Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ADINA etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BİZLERİ İNANCIMIZ VE İMANIMIZ ADINA YARGILAYACAK, YALNIZ ALLAH’TIR.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim bir konuyu, vereceğim örnek üzerinden düşünmenizi rica ediyorum. Hepimiz bir arkadaşımızla, ya da tanımadığımız bir kişiyle herhangi bir konuda tartışmışızdır. Genel çoğunlukla herkes, kendisini haklı çıkarmak için elinden geleni yapar ve sonunda genelde haklı ve haksız konusunda anlaşmaya varılmaz.  ÇÜNKÜ HERKES KENDİSİNİN HAKLI OLDUĞUNU SÖYLER, İNSANIN DUYGULARI KENDİ YÖNÜNDE AĞIR BASAR. Tartıştığımız konu önemli bir konuysa, kendi aramızda anlaşamadığımızda, bu sorunu adaletin çözmesi için, şahitler delil ve kanıtlarla mahkemeye başvururuz. Hâkim eldeki veriler doğrultusunda,  HAKLININ HAKSIZIN KİM OLDUĞU KONUSUNDA KARAR VERİR.   Neticede bu karara herkesin uyması gerekir ve zaten bu karara uymayanlar, cezalandırılır.  Şunu da hatırlatmak isterim,  BAZEN HÂKİMLER YANLIŞ DA KARAR VEREBİLİRLER. BUNUN ÖRNEKLERİNİ GÖRÜYORUZ. Çünkü oda bir insandır, yanılabilir.  Bu örnek ve düşünce ışığında, sizlere şöyle bir soru sors

KUR’AN’IN DİNİMİZİ VE İMANIMIZI YAŞAYABİLMEK ADINA, BİZLERE YETECEĞİNİ SÖYLEYENLER, YÜZLERCE YILDIR SUSTURULDU.BU GERÇEĞİN ARTIK, KUR’AN İLE FARKINDA OLALIM.

  Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, günümüzde çok tartışılan ve Allah ın Elçisinin sağlığında Kur’an ın yanında, hadisleri kayda aldırıp aldırmadığı konusu ve  KUR’AN IN BİR MÜSLÜMAN İÇİN YETERLİ OLUP OLMADIĞI  üzerine olacak. İslam toplumlarının genel çoğunluğu, İslam ı yaşayabilmemiz için,  KUR’AN IN BİZLERE YETMEYECEĞİNE İNANDIRILMIŞ  ve Kur’an ın özet bilgiler verdiğini, hükümlerini açıklamadığına, Peygamberimizin rivayet hadislerinin açıkladığına inanılmaktadır.  Düşünen, Aklı başında hiçbir insanın bunu kabul etmesi mümkün olmaması gerekirken, nasıl olur da genel çoğunluk Müslümanların, buna itiraz etmemesi ve kabul etmesi, aklın devreden çıkartılması ve ellerinden Kur’an ı alınması ile ancak açıklanabilir.  Günümüzde ilmin ve iletişimin getirdiği kolaylık, toplumun Kur’an a ve onun apaçık bilgilerine ulaşılabilirliğin getirdiği ışık/aydınlık sayesinde toplumun bir kısmı Kur’an ile buluşmuş ve özgür düşüncenin önündeki perdeyi kaldıranların da çoğalması i

RİVAYET VE SANI İNANÇLARIMIZI YAŞAYABİLMEK ADINA, SÖYLEDİĞİMİZ SÖZLER ÜZERİNDE, BİR KEZ DAHA DÜŞÜNELİM.

Bizler inancımızı yaşarken, ne yazık ki Kur’an rehberimiz olmuyor. Çünkü Kur’an ayetlerini, herkesin anlayamayacağına inandırılmışız. Çok daha kötüsü, Kur’an yani Allah ın sözleri ile emin olamayacağımız rivayet sözleri, adeta Kur’an ile eş değerde tuttuğumuz içinde, inancımızı Allah ın yolunda yaşadığımızı zannediyoruz. Kur’an ı herkesin anlayamayacağını ve detaysız olduğunu düşündüğümüz için, yüksek bir yere astık, onun yerine inancımızı yaşamak adına, bizlere din adına rehberliği, ne yazık ki rivayet bilgiler yapıyor.  Zanna, rivayete inanan, asla imanından da emin olamaz, bu gerçeği lütfen unutmayalım, yoksa çok ama çokkkkkk pişman oluruz. Facebook ta bir kardeşimizin paylaştığı bir yazıyı gördüğümde, doğrusu hiç şaşırmadım. Çünkü yazılanlar, günümüz İslam anlayışının, adeta bir özeti gibiydi. Bu konuda onlarca yazı yazdım, Allah ın izniyle bıkmadan yazmaya da devam edeceğim. Bu konuyu gündeme getirip, din kardeşlerimin tekrar Kur’an rehberliğinde, düşünmesine vesile olmak ist

İSLAM I YAŞAYABİLMEK ADINA, KUR'AN IN BİZLERE YETECEĞİNİ SÖYLEYEN ALLAH DIR.

Geçen gün bir televizyonda, çok dikkatimi çeken bir konu vardı. Konuşmacı yalnız Kur’an ile İslam ın, dinin yaşanamayacağını söyleyerek örnekler veriyordu. Söylenenleri duydukça üzüntüm arttı ve içinde bulunduğumuz İslam toplumunun, nasıl Kur’an dan uzaklaştırıldığına bir kez daha şahit oldum. Konuyu anlatan,  “BAZI KİŞİLERİN BEN YALNIZ KUR’AN IN EMRETTİKLERİNE, AÇIKLADIKLARINA UYARIM DEDİKLERİNİ DUYUYORUZ. BU DÜŞÜNCE VE İNANÇ ALLAH KORUSUN BİZİ DİNDEN ÇIKARTIR”  diyerek anlatmaya, örnekler vermeye devam ediyordu. Ne yazık ki günümüzde Kur’an, iman adına yeterli görülmeyen bir rehber olarak kabul ediliyor. Hâlbuki Allah a göre, Kur’an ın sınırlarını aşan, Kur’an ın hüküm vermediği bir konuyu, buda Allah ın dinin emridir diyen, dinden çıkmış sayılır diyor.  YANİ ALLAH, KUR’AN SİZLERE YETER DİYOR.  Ankebut 51. ayetinde, Kitap Ehlinin yalnız Allah ın indirdiği kitapla yetinmeyip, atalarının batıl inançlarınıda yaşamak isteyenlere indirdiği ayette ne diyordu hatırlayalım.  “KENDİLERİNE

RİVAYETLERİ AKLAYABİLMEK ADINA, KUR'AN A SAYGISIZLIK YAPMAYALIM.

Bizler yaşadığımız yanlış inançlarımızı, öyle inatla savunmaya geçiyoruz ki, bunun hesabını inanın, Allah’ın huzurunda veremeyiz.  Aslında bir Müslüman olarak işimiz çok kolayken, kendi ellerimizle zorlaştırıyoruz, işin içinden çıkılmaz bir hale sokuyoruz. Daha sonrada neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda da karar veremiyoruz.  Allah Kur’an’da, inancımız ve bu konuda izlememiz gereken yolu anlatırken, sakın emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin der ve emin olacağınız kitabında yalnız Kur’an olduğunu bildirerek, Kur’an’ın ipine sarılmamızı emreder. Çok daha açık bir şekilde Zuhruf 44. ayetinde,  SİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM  diye de uyarır. Böyle bir hüküm veren Rabbimiz, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, konusu bile geçmeyen, mezheplerin FIKIH inancı olan dine yapılan ilavelerden, hükümlerden hesaba çeker mi bizleri? Madem Allah bizleri bu şekilde uyarıyor, bunun tam tersine inancımızı yaşamak niye? İşte bunu anlamakta zorluk çekiyorum.   İnancımız eğer Kur’an’da, tek

DİN ADINA YAPTIĞIMIZ YANLIŞLARA, GÜZEL BİR ÖRNEK.

Bir kardeşimiz, benim yazdığım bir yazıma cevap vermiş ve beni kendi düşünceleri doğrultusunda uyarmış, tenkit etmiş. Ben birçok yazımda söylediğim gibi, buna benzer cevaplara çok önem veririm. Çünkü bu cevaplar, aslında bizlerin Kur’an ı nasıl anladığımıza ve İslam ı nasıl yaşadığımıza çok güzel örnekler oluşturuyor, hatalarımızı açığa çıkartıyor. Önce bu kardeşimizin cevabını okuyalım. Hiç değiştirmeden alıntı yapıyorum. “ Dikkat et! Kuran Peygamber Efendimize (sas) indirildi. Onun aracılığıyla anlatıldı, tafsil edildi, izah edildi, fiiliyatıyla, haliyle tavrıyla bizlere uygulanması gösterildi. Kuran Peygambersiz indirilseydi, senin gibiler basacaklardı itirazı “Bu kitabı nasıl anlayacağız” diye. Şimdi de güya Kuranı kabul ediyorsun da Peygambere itiraz ediyorsun. Bu halin Kuranı da Kuranın indirildiği Peygamberi de (sas) reddedip inkâr etmek demektir. Peygamberi/Peygamberleri inkar edenin onları kabil edemeyenlerin akıbetleri berbat olur ve Cehenneme yuvarlanırlar! Kuran bunun böy