Ana içeriğe atla

Kayıtlar

RİVAYETLERİ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BATILI, RİVAYETLERİ HAK, GERÇEK KABUL EDİNCE, KUR’AN’DAN UZAK, İŞTE BÖYLE BİR SONUÇ ÇIKIYOR ORTAYA.

  Bizler Allah’ın sakın dinde bölünenler gibi olmayın emrini dinlemeyip, hatta tam tersini savunup,  DİNDE BÖLÜNMEKTE BEREKET, ZENGİNLİK VARDIR  diyerek, adeta Allah’ın ayetlerine meydan okuduğumuzun farkında bile değiliz. Kendimizi kandırıyoruz ama anlayamıyoruz, çünkü bizler Kur’an’ı Allah’ın istediği şekilde okumadık, bizlere okutmadılar ve Allah ile bizleri aldattılar. Bunun suçlusu bizleriz, bunu unutmayalım. Çünkü aklımızı kullanmadan, Allah’ın mesajını direk anlayarak düşünerek almadan, araya çok güvendiğimiz veliler, şeyhler, efendiler soktuk ve imtihanımızı onlara emanet edebileceğimizi zannettik. Böyle olunca da kandırıldığımızın farkında bile olamadık. Sanırım böyle davranmak, daha çok kolayımıza işimize geldi. Kur’an’ı kendimiz anlayarak hiç okumadığımız için, imanımızdan da emin olamıyoruz. Bu kuşku bizlerin içini kemiriyor, hatta bizleri korkutuyor, telaşlandırıyor ya yanlış yoldaysam diye ürkütüyor. Ama bu gerçeği kendimize itiraf edemiyoruz, nefsimiz ağır basıyor.  BU P

RİVAYETLERİ SAVUNAYIM DERKEN........

  Adiyat 6: İNSAN, RABBİNE KARŞI ÇOK NANKÖRDÜR. Yusuf 106: ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR. Yunus 36: ONLARIN ÇOĞU, ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZ. ŞÜPHESİZ ZAN, HAKTAN HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilendir.

RİVAYETLERİ AKLAYABİLMEK ADINA, KUR'AN A SAYGISIZLIK YAPMAYALIM.

Bizler yaşadığımız yanlış inançlarımızı, öyle inatla savunmaya geçiyoruz ki, bunun hesabını inanın, Allah’ın huzurunda veremeyiz.  Aslında bir Müslüman olarak işimiz çok kolayken, kendi ellerimizle zorlaştırıyoruz, işin içinden çıkılmaz bir hale sokuyoruz. Daha sonrada neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda da karar veremiyoruz.  Allah Kur’an’da, inancımız ve bu konuda izlememiz gereken yolu anlatırken, sakın emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin der ve emin olacağınız kitabında yalnız Kur’an olduğunu bildirerek, Kur’an’ın ipine sarılmamızı emreder. Çok daha açık bir şekilde Zuhruf 44. ayetinde,  SİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM  diye de uyarır. Böyle bir hüküm veren Rabbimiz, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, konusu bile geçmeyen, mezheplerin FIKIH inancı olan dine yapılan ilavelerden, hükümlerden hesaba çeker mi bizleri? Madem Allah bizleri bu şekilde uyarıyor, bunun tam tersine inancımızı yaşamak niye? İşte bunu anlamakta zorluk çekiyorum.   İnancımız eğer Kur’an’da, tek

BATILI RİVAYETLERİ, REHBER EDİNDİĞİMİZDE...

Sizleri aşağıda yazacağım sözlerin, doğruluğunu yada İmamı Şafi ye ait olup olamayacağını, düşünmeye davet ediyorum. Emin olamayacağımız sözleri, bir başkasına isnat etmenin ve bunlara göre inancımızı yaşamanın, büyük yanlışlar getirdiğini, Kur’an ı rehber alan herkes çok iyi bilir. “İMAM ŞAFİİ, SADECE KUR’AN DİYENLERE KARŞI MÜNAZARA DA “SADECE HADİS ÜZERE KONUŞUN DER, ÇÜNKÜ HADİS OLMAZSA, KUR’AN AYETLERİ İSTENİLDİĞİ GİBİ YORUMLANABİLİR” İFADESİNİ KULLANIR.” Bu sözlerin söylendiğini önce kabul edelim. Eğer bu düşüncenin doğru olduğunu kabul edersek, Kur’an tek başına anlaşılmayan, mutlaka beşeri bilgilere, Resulün rivayet hadislerine muhtaç bir kitap durumuna düşer ki, bunu söylemek ve düşünmek, Kur’an’a hem saygısızlık, hem de Kur’an’a şirk koşmaktır hatırlatırım. Siz olsanız, kendi kitabınız için böyle bir yakıştırma yaparak, bu kişinin yazdığı kitabı okuduğunuz da kendiniz anlayamazsınız, mutlaka birisinin açıklama yapması, izah etmesi lazım deseler, ne düşünürdünüz? Bizler Al