Ana içeriğe atla

Kayıtlar

SÖYLEYENLER etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kur’an’ın Bizlere Yeteceğini Söyleyenler, Yüzlerce Yıldır Susturuldu.

  Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, günümüzde çok tartışılan ve Allah'ın Elçisinin sağlığında Kur’an'ın yanında, hadisleri kayda aldırıp aldırmadığı konusu ve  KUR’AN'IN BİR MÜSLÜMAN İÇİN YETERLİ OLUP OLMADIĞI  üzerine olacak. İslam toplumlarının genel çoğunluğu, İslam'ı yaşayabilmemiz için,  KUR’AN'IN BİZLERE YETMEYECEĞİNE İNANDIRILMIŞ  ve Kur’an'ın özet bilgiler verdiğine, hükümlerini açıklamadığına, Allah'ın Resulünün rivayet hadislerinin açıkladığına inanılmaktadır.  Düşünen, Aklı başında zikir ehli hiçbir insanın bunu kabul etmesi mümkün olmaması gerekirken, nasıl olurda genel çoğunluk Müslümanların, buna itiraz etmemesi ve kabul etmesi, aklın devreden çıkartılması ve ellerinden Kur’an'ı alınması ile ancak açıklanabilir.  Günümüzde ilmin ve iletişimin getirdiği kolaylık, toplumun Kur’an'a ve onun apaçık bilgilerine ulaşılabilirliğin getirdiği ışık/aydınlık sayesinde toplumun bir kısmı Kur’an ile buluşmuş ve özgür düşü...

Yalan Söyleyenler, Doğru Söyleyenlere İnanmazlar.

Bir söz vardır  “Yalan söyleyenler, doğru söyleyenlere inanmazlar.” Gerçekten de hayatımızda çok karşılaştığımız bir durumdur, yalan söyleyenlerin kolay ikna edilemeyeceği konusu. Çünkü bazı kişiler yalan yanlış sözler söylediğinin, farkında bile değillerdir.  Böyle kişiler nefislerinin, duygularının baskısı altındadırlar.  Gelin bu sözlerin ardında yatan mantığı, birlikte düşünelim.  İnsanlar neden yalan söyler, ya da söylemek durumda kalır. Bazen yalan söylediğinin, farkında olmayada bilir bir insan. Eğer bir konu hakkında iyi araştırma yapmayıp, kulaktan dolma bilgilerle konuşuyor yada tartışıyorsa, böyle bir kişi yalan yanlış söylediğinin farkında değildir.  ONUN İÇİN TARTIŞACAĞIMIZ KİŞİNİN, KONU HAKKINDA BİLİNÇLİ OLMASI ÇOK ÖNEMLİDİR. YOKSA BOŞUNA ZAMAN KAYBI OLUR . Hayatımızda bu durumla hepimiz karşılaşmışızdır, az ya da çok.  Genelde hepsinin ardında yatan ana etken, bilgisizlik, cehalet ve bunu kabullenmeme baskısı yatar . Belki de hepimiz...