Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İNANCINDA etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İSLAM İNANCINDA TEKFİR KONUSU VE RİVAYET EDİLEN HADİSLERİN GÜVENİLİRLİĞİ…

  Hiç araştırdınız mı bilmiyorum. Bizlere İslam dininin olmazsa olmazı kabul edilen, hatta ayetlerin anlaşılmasını sağladığını iddia ettikleri, rivayet hadisleri nakleden din âlimi diye adlandırdıkları kişilerin, tarih boyunca birbirini nasıl suçladıklarını, düşman olduklarını hatta tekfir edip dinsizlikle itham ettiklerini görürsünüz. Tekfir mezheplerin içinde birbirine karşı kullandıkları adeta bir silah haline dönüşmüştür. TEKFİR İSLAM TOPLUMUNDA, İMAN ETMİŞ BİR KİŞİ HAKKINDA KÂFİR, DİNSİZ HÜKMÜ VERMEKTİR DİYE TARİF EDİLİR. Tekfir konusu Allah’ın dinde sakın bölünmeyin emrine itaat etmeyerek mezheplere, cemaat Lara bölünen toplumların,  kendilerinin yarattığı beşeri inanç konularında, tartışmalarda muhaliflerine karşı takındıkları bir tavır diyebiliriz.   ASLINDA TÜM BUNLARIN NEDENİ SİYASİ ÇEKİŞMELER VE MENFAAT ÇATIŞMALARI SONUCUNDA OLUŞAN, DİN DIŞI KAVRAMLARDIR. Lütfen bu ve benzeri tartışmalardaki ifadeleri, ithamları Allah’ın dini İslam ile karıştırmayalım.  Ayrıca Tekfir silahı

RABITA NEDİR, İSLAM İNANCINDA VAR MIDIR?

İslam toplumları olarak bizler, Kur’an ın özünden uzaklaştırılarak inancımızı yaşadığımız için batılın, hurafenin ve Allah ile aldatıcı mefaat tuzaklarının etkisinden kurtulamıyoruz. Bugünkü yazımın konusu  RABITA  nedir, bazı tarikat ve cemaat toplumlarında nasıl uygulanır, gelin birlikte araştırıp üzerinde, Kur’an ı referans alarak düşünelim. Bakın rabıta nasıl tarif ediliyor, acaba Kur’an bu düşünceye onay veriyor mu? “RABITA BİR TASAVVUF TERİMİ OLUP, TASAVVUFTA BELİRLİ TARİKATLARDA BULUNAN UYGULAMAYA VERİLEN İSİMDİR. ETİMOLOJİK AÇIDAN RABITA SÖZCÜĞÜ RABT KÖKÜNDEN TÜREMİŞTİR. BİRLEŞTİRMEK VE BAĞLAMAK ANLAMLARINA GELMEKTEDİR. TASAVVUFTA İSE MÜRİDİN, KONSANTRE OLUP ŞEYHİNİ AKLINDA CANLANDIRARAK, ŞEYHİNDEN YARDIM İSTEMESİ, ŞEYHİNİN YARDIMIYLA ALLAH DAN FEYZ ALMASI ANLAMINA GELİR.” Önce şunu açıkça söylemeliyim ki, bu yol ve yöntem, Kur’an ın öğretisi olmayıp, Allah ın Resulünün döneminden yüzlerce yıl sonra, dine tasavvuf düşüncesinin sokulması ile girmiş bir inançtır. Gelenekse

İSLAM İNANCINDA GEÇEN, AREFE GÜNÜ VE KUR'AN.

Bu makalemde geleneksel İslam inancında, çok önemli bir yeri olduğu anlatılan,  AREFE  günü üzerinde konuşmak ve sizleri bu konu üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Bu konuda diğer konu gibi rivayetlerin dine yaptığı ve Kur'an'ın onayını almayan beşeri ilavelerdir ve din değildir önce bunu unutmayalım. Kur’an'a baktığımızda, bizlere öneminden bahsedilen, Arefe gününden hiç bahsedilmez, tek kelime dahi geçmez Kur’an'da. Fakat bizlere ulaşan rivayetlerde ise, bu güne atıfta bulunarak, çok şeyler anlatılır. Bizlere bu konu ile ilgili anlatılan, dikkat çekici ve düşündürücü bir örnek vermek istiyorum. "Ebu Katade Radiyallâhu Anh anlatıyor: RESULULLAH SALLALLÂHU ALEYHİ VESELLEM ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: “ AREFE GÜNÜ TUTULAN ORUCUN, GEÇEN YILIN VE GELECEK YILIN GÜNAHLARINA KEFFARET OLACAĞINA ALLAH'IN RAHMETİNDEN ÜMİDİM VAR.” AREFE GÜNÜ ÖZELLİKLE BİN ADET İHLAS OKUMAK BÜYÜK ZATLAR TARAFINDAN TAVSİYE EDİLMİŞTİR." "AREFE GÜNÜNE HÜRMET EDİN

İSLAM İNANCINDA GEÇEN RUH KONUSU VE KUR’AN’IN BU SORUYA CEVABI.

Kur’an bazı konuları bizlere detaylı açıklamış, bazı konuları da çok fazla bilgi vermeden üstü kapalı geçmiştir. Elbette bunun nedenleri vardır. Allah bilir, bizler gerektiği ölçüde bilemeyiz.  RUH KONUSU DA, KUR’AN DA ÇOK BAHSEDİLMEYEN, HATTA DETAY VERİLMEYEN KONULARDANDIR . Kur’an da Cebrail den kasıtla, ruh diye bahseder. Kur’an vahyinden bahsederken de RUH ismini kullanır. Yani RUH= CEBRAİL=VAHİY olarak da geçer Kur’an da. Ruh kelime anlamı olarak, canlılık, duygu, canlanma anlamlarındadır. “İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.” Yine insanların doğumu ile ilgili konuya açıklık getirmek içinde, bakın nasıl bir bilgi verir. Secde 9: Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi RUHUNDAN ÜFLEMİŞTİR. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! ( Diyanet Vakfı meali) Buradan da anlıyoruz ki, bizler Rabbimizin ruhundan, bilgisinden bir parça taşıyoruz. Allah ın meleklere,