Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YAPMAYALIM etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ın Ayetlerinin Anlamlarıyla Oynayarak, Yanlış İnançlarımızı Aklamaya Çalışmayalım. İnanın Hesap Günü, Çok Pişman Oluruz.

  Bizler öyle bir inanç yaşıyoruz ki, yanlışlığımızın farkında olsak, inanın ben ne yapmışım meğerse diye gece gündüz Allah’a bağışlanmak için dua ederiz.  Yanlışımızın farkında olabilmek için, önce aklımızı devreye sokup batıldan ve hurafeden kurtularak Kur’an’ı okumaya başlamalıyız. Yoksa Allah’ın ayetlerini doğru anlamamız hiç mümkün olamaz.  Allah Nahl suresi 98. ayetinde bizleri uyararak, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, kovulmuş şeytanın şerrinden, onun sana dayattığı batıldan, hurafeden, yanlış bilgilerden önce sıyrılıp, yalnız Allah’a sığınmalısın yani yalnız Kur’an’a inanıp onu hayatına geçirmelisiniz diye bizleri uyarmıştır.   Bu uyarıyı dikkate almayan, İslam dininde Kur’an’ı tek delil, kanıt görmeyip onun yanına ciltler dolusu beşeri kitapları da koyarak, bunlar olmasaydı Kur’an anlaşılamazdı diyenler, batıl ve hurafeyi din kabul edip yaşayanlar, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların rivayetlerinden kurtulmadan Kur’an’ı okumaya, ayetleri anlamaya çalışanlar, bakın nasıl affe

ALLAH IN KİTABINA, ADALETİNE SAYGISIZLIK YAPMAYALIM. PİŞMAN OLURUZ.

Bizler inancımızı doğru yaşayabilmek adına, önce Kur’an ile bir bağ kuramadıysak, onun vereceği ışıktan da asla faydalanamayız, en doğru yolu bulamayız. Allah bizlerin düşünmemizi ve aklımızı kullanarak, Kur’an a iman etmemizi ister bizlerden. Bunu söyleyen Rabbimiz, bizlerin sorumlu olduğu, dinin anası olan MUHKEM ayetleri, sizce bizlerin aracısız anlayamayacağı, izah edilmemiş bir şekilde göndermiş olabilir mi?  Bu sorunun cevabını eğer Kur’an dan öğrenemediysek, bizler daha baştan hataların en büyüğünü yapmış oluruz. Dinin sahibinin yalnız Allah olduğunu, hükmüne hiç kimseyi ortak etmeyeceğini, Allah kulları arasında, tebliğden sonra elçisini bile aracı kabul etmeyip, kulum ile aramdan çekil diyorsa, SİZCE KUR’AN DAN SORUMLU TUTTUĞUNA HÜKMETTİĞİ MUHKEM AYETLERİ ALLAH, AÇIK OLMAYAN, İZAHA MUHTAÇ BİR ŞEKİDE GÖNDERMİŞ OLABİLİR Mİ? Ne yazık ki buna inanan, Müslüman kardeşlerimiz var. Samimiyetine inandığım bir kardeşimiz, bakın bana nasıl bir soru sormuş. “Haluk Bey yanlış anlama

RİVAYETLERİ AKLAYABİLMEK ADINA, KUR'AN A SAYGISIZLIK YAPMAYALIM.

Bizler yaşadığımız yanlış inançlarımızı, öyle inatla savunmaya geçiyoruz ki, bunun hesabını inanın, Allah’ın huzurunda veremeyiz.  Aslında bir Müslüman olarak işimiz çok kolayken, kendi ellerimizle zorlaştırıyoruz, işin içinden çıkılmaz bir hale sokuyoruz. Daha sonrada neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda da karar veremiyoruz.  Allah Kur’an’da, inancımız ve bu konuda izlememiz gereken yolu anlatırken, sakın emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin der ve emin olacağınız kitabında yalnız Kur’an olduğunu bildirerek, Kur’an’ın ipine sarılmamızı emreder. Çok daha açık bir şekilde Zuhruf 44. ayetinde,  SİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM  diye de uyarır. Böyle bir hüküm veren Rabbimiz, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, konusu bile geçmeyen, mezheplerin FIKIH inancı olan dine yapılan ilavelerden, hükümlerden hesaba çeker mi bizleri? Madem Allah bizleri bu şekilde uyarıyor, bunun tam tersine inancımızı yaşamak niye? İşte bunu anlamakta zorluk çekiyorum.   İnancımız eğer Kur’an’da, tek