Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KADİR GECESİ VE KUR'AN........

Bu yazımda, Kadir gecesi konusunu konuşmak ve sizleri bu konuda düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce konuyla ilgili ayetlere bakalım, daha sonrada geleneksel İslam’ın inandığı bilgilerle, Kur’an’ı karşılaştıralım. Bakalım gerçekten belli olan bir  KADİR  gecesi var mı? Allah bu geceyi arayın ve bulun mu diyor, yoksa ayette anlatılmak istenen çok farklı bir şey mi var. Onun üzerinde düşünerek, daha doğruyu bulmaya çalışalım. Önce ayetleri yazalım. Bakara 185:  Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak, KUR’AN’IN İNDİRİLMEYE BAŞLANDIĞI AYDIR. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun………. Kadir 1:  Biz onu KADİR Gecesi’nde indirdik.         2:   Bilir misin nedir Kadir Gecesi?         3:  KADİR GECESİ BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR.        4:   Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner! Allah bu ayette elçisini ve iman eden tüm kullarına bilgi veriyor ve Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmey

İSRA SURESİ 80. AYET. BİZLER NAMAZLARIMIZDA, BU AYETİ NEDEN OKUMUYORUZ?

Bizler İslam ı birilerinin güdümünde yaşadığımız sürece, Allah ın gerçeklerini fark etmemiz, asla mümkün olmayacaktır. Allah Kur’an ın ipine sarılın diyor da, bizler beşerin ipine sarılıyorsak, yolumuzun Allah a ulaşacağını aklı başında hiç kimse iddi a edemez. Bakın sizlere, küçük bir örnek vermek istiyorum. Bizlere namazlarımızda ya da namaz dışında, bir işe başlarken birçok duaların okunmasını önermişlerdir. Bir kısmı Kur’an dan, bir kısmı Kur’an dışından. Elbette her dua ve ayet birbirinden güzel ve hayırlıdır, bunda hiç şüphe yok. Bakın sizlere Kur’an dan bir ayet hatırlatmak istiyorum, ama bu ayeti diğer okuduğumuz dua ve ayetler gibi okumamız için, çok fazla önerene rastlamazsınız. Her gün onlarca kez okuduğumuz ayetler ve duaların içinde sizlere hatırlatacağım ayet, sizce de çok sık okunması için topluma öğretilmesi gerekmez miydi? Onun yorumunu sizlere bırakıyorum. Önce ayeti yazalım ve bu sözleri kime yönelik söylemiş Rabbimiz, onu daha sonra konuşalım. İsra

BU YANLIŞLARI YAPAN BİZLER, SİZCE ALLAH IN DOĞRU YOLUNDA OLABİLİR MİYİZ?

Bizler sorumlu olduğumuz, elimizin altında apaçık Kur’an olduğu halde, onu anlayarak ve düşünerek okumadığımız için, Allah ın emri olmadığı halde, sanki Allah ın emriymiş gibi inanıp, öyle yanlış bilgilerin ardı sıra gidiyoruz ki, inanın bu yanlışlarla Allah ın huzuruna gidersek, hesabımızı nasıl veririz ve sonumuz ne olur, onu düşünmek bile istemiyorum. Sizleri bu konuda düşünmeye davet etmek için, yaptığımız yanlışlardan bazı örnekler vermek istiyorum. Tabi karar sizin, imtihan sizin imtihanınız, ister Kur’an a inanırsınız, ister doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet edilen sözlere. Allah Kur’an da Zuhruf 44. yetinde, SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM dediği halde, bizler bu ayeti tebliğ alan Müslümanlar olarak ne diyoruz? İslam ı doğru ve eksiksiz yaşayabilmek için Kur’an yeterli değildir. Ne dediğimizin farkında mıyız? ALLAH KUR’AN I AÇIKLAMAK BİZE DÜŞER, onun için anlayasınız diye nice örneklerle ayetlerimizi açıkladık, izah ettik dediği halde, bizler neye inan

İNMEMİŞTİR HELE KUR’AN, BUNU HAKKIYLA BİLİN, NE MEZARLIKTA OKUNMAK, NE DE FAL BAKMAK İÇİN.

Bizler dinimizi öğrenmek ve onun öğretisinde yaşamak için, bizzat elde Kur’an çaba harcıyor muyuz? Eğer hiçbir çaba harcamıyor da, birilerinin sözleriyle yaşıyorsak imanımızı, doğru bir yol üzerinde olduğumuza, asla emin olamamayız. Bu çok büyük bir risk, değil mi sizce? Allah sizleri doğru yola ulaştıracak, FURKAN ı gönderdim diyorda,  onun ipine sarılın, sakın emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyorsa, Kur’an ı anlayarak ve düşünerek mutlaka okumalı ve yalnız Kur’an ın hükümleri doğrultusunda yaşamalıyız. Çünkü Allah ın Elçisi ümmetine, yalnız Kur’an ile hükmetmiştir. Nur 54:   De ki: “ALLAH’A İTAAT EDİN; ELÇİ’YE DE İTAAT EDİN!  YÜZ ÇEVİRİRSENİZ (onun sorumluluğu) KENDİSİNE YÜKLENEN (tebliğ görevini yapmak)tır; SİZİN (sorumluluğunuz da) SİZE YÜKLENEN (görevleri yerine getirmeniz)DİR. ONA İTAAT EDERSENİZ, DOĞRU YOLA ULAŞMIŞ OLURSUNUZ!  ELÇİ’YE DÜŞEN, SADECE APAÇIK TEBLİĞDİR.” (Mehmet Okuyan meali) Bizler bu konuda ne yazık ki, büyük yan

TERAVİH NAMAZI VE PEYGAMBERİMİZ......

Ramazan geldiğinde çok konuşulan bir konuda, teravih namazının İslam dininde olup olmadığı konusudur. Allah kendisine kulluk görevimizi yapmak ve ona saygımızı, bağlılığımızı bildirmek, ondan yardım istemek adına kıldığımız namazın/Salatın, zorunlu olan vakitlerini Kur’an da açıkça bizlere bildirmiş, hatta salatı  gereği gibi yerine getirmenin bir çok yolu ve yöntemi olduğunu da izah etmiş ve  SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM  diyerek, kıyam, rükû ve secde ile yerine getirdiğimiz salat/namaz konusunda bilgiler vermiştir.  Özellikle Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, diye de uyarmıştır. Elbette Kur’an’ın emrettiği vakitler dışında da, Allah dan istekte bulunacağımız, dua edeceğimiz, ona şükranlarımızı ileteceğimiz  Allah’a açılan namaz kapısını, her zaman açıp, Yaradan’a ulaşabiliriz, nafile namaz kılabiliriz. Bunun sınırını kimse koyamaz. Gelelim Ramazan ayında kılınan ve neredeyse Ramazan’ın olmazsa olmaz ibadeti olarak gösterilen, Teravih namazına. Kur’an namazı kılarken bizler

HADİSLERİ SAVUNURKEN YAPTIĞIMIZ MANTIK HATASI.

Bir sitede, hadis konusundaki bir yazıma verilen cevap, günümüzde yaptığımız yanlışlara çok önemli ışık tuttuğu için, sizlerle paylaşmak ve üzerinde birlikte düşünmeye davet etmek istedim. Bakın kardeşimiz nasıl bir cevap yazmış, hiç ayrım yapmadan, rivayet hadisleri savunmak adına. “KUR’AN-I KERİM RESULULLAH A İNMEDİ Mİ? RESULULLAH NAMAZ KILMADI MI? ÖMÜR BOYU KILDIĞI NAMAZ TEVATÜRLE YANİ İCMA İLE BİLDİRİLMEDİ Mİ? ONUN KILDIĞI NAMAZ GİBİ KILMAK NİYE YANLIŞ OLSUN? NAMAZIN NASIL KILINACAĞI, KAÇ REKÂT OLDUĞU, HANGİ VAKİTLERDE KILINACAĞI, NAMAZI NELERİN BOZACAĞI, NELERİN BOZMAYACAĞI HADİS-İ ŞERİFLERLE BİLDİRİLMİŞTİR.” Çok ilginçtir ömür boyunca kıldığımız namazın,  TEVATÜRLE   öğrendiğimizi söylüyor. İşte içinde bulunduğumuz İslam inancının, ne derece tehlikeli boyutlarda oluşunun kanıtıdır bu sözler. Buna inandığımız andan itibaren Kur’an, her bilginin detaylı verilmediği, ilk önce müracaat edilecek kitap olmaktan çıktı, onun yerini rivayetler ve mezheplerin öğretisi tevatür bilgi

ŞURA SURESİ 51. AYET. ALLAH AYETLERİNİ ELÇİSİNE, RÜYASINDA DA VAHYETMİŞ OLABİLİR Mİ?

Bizler İslam’ı ne yazık ki, doğruluğundan emin olamadığımız beşeri rivayetleri, hiç düşünmeden Kur’an ile karşılaştırmadan, yaşamaya kabul etmeye devam ettiğimiz sürece, gerçek İslam’ın güzelliğini, nurunu, güneşini de görmemiz, ondan gereği gibi istifade etmemizde, mümkün olmayacaktır. Bu yazımda sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, bir yazıma cevap veren bir kardeşimiz, bana sitemkâr sözlerle, peygamberimize rüyasında tebliğ edilen,  KUR’AN DIŞINDAN KUR’AN AYETİ HÜKMÜNDE, HADİSLERİN OLDUĞUNU SÖYLEMESİYDİ.  Gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Yani Allah’ın Elçisine rüyasında, Kur’an’ın dışından da vahiy gelmiş olabilir mi? Kur’an’ı çok değil bir kez dikkatle anladığı dilden okuyan bir Müslüman, bunu asla kabul etmez ve buna inanmaz.  ÇÜNKÜ ALLAH ZUHRUF 44. AYETİNDE, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİR.  Aşağıdaki sözlerin Kur’an bütünlüğünde, gerçekten doğru olma şansı sizce var mı? “ALLAH’IN RESULÜNE İLHAMI OLAN, AYET HÜKMÜNDE OLAN RÜYA HADİSLERİNİ

ALİ İMRAN 101. AYET. YALNIZ ALLAH A SIMSIKI BAĞLANABİLİYOR MUYUZ, YOKSA.......

Bu makalemde sizleri, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet, Ali İmran 101. ayet olacaktır. Eğer bu ayet üzerinde dikkatle düşünmeden okursak, geleneksel İslam’ın yanlış öğretilerinin etkisinde kalmaktan asla kurtulamayız.  Önce ayeti yazalım, daha sonra birlikte düşünelim. Ali İmran 101:  SİZE ALLAH’IN AYETLERİ OKUNUP DURURKEN VE ALLAH’IN RESULÜ DE ARANIZDA İKEN, dönüp nasıl inkâr edersiniz? KİM ALLAH’A SIMSIKI BAĞLANIRSA, kesinlikle o, doğru yola iletilmiştir. (Diyanet meali) Dikkat ederseniz, Allah’ın Resulünün yaşadığı dönemden çok önemli bir örnek veriyor ve kitap ehlinin yaptığı yanlışlar konusunda bizleri bilgilendiriyor. Peki neden,  ÇÜNKÜ AYNI YANLIŞLARI BİZLERDE YAPMAYALIM DİYE.  Allah’ın Resulü, aldığı vahyi kitap ehline tebliğ ediyor ama kitap ehlinin genel çoğunluğu, kabul etmemekte ısrar ediyor. Bu ayette dikkatle üzerinde düşünmemiz gereken cümle,  ALLAH’IN RESULÜ ARANIZDAYKEN  cümlesidir. Sizce bu sözü Allah neden söylemiş olabilir?  BU AYETTE ALLAH, BİZZAT