Ana içeriğe atla

Fıtratımıza Uygun Olmayan, Bir Din Yarattık Kendimize.

                                                                                       



 

Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, FITRAT konusu üzerinde olacak. İslam Fıtrat dinidir deriz. Gerçekten de öyle, çünkü bir din fıtrat üzerine değilse, o din Allah katından gelmemiş demektir. Peki neden? Çünkü fıtrat kelime anlamı YARADILIŞ,  ALLAH’IN VERDİĞİ DOĞAL YETENEK, YATKINLIK anlamlarına gelir. Onun içinde biz insanların yaratıldığı özelliklerine aykırı bir inanç, din yaşıyorsak bu din ve öğretileri batıldır, hurafedir diyebiliriz. Lütfen makalemi, Tin suresi 4. Ayette Allah’ın verdiği şu bilgiyi asla unutmadan okuyup anlamaya çalışalım. “BİZ, GERÇEKTEN İNSANI EN GÜZEL BİR BİÇİMDE YARATTIK.” Kur’an’da geçen fıtrat konusu ile ilgili ayeti önce hatırlayalım ve konumuzu bu ayet üzerinden ve Allah’ın bizleri yarattığı FITRATI, yine Kur’an’dan öğrenerek anlamaya çalışalım.

 Rum 30: O HALDE SEN HANÎF OLARAK BÜTÜN VARLIĞINLA DİNE, ALLAH İNSANLARI HANGİ FITRAT ÜZERE YARATMIŞSA ONA YÖNEL! ALLAH’IN YARATMASINDA DEĞİŞME OLMAZ. İŞTE DOĞRU DİN BUDUR; FAKAT İNSANLARIN ÇOĞU BİLMEZLER. ( Kur’an yolu Diyanet işl.)

Bakın Allah Resulünü uyarıyor ve diyor ki, bir HANİF olarak bütün varlığınla Allah’a yönel. Peki, Hanif ne demek? Yaratıcı tek İLAH olarak Allah’ı bil ve ona kendini teslim et,  yalnız ona güven demektir. Demek ki bizlerde Allah’ın Resulünün yaptığı gibi, yalnız Allah’ın vahyine onun ipi Kur’an’a güvenmediğimiz sürece, HANİF BİR MÜSLÜMAN OLMAMIZ MÜMKÜN OLAMAZ. Eğer bizler İslam’ı yaşarken, yalnız Allah’ın indirdiği Kur’an’ı yeterli görmeyip onun yanına rivayetleri, ataların mezhep inançlarının dine koyduğu hükümlerle inancımızı yaşıyorsak, ASLA HANİF BİR DİN ÜZERİNDE DEĞİLİZ DEMEKTİR. Kaf suresi 16. Ayetinde Rabbimiz bizlerin, yaratılışını yani fıtratını çok iyi bildiği için, bakın ne diyor. ”ANDOLSUN İNSANI BİZ YARATTIK. NEFSİNİN ONA NELER FISILDADIĞINI BİLİRİZ. BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.” Bir an şöyle bir düşünün, aklınızdan öyle şeyler geçmiştir ki, eğer düşünmeden her aklımıza geleni yapsaydık, rezil olurduk yüzümüze hiç kimse bakmazdı. İşte bizler nefsimizin ve fıtratımızın dizginlerini, AKLIMIZA EMANET ETMEZSEK, İNANIN HER TÜRLÜ REZİLLİĞİ YAPARIZ.

Rum suresi 30. ayetin devamında Allah, Resulünü yine çok önemli bir konuda daha uyarıyor. Resulüm sizleri yarattığım FITRAT üzerinde ol ona yönel diyor ve Rabbimiz GERÇEK DOĞRU DİN BUDUR DİYOR. Sizlere sorsam ve desem ki, bizleri Allah nasıl bir fıtrat üzerinde yaratmıştır, ne dersiniz? Hiç okudunuz mu Kur’an’dan, Allah bizleri hangi özelliklerle yaratmış ki, bu konuda bizleri uyarıyor. Gerçekten bu konu çok ama çok önemli. Bizler gerçekten Allah’ın yarattığı FITRAK üzerinde mi inancımızı yaşıyoruz. Gelin bu soruyu Kur’an’a soralım, bize nasıl bir cevap verecek.

Kehf 54: ANDOLSUN, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. FAKAT İNSAN TARTIŞMAYA HER ŞEYDEN DAHA ÇOK DÜŞKÜNDÜR. (Diyanet meali)

Enbiya 37: İNSANOĞLU ACELECİ BİR YARATILIŞA SAHİPTİR; ZAMANI GELİNCE SİZE MESAJLARIMIN (GERÇEK OLDUĞUNU) GÖSTERECEĞİM; DOLAYISIYLA, ACELE ETMENİZE HİÇ GEREK YOK. (Mustafa İslamoğlu)

Nisa 28: ALLAH SİZDEN (YÜKÜNÜZÜ) HAFİFLETMEK İSTİYOR; (ÇÜNKÜ) İNSAN ZAYIF YARATILMIŞTIR. (Mehmet Okuyan)

Lütfen ayetler üzerinde dikkatle düşünelim ki, bizlerin FITRATIMIZI yani hangi özelliklerde yaratıldığımızı doğru anlayabilelim ve bunları dikkate alarak yaşayalım, yani önlemimizi alalım. Kısaca özetleyelim. TARTIŞMAYA MEYİLLİ OLDUĞUMUZ. ACELECİ TABİATTA YARATILDIĞIMIZ. ZAYIF KARETKTERE SAHİP OLDUĞUMUZ. Sanırım bu özelliklerde yani fıtratta yaratılan bir insanın, hata yapmaması mümkün değil diye düşündünüz bir an. Tabi Kur’an’ın tamamını dikkatle okuduysanız, Allah’ın bu özelliklerde yarattığı kuluna, BU ZAYIFLIKLARININ ÜSTESİNDEN GELMESİ İÇİN ONU, ÇOK AKILLI YARATTIĞINIDA KUR’AN’DAN OKUMUŞSUNUZDUR. AKIL İNSANIN SİGORTASIDIR, LÜTFEN UNUTMAYALIM. AKIL DEVRE DIŞI KALDIYSA, SİGORTASI ATMIŞ BİR MAKİNADAN FARKI OLMAZ. Bu konuda hataya düşmeyelim, fıtratımızın zaaflığının esiri olmayalım diye nasıl uyarıyordu Rabbimiz bizleri, kısaca ayetlerden başlıkları hatırlayalım. 

HÂLÂ DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ?”, NE KADAR DA AZ ÖĞÜT ALIYORSUNUZ, ÖĞÜT ALAN YOK MUDUR, YEMİN OLSUN Kİ, BİZ, KURAN’I ÖĞÜT VE İBRET İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. FAKAT DÜŞÜNEN Mİ VAR, AYETLERİ SİZE AÇIK-SEÇİK BİLDİRİYORUZ Kİ, AKLINIZI İŞLETEBİLESİNİZ. ALLAH, AYETLERİ SİZE İŞTE BÖYLE AÇIKLAR Kİ, DERİN DERİN DÜŞÜNEBİLESİNİZ. SAYGIYLA ÜRPERENE BİR HATIRLATMA/DÜŞÜNDÜRME/ÖĞÜT VERME OLSUN DİYE İNDİRDİK. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ? BİZ BENZETMELERİ İNSANLAR İÇİN YAPIYORUZ Kİ, İNCEDEN İNCEYE DÜŞÜNEBİLSİNLER. DÜŞÜNÜP TAŞINACAK DA ÖĞÜT KENDİSİNE YARAYACAK. DİLEYEN ONU DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALIR.”

Tüm bu ve benzeri birçok ayette Allah, zaaflarımızın etkisinde kalmadan, bizlerin gerçeklerle buluşabilmesi için AKLIMIZI özellikle kullanmamızı istiyor. Peki neden? Çünkü sizleri bu dünyada İMTİHAN EDİYORUM DİYOR RABBİMİZ. Bakalım hangi kulum benim ikaz ve uyarılarıma uyacak, hangi kulum nefsinin, duygularının esiri olup yoldan sapacak diye, bizleri imtihan ediyor. Aklımızı devre dışı bıraktıysak, düşünmeyi başkalarına emanet ettiysek ne olur biliyor musunuz? Onu da elbette söylüyor bizlerin yaratıcısı yüce Rabbimiz. “ALLAH AZABI, PİSLİĞİ AKILLARINI GÜZELCE KULLANMAYANLARA VERİR. (Yunus 100) Allah, sakın dinde bölünenler gibi olmayın uyarısını yaptığı halde, bizler yaşadığımız batıl İslam’ı savunabilmek için BÖLÜNMEKTE ZENGİNLİK VARDIR diyerek, Allah’ın uyarısını görmezden gelip, sanki bu hatamız yetmiyormuş gibi birde, AKILLA İSLAM YAŞANMAZ KUR’AN ANLAŞILMAZ diyorsak, kendimizi azabın pisliğin içine atıyoruz demektir. İslam toplumlarına şöyle bir bakın, sizce bu acı gerçekler yaşanmıyor mu?

Yaratıldığımız fıtratın, bizlerin üzerindeki etkisini doğru anlayabilmemiz için, size bir örnek vermek itiyorum. Eğer başımıza ağır bir hastalık gelmediyse, ölümle karşı karşıya kalmadıysak, hiçbir zaman ölümü aklımıza bile getirmeyiz, daha doğrusu  düşünmek istemeyiz, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarız. HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ MALIMIZA MAL, PARAMIZA PARA KATMAK İÇİN HERŞEYİ YAPARIZ. BU DÜŞÜNCEDE BİZİ, İNANILMAZ YANLIŞLAR YAPMAYA YÖNELTİR. TABİ ELDE KUR’AN, AKLIN DİZGİNLERİ İLE KENDİMİZE GELİYORSAK O BAŞKA.

Değerli dostlarım, aslında söyleyecek çok şey var, ama bizler AKLI, DÜŞÜNMEYİ bir kenara bırakıp, sorgusuz sualsiz FITRATIMIZA ASLA UYMAYAN, HATTA TERS DÜŞEN BİR İNANCI ALLAH’IN DİNİ, ŞERİATI DİYE YAŞIYORUZ. TABİ FITRATIMIZA UYMADIĞI İÇİNDE, ÇOK AMA ÇOK BÜYÜK HATALAR YAPIYOR, ÇOK BÜYÜK GÜNAHA GİRİYORUZ. Tabi böyle yapınca, dualarımıza Allah’tan karşılık göremiyoruz. Rabbimiz FITRATIMIZI imtihanımız gereği, bu özelliklerde yaratmış ama yemin ederek nasıl bir rehber kitap göndermişti onu da hatırlayalım, herkesin anlayamayacağı yıllarca ilim tahsil edilmesi gereken bir rehber kitap mı?

Kamer 17: ANDOLSUN BİZ, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN? (Diyanet meali)

Rabbimiz yine de kullarına acıyarak yardımcı oluyor ve yol gösterip, yemin ederek Kur’an’ı kolaylaştırdık diyor birçok ayetinde. Bizler aklı ve Kur’an’ı bir kenara bırakıp, Allah’a onun kitabı Kur’an’a güveneceğimize edindiğimiz Veli, gavs adını verdikleri kişilere güvenip, KUR’AN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, ONU HERKES ANLAYAMAZ, ANCAK ONU YILLARCA İLİM TAHSİL ETMİŞ VELİ İNSANLAR ANLAR DİYEBİLİYORUZ. Bu akıl tutulmasının nedeni, FITRATIMIZA tamamen ters düşen bir inanç üzerinde olmamızdan kaynaklanıyor. Dine, Allah’ın kanunlarına yapılan ilavelerle, ZORLAŞTIRILMIŞ BİR DİNİ ELLERİMİZLE YARATMIŞIZ. Böyle olunca da toplum İslam dininden uzaklaşmış, hatta Allah’ın şeriatına ilaveler yaparak zorlaştırmışlardır. YARATILAN ŞERİATI ALLAH’IN ŞERİATI DİYE TOPLUMA ANLATTIKLARINDAN, TOPLUM ŞERİAT KELİMESİNDEN BİLE KORKAR OLMUŞ. Hâlbuki şeriat Allah’ın kanunlarıdır ve ondan korkulmaz, kaçılmaz çünkü o kural ve kanunlar fıtratımıza uygun olandır. Allah yemin ederek hiç kimseye muhtaç olmayalım diye Kur’an’ı, FITRATIMIZA UYGUN OLARAK KOLAYLAŞTIRDIĞINI SÖYLÜYOR. Elbette Fıtratımıza uygun olmayan, zorlaştırılmış bir inancın huzur içinde yaşanması da mümkün olmayacaktır.  

Dilerim bu gerçeklerin farkında olan, Fıtratımıza uygun Allah’ın arı duru dinini Kur’an’dan öğrenip yaşama çabasında olan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...