Ana içeriğe atla

Şirk Batağında Yaşadığımız İnancımızı, Lütfen Kur'an İle Sorgulayalım.


 

Bu makalemde sizleri yine yazıma cevap verenlerin, günümüz İslam gerçeklerinin nasıl Kur’an’dan çok uzak yaşandığına dikkat çekici bazı örnekler vermek ve üzerinde Kur’an merkezli sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Söylenenleri, yazdıklarımı gördüğünüzde, Allah’ın yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, ayetler üzerinde düşünün aklınızı kullanın, emin olmadığınız bilgilerin sakın ardına düşmeyin, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum hükümlerinin nasıl dikkate bile alınmayıp, Kur’an’ın tam tersi bir inanç yaratarak, adına İSLAM dediğimiz gerçeğini göreceksiniz. Rabbimiz birçok ayetinde, akla düşünmeye çok önem verdiğini göstermiş ve aklını kullanmayanların gerçekten pislik içinde kalacaklarını, şeytanın oyuncağı olacaklarını bizlere açıkça bildirmiştir. ÇOK NET ŞUNU SÖYLEYEBİLİRİZ. İSLAM İMAN ESASLARINI, AKILLA TEMELLENDİRİR VE KUR’AN’IN SINIRLARI DIŞINA ÇIKMAMIZI YASAKLAR. Bakın bir arkadaşımız, Kur’an ile buluşamadığımızda, nasıl Kur’an’a adeta muhalif sözler söyleyip, tam tersini Allah’ın dini diye yaşadığımızın farkında bile olamayacağımıza, çok güzel bir örnek vermiş.

“İbni Hazm; “BİR KİŞİ ANCAK, KUR’AN’DA BULDUĞUMUZU ALIRIZ DERSE, ÜMMETİN İCMASIYLA KÂFİR OLUR. BU MÜŞRİKİN KANI VE MALI HELALDİR” demiştir. (İhkam,80) Not: Sahih hadisleri sünnetleri ve hak mezhepleri inkâr eden için demiştir.

“ULEMA, KUR’AN’I AZİMDEN SONRA KİTAPLARIN EN SAHİHİNİN, BUHARİ VE MÜSLİM OLDUĞUNDA İTTİFAK ETTİ.” (Nevevi, Minhac; 1/14)

“HADİSTE NE OLUYORMUŞ, FIKIHTA NE OLUYORMUŞ KİTAP VAR YETMİYOR MU LAFLARI, ŞEYTANIN LAFLARIDIR. (Hasan Burkay)

Toplumu, Kur’an ile buluşturmak istememelerinin nedeni, yaşanan İslam’ın Kur’an’dan ne kadar uzak olduğunu gizleyebilmek içindir. Allah’ın Kur’an’da emrettiğinin, bakın nasıl tam tersini topluma öğretiyorlar ve kabul etmeyenlerin, adeta BİR BİNİN KANI VE MALININ NASIL HELAL OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİYORLAR. Lütfen Kur’an’a sarılarak bu tuzağa düşmeyelim. Allah’a atılan iftiraya bakar mısınız? Allah Kur’an’da biz kullarını çok önemli bir konuda Zümer suresi 18. ayetinde uyarıyor ve ne diyorduO KULLARIMI Kİ ONLAR SÖZÜ DİNLERLER, SONRA DA EN GÜZELİNE UYARLAR.” Sizce bu söylenenleri okuduğunuzda, kabul edilecek akla mantığa ve Kur’an’a uyan ddoğru güzel bir söz var mı? Asla yok. Gerçekten de aklını kullanan, Kur’an’a iman eden onun vahyinden haberi olan bir Müslüman, önce karşısındaki her sözü dinler. Daha sonrada en doğrusuna uyar diyor Allah. Gelin birlikte bakalım, bizler Allah’ın bu uyarısına uygun bir iman üzerine mi Allah’ın dini İslam’ı yaşıyoruz, yoksa atalarımızın rivayet inançları ile şekillendirilmiş, Kur’an’a taban tabana ters düşen bir iman üzerinde miyiz? Tabi önce hatırlatmak istediğim bir konu var. Rabbimiz bizleri YALNIZ KUR’AN’AIN İPİNE SARILMAMIZI EMREDİYOR, ÇÜNKÜ SİZLERİ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM DİYOR.

Arkadaşımızın paylaştığı hadiste şunu söylüyor. Bir kişi yani Müslüman yalnız Kur’an’da bulduğumu alırım derse, lütfen buraya dikkat, ÜMMETİN İCMASIYLA KÂFİR OLUR DİYOR. Bakın bizim imanımızı etkileyen kaynak, delil ÜMMETİN ALDIĞI KARARMIŞ. Ona uymayana Kâfir diyorlar. Çok daha ilginci, onlar gibi düşünmeyip inanmayanların KANI, MALI HELALDİR DİYEREK, ÖLDÜRÜLEBİLECEĞİNİ DAHİ SÖYLEYEBİLİYOR. Çok üzgünüm ama mezheplerin, rivayetlerin öğretisi ile İslam’ı yaşarsak, sonuçta böyle olur. Rabbimiz boşuna Kur’an’da, çoğunluğa uyarsan seni dinden saptırırlar demiyor. Kur’an ile toplumun buluşmasını engelleyenler, yani Kur’an’ı anladıkları dilden dikkatle okumalarını istemeyenler, işte bu anlatılanların yanlış olduğunu görmesini istemedikleri içindir. Peki, Kur’an yani Allah yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlere ne diyor ona bakalım. Rabbimiz öyle diyorsa elbette başımızın üstünde yeri var, onun dediğini yaparız. Kur’an ile buluşanlar çok iyi bilir, aynısını Kitap Ehli Resulüne söylemiş ve yalnız senin getirdiğinle dinimizi yaşayamayız, bizim atalarımızın inancı da var dediklerinde, bakın Allah nasıl ayetler indirmişti.

“KENDİLERİNE OKUNAN KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMEDİ Mİ?” (Ankebut 51)

“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)

ALLAH’TAN DAHA İYİ, KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?” (Maide 50)

“YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?”(Enbiya 10)

Önce şunu hatırlatmak isterim, Allah dinin sahibi benim, hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyorsa, gönderdiği dinin FIKIH kurallarını, yani İslam hukukunu da dinin sahibi Kur’an’da apaçık yapmıştır, önce bunu asla unutmayalım. İlginç olan ise, Kur’an dışından anlatılan tüm rivayetleri, Allah’ın Resulünün adını kullanarak, kendilerine asla ait olduğunu bilmediğimiz kişiler naklediyor. Hiç birisi Allah’ın görev verdiği kişiler değil ve hata yaptıklarında Resulünü Allah’ın uyardığı gibi uyarılmıyor. Bu tehlikeyi fark etmiyor musunuz?  Bunun tehlikesinin farkında değil misiniz? Onun haricinde Allah’ın dinine İslam hukukuna hiç kimse ilave edemez, bunu Allah yasaklamıştır. ALLAH’IN FIKIH İNANCINA İLAVELER YAPANLAR, ATALARININ İNANCINI ALLAH’IN DİNİNE SOKMAYA ÇALIŞANLARDIR. Sizce Allah’ın verdiği hüküm ile ümmetin çoğunluğunun aldığı karar, ittifak ettiği konu aynımı? Allah aşkına size soruyorum, bahsedilen ÜMMETİN aldığı karara uyan mı, Allah katında KÂFİRDİR, yoksa Allah’ın Kur’an’da emrettiği gibi, YALNIZ ALLAH’IN İNDİRDİĞİ VAHYE YANİ KUR’AN’A UYANMI KÂFİRDİR? Allah benim vahyin dışında hiç kimse benim dinimde hüküm koyamaz, ÇÜNKÜ BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM diye apaçık uyarıyor, ama bunu nasıl yapıyorlar bilemiyorum, Allah’ın emrinin tam tersine inanmakta sakınca görmüyorlar. HER ZAMAN SÖYLERİM, İŞTE BU CAHİL CESARETİDİR. Cahil olan birisini çok rahat Allah ile aldatıp, her şeyi yaptırabilirsin.

Gelelim arkadaşımızın verdiği ikinci örneğe. Yine ulemanın kararını söylüyor, Allah’ın kanunu apaçık dururken ve diyor ki, “ULEMA, KUR’AN’I AZİMDEN SONRA KİTAPLARIN EN SAHİHİNİN, BUHARİ VE MÜSLİM OLDUĞUNDA İTTİFAK ETTİ.” Çok ilginç sanki bahsettikleri kişi ile bire bir konuşmuşlar gibi anlatıyorlar. Buhari’nin hadislerin doğruluğuna yada yanlışlığına nasıl karar verdiği sizlere hatırlatmak isterim, İşte bizler bu yolla kendimizi bile bile ateşe atıyoruz ama farkında bile değiliz.

“HERHANGİ BİR HADİSİ SAHİH’E DÂHİL ETMEZDEN ÖNCE, YIKANIP İKİ REKÂT NAMAZ KILARAK, ALLAH’A İSTİHÂREDE BULUNUP MANEVİ BİR İŞARET ARAMIŞ, ONDAN SONRA HADİSİN SIHHATİNE HÜKMETMİŞTİR“BU ŞEKİLDE SIHHATİ NAZARIMDA SÜBÛT BULMAYAN HİÇBİR HADİSİ, SAHİH’E ALMADIM”DER. ”.(K.S. Sayfa 197)

Kur’an ile buluşamadıysak, işte böyle affedilmeyecek büyük günahları işleriz de, doğru yaptığımızı zannederiz. Hatırlatırım Allah, Bakara suresi 23. ayetinde nasıl uyarıyordu bu konuda bizleri. “HAYDİ, KUR’AN’IN AYETLERİNİN BİR BENZERİNİDE, SİZ GETİRİN BAKALIM.” Diye biz kullarına Allah meydan okuyor, hatta devamındaki ayette, asla benzerini getiremezsiniz diyerek ikaz ediyor, bunun tersini yapmaya çalışanları da, ebedi cehennemin beklediğini hatırlatıyor. Bu uyarıdan sonra kendimize soralım. Allah bizlerin yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı, Kur’an’dan hesaba çekileceğimizi emretmedi mi? Emrettiyse, bizler hala bu ve benzeri yüzlerce ayeti görmezden gelip, doğruluğundan asla emin olamayacağımız rivayet sözlerini/hadislerini adeta Kur’an ile eş tutup ŞİRK KOŞARAK KUR’AN’DAN SONRA, EN SAHİH YANİ EN DOĞRU BUHARİ VE MÜSLİM’İN KİTAPLARI, SÖZLERİ OLDUĞUNU NASIL SÖYLERİZ? Tamamı rivayet yolla bizlere ulaşmış. Lütfen şeytanın bu tuzağına düşmüş olarak, Allah’ın huzuruna gitmeyelim, inanın o çetin gün Kur’an’ın bahsettiği YÜZLERİ SİMSİYAH OLANLARIN SAFIDA BULURUZ KENDİMİZİ. Yine bu arkadaşımız, bakın yazıma neler yazmış. Yaşadığımız İslam’ın ACI GERÇEKLERİ.

“İYİ BİLİN Kİ RESULULLAH’IN HARAM KILDIĞI ŞEY, ALLAH’IN HARAM KILDIĞI ŞEY GİBİDİR.” Kaynak (Ahmet b Hanbel c.4 s 132)

Her zaman söylediğim gibi, eğer Kur’an’dan zerre kadar haberimiz olup Onunla buluşabilseydik, bunları söyleyenleri hiç dikkate almaz, güler geçerdik ama çok büyük bir çoğunluk ne yazık ki BATILIN TUZAĞINDA, ŞİRK BATAĞINI GÖREMİYOR. ONUN İÇİNDİR Kİ DİN KARDEŞLERİMİZİ, BU TUZAKTAN KURTARMAK İÇİN, HEPİMİZ EL BİRLİĞİ YAPMALIYIZ. Bu sözün, hadisin kaynağına bakar mısınız Kur’an değil. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, Resulümün görevi sadece tebliğ etmektir dedikçe Rabbimiz, bazıları adeta Allah ile inatlaşırcasına, NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ POSTACI DİYEMİ GÖNDERDİ DİYEBİLİYOR. Yani Allah’ın Resulüne verdiği görevi, yetkiyi beğenmeyerek, bizzat kendileri yetkilendirmeye çalışıyorlar. Doğrusu söyleyecek söz bulamıyorum. Bakın Allah’ın Resulü ümmetini yalnız neyle uyarmış ve kendisi neye uymuş.

“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9)

“RASULE DÜŞEN, APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“ALLAH’TAN VE O’NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?” (casiye 6)

Sizce daha fazla, örnek ayet vermeme gerek var mı? Hz. Muhammed O örnek insan bu Kur’an bana vahyoldu ki, onunla herkesi uyarayım diyor. Bir başka ayetinde de, BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM diyorsa, bizler nasıl olurda Resulün uyduğunun dışına çıkmaya çalışırız, bunu da mı akıl edemiyoruz? Bakın benim rivayet hadislerimde var onlara da uymalısınız, onlarla ben ayetleri açıklıyorum demiyor. Devamındaki ayette Allah Resulünün yetkisini bizlere hatırlatıp, Resule düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir diyor. Allah’ın bu sözlerine haşa güvenmiyor muyuz? Casiye 6. Ayetinde aslında son noktayı koyuyor Rabbimiz ve ALLAH’IN AYETLERİNDEN, SÖZLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE/HADİSE UYACAKSINIZ DİYE İKAZ EDİYOR. 

Bizlerde cahil cesareti olduğundan olsa gerek, bir türlü bunları kabullenemiyoruz. Çünkü yaşadığımız İslam ile Allah’ın ayetleri uyuşmuyor ters düşüyor da ondan. Değerli dostlarım hepimiz hata yapabiliriz, bende bir zamanlar bu yanlış bilgilere inanmıştım ama araştırıp sorguladığımda, ALLAH’IN GERÇEKLERİ İLE ŞÜKÜRLER OLSUN BULUŞTUM. Dilerim cümlemiz, Rabbimizin Kur’an gerçekleri ile buluşan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

Kur'an’da Geçen Nebi Resul Kavramaları Ne Anlama Geliyor.

Kur’an'da Nebi ve Resul kavramları çok geçer. Bu kelimelerin anlamları konusunda, birçok görüşler ileri sürenler vardır. Hatta Kur’an'da geçen Nebi ve Resul kelimelerinin ortak ismi olduğu söylenen, ayetler tercüme edilirken Arapça olmayan Farsça olan, Peygamber olarak genelde tercüme edildiğini görürüz. Bu kelimenin aslında bizlerin dilinde, alışkanlık haline de geldiğini söylemeliyim, buna bende dâhilim.  Peygamber haber getiren anlamındadır, ama Nebinin anlamı çok farklıdır.  Öyle ayetler var ki,  NEBİ ve RESUL  kelimesine peygamber der geçersek, ayetlerin anlamlarında farklılaşma olduğu gibi, ayetler arasında da çelişkiler yaratırız. Ayrıca ayetin özellikle bizlere vermek istediğini de anlayamayız. Yoksa normal konuşma esnasında, peygamber dendiğinde hepimiz kimden bahsedildiğini biliyoruz, burada bir sorun olmuyor. Belki de kolayımıza da geliyor diyebiliriz.  Allah aynı ayette bazen, her iki kelimeyi de kullanıyor. Eğer bu iki kelime aynı anlama gelseydi, ...