEN ÖNCEKİ TOPLUMLARA FARZ KILINDIĞI GİBİ, SİZLEREDE FARZ KILINDI. Siz bu ayetten ne anladınız? Sizden önceki toplumlara da Orucu emretmiştim, Orucun nasıl tutulduğunu, şartlarını onlardan öğrenin ve orucu tutmaya başlayın diye emretmiştir diye mi anladınız, yoksa Allah bu ayette, geçmiş Kitap ehline de Orucu emretmiştim, size de emrediyorum diyerek, daha sonraki ayetlerde Oruç hakkında detaylı bilgileri mi veriyor, ne dersiz? Allah sizce açıklamayıp, detay vermediği bir emri verip, detayını geçmiş toplumlardan öğrenin der mi?  Allah yoldan sapmış Allah ın emrettiği gibi oruç tutmayan, namaz kılmayan yada Haccı atalarının kendi batıl kurallları ile yapan bir toplumu örnek gösterir, onlar gibi oruç tutmaya başlayın diyeceğine nasıl inanırız. Allah daha önce gönderdiği vahiy bozulduğu için, yeni Resul ve yeni bir kitap gönderiyor. BU DURUMDA ALLAH ÖNCE KİTAP EHLİNE BAKIN, ONLAR NASIL ORUÇ TUTUYORSA SİZDE TUTUN DEMESİ MÜMKÜN DEĞİL. ÇÜNKÜ ORTADA NEREDEYSE ALLAH IN İNDİRDİĞİ DİN KALMAMIŞ, YAŞANMIYOR Kİ ONLARA SORUP, ORUÇ NASIL TUTULUR ÖĞRENSİNLER.

Konuyu detaylandırmaya devam edelim ki, sorumuza doğru cevap bulalım. Devamındaki 184. ayetinde de, farz kılınan orucun detaylarından bahsediyor ve oruç sayılı günlerdir, hasta ya da yolculuk halinde tutamadığı günler kadar başka günlerde tutsun. Oruca gücü yetmeyenler, yani sürekli rahatsız tutamayacak durumda olanlar, yoksulu doyuracak Fidye versin bilgisini de veriyor. Ayetin sonunda da, orucun bizler için çok hayırlı, faydalı olacağı bildiriliyor.

Bakara 185. ayetinde de, Allah Oruç konusunda detay vermeye devam ederek,  Kur’an ın Ramazan ayında indirildiğini, bu aya ulaşanların bu ayı oruçlu geçirmesi gerektiği açıklaması yapılıyor. Yine hasta ve yolcu olanların bu ay bitiminde tutamadığı günler kadar tutması gerektiği bilgileri veriliyor. Allah zorluk değil kolaylık sağlar diye de açıklama yapıyor. Bakara 186. ayetinde de tüm bu açıklamalardan sonra, Kullarım benim davetime uysunlar, bana güvensizler ki doğru yolu bulabilsinler diyor. Buraya kadar her şey çok normal. Gördüğünüz gibi Allah ORUÇ emrini veriyor ve gereken açıklamaları, detaylı bir şekilde yapıyor.  ELBETTE YERİNE GETİRMEMİZ GEREKEN BİR EMİR VERDİYSE ALLAH, HAYATA GEÇİREBİLMEMİZ İÇİNDE, DETAYLI BİLGİ VERMESİ GEREKİR. Nasıl salât edin, zekât verin, Hacca gidin emrini verdikten sonra, geçmiş toplumlara da bunlar farzdı, onlar nasıl uyguladıysalar öyle yapın demeden, bizzat sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an da bu konular da yeterli detayı verdiği gibi, Oruç konusunda da gereken bilgileri bizzat veriyor. Şimdide gelelim Bakara suresi 187. ayete. Çünkü makalemin asıl konusu, bu ayette geçen bir konuyla ilgili. Önce ayeti yazalım.

“ORUÇ GECESİNDE KADINLARINIZA YAKLAŞMAK SİZE HELÂL KILINDI. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. ALLAH SİZİN KENDİNİZE KÖTÜLÜK ETTİĞİNİZİ BİLDİ VE TÖVBENİZİ KABUL EDİP BAĞIŞLADI. ARTIK RAMAZAN GECELERİNDE HANIMLARINIZA YAKLAŞIN VE ALLAH’IN SİZİN İÇİN TAKDİR ETTİKLERİNİ İSTEYİNİZ. Sabahın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyiniz, içiniz, sonra akşama kadar orucu tamamlayınız. Mescitlerde itikâfa çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyiniz. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayınız. İşte böylece Allah, ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.” Bakara 187

Ayeti, diğer ayetlerin devamında okuduğunuzda, bu ayetten de çok açık şunu anlıyoruz. Geçmiş toplumlara yani diğer Kitap Ehline Oruç emredilirken, orucun tutulacağı koşullar arasında, demek ki eskiden oruç gecelerinde eşlerin cinsel ilişkileri de yasakmış. Ama Allah Kur’an indirilirken, ORUÇ emrinin detaylarını bizlere anlatırken, bu hükmü değiştiriyor ve bundan böyle sizler oruç tutarken, artık Oruç gecelerinde bu yasağı kaldırıyorum, nesih ediyorum ve eşlerinizle birlikte olabilirsiniz diyor.  AYETİN DEVAMINDA DA YİNE, ORUCUN BAŞLADIĞI VE BİTTİĞİ NOKTALARIN DETAYINI BİLDİRİYOR BİZLERE.

İyide bunu anlamayacak ne var, neden bu ayetleri makalenizin konusu yaptınız diyebilirsiniz. Bazı kişiler bu ayetleri topluma anlatırken, şöyle açıklama yapıyorlar. Oruç emri Müslümanlara Bakara suresi 183. ayetle emredilmiş ve bu ayette, SİZDEN ÖNCEKİLERE FARZ KILINDIĞI GİBİ SİZE FARZ KILNDI DENİYOR, BU DURUMDA MÜSLÜMANLAR BAKARA SURESİ 187. AYET GELENE KADAR, ORUÇ GECELERİNDE EŞLERİYLE CİNSEL İLİŞKİYE GİREMİYORLARDI, ORUCU BU ŞEKİLDE TUTUYORLARDI. Allah Bakara suresi 187. ayeti indirdikten sonra, oruç geceleri eşleriyle birlikte olması serbest oldu diyenler var. Peki, bu bilgiyi nereden alıyorlar? Allah ın böyle bir açıklaması Kur’an da yok. Daha da ilginci ve tehlikelisi, Allah çok yakın bir zaman bile geçmiş olsa, ORUÇ ayetinin bu hükmünü NESH etmiştir, hükmünü kaldırmıştır diye topluma anlatanları görüyoruz. Allah değiştireceği bir hükmü, kısa bir zaman için neden emretsin? BU YANLIŞ ÖRNEK DEN YOLA ÇIKARAK, MEZHEPLERİN ÖĞRETİSİ BATIL İNANÇLARINI AKLAYABİLMEK İÇİN, BİRÇOK AYETİN HÜKMÜNÜN KUR’AN DA KALKTIĞINA, NESİH EDİLDİĞİNE İNANILMAKTADIR. AYRICA MEZHEPLERİN, DİNE YAPTIKLARI İLAVELERİ HAKLI GÖSTEREBİLMEK İÇİN, ALLAH GEÇMİŞ TOPLUMLAR NASIL UYGULADIYSALAR ÖYLE YAPIN, EMRİNİ VERMİŞ İZLENİMİ VERİLEREK, KUR’AN IN BAHSETMEDİĞİ ONCA İTİKAT, DİNİN EMRİ GİBİ GÖSTERİLMİŞTİR.

Buna inandığımız andan itibaren, Kur’an ın özüne aykırı bir düşünceyi kabul etmiş olacağımız gibi, ayetleri de kendi düşüncelerimiz doğrultusunda, birbirinden ayırmış parçalamış kendimizce anlamlar vermiş ve bazı ayetleri hükümsüz kılmış oluruz. Bakara 85. ayetinde Allah, ”SİZ KİTABIN BİR KISMINA İNANIYOR, BİR KISMINI İNKÂR MI EDİYORSUNUZ?” diye uyararak, bizlerin eksiksiz Kur’an a iman etmemizi emretmiştir.  Bakara 183. ayet ile 187. ayetlerin tamamı, ORUÇ ile ilgili gereken detayları veriyor. Birbirinden ayrı asla düşünemeyiz. Yani Allah 183. ayette, geçmiş toplumlara farz kıldığım orucu, bizlere de farz kıldığı bilgisini veriyor ama detayını da bildiriyor. Burada anlatılmak istenen,  ORUCUN GEÇMİŞ TOPLUMLARADA, FARZ OLDUĞU BİLGİSİDİR.

KUR’AN’DA KİTAP EHLİNİN, ATALARININ İNANCINI DİNE YAPTIKLARI İLAVELERLE ADETA KENDİLERİNE BEŞERİ BİR DİN YARATARAK, YOLDAN SAPTIKLARI ANLATILIR. BU AÇIKLAMALARI YAPAN ALLAH, ONLAR NASIL ORUÇ TUTUYORSA, SİZDE ONLARDAN ÖĞRENİN ORUÇ TUTMAYA BAŞLAYIN DERMİ? Elbette mümkün değil. Açıklanmamış, detay verilmemiş bir emri Allah ın verdiğine nasıl inanırız. Bu ayetinde Allah, Oruç emrini önce veriyor ve diğer ayetlerinde de Orucun detayları hakkında bilgi veriyor. Hatta diyor ki, daha önce Kitap Ehline oruç geceleri eşleri ile birlikte olmak da yasaktı. Ama Allah sizin kendinize, nefsinize kötülük ettiğinizi bildi, yani bu emrimi nefsinize uymayarak yerine getirmediğinizi, zaman zaman gördü ve sizlerin tövbesini kabul edip bağışladı. Artık Oruç gecelerinde sizler eşlerinizle beraber olabilirsiniz, açıklaması yapılıyor. YANİ ORUCUN KURALLARINDA, GEÇMİŞ TOPLUMLARA GEÇERLİ OLAN BİR HÜKMÜ ALLAH, BİZLERE UYGULAMIYOR, NESİH ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR.

Kur’an içinde, tüm İslam toplumlarını ilgilendiren, bağlayıcı olan hiç bir ayet nesih edilmemiş ve hükmü kalkmamıştır. NESİH, ALLAH IN GÖNDERDİĞİ KİTAPLAR ARASINDA OLMUŞTUR, BUNU KUR’AN DAN ANLIYORUZ. Bakara suresi 106. ayetinde Allah, Biz bir ayetten her neyi nesh eder veya unutturursak, ondan daha hayırlısını yahut mislini getiririz der. Maide suresi 101. ayetinde de, SİZE AÇIKLANDIĞINDA CANINIZI SIKACAK ŞEYLERLE İLGİLİ SORU SORMAYIN. KUR’AN İNDİRİLMEKTE İKEN ONLARI SORARSANIZ, SİZE AÇIKLANIR. ALLAH ONLARDAN VAZGEÇMİŞTİR, NESH ETMİŞTİR DİYE GEÇER.  Ne yazık ki buna benzer bazı ayetleri öne sürüp, kendilerince anlamlar verip, şu ayet gelince bu ayetin hükmü kalkmıştır şeklindeki yanlış düşünceler, bizlerin Kur’an ı yanlış anlamamıza neden olmaktadır.

Bu düşüncelerimi söylediğimde, bazı kardeşlerim şu örneği veriyorlar Kur’an dan.  Mücadele suresi 12. ayetinde Allah, önce şöyle bir ayet indiriyor. “EY İMAN EDENLER! ELÇİ İLE ÖZEL BİR ŞEY KONUŞACAĞINIZ ZAMAN, BU ÖZEL KONUŞMANIZDAN ÖNCE BİR SADAKA VERİN! “ diye ayet indiriyor ama bu hükmü yerine getirmek Müslümanlara zor geldiğinde Allah, bu emrini daha sonraki ayetiyle NESH edip hükmünü kaldırıyor ve bakın ne diyor. “ÖZEL KONUŞMANIZDAN ÖNCE SADAKALARI VERMEKTEN ÇEKİNDİNİZ Mİ? ÇÜNKÜ SADAKA VERMEYİ YERİNE GETİRMEDİNİZ, ALLAH DA SİZİ AFFETTİ.” Bu iki ayet örnek gösterilip, bakın Kur’an içinde de NESH varmış, demek ki diyenleri duyarsınız. Hâlbuki bu ayetleri ile Allah ilk önce Elçisini ikide bir, olur olmaz gereksiz yere evine giderek rahatsız edilmesini engellemek ve de o günkü kullarını bu hükmü ile geçici sınadığını görüyoruz. YANİ BU EMİR TÜM MÜSLÜMANLARI DEĞİL, YALNIZ O GÜNKÜ MÜSLÜMANLARA HİTABEN, ÖZELLİKLE ELÇİSİNİN ÖZEL DURUMU İLE İLGİLİ İNDİRİLMİŞ AYETLEDİR. ÇÜNKÜ ALLAH IN RESULÜNÜN, BU RAHATSIZLIĞINI DİLE GETİREMEDİĞİ BELİRTİLİYOR ÖZELLİKLE AHZAB 53. AYETİNDE. LÜTFEN ONUDA OKUYUNUZ.

Değerli kardeşlerim, lütfen ayetleri anlamaya çalışırken, Kur’an dışı bilgilerin etkisinde kalmadan, Kur’an bütünlüğünde ayetleri anlamaya çalışalım. ÇABA BİZDEN, YARDIM YÜCE RABBİMİZDEN. Dilerim cümlemiz, gönül gözleri Kur’an ile aydınlanan, Allah ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. İnsanın duygularını,düşüncelerini kontrol altına almasıdır ORUÇ.
    Doğru bilgi ;Rüzgar gibidir..Tüm yanlışları süpürür...
    Hüküm verirken; Verdiği konu hakkında bilgi noksan eksik olursa hükümde yanlış olur.
    Bildiklerimizi Yeniden Düşünmeye İhtiyacımız Var!
    Anlaşmak için sıfırdan başlamamız gerekir.
    YENİDEN DOĞMAK..!
    Fikrin kişide mefhumlaşabilmesi için fikrin vakıaya mutabık olması gerekir.
    İnsanlığın kurtuluşu için duyguları yönlendirmek genelde alimlere,liderlere öncülere özelde kişinin kendisine düşer.
    https://t.co/ua4jE3Jm0P
    https://www.instagram.com/p/Ccakp58sovL/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...