Ana içeriğe atla

Kayıtlar

DİNİNDE etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DİNDE NEDEN ZORLAMA YOKTUR? “BAKARA SURESİ 256. AYET.”

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Bakara suresi 256. ayet olacak.  Allah bu ayetin ilk cümlesinde çok dikkat çekici bir HÜKMÜNÜ veriyor ve  DİNDE ZORLAMA YOKTUR DİYOR . Peki, neden zorlama yoktur diyor olabilir? Allah kulunu kendisine inanması için neden zorlamıyor? Bizler ayetleri anlamadan okuduğumuz gibi, üzerinde de hiç düşünmediğimizden, Allah’ın hükümlerini ne amaçla verdiğini de anlayamıyoruz. Ayeti önce yazalım, daha sonra birlikte ayet üzerinde düşünelim. Bakara 256:   DİNDE ZORLAMA YOKTUR. ÇÜNKÜ DOĞRULUK SAPIKLIKTAN İYİCE AYRILMIŞTIR. O HÂLDE, KİM TÂĞÛTU TANIMAYIP ALLAH’A İNANIRSA, KOPMAK BİLMEYEN SAPASAĞLAM BİR KULPA YAPIŞMIŞTIR . ALLAH, HAKKIYLA İŞİTENDİR, HAKKIYLA BİLENDİR. (Diyanet meali) Allah ayetin ilk cümlesinde, dinde zorlama neden yoktur diyor olabilir, önce bu konu üzerinde duralım ve araştıralım. Gelin önce baskının ve zorlamanın psikoloji de insan üzerinde nasıl bir travma, olumsuz etki yarattığına bakalım. Allah neden din

İSLAM DİNİNDE KANUN KOYUCU YALNIZ ALLAH’TIR, ONUN KİTABI KUR’AN’DIR.

  Bizler iman ettiğimizi söylediğimiz İslam’ı, sizce doğru yaşıyor olabilir miyiz? Doğru yaşıyor olsaydık, inancımızı yaşamaya, doğruluğundan asla kuşku duymayacağımız, en emin en doğru kaynak  KUR’AN’DAN  başlardık. Çünkü  İSLAM DİNİNDE KANUN KOYUCU, DİNİN SAHİBİ YALNIZ ALLAH’TIR, ONUN KİTABI KUR’AN’DIR. Hükmü  yalnız dinin sahibi verir, eğer dinde başka hüküm vericiler varsa, o din Allah’ın dini olamaz. Çünkü Allah, hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor.  Allah Resulünü bu konuda uyarıyor ve Yunus 109. Ayetinde ne diyordu hatırlayalım.  “(Ey Muhammed!) SANA VAHYOLUNANA UY VE ALLAH HÜKMÜNÜ VERİNCEYE KADAR SABRET. O, HÜKÜM VERENLERİN EN HAYIRLISIDIR .” Siz bu ayetten, Allah’ın Resulünün de dinde Allah gibi hükümler koyabileceğini mi anladınız, yoksa Allah Resulünü uyarıp, sakın kendi başına dinde hükümler koyma, benim vereceğim hükmümü bekle mi diyor, ne dersiniz? Ayetler o kadar açık ve net ki, yeter ki Allah’a ve onun kitabına güvenelim.  Bu gerçekleri göremediğimiz yada görmek istem

İSLAM DİNİNDE AKLIN KULLANILMASI, YERİNE GETİRİMESİ GEREKEN ALLAH’IN EN ÖNEMLİ FARZ EMRİDİR.

  İslam yani Kur’an akla çok önem vermiş ve Allah’ın Resulü de, aklı olmayanın dinide olmayacağını, Kur’an öğretisine göre çok açık ümmetine bildirmiştir.  Buradan şunu çıkarmamız doğru olacaktır. İMANINI YAŞARKEN AKLINI KULLANMAYAN, İNANCINI DOĞRU YAŞADIĞINDAN, ASLA EMİN OLAMAZ.  Hatta Allah,  AKLINI KULLANMAYANLARI PİSLİK İÇİNDE BIRAKACAĞI  uyarısını yaparak, her söylenen söz üzerinde düşünmemizi, aklımızı mutlaka kullanmamızı emretmiştir. Allah bırakın beşeri sözler üzerinde düşünmemizi, kendi vahyi Kur’an ayetleri üzerinde bile düşünmemizi istemiştir. Çünkü hangi konu olursa olsun, onu düşünerek anlamaya çalışan, anlatılanı anladığında, kalbi ve aklı tatmin olduğunda ancak, hayatına içten ve samimi olarak eksiksiz geçirebilir. Eğer anlamadan yaşıyorsa, onu hayatına geçirirken, aksaklıklar ve hatalar mutlaka olacaktır.   EĞER BİZLER DÜŞÜNMEDEN HER SÖYLENEN RİVAYETİ DİN DİYE YAŞIYORSAK, O ALLAH IN DEĞİL, RİVAYETLERİN YARATTIĞI BİR DİN OLMASI KAÇINILMAZDIR.  İnancımızdan emin olmak is

İSLAM DİNİNDE ÜÇ AYLAR VE HARAM AYLAR KONUSU…

  Bizler öyle bir İslam yaşıyoruz ki, mezheplerin ya da fıkıh inancımızın etkisiyle, inancımızın içine girmiş bazı geleneklerimizi, bu Allah ın Elçisinin sünneti diye delil gösteriyor ve inancımızın içine ilave etmekte hiçbir sakınca görmüyoruz. Allah ın Kur’an da emrettiği bazı hükümleri de, geleneklerimize uymadığında, bu ayetin hükmü kalkmıştır, deme cesaretini gösterebiliyoruz. Tüm bunlar bizlerin Kur’an dan yavaş yavaş uzaklaşmamıza neden olduğu gibi, Allah ın hükümlerinin tam tersini yaşadığımızın da, farkında olmamızı engelliyor. BİLDİĞİNİZ GİBİ GELENEKSEL İSLAM TOPLUMUNDA, MÜBAREK SAYILAN ÜÇ AYLAR İNANCI VARDIR.  Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek kabul edilir.  KUR’AN TOPLUMDA MÜBAREK SAYILAN, BU ÜÇ AYDAN HİÇ BAHSETMEZ.   Kur’an da bahsedilmediği halde, bizlerin sorgusuzca inanmamız sizce normal mi, ne dersiniz? Bu sorunun cevabını herkes, kendi nefsine mutlaka vermelidir.  İslam yalnız Kur’an dan ibaret değildir, diyen bir Müslümana, bu

İSLAM DİNİNDE, BÖLÜNMEYE GİDEN YOLLAR VE NEDENLERİ.

Günümüzde İslam ı anlatan, hatta gelin gerçek İslam ı sizlere yaşatalım diyen topluluklar, tarikatlar, cemaatler görürüz. Hepsi de aynı Resule, aynı kitaba iman ettiği halde, inanılmaz farklılıklar göze çarpar. Bu tarih boyunca da farklı boyutlarda devam etmiş, günümüze kadar gelmiştir. Aslında bu farklılıklar, yalnız İslam dininde değil, diğer Ehli kitap dinlerinde de görülmektedir. Bu  farklılığın nedenleri ne olabilir? İşte sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, bu farklılıkların neler olabileceği, nedenleri konusunda olacaktır. Ben bazı konulara sizlerin dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu yazıyı okurken inanıyorum sizlerde, yapılan başka yanlışları hatırlayacaksınız. Çünkü saymakla bitmezde ondan. Önce düşünelim. Allah bizlerden ne istiyor ve bu istediklerini açıkça belirtmiş mi? Burası önemli. Sorumlu olduklarımız tek tek açıklanmış, detaylandırılmış ve apaçık belirlenmiş mi? Gelin önce bu sorumuza, Kur’an dan cevap arayalım. Sanırım tek bir ayet dahi, aklını kullanana yeter

İSLAM DİNİNDE SELAMLAŞMANIN ÖNEMİ.

Selamlaşmak tüm toplumlarda yakınlaşmanın, dostluk kurmanın, hatta iyi niyetin bir göstergesidir. Bir başka şekliyle söylemek gerekirse, sosyalleşmenin olmazsa olmaz şartıdır diyebiliriz. Kur’an selamlaşma konusuna çok önem verir ve Nisa suresi 86. ayetinde, bakın bizlere ne tavsiye eder. Nisa 86:  SİZE BİR SELÂM VERİLDİĞİ ZAMAN, ONDAN DAHA GÜZELİYLE VEYA AYNI SELÂMLA KARŞILIK VERİN. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. (Diyanet meali) Allah bizlerin, toplum içinde birbirimize karşı selamlaşmamızı, özellikle istediği gibi selamlaşma konusunda karşılıklı kurallarda koyuyor. Bizler ayetlerin ne maksatla indirildiğini, eğer doğru anlayamıyorsak, onun nimetinden de gereği gibi, istifade etmemiz düşünülemez. Kur’an’da selamlaşmak birçok ayette geçer. Selamlaşmanın asıl amacının, toplum içinde bir dostluğun, arkadaşlığın, sıcak bir ortamın oluşmasında, ilk hareket olduğunu anlıyoruz Kur’an’dan.  YAŞARKEN BUNUN ÖRNEKLERİNİ ZATEN, HEPİMİZ GÖRÜYOR ŞAHİT OLUYORUZ. HATTA BA

İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK, NEDEN YOKTUR?

Bu makalemde, sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  RUHBANLIK  konusu üzerine olacak. Sizce Allah ın gönderdiği dinde neden ruhbanlık yoktur? Kur’an dinde ruhbanlık oluşturan, Yahudi ve Hıristiyanların yaptığı yanlışları eleştirir ve ikaz eder.  Allah ın emretmediği böyle bir sınıfın ilk önceleri iyi niyetle başladığını,  Maide 82. ayetinde özellikle biz Hıristiyanlardanız diyen keşiş ve rahiplerin bir kısmının kibre sapmadıkları örneği verilir. Bu ayet örnek gösterilip, ruhbanlık doğru kullanıldığında yasaklanmamış olduğu ve gerektiğinde oluşturulabilecek bir sınıf olduğunu söyleyerek, edindikleri ve ardı sıra gittikleri veli, şeyh, ulema gibi yanlışlarına kanıt aramaktadırlar.  Tabi Kur’an bir bütün olarak düşünülmediğinde, böyle bir düşünce öne sürülebilir ama Allah böyle bir sınıfın daha sonra, nasıl yoldan çıktığını maddi çıkarları için, bu makamı kullandıkları diğer ayetlerinde anlatmaktadır.  TOPLUMUMUZDA GİZLİ RUHBANLIK YARATMAK İSTEYENLER, SEN KUR’AN DAN ANLAY