Ana içeriğe atla

Kayıtlar

VERDİĞİ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BÖLÜNEN İSLAM TOPLUMLARININ, KENDİLERİNE VERDİĞİ İSİMLER VE EHLİ SÜNNET ANLAYIŞI.

  Allah Kur’an'da, geçmiş toplumların yaptığı yanlışları bizlere hatırlatıp, sakın dinde bölünenler gibi olmayın uyarısını yapmıştır. Kur’an’da Fussilet suresi 33. ayetinde söylediği gibi “ BEN, KESİNLİKLE MÜSLÜMANLARDANIM DİYENDEN DAHA GÜZEL SÖZLÜ KİM VARDIR ”   ayetini göz ardı edip, bununla yetinmeyip bizler kendimize başka isimler takıyorsak, dinde bölünmüş fırkalara, mezheplere hatta tarikatlara ayrılmış, Allah’ın yolundan sapanlardan olmuşuz demektir. Kur’an’a iman eden bir Müminin ismi  MÜSLÜMANDIR . Başka bir ismi yoktur. Müslüman kelimesinin anlamı, Allah’ın hükümlerine bağlı yalnız onun ipine bağlanan, batıl ve hurafeden uzak inancını yaşayan anlamındadır. Kendisine mezhep ya da cemaat, tarikat isimlerini de veriyorsa bir Müslüman , ALLAH’IN YANINDA O BEŞERİ KİŞİLERİN HÜKÜMLERİDE, DİNİN EMRİ GİBİ YAŞIYOR VE ALLAH’A ŞİRK KOŞUYOR DEMEKTİR . Hatırlatırım Allah’ın Resulü, ben sizi yalnız Kur’an ile uyarma görevi aldım diyor ayette. Lütfen bu...

KUR'AN'IN İNİŞ SIRASI KONUSU. «RİVAYETLERİN, İSLAM DİNİNE VERDİĞİ ZARAR.»

  Bildiğiniz gibi Kur’an, iniş sırasına göre günümüzde elimizde yok. Ama eksiksiz ve Allah’ın kendi korumasında olduğuna dair Rabbimizin bu konuda bir hükmü, garantisi var ve Allah Kur’an’ı ben koruyorum diyor.  Yani Kur’an bir bütün olarak korunuyor,  ONUN İÇİNDE BİZLER ONUN BÜTÜNÜNDEN İSTİFADE EDEREK YARARLANMALIYIZ. Bir kısmına inanıp, bir kısmını görmezden gelmememiz konusunda Allah uyarıp, Kur’an’ı bir bütün olarak hayata geçirmemizi emrediyor . Demek ki Kur’an’ı doğru anlayabilmemiz için Kur’an’ın tamamından istifade etmeliyiz ve o ayet şu zamanda şu amaçla indi, bu ayet bu zamanda şu amaçla indi dememiz doğru olmaz. Çünkü bu konuda kesin bir bilgimiz, kanıtımız yok. Kur’an da bu konuda bilgi vermiyor. Bununda elbette bir nedeni vardır, eğer ayetlerin nüzul sebebini açıklamış olsaydı Kur’an, bizler ayetleri o zamana ve o konuya hapsederek günümüze taşımaz, ayeti öyle anlamaya çalışırdık. Buda bizleri yanıltırdı.  KUR’AN AYETLERİNİN SIRALANMASI, FATİHA HARİ...

BİZLER İBLİSİN ALLAH’A VERDİĞİ SÖZE, FARKINDA OLMADAN YARDIM EDİYOR OLMAYALIM. «ARAF SURESİ 11-12-13-14. AYETLER.»

  Bizler yaşadığımız İslam inancıyla, neredeyse şeytanı/İblisi haklı çıkarmaya desteklemeye çalışıyoruz dersem, bana bazı arkadaşlarımız kızacaktır. Bunu neden söylediğimi, sizlere anlatmak istiyorum. Kur’an’da Allah meleklere ve Cinlere, Hz. Âdeme secde edin yani itaat edin, ona boyun eğin saygı duyun dediğinde melekler itaat etmiş ama cinlerden bir kısım İBLİS yani doğru yoldan sapmış ŞEYTAN olarak, itiraz etmişti. Ayeti hatırlayalım. Araf 11:  ANDOLSUN SİZİ YARATTIK, SONRA SİZE ŞEKİL VERDİK. SONRA DA MELEKLERE, “ÂDEM’E SECDE/İTAAT EDİN” DİYE EMRETTİK. İBLÎS’İN DIŞINDAKİLER SECDE ETTİLER. O SECDE EDENLER ARASINDA YER ALMADI.  (Kur’an yolu. Diyanet işleri) Allah yarattığı Âdem’i, demek ki cinlerden ve meleklerden çok daha farklı üstün özelliklerde yaratmış ki, hem meleklerin hem de cinlerin, ona itaat edip saygı duymasını istiyor. Melekler itiraz etmeden itaat ediyor. Cinlerden bir kısım İBLİS kendi yaradılışını, Hz. Âdemin yaratılışından daha özel ve değerli gördüğü içi...

DİYANETİN, KUR’AN’IN TÜRKÇE OKUNMASI VE EZANIN FARKLI DİLDE OKUNMASI KONUSUNDA, YAPTIĞI AÇIKLAMA ÜZERİNE…..

  Bu makalemde sizleri, Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı bir açıklama üzerinde, düşünmeye davet etmek istiyorum. Allah Kur’an'da bizlere, birçok ayette boşuna aklınızı kullanmayacak mısınız, düşünmeyecek misiniz demiyor. Çünkü düşünmeyen aklını kullanmayanları, Allah ile aldatmak çok kolayda ondan. Diyanetin açıklamasını önce lütfen akıl ve mantık süzgecinden geçirelim. Ondan sonrada sorumlu olacağımız Kur'an ne diyor ona bakalım. Bakın Diyanet ne diyor. "KUR’AN’IN TERCÜMESİNE KUR’AN DENİLEMEYECEĞİ VE TERCÜMESİNİN KUR’AN HÜKMÜNDE OLMADIĞI KONUSUNDA,  İSLÂM ÂLİMLERİ GÖRÜŞ BİRLİĞİ İÇİNDEDİR . YÜCE RABBİMİZİN ÖĞÜTLERİ VE BUYRUKLARINI ÖĞRENMEK MAKSADIYLA, KUR'AN-I KERİM'İN MEAL VE TEFSİRLERİNİ OKUMAK GEREKLİ OLMAKLA BİRLİKTE, OKUNAN BU TERCÜMELERİN KUR’AN OLARAK İSİMLENDİRİLMESİ CAİZ OLMADIĞI GİBİ, MEALİN KUR’AN YERİNE OKUNMASI DA DOĞRU DEĞİLDİR. EZANIN ASLİ HALİNİN DIŞINDA HERHANGİ BİR DİL İLE OKUNACAK ÇAĞRININ, İSLAM ÂLİMLERİ VE DÜNYA MÜSLÜMANLARI NEZDİNDE EZAN O...

Yaptığımız Yanlışları Kullanan, İslam Düşmanlarının Verdiği Örnekler, Düşündürücüdür.

İnternet de gezinirken, İslam’a karşı misyonerlik yapan sitelerin birisinde, çok ilginç ve düşündürücü bir konuya rastladım. Bunu sizlerle paylaşmak istememin nedeni, kaynağından emin olmadığımız bilgilerin,  içimize bir kangren gibi nasıl sokulduğu ve Hıristiyanların, Yahudilerin bu bilgileri bizlere karşı, nasıl kullandığının ibretlik bir örneğidir yazacaklarım. Kur’an’a, dinimize iftiralar atan bu sitede, Kur’an dışından bizlere rivayetler yoluyla ulaşmış, günümüzde elimizde bulunan ve bir kısım Müslüman tarafından kabul gören rivayet hadisleri örnek verip, diğer kutsal kitapların, asla hükümlerinin değiştirilmediğini ve geçerliliğini bugünde nasıl koruduğunu anlatmak için, bizlerin yanlış inançlarımızdan örnekler veriyorlar sitelerinde. Allah’ın Resulünün zamanında, Kur’an hükmü olduğu halde, Kur’an’da ki hükümlere uymasa bile, Tevrat’ın kullanıldığını örnek vererek anlatmaya çalışıyorlar.  Hem de hangi bilgilerle biliyor musunuz dostlar? Bizlere günümüzde, ...

KUR'AN'IN ŞEFAAT KONUSUNDA VERDİĞİ BİLGİLER......

Kur’an’da şefaat konusunu doğru anlayabilmek için, önce KUR’AN’A bakıp, bu konu hakkında ne söylüyor önce onu inceleyelim. Bu yazıyı yazmama  NEDEN OLAN BİR KARDEŞİMİZ Resuller, din ulemaları, Veliler ve şehitler şefaatçidir demişti.  Acaba bu düşünceyi Kur’an onaylıyor mu? Zümer 44: De ki: “ŞEFAAT, TÜMDEN VE SADECE ALLAH’INDIR. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Onun dur. Sonunda O’na döndürüleceksiniz. Şimdi soruyorum sizlere, bu ayet sizce açık değil mi? Evet çok açık ve net tek affedici, bağışlayıcı yalnız benim diyor Rabbimiz. Allah bunu söyledikten sonra, Kur’an’da başka bir ayetinde, şefaat yani affetme, bağışlama yetkisini başkasına verir mi? Elbette hayır, bunu söylemek Kur’an’da çelişki yaratır. Bakara 123:  Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, ŞEFAATİN HİÇ KİMSEYE YARAR SAĞLAMAYACAĞI ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden korkun. Bakara 48:  Ve korkun o günden ki, hiçb...