Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZÜMER SURESİ 53-54-55-56. AYETLERİN UYARILARINA, DİKKAT ETMEYENLERE….

  Kur’an’ı anlaşılması zor ilan edip, anlamını bilmeden okuduğumuz içindir ki, Allah’ın uyarılarını ne yazık ki alamıyoruz. Ne söylenirse Allah’ın emri zannediyoruz. Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayetler, Zümer suresi,53-54-55-56. Ayetler olacak. Bakın Allah bu ayetlerde biz kullarının, nereye hangi yöne, kime dönerek teslim olmamızı nereye uymamızı ve kimden bağışlanma af dilememizi, umudumuzu kesmememizi istiyor, onu anlamaya çalışalım. Zümer 54:  AZAP SİZE GELMEDEN ÖNCE, RABBİNİZE DÖNÜN VE O’NA TESLİM OLUN. SONRA SİZE YARDIM EDİLMEZ. (Diyanet meali) Allah’ın ayetleri, söylediği gibi gerçekten MUHKEM yani apaçık anlaşılıyor. Anlamak istemeyene, aklını kullanmayana, sözümüz elbette yok. Rabbimiz ölüm sizlere gelmeden önce, kime yönelip teslim olmamızı istiyor?  ALLAH BİZZAT KENDİSİNE, YANİ İNDİRDİĞİ KUR’AN’A DÖNÜP, ALLAH IN HÜKÜMLERİNE BİZLERİN TESLİM OLMAMIZI İSTİYOR.  Tevbe suresi 129. Ayette de Allah Resulüne, vahyi tebliğ ederken senden yüz çevi

“HER YÜZ YILDA BİR MÜCEDDİD GELİR. ÜMMETİMİN İŞLERİNİ YENİLER.” HADİSİ SİZCE DOĞRU OLABİLİR Mİ?

  Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, her zaman yaptıkları gibi, Kur’an’ın asla bahsetmediği ve onaylamadığı konuları, Allah’ın Resulünün ismi kullanılarak toplumu kendilerine bağlayıp, çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyenlerin uydurdukları bir hadis den bahsetmek istiyorum.  “HER YÜZ YILDA BİR MÜCEDDİD GELİR. ÜMMETİMİN İŞLERİNİ YENİLER.”  Sizce Allah’ın Resulü, böyle bir söz söylemiş olabilir mi? Çünkü böyle bir bilgiyi Kur’an da asla göremeyiz. Bahsettikleri bu Müceddid, Müslümanların hangi işlerini yenileyecek, düzeltecek? İnsanlar kendi işlerini düzeltmek için çaba harcamayacakta, birileri gelsin düzeltsin diye mi bekleyecek? Önce Müceddid ne anlama geliyor İslam toplumunda ona bakalım ki, böyle bir sözü Allah’ın Resulünün söyleyip söylemeyeceği, söylediyse bile hangi anlamda söyleyeceği konusunda doğru düşünebilelim. Müceddid kelime anlamı olarak  YENİLEYEN, DÜZENLEYEN  anlamına gelir. Bu kelimeyi İslam toplumu inancı ile bağlantılı anladığ

RİVAYET HADİSLERE SORGUSUZCA İNANMAK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ. DİKKAT ÇEKİCİ BİR ÖRNEK.

  Bizler günümüzde öyle bir İslam yaşıyoruz ki,  HEM ALLAH’A HEMDE RESULÜNE, FARKINDA OLMADAN ÇOK BÜYÜK İFTİRALAR ATIYORUZ.  Hangimiz böyle büyük bir günahın içinde olmak ister? Elbette hiç birimiz ama bu yanlışı yapmak istemiyorsak, önce Allah’ın Kur’an da ki mesajlarını, uyarılarını direk Allah’ın kitabı Kur’an’dan aracısız almalıyız. Yoksa bizleri Allah ile aldatanların tuzağına düşmekten, hiç kimse kurtaramaz. Bu hafta Cuma namazında vaiz hoca, Allah’ın Resulüne ait olduğunu iddia ettiği bir rivayet hadisinden örnek verdi. Sizce yazacağım bu hadiste geçen konuları Allah söylemiş ve Resulü de ümmetine tebliğ etmiş olabilir mi?  Anlatılan hadis üzerinde, lütfen çok değil biraz düşelim. Gerçekten Allah böyle bir şey yapar mı, Allah’ın Resulü de böyle bir söz/hadis söylemiş olabilir mi? “EĞER SİZ HİÇ GÜNAH İŞLEMESEYDİNİZ, ALLAH TEÂLÂ HAZRETLERİ SİZİ HELAK EDER VE YERİNİZE, GÜNAH İŞLEYECEK (FAKAT TÖVBELERİ SEBEBİYLE) MAĞFİRET EDECEĞİ  KİMSELER YARATIRDI.” [Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirm

ÖTENAZİ, İNTİHAR KONUSU VE İSLAM İNANCI….

Bu makalemde sizleri, günümüzde çok konuşulmaya başlanan  ÖTENAZİ , yani ölme hakkı konusunda düşünmeye davet etmek istiyorum. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, kendi istediğiyle ölümü seçme anlamında olduğunu söyleyebiliriz. Ötenazi kelimesi genellikle, çaresiz bir hastalığa yakalanan kişilerin acı çekmeden, ölümü seçmesi durumunda kullanılır. Eğer bunu normal bir hak olarak görürsek fakirlik, yoksulluk çeken ülkelerdeki insanlarında, aynı hakkı istemesi gerekmez mi?  Önce şunu söylemek isterim. Ötenazinin  İNTİHARDAN  hiçbir farkı yoktur.  BU DÜNYAYA GELİŞİMİZ KONUSUNDA NASIL SÖZ SAHİBİ DEĞİLSEK, BU DÜNYADAN AYRILMA KONUSUNDA DA ASLA SÖZ SAHİBİ OLAMAYIZ.  İntihar etmekte, hangi inanca sahip olursanız olsun, çok büyük bir günahtır. Bir arkadaşım böyle bir hakkın olmasını savunarak, Afrika ve benzeri fakir, yoksul ülkelerde olsaydınız, ötenazinin olmasını normal karşılardınız şeklinde düşüncesini söylemiş. Önce şunu hatırlatmak isterim. Fakirliği, yoksulluğu dünyada yayan ve oluşum

HAKKA SURESİ 48. GERÇEK ŞU Kİ BU KUR’AN, MUTTAKİLER İÇİN BİR UYARIDIR.

  Kur’an ın indirilmesinin amacını Allah anlatırken, Hakka suresi 48. ayetinde, bizlerin üzerinde dikkatle düşünmemiz gereken bir uyarı yapar. Ayeti önce yazalım. “GERÇEK ŞU Kİ, BU VAHİY/KUR’AN MUTTAKİLER İÇİN BİR UYARIDIR.” (Hakka 48) Ayete dikkat ettiyseniz, Kur’an Müslümanlar için bir uyarıdır demiyor. Kur’an muttakiler için bir uyarıdır, öğüttür diyor. Yine hatırlatmak istiyorum, Muttaki olanlar yalnız Kur’an ile uyarılanlar. Kur’an ın yanına rivayet ve sanı bilgileri de getirip, bunlar olmadan Kur’an anlaşılmaz diyenler, asla Muttakilerden olamaz. Demek ki önce muttaki olacağız ki Kur’an ı anlayabilelim. Muttaki olamayanlar, Kur’an dan asla öğüt olamaz, böylece Allah ın uyarılarından da istifade ederek, hayatına geçiremez.  ÇÜNKÜ MUTTAKİ OLMAYAN İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYENLER, KUR’AN İLE YETİNMEYİP KENDİLERİNE BAŞKA KAYNAKLARIDA DİN DİYE YAŞADIKLARI İÇİN, KUR’AN I ANLAYAMIYORLARMIŞ. BUDA ÇOK NET ANLAŞILIYOR. Allah Yusuf suresi 106. ayetinde ne diyordu hatırlayalım. “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’

ÖMÜR VAKTİMİZ DOLMADAN, LÜTFEN UYANALIM VE KUR’AN İLE YÜZLEŞELİM.

  Bizler günümüzde öyle bir İslam yaşıyoruz ki, cahiliye dönemini aratmıyor. Ama bunun ne yazık ki farkında bile değiliz. Çünkü bizlerin  KUR’AN İLE BAĞINI KESTİLER VE DEDİLER Kİ, SEN KUR’AN’I ANLAYAMAZSIN, ONU VELİ, ÂLİM KİŞİLER ANLAR. EĞER DEDİKLERİ DOĞRU OLSAYDI, ALLAH BİZLERİ KUR’AN DAN ASLA SORUMLU TUTMZDI. ANLAYAMADIĞIMIZ BİR KİTAPTAN, NASIL SORUMLU OLURUZ?  Tüm bu iftiralara inandığımız içindir ki,  KUR’AN I TERK ETTİK VE BEŞERİN RİVAYET VE SANI SÖZLERİNE DİN DİYE SARILDIK.   Hâlbuki Allah yemin ederek, hiç kimseye muhtaç olmayalım diye Kur’an ı kolaylaştırdım diyor, hem de birçok kez. Ama bizler apaçık bu ayetleri tebliğ aldığımız halde, Allah a güvenip inanmamız gerekirsen, edindiğimiz veli dedikleri kişilerin sözlerine inanmayı, onlara güvenmeyi seçtik. Sizce bu durumda mahşer günü halimiz ne olur Allah ın huzurunda? Lütfen bu soruyu kendimize şimdiden soralım, çünkü emaneti teslim ettikten sonra, asla geri dönüp hatalarımızı düzeltme imkânımız olmayacak.  ÖMÜR O KADAR KISA K

ALLAH’IN RESULÜNÜ, DEVRE DIŞI BIRAKIYORSUN SÖYLEMİYLE, YAPTIĞIMIZ YANLIŞLAR.

  Bizler İslam’ı yaşarken, o kadar çok yanlış bilgileri dinin emri gibi görüyoruz ki, Kur’an dan ayet örnekleri verip, Allah’ın vahyi ile İslam’ı, dini anlatanları din düşmanı, sünnet inkârcısı, Allah’ın Resulünü devre dışı bırakan, hatta kâfir ilan edebiliyoruz. Sanki ölçme ve değerlendirme makamı bizlermiş gibi. Hâlbuki Allah, kimin en doğru yolda olduğunu, yalnız ben bilirim dediği halde. Hatırlayınız Allah’ın Resulü  ÜMMİYDİ , yani Kitap Ehline tabi değildi. Sizce Yahudi ve Hristiyanlar, Hz. Muhammed e nasıl bir gözle bakıyorlardı ve onun hakkında dini konularda neler söylemiş olabilirler, birde günümüzde benzeri olaylarla lütfen karşılaştırıp değerlendiriniz. Ama Allah batıl ve rivayetlerin etkisinde kalmayan, gerçeklerin arayışında olan adaletli, doğru, dürüst, güvenilir olan Hz. Muhammed i Resul olarak seçti. Neden Kitap Ehli arasından seçmedi?  Bunun nedenini anladığımız andan itibaren, yaşanan batıl İslam’ın gerçeklerini de fark edebiliriz. İslam’ı yaşarken yalnız Kur’an’a sar