Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YAŞANAN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ALLAH’IN İNDİRDİĞİ DİN İLE UYDURULAN VE YANLIŞ YÖNTEMLERLE TEBLİĞ EDİLEN, ANLATILAN DİN ARASINDAKİ FARK.

  Kur’an’ı Allah bizlere Rehber, yol gösterici olsun diye indirdiğini çok açık söyler. Kur’an’ın rehberliğinden istifade edebilmemiz içinde, anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek okumamızı emreder. Yani bizler Kur’an’ın rehberliğinden istifade edebilmemiz için, önce tebliği almamız ve anlamamız gerekir. Eğer anladığımız dilden Kur’an’ı okumuyorsak, kendimizi Kur’an okumamış saymalıyız. Çünkü vahyi tebliğ almadan anlamadan, nasıl hayata geçirebiliriz? İnsanlar arasında en çok istismar edilen,  DİNİ KONULARDIR.  Onun için Allah, size Elçilerim vasıtası ile gönderdiğim vahyimi, birilerinden öğrenmek yerine, yani kendimize güvenilecek, ardına düşülecek Veliler edinmeden, mutlaka bizler bizzat kendimiz okuyup öğrenmemiz, tebliği almamız gerektiği konusunda uyarılar yapar.  ÇÜNKÜ ALLAH BİLİYOR Kİ, KULLARIMI KENDİ ÇKARLARI İÇİN, ALLAH İLE ALDATANLAR ÇIKACAKTIR.   Bunu söylediğimde, Kur’an ile gereği gibi buluşamamış kardeşlerimiz hemen şu tepkide bulunuyorlar.  “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POST

İSLAM TOPLUMUNDA YAŞANAN YANLIŞ, RESULÜN SÜNNETİ İNANCI.

  İslam’ı anlattığını zanneden büyük bir çoğunluk, dini konulara başlarken,  İSLAM KUR’AN VE ALLAH’IN SÜNNETİ İLE YAŞANIR  diye söze başlarlar. Gerçekten Allah, indirdiği dini İslam’ı bizlerin yaşarken ana kaynağımız olarak, Kur’an ve onun yanında Resulün sünneti yani hadislerini de yaşamalısınız mı diyor? Bu konuda birçok makale yazdım ama toplum Kur’an’dan o kadar uzaklaşmış ki, anlayan dinleyen çok az. İsterseniz önce şunu düşünelim. SÜNNET kelimesi Kur’an da nasıl geçiyor ve ne anlama geliyor ona bakalım. Sünnet kelime anlamı olarak  KANUN, İZLENEN YOL, YÖNTEM  anlamına gelir. Kur’an’da ’da bu anlamda geçer, Allah’ın sünneti,  SÜNNETULLAH’I  yani Allah’ın kanunları ve bizlerin izlemesini emrettiği yol ve yöntemi anlamlarına gelir.  SİZCE ALLAH KANUNLARINI, UYMAMIZ GEREKEN KURALLARINI, YANİ SÜNNETİNİ GEREKTİĞİ GİBİ AÇIKLAMADAN GÖNDERMİŞ OLABİLİR Mİ?  Bunu söylemek ve inanmak Allah’ın adaletine saygısızlıktır. Bu konuda üzerinde düşünmenizi istediğim bir ayeti hatırlatmak istiyorum.

KUR’AN’DAN UZAK, RİAYETLERLE YAŞANAN İSLAM, BU KADAR OLUR….

  Bizler batıl inancın bataklığına öyle bir battık ki, yaşadığımız inancın bataklık olduğunu, bu yolu izleyenlerin Allah a ve Resulüne akla gelmeyecek saygısızlıklar yaptıklarını fark edemiyoruz. Bu makalemde bazı ayetleri hatırlatarak, inandığımız batılın bizleri, adeta ayetleri görmezden gelmemize, Allah a ve Resulüne karşı neleri isnat ettiğimize örnekler vermek ve sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Hepimizin amacı Allah ın doğru yolunu bulmak ve din kardeşlerimizi, en doğruya davet etmektir. Bunu yapabilmek içinde önce, Allah’ın vahyini/ayetlerini referans alıp, daha sonra yaşadığımız İslam ı düşünerek, ayetlerle karşılaştırarak gerçeklerle buluşmalıyız.  Allah Enfal 64. ayetinde,  “EY NEBİ! ALLAH, SANA DA SANA UYAN MÜMİNLERE DE YETER,”    diye uyarıp,  Allah ın Resulüne ve bizlere Allah ın yeteceğini açıkça bildirdiği halde, bizlerin Allah ın vahyinden sonra başka kaynaklar, bilgiler aramamız ne kadar doğru olur? Resulüne Allah yetiyorsa, elbette bizlerede yeter. Bizleri Kur

YAŞANAN İSLAM LÜTFEN SİZLERİ KORKUTMASIN. GİZLENEN İSLAMI KUR'AN DAN ARAŞTIRINIZ.

 

GÜNÜMÜZDE YAŞANAN İSLAM’IN BU HALE GELMESİNDEN, HEPİMİZ SORUMLUYUZ.

  İslam dünyası öyle bir yozlaşma, batıl ve hurafenin batağındaki akıl, mantıkla açıklamak mümkün değil. Günümüzde yaşanan, ülkelerinden kaçan Müslüman göçleri üzerinde zerre kadar düşünen, İslam toplumlarının ne denli kargaşa, acı ve adaletsizliklerle yönetildiğini görecektir.  SİZCE GÜNÜMÜZDE YAŞANAN BU DİNİN ADI, İSLAM OLABİLİR Mİ?  Lütfen unutmayınız İslam toplumu dediğimiz ülkelerin adaletsizlik ve baskısından kaçanlar, Müslüman ülkelere değil, özellikle Hristiyan ülkelerine gitmek istiyorlar. Acaba neden diye, bu soruyu kendimize hiç soruyor muyuz? Hiç sanmıyorum. İlginç olan bu toplumlarda Müslümanlara, Müslüman olduğunu söyleyenler tarafından adaletsizlikler, baskılar yapılıyor ve bir birilerini hiç acımadan öldürebiliyorlar.  HANİ MÜSLÜMAN MÜSLÜMANIN KARDEŞİYDİ? Hani İslam hoşgörü diniydi, hani İslam adalet ve özgürlük diniydi? Hani, hangi inanca inanırsa inansın aralarında adaletle hükmedilecekti, dinde zorlama yoktu, ne oldu Allah ın Kur’an da ki bu uyarıları? Ne yazık ki he

KUR'AN IN ONAYLAMADIĞI, YAŞANAN İSLAM GERÇEĞİ....

Değerli dostları. Bir işe başlamadan, yatırım yapmadan önce, o işle ilgili doğru ve kesin kaynaklardan bilgiler alırız, ölçer biçeriz araştırır ve ondan sonra öyle yaparız. Çünkü doğru kaynaklardan araştırmadan başladığımız iş, mutlaka bizlere zarar verir. Bu düşünceden yola çıkarak inancımızı nasıl yaşamalıyız, dinimizi öğreneceğimiz asıl kaynak nedir diye, kendimize önce sormalıyız.  Sizce dinde hüküm veren ve sorumlu olduğumuz makam kimdir?  Elbette yalnız Allah tır.   Bunu Allah Kur'an'da söylüyor ve dinde hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor.   Bugün söylendiği gibi, dinde hüküm veren ALLAH VE ELÇİSİDİR dersek, Rabbimizi Elçisi ile eş tutmuş oluruz ki, bu düşünce Kur’an'ın tamamına ters düşer, şirktir. Allah’ın indirdiği İslam dinini, öyle batıl rivayet bilgiler ışığında yaşıyoruz ki, neredeyse Allah’ın emirlerinin tam tersini yaşadığımızın, farkında bile olamıyoruz.Eğer bu söylenenlere inanırsak, İslam dininde hüküm koyan iki makam ortaya çıkar, buda günümüzde oldu

İSTİDRAÇ, YAŞANAN BATIL İNANCI GİZLEMEK ADINA, ÇIKARTILMIŞ BİR MASKEDİR.

Toplumlar bazı çıkar çevreleri tarafından, her zaman kendi istedikleri doğrultuda yönlendirilmiş, hatta toplumların bazı gerçekleri fark etmeleri önlenmiştir. Böylece insanlar istedikleri gibi yönetilmiş, haksız ve adaletsiz yönetimlere de itiraz etmeleri bu şekilde önlenmiştir. Halkı bu şekilde yönetmeye çaba harcayanlar, toplumun inanç değerleri ile oynamış ve Kur’an'ın uyardığı gibi,  ALLAH İLE ALDATMIŞLARDIR . Bir örnek vermek gerekirse, insanların çok kalabalık olduğu, doğru yönetilmeyen, fakirliğin kol gezdiği Asya toplumlarında, Budizm adı altında öyle bir inanç yaratılmıştır ki,   BU DÜNYADA NE KADAR FAKİR VE YOKSUL İSEN, BİR SONRAKİ DÜNYAYA GELİŞİNDE, ÇOK DAHA ZENGİN OLARAK GELECEĞİNE TOPLUM İNANDIRILMIŞ VE BÖYLECE İNSANLARIN YOKSULUĞA KARŞI İSYANLARI, TOPLUMU YANLIŞ YÖNETENLERE İTİRAZI, KARŞI ÇIKIŞLARI ENGELLENMİŞTİR. Bu inanca benzer bir inancın, aslında Kur’an'da bu şekliyle asla bahsedilmemesine rağmen, Allah'ın ayetlerinde geçen kelimelerle ve anlamlar