Ana içeriğe atla

Kayıtlar

19 etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ENAM SURESİ 51-19. AYETLERİ GÖRMEZDEN GELİRSEK, PİŞMAN OLURUZ.

  Bizler öyle bir İslam yaşıyoruz ki, Allah’ın Kur’an da emrettiklerinin neredeyse tam tersini yaşadığımızın, farkında bile olamıyoruz. Çünkü Müslümanların Kur’an ile direk bağlantı kurmasını engellediler. Peki, ne dediler? Kur’an’ın tercümesi Kur’an değildir. Zaten sen okusan da Kur’an’ı anlayamazsın. Kur’an’ı Veli olanlar, âlimler anlar. Hâlbuki Allah yemin ederek, Kur’an’ı anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdık diye, üstüne basa basa birçok kez Kur’an’da söylüyor. Ama bizlere yüce Rabbimize değil, edindiğimiz veli, alim dediğimiz kişilerin sözlerine inanmayı daha uygun gördük. Eğer bizler Kur’an’ı anlayamıyorsak okuduğumuzda ve Kur’an da bizim dilimize tam çevrilmiyorsa,  BU DURUMDA ALLAH BİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTMAZ, DEMEMİZ GEREKİRKEN, HİÇ DÜŞÜNMEDEN HER SÖYLENENİ KABUL ETMİŞİZ.  Onun için Allah düşün, aklını kullan ey kulum diyor. Eğer Müslümanlar olarak Kur’an’ı anladığımız dilden okumuş olsaydık, Allah’ın yemin ederek Kur’an’ı anlayalım ve hiç ki

MAİDE 92. MÜCADELE 18-19-20-21-22. AYETLERİ BİRLİKTE DEĞERLENDİRELİM Kİ, ALLAH İLE ALDATICILARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM.

  Bizler Kur’an ile doğru bir bağlantı kuramadığımız için, bizlere dinin emri diye anlatılan rivayetlere Kur’an dan delil arama çabasıyla, ayetlere öyle yanlış anlamlar veriyoruz ki, hem ayeti tahrif ettiğimiz gibi, Kur’an ayetleri arasında da çelişki yaratıyoruz. Günümüze rivayet yolla ulaşan ve Allah ın Resulüne ait olduğu iddia edilen öyle hadisler var ki, asla Kur’an’a baktığınızda onay vermez. Ama bizler bu araştırmayı yapmayalım araştırmayalım diye, Müslümanlar arasında korku salarak, sizler Kur’an ı anlayamazsınız onu veli insanlar âlimler anlar diyerek, öyle ayetler örnek verilir ki, her riayet edilen hadise kuşku duymadan toplumun inanması adeta sağlanmıştır. Bu makalemde örnek gösterdikleri bir ayeti sizlere hatırlatıp, üzerinde birlikte düşünmenize vesile olmak istiyorum. Önce ayeti yalım. MÜCADELE 20:  ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH’A VE ELÇİSİNE KARŞI GELENLER, İŞTE ONLAR EN ALÇAKLARIN ARASINDADIR. (Mehmet Okuyan meali) Bu ayet örnek gösterilip, bakın bu ayet  ALLAH A YANİ ONUN AYETLER

HAŞR SURESİ 19. AYET. ALLAH’I VE ONUN VAHYİNİ UNUTANLARA UYARIDIR.

  Kur’an biz Allah ın kulları için bir rehberdir, yol göstericidir. Eğer onu anladığımız dilden okumazsak, Kur’an ın rehberliğinden asla faydalanamayız. Kur’an ı herkes anlayamaz onu veli kişiler anlar diyenlere inananlar,  Allah ın kitabını değil, Kur’an ı anlattığını iddia eden kişilerin Kur’an dan anladıklarını anlamış oluruz ki, bu bizler için çok büyük bir risk olabilir.  Onun için Allah, sakın veliler edinip ardı sıra gitmeyin, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, Kur’an ı kolaylaştırdım diye bizleri uyarır. Bu makalemde sizlere hatırlatmak ve sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim Haşr suresi 19. ayet olacak.  Ayeti önce yazalım. Haşr 19:  ALLAH’I UNUTAN VE BU YÜZDEN ALLAH’IN DA ONLARA KENDİLERİNİ UNUTTURDUĞU KİMSELER GİBİ OLMAYIN. Onlar yoldan çıkan kimselerdir. (Diyanet vakfı meali) Bakın Allah ayetinde, bazı kişilerden bahsediyor ve O kişilerin Allah ı unuttuklarını söylüyor. Allah ı unuttukları içinde Allah, kendilerini kendilerine unutturduklarından bahsediyor

ENAM SURSİ 19 VE 20. AYETLER. «BU KUR’AN BANA, ONUNLA SİZİ VE ERİŞTİĞİ HERKESİ UYARAYIM DİYE VAHYOLUNDU.»

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Enam suresi 19. ayet olacaktır. Lütfen bu ayeti okurken her cümlesinde Allah bizlere neler anlatıyor, onu dikkatle anlamaya çalışalım. Enam 19:  DE Kİ: “ŞAHİTLİK BAKIMINDAN HANGİ ŞEY DAHA BÜYÜKTÜR?” DE Kİ: “ALLAH BENİMLE SİZİN ARANIZDA ŞAHİTTİR. İŞTE BU KUR’AN BANA, ONUNLA SİZİ VE ERİŞTİĞİ HERKESİ UYARAYIM DİYE VAHYOLUNDU. GERÇEKTEN SİZ Mİ ALLAH İLE BERABER BAŞKA İLÂHLAR OLDUĞUNA ŞAHİTLİK EDİYORSUNUZ?” DE Kİ: “BEN ŞAHİTLİK ETMEM.” DE Kİ: “O, ANCAK TEK BİR İLÂHTIR VE ŞÜPHESİZ BEN SİZİN ALLAH’A ORTAK KOŞTUĞUNUZ ŞEYLERDEN UZAĞIM.” (Diyanet meali) Allah Elçisine deki kullarıma diyerek, bizlerin çok önemli bir konu hakkında dikkatimizi çekiyor. Lütfen bu uyarıları dikkatle anlamaya çalışalım. Allah bizlere Elçisinin şunu söylemesini istiyor.  “TANIKLIK BAKIMINDAN, HANGİ ŞEY DAHA BÜYÜKTÜR”  Allah çok açık ve net bizlere,  DİNİMİZİ YAŞARKEN TEK KANITIN, TANIKLIĞIN ALLAH'IN KANUNLARI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.  Peki bizler bu

NECM SURESİ 19.....23. AYETLERDEN İBRETLİK DERSLER.

Allah Kur’an ı sizlere bir rehber, bir güneş olsun diye indirdim diye öğüt verir bizlere. Bizler ise Kur’an ı yeterli görmeyip, içinde her bilginin detaylı olmadığını, onun özet bilgiler içerdiğini, söyleyenlere inanırız. Kur’an da olmayan rivayet yoluyla edindiğimiz onca bilgilerin, hükümlerinin de Allah katından olduğunu söyleriz, çünkü bize böyle öğretilmiştir. Rehber Kur’an a hiç müracaat etmediğimiz içindir ki, inancımızı Kur’an dan habersiz yaşar gideriz rivayet ve sanı bilgilerle. Tıpkı Kur’an ın indirildiği dönemde olduğu gibi. O devirde Kitap Ehli hem Allah a iman ediyorlar, hem de atalarından intikal etmiş, hurafe bazı inançları yaşıyorlardı.  Fakat Allah ın indirdiği din öyle bir hal almıştı ki, dinin aslı, özü hurafenin içinde kaybolmuştu adeta. Uydurdukları hurafeler nefislerine daha yakın gelmiş olmalı ki, kendilerince beşeri bir din yarattıklarını söylemek yanlış olmayacaktır. İşte Allah da bunun için ve en son bir hak daha vererek kullarına, elçisi olarak seçtiği örnek

KIYAMET SURESİ 16-17-18-19. AYETLERİ NASIL ANLAMALIYIZ?

Kıyamet suresi, 16–17–18–19. ayetleri delil göstererek, işte demek ki Kur’an okunduğunda anlaşılması zor bir kitap ki, Peygamberimiz bile önce ayetleri okuduğunda anlayamamış, ona Kur’an dışından daha sonra ayrıca ayetler öğretilmiştir. Detaylıca bilgi daha sonra verilmiştir deniyor. Önce ayetleri yazalım ve Allah ın yardımıyla, Kur’an ı bir bütün olarak düşünerek, tabi aklı ve mantığı da bir kenara koymadan, ayetleri anlamaya çalışalım Allah ın izniyle. Kıyame 16: Vahyi ezberlemek için dilini acele kıpırdatm a! Şüphesiz onu kalbinde toplamak ve sana okutturmak yalnızca bize aittir. Biz onu okuttuğumuz zaman, onun okunuşunu takip et! SONRA ONU AÇIKLAMAK DA YALNIZ BİZE DÜŞER. Yukarıdaki ayetleri okuduğumuzda, Allah elçisine önce sakin ol diyor, telâşe gerek yok, çünkü biz onu sana indirdik ama sana indirdiklerimizi unutacağım telâşesine düşmene gerek yok diyor. Kitabı sana indiren biziz, onu okuduğumuzda iyice dinle, takip et. Ayetlerin sonunu bekle,  ÇÜNKÜ BİZ SANA HER ŞEYİ AÇIKL

ŞÜPHEN OLMASIN Kİ, ONU AÇIKLAMAK BİZE AİTTİR. (Kıyame 19. ayet)

Bizler Kur’an dan öyle habersiz konuşuyor ve inancımızı yaşıyoruz ki, hesabın görüleceği o çetin gün, kendi ellerimizle yaptıklarımız, söylediklerimiz bizlerin şahidi olacaktır. Hiç birimizin, beni bilmem kim kandırdı, ben doğru yoldaydım türünden bahaneler uyduramayacağını, çok açık bir şekilde bizlere Kur’an bildirmiştir. Allah biz Kur’an ı sizler için kolaylaştırdık ve hiçbir eksik bırakmadık, anlayasınız diye nice örneklerle izah ettik, açıkladık dedikçe, ne yazık ki Allah ın uyarılarının tam tersi sözlere inanmakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Bu makalemde de, Allah ın bu konularda yanlış yapanları, nasıl uyardığının, ikaz ettiğinin bir örneğini sizlere hatırlatarak, düşünmenize vesile olmak istiyorum. Bakın Rabbimiz nasıl uyarıyor. Kıyame 14–15–16–17–18–19: ARTIK İNSAN, KENDİ KENDİNİN ŞAHİDİDİR. İSTERSE ÖZÜRLERİNİ SAYIP DÖKSÜN. (Resulüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir. O halde, biz