Ana içeriğe atla

Kayıtlar

DİN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KUR’AN’DAN UZAK ÖYLE BİR DİN YARATTIK Kİ KENDİMİZE, BATAKLIĞA BATTIKÇA BATIYORUZ.

Bizler İslam’ı yaşarken, sorumlu olduğumuz iman ettiğimiz Kur’an’ı anladığımız dilden okumadığımız için, bizlere İslam dini diye anlatılan Kur’an dışı, atalarımızdan ulaşan rivayet bilgileri savunurken,  ŞİRK BATAĞINA BATTIĞIMIZIN FARKINDA BİLE OLAMIYORUZ.  Bunun nedeni bizlere öğretilen İslam’ın Kur’an’ın emrettiği İslam ile adeta taban tabana zıt olduğunu fark edemediğimiz için  BATILI HAK, HAKKI BATIL ZANNEDİYORUZ.  Bu makalemde yaptığımız bu yanlışlarımıza örnekler vermek istiyorum. Hatırlatmak isterim, eğer bizim yaşadığımız İslam, Kur’an’ın bir hükmüne bile ters düşüyorda İslam dini diye beşeri hükümlere inanıyorsak, bizler o konuda Allah’a şirk koşuyoruz, Allah’ın yanında ilahlar ediniyoruz demektir. Çünkü din Allah’ın dinidir ve O ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diye bizleri uyarmıştır. Gelelim bu konuda İslam dini diye yaşadığımız, Kur’an’ın tam tersini emrettiği konulara. Bizler İslam’ı hayatımıza geçirebilmemiz için, her bilginin detaylı Kur’an’da olmadığına, açıklanmadı

ALLAH’IN İNDİRDİĞİ DİN İLE UYDURULAN VE YANLIŞ YÖNTEMLERLE TEBLİĞ EDİLEN, ANLATILAN DİN ARASINDAKİ FARK.

  Kur’an’ı Allah bizlere Rehber, yol gösterici olsun diye indirdiğini çok açık söyler. Kur’an’ın rehberliğinden istifade edebilmemiz içinde, anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek okumamızı emreder. Yani bizler Kur’an’ın rehberliğinden istifade edebilmemiz için, önce tebliği almamız ve anlamamız gerekir. Eğer anladığımız dilden Kur’an’ı okumuyorsak, kendimizi Kur’an okumamış saymalıyız. Çünkü vahyi tebliğ almadan anlamadan, nasıl hayata geçirebiliriz? İnsanlar arasında en çok istismar edilen,  DİNİ KONULARDIR.  Onun için Allah, size Elçilerim vasıtası ile gönderdiğim vahyimi, birilerinden öğrenmek yerine, yani kendimize güvenilecek, ardına düşülecek Veliler edinmeden, mutlaka bizler bizzat kendimiz okuyup öğrenmemiz, tebliği almamız gerektiği konusunda uyarılar yapar.  ÇÜNKÜ ALLAH BİLİYOR Kİ, KULLARIMI KENDİ ÇKARLARI İÇİN, ALLAH İLE ALDATANLAR ÇIKACAKTIR.   Bunu söylediğimde, Kur’an ile gereği gibi buluşamamış kardeşlerimiz hemen şu tepkide bulunuyorlar.  “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POST

DİN KİME AİTTİR?

                                                             LÜTFEN VİDEOYU İZLEYİNİZ.

DİN ALLAH IN, ŞERİAT RESULÜNÜN DÜR DEMEK, ALLAH IN DİNİNE ŞİRK KOŞMAKTIR.

Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmesine vesile olmak istediğim konuyu, birçok makalemde daha önce gündeme getirdim, yazdım. Fakat ne yazık ki Allah'ın apaçık ayetlerini tebliğ alıp, ayetlere iman ettiğimizi söylediğimiz halde batıl, sanı, rivayet inançlarımız o kadar baskın geliyor ki, Allah'ın ayetlerinin hükümleri ile oynamaktan, ayetlerin anlamlarını tahrif etmekten çekinmiyoruz. Allah böyle insanları, ıslah etsin demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Amacım, Kur’an'ı yeni yeni anlayarak okuyup, anlamaya çalışan kardeşlerimizin, aklının karışmaması ve bu kişilerin etkisinde kalmadan, Kur’an gerçekleri ile buluşabilmeleri adına, bıkmadan aynı konuların üzerinde yazmaya çaba harcıyorum, Allah'ın izniyle. Gözleri perdeli, gönülleri mühürlü olanlara zaten, Kur’an gerçeklerini anlatmak mümkün değildir. Bir arkadaşımız yazdığım bir yazıma, Allah'ın apaçık ayetlerini okuyup tebliğ aldığı halde batıl, rivayet ve sanı inançlarını aklayıp, kendi nefislerinde ay

KUR'AN DA UNUTTUĞUMUZ, HAPSETTİĞİMİZ DİN.

Kur’an’da çok dikkatimi çeken, düşündürücü bir ayet vardır. Allah bizleri uyarmak ve ibret almamız için, mahşer günü Resulünün şahit olarak çağrıldığında söyleyeceği acı gerçeği, bugünden bizlere Allah hatırlatarak, bizlere adeta  BATAN GEMİDEN NASIL KURTULURUZ, ONUN REÇETESİNİ VERİYOR, YOLUNU GÖSTERİYOR . Allah’ın Resulü,  ÜMMETİM KUR’AN’I TERK ETTİ  diyecekmiş mahşer günü. Beni düşündüren ise Allah’ın Resulünün bu ayeti ümmetine tebliğ ederken, nasıl bir duygu içindeydi acaba.  Tebliğ ettiği Kur’an’ı, ümmetinin gelecek nesiller tarafından, batıla hurafeye sapılarak terk edileceğini bilmesi, sanırım Allah’ın Resulünü derinden üzmüştür. Peki, bizler bu uyarıdan, ne kadar ders aldık? Makalemin başlığı,  KUR’AN’DA UNUTTUĞUMUZ DİN.  Ne dersiniz, bizler İslam’ı Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği, Kur’an’a göre yaşıyor muyuz? Yoksa İslam’ın adımı kaldı yalnız? Yaşanan İslam’a dikkatle bakan izleyen, gözlemleyen ve bir kez Kur’an’ı anlayarak, üzerinde düşünerek okuyan bir Müslüma

SINIR TANIMAYAN BİR DİN YARATTIK KENDİMİZE.

Allah Kur’an ın tümüne iman etmiş görünüp de, hurafe inançlarını yaşamaya devam etmek için, ayetlerin bir kısmının üstünü örten, görmezden gelenlere Kur’an KÂFİR diyor. Yani Kur’an ın tüm ayetlerine, koşulsuz ve şartsız iman etmemizi ve bunun tersi olan hiç bir şeyi kabul etmememizi, özellikle istiyor bizlerden. Allah ın elçisine iman etmek isteyen bir kısım Ehli kitap, kendi hurafe inançlarına da iman etmeye devam etmek istemişlerdi. Bunu Allah asla kabul etmedi ve  Kur’an dan başka hangi söze inanacaklar,  yada yine bir başka ayetinde,  Allah dan ve onun ayetlerinden sonra, hangi söze inanacaklar  diye uyarıp, bizlerin sorumlu olduğu yalnız Kur’an olduğu gerçeğini, çok açık bildirilmiştir.  Bu konuya çok önem veren Rabbimiz, imanımızın Kur’an ile sınırlandığını, asla sınırları aşmamamız gerektiği konusunda da bizleri uyarır.  KİM ALLAH’IN SINIRLARINI AŞARSA İŞTE, ONLAR ZALİMLERDİR  diyerek, Allah Kur’an ile kendi sınırlarını çizmiş ve bizlerin bu sınırlar içinde İslam ı yaşa

DİN ADINA YAPTIĞIMIZ YANLIŞLARA, GÜZEL BİR ÖRNEK.

Bir kardeşimiz, benim yazdığım bir yazıma cevap vermiş ve beni kendi düşünceleri doğrultusunda uyarmış, tenkit etmiş. Ben birçok yazımda söylediğim gibi, buna benzer cevaplara çok önem veririm. Çünkü bu cevaplar, aslında bizlerin Kur’an ı nasıl anladığımıza ve İslam ı nasıl yaşadığımıza çok güzel örnekler oluşturuyor, hatalarımızı açığa çıkartıyor. Önce bu kardeşimizin cevabını okuyalım. Hiç değiştirmeden alıntı yapıyorum. “ Dikkat et! Kuran Peygamber Efendimize (sas) indirildi. Onun aracılığıyla anlatıldı, tafsil edildi, izah edildi, fiiliyatıyla, haliyle tavrıyla bizlere uygulanması gösterildi. Kuran Peygambersiz indirilseydi, senin gibiler basacaklardı itirazı “Bu kitabı nasıl anlayacağız” diye. Şimdi de güya Kuranı kabul ediyorsun da Peygambere itiraz ediyorsun. Bu halin Kuranı da Kuranın indirildiği Peygamberi de (sas) reddedip inkâr etmek demektir. Peygamberi/Peygamberleri inkar edenin onları kabil edemeyenlerin akıbetleri berbat olur ve Cehenneme yuvarlanırlar! Kuran bunun böy