Ana içeriğe atla

İslam Dininde Üç Aylar Ve Haram Aylar Konusu.

 



Bizler öyle bir İslam yaşıyoruz ki, mezheplerin ya da fıkıh inancımızın etkisiyle, inancımızın içine girmiş bazı geleneklerimizi, bu Allah’ın Elçisinin sünneti diye delil gösteriyor ve inancımızın içine ilave etmekte hiçbir sakınca görmüyoruz. Allah’ın Kur’an’da emrettiği bazı hükümleri de geleneklerimize uymadığında, bu ayetin hükmü kalkmıştır, deme cesaretini gösterebiliyoruz. Tüm bunlar bizlerin Kur’an’dan yavaş yavaş uzaklaşmamıza neden olduğu gibi, Allah’ın hükümlerinin tam tersini yaşadığımızın da, farkında olmamızı engelliyor.

BİLDİĞİNİZ GİBİ GELENEKSEL İSLAM TOPLUMUNDA, MÜBAREK SAYILAN ÜÇ AYLAR İNANCI VARDIR. Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek kabul edilir. KUR’AN TOPLUMDA MÜBAREK SAYILAN, BU ÜÇ AYDAN HİÇ BAHSETMEZ.  Kur’an’da bahsedilmediği halde, bizlerin sorgusuzca inanmamız sizce normal mi, ne dersiniz? Bu sorunun cevabını herkes, kendi nefsine mutlaka vermelidir. İslam yalnız Kur’an’dan ibaret değildir diyen bir Müslümana, bu gerçeği anlatmak sanırım çok zor olacaktır. Hatırlatırım din Allah’ın dini ve Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor Kur’an’da. Elbette Kur’an Ramazan ayından detaylı bahsederek, bu ayın bin aydan hayırlı olduğu ve Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlandığı bilgisini verir bizlere. Gerçi İslam toplumunda Allah’ın hiç bahsetmediği çok özel günleri/geceleri de bizler kutsak kabul etmiş ve bu gecelerde yapılacak duaların, ibadetlerin normal güne göre, misliyle bizlere daha sevap kazandıracağı topluma anlatılmıştır. ALLAH BÖYLE GECELERDEN DE KUR’AN’DA HİÇ BAHSETMEDİĞİ HALDE, BİZLER MEZHEPLERİN KENDİMİZE GÜNAHLARIMIZI AFFETTİRECEK GECELER İLAN EDİLMESİNDEN ÇOK MEMNUN KALMIŞIZ Kİ, HEPİMİZ ADETA O GECELERİ YA DA GELENEKLERİMİZE GİRMİŞ 3 AYLARI BEKLER OLMUŞUZ. YA DİĞER AYLAR VE GECELER NE OLACAK? Her şey serbest mi? O özel gecelerin çok özel olduğuna, kim karar vermiş hiç araştırdınız mı? Allah’ın hükmü değilse, lütfen kendimizi kandırmayalım. Şunu da lütfen unutmayalım üç aylar ve bu aylarda ihdas edilen çok özel kandil geceleri ne Allah’ın Resulünün zamanında, nede onun vefatından sonra kutlanan aylar ve geceler değildir, çok sonraları oluşturulduğunu unutmayalım.

Kur’an Ramazan ayında, kadir gecesinde indirilmeye başlandığından bahseder ama o gecenin bile hangi gece olduğunu özellikle bizlere bildirmemiştir. HER RAMAZAN AYININ HER GÜNÜNÜ, GECESİNİ AYNI HUŞU İLE YAŞAMAMIZ İÇİN.  Çünkü Allah o gecenin hangi gece olduğunu söylediğinde kullarının, o geceye çok özellikler atfedip, diğer günlerinde/gecelerinde neler yapacaklarını çok iyi biliyor. Hatta Peygamberimize bu gecenin hangi gece olduğunu sorduklarında, BİLİYORDUM AMA ALLAH BANA UNUTTURDU diye cevap vermesi, Müslümanları pek memnun etmemiş olmalı ki, yine peygamberimizin tahminen söylediğini iddia ettikleri geceleri bulup, illaki O gece çok daha sevap kazanacaklarını ve tüm günahlarını affettireceklerini zannetmişler ve belli bir geceyi kadir gecesi ilan etmişlerdir.

Kur’an’da belki günümüzde bahsedilen üç aylar geçmez ama özellikle Allah HARAM AYLAR adı altında 4. aydan bahseder. Bu aylarda savaşmanın yasak olduğu anlatılır, yani insanlar için güvenli aylardır bu aylar. Peki, neden savaş yasak, neden insanlar için güvenli bir ortam sağlanıyor Allah tarafından? Bu aylarda savaşmayın da diğer aylarda mı savaşın diyor Rabbimiz? Onu da Bakara 197. ayetinde Allah açıklıyor ve bakın ne diyor diyanet mealinde. “HAC (AYLARI), BİLİNEN AYLARDIR. KİM O AYLARDA HACCA BAŞLARSA….”  Ayet devam ediyor ve Hac da yapılmaması gerekenleri sayıyor. Bakara 217. ayette de haram aylar konusunda, bakın nasıl bir bilgi veriyor.

“SANA HARAM AY VE ONDA SAVAŞMA HAKKINDA SORU YÖNELTİYORLAR. DE Kİ: “ONDA SAVAŞ, BÜYÜK BİR GÜNAHTIR. ALLAH YOLUNDAN ENGELLEMEK, O’NU İNKAR ETMEK, MESCİD-İ HARAM’A GİDİŞİ ENGELLEMEK VE HALKINI ORADAN ÇIKARMAK İSE, ALLAH KATINDA DAHA BÜYÜK BİR GÜNAHTIR…….”(Bakara 217)

Bakar mısınız lütfen ayete. Allah aynı suresinin 197. ayetinde Hac bilinen aylarda olduğunu söyledikten sonra, 217. ayetinde de Haram aylarda Mescidi Harama girişi, yani Hacca gelenleri engellemek isteyenlerin, büyük günah işleyeceklerinden bahsediyor ve bu aylarda savaşın yasaklandığından bahsediyor. HATIRLATMAK İSTERİM, ALLAH HARAM AYLARIN SAYISINI BİZZAT KENDİSİ BİLDİRMİŞ AMA HANGİ AYLAR OLACAĞINA, HZ. İBRAHİM DEN BERİ TOPLUMLARIN ANLAŞARAK, ARALARINDA BİR UZLAŞMA SAĞLAYARAK, BELİRLENMESİNİ ALLAH ÖZELLİKLE İSTEMİŞ, BÖYLECE TOPLUMLAR ARASINDA BİRLİKTELİĞİN, YAKINLAŞMANIN SAĞLANMASI AMAÇLANMIŞTIR. Hatta Kur’an geçmişte anlaşarak belirlediğiniz O haram ayların, işinize geldiğinde yerlerini değiştirerek anlaşmazlık çıkarmayın, diye Kur’an da uyarır. 

Şimdi sizlere sormak istiyorum, Allah’ın Kur’an’da apaçık verdiği bu hükümler günümüzde uygulanıyor ve yerine getiriliyor mu? YANİ MÜSLÜMANLAR, ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ HARAM AYLARDA SAVAŞMAYIP, MÜSLÜMANLAR ARASINDA BARIŞ SAĞLANIP, MÜSLÜMANLAR RAHATLIKLA BU HARAM AYLARDA HAC GÖREVLERİNİ Mİ YAPIYORLAR, YOKSA ALLAH’IN KOLAYLAŞTIRDIĞI DİNİ, GELENEKLERİN VE MEZHEPLERİN DİNİ ZORLAŞTIRARAK, HAC İBADETİNİ YILIN BİRKAÇ GÜNÜNEMİ SIKIŞTIRIYORLARLAR, NE DERSİNİZ? İŞTE ALLAH’IN EMRİ BÖYLE GÖRMEZDEN GELİNİYOR, ATALARIN VE MEZHEPLERİN İNANCI ALLAH’IN KİTABININ ÖNÜNE, İŞTE BÖYLE GEÇİRİLİYOR VE DİNİ ZORLAŞTIRIYORLAR.

Sizlere çok daha ilginç olanı söylemek istiyorum. Tüm bunlar yetmiyor, Allah’ın apaçık hükümleri hakkında, bizlere İslam’ı anlattıklarını söyleyen kişiler bakın neler söylüyor. Geçmiş yıllarda Diyanet İşleri Başkalığına, Haram aylar ile ilgili bir soru sormuştum. Bakın bana nasıl cevap vermişlerdi. 

“HARAM AY, SAYGI DUYULMASI GEREKEN BİR ZAMAN DİLİMİ OLDUĞU İÇİN SAVAŞIN YASAK OLDUĞU AY DEMEKTİR. HARAM AYLAR, ZİLKADE, ZİLHİCCE, MUHARREM VE RECEP OLMAK ÜZERE DÖRTTÜR. İSLÂM’DA HARAM AY UYGULAMASI KALDIRILMIŞTIR. Diyanet İşleri Başkanlığı.

Bakar mısınız lütfen. İslam da, HARAM AY UYGULAMASI KALDIRILMIŞTIR diyebiliyorlar. KİM KALDIRDI, NEDEN KALDIRILDI VAHİYMİ GELDİ DİYE SORAN VAR MI ARAMIZDA. Allah’ın Kur’an’da verdiği hükmün, artık geçersiz olduğuna hükmedecek bir yetkili, babayiğit var mı aramızda? Herkes susmuş Kur’an’dan uzak yaşanan İslam’ı işte böyle seyrediyor. UNUTMAYALIM BU SUSKUNLUĞUN BİR VEBALİDE, BEDELİ VARDIR ALLAH KATINDA.  İtiraz edenin sesi bile duyulmaz olmuş. Beni üzen ise İslam’ı çok güzel anlatan İlahiyat Profesörlerimizin içinde, bu konuyu açıkça haykıran,  yapılan yanlışlıklardan bahsedenler çok az, sesleri hiç duyulmuyor. Neden Allah’ın ayetlerinin üstü örtülüyor ve hiç kimsenin sesi bile çıkmıyor? SANIRIM İÇLERİNDEKİ KORKU, BASKIN ÇIKIYOR. AMA UNUTMAYALIM KORKULACAK, ÇEKİNİLECEK YALNIZ ALLAH’TIR. 

Allah’ın güzelim İslam dini ne hale geldi. Allah sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim dediği halde, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen üç aylar, İslam’ın olmazsa olmazı ADETA GÜNAH ÇIKARILAN AYLARI oluyor, ama Allah’ın apaçık hüküm verdiği Haram aylar, Allah’ın emrettiği şekilde yaşanmasını bırakın, bizlere dini anlattığını iddia edenler tarafından, HARAM AYLAR UYGULAMASININ YANİ ALLAH’I BU HÜKMÜNÜN, İSLAM DİNİNDEN KALDIRILDIĞINI, GÖNÜL RAHATLIĞIYLA SÖYLEYEBİLİYORLAR. İlginç olan, hiç kimseden ses bile çıkmıyor.

Lütfen unutmayalım. Allah’ın her ayı ve her günü-gecesi önemlidir ve her gününü Allah’ın istediği gibi yaşamak, huzura vardığımızda bizlerin yüzlerini güldürecek sonuçları sağlayacaktır. Allah’ın Elçisi ÜMMİYDİ, yani daha önce Kitap Ehline tabi değildi ve dini konularda bilgisi de yoktu. DİN ADINA NE ÖĞRENDİYSE, ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’DAN ÖĞRENDİ. Bunu rivayetlerden değil, Kur’an’dan öğreniyoruz. Allah Elçisine, sana indirdiğim Kur’an ile kullarıma öğüt ver hükmet emrini verdiyse, Kur’an’da bahsedilmeyen hiçbir konuda peygamberimiz, bunlarda dinin emridir mutlaka yapın asla demez. Çünkü Allah’ın Elçisine verdiği yetki ve sorumluluk, çok net Kur’an’da açıklanmıştır. Eğer bizler geleneklerimizi, inancımızın içine sokabilmek adına, bunlar Peygamberimizin sözleridir/hadisleridir diyerek, emin olamayacağımız sözleri Allah’ın Elçisinin üzerinden dine sokmaya, ilave etmeye çalışırsak, bunun hesabını asla Allah’a veremeyiz. İSLAM YALNIZ KUR’AN’DIR, LÜTFEN UNUTMAYALIM. BUNU KUR’AN’DAN ÖĞRENİYORUZ, ÇÜNKÜ ALLAH BİZLERİN YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI, KUR’AN’DAN SORUMLU OLDUĞUMUZU BİLDİRİYOR. Allah aşağıda yazacağım hükümleri verdiyse, sizce Kur’an’ın hiç bahsetmediği konulardan bizleri sorumlu tutar mı? Ya da Allah’ın Elçisi, bu ayetleri ümmetine tebliğ ettikten sora, bunlarda Kur’an’da yazmıyor ama dinin emridir, yerine getirin mutlaka der mi? KARAR SİZİN İMTİHAN SİZİN İMTİHANNIZ.

Yunus 36: ONLARIN ÇOĞU, ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZ. ŞÜPHESİZ ZAN, HAKTAN GELEN HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ. ALLAH, ONLARIN YAPMAKTA OLDUKLARINI ÇOK İYİ BİLENDİR. (Bayraktar Bayraklı)

Zuhruf 44: ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ. (Diyanet meali)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...