Ana içeriğe atla

ALLAH’IN BİZİ YARATMASININ NEDENİ, NE OLABİLİR?


 

Allah’ın bizleri yaratma nedenini doğru anlayabilmemiz için, önce onun gönderdiği ve kendisini bizlere tanıttığı kitabı olan Kur’an’ı anlayarak, düşünerek dikkatle okumalıyız. Eğer elimizde Allah’ı tanıyabileceğimiz tüm bilgiler detaylı yoksa, Allah’ı anlayabilecek kapasitede değilsek, bu sorumuza yeterli tatminkâr bir cevap bulmamız, pek mümkün olmayacaktır. Bu araştırmayı yapmadan, bu soruya vereceğimiz her cevap, gerçeklerden uzak olacaktır. Peki, bizler sizce Allah’ı Kur’an’ın verdiği bilgiler ışığında, gereği gibi tanıyıp onu hayalimizde canlandırabiliyor muyuz? EĞER ALLAH’I ONUN GÜCÜNÜ, YÜCELİĞİNİ HAYAL BİLE EDEMİYORSAK, ALLAH’IN BİZLERİ NEDEN YARATTIĞI SORUSUNU DA, TAM OLARAK ANLAYABİLMEMİZ VE KAVRAMAMIZ PEK MÜMKÜN OLAMAZ. Bizleri yaratan Allah, bu durumda kendisini tanıtırken bizlerin aklımızın sınırlarında, onu kavrayabileceğimiz kadarını açıklamış olması gerekmez mi? Bizler bile çocuklarımıza küçükken, her şeyi detaylı açıklayamayız, onların yaşlarına göre anlayacağı şekilde anlatırız. Hayalimizde bile canlandıramayacağımız bir gücün, bizleri ne maksatla yarattığını ancak, gönderdiği Kur’an’da bizlerin algı seviyemiz sınırlarında, anlattığı bilgiler kadarını anlayabiliriz. Şöyle düşünün ilkokul kitapları, o yaşta çocukların anlayacağı seviyede yazılır.

Bizler ortaya çıkarılan bir sanat eserine baktığımızda, bunu kim yapmış deriz ve kendi akıl sınırlarımız içinde onu değerlendiririz. Ama sınırlarını bile hala keşfedemediğimiz, tüm âlemi yarattığına inandığımız, Allah’ın sanatına baktığımızda, YARATILAN SANATI BİLE HAYAL EDEMİYORSAK, bu sanatı yapan Allah’ı tahayyül etmemiz,  yüceliğini gereği gibi anlayabilmemiz mümkün olmayacaktır. Aklımızın ötesine geçmeyi zorladığımızda, O sınırlı aklımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. BİZLER ANCAK, KUR’AN’DA ALLAH’IN KENDİSİNİ TANITTIĞI KADARIYLA, DEĞERLENDİRME YAPABİLİRİZ.

Peki, Allah kendisini nasıl tanıtıyor Kur’an’da? Bizlerin gözlerimizle, kendisini asla göremeyeceğimizin örneğini veriyor ve kendisini bir dağa gösterdiğinde, paramparça olduğunu anlatıyor. Sizlere sorsam ve desem ki, böyle bir gücü bana tarif edin, edebilir misiniz? Elbette edemezsiniz, bu durumda bizleri ve bu dünyayı neden yarattığı konusunda da, açıklanan bilgilerin dışına bizlerin çıkmaya çalışması, bizleri yanlışa yönlendirecektir. BİZLERİ YARATAN BU EŞSİZ GÜCE, NE İSİM VERİRSENİZ VERİN, BU YÜCE GÜCÜN BİZLERİ GERÇEK YARATMA NEDENİNİ, ÇOK DETAYLI BİZLERE ANLATMASINI BEKLEMEK DOĞRU OLMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. ÇÜNKÜ KENDİSİNİ BİLE HAYAL EDEMEDİĞİMİZ YÜCE BİR GÜCÜN, BİZLERİ YARATMAKTAKİ ASIL AMACINI, KISITLI AKLIMIZLA DOĞRU DEĞERLENDİRMEMİZ, ANLAMAMIZ ASLA MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.

Peki, Allah Kur’an’da bizleri neden yarattığını söylüyor? Zariyat 56. Ayetinde, BEN CİNLERİ VE İNSANLARI, SADECE BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.” Aslında bizlere bu açıklamanın yetmesi gerekir. Daha detayını girmeye çalışsak ta, işin içinden çıkamayız. Peki, Kulluk ne anlama geliyor. Çok basit ve anlaşılacak şekilde söylemek gerekirse İTAAT ETMEK, yani boyun eğmek anlamındadır. Allah’ın bizlerden bu isteği sizce çok normal değil mi? Bizlerde evlenip çocuklarımız olduğunda, onlara her şeyimizi önlerine sunup, varımızı yoğumuzu onlara verip, onlardan ne bekleriz? İTAAT VE SAYGI. Allah’ta bunu, bizlerin anlayacağı basit bir şekilde söylüyor. Sizlerin emrine, ihtiyaçlarınızı karşılayacak tüm nimetlerimi verdim. HATTA YARATTIĞIM CANLILAR İÇİNDE, ÖZGÜRCE AKLINI KULLABİLEN TEK İNSAN OLARAK SİZLERİ YARATTIM, verdiğim nimetlerden faydalanın, ama bu nimetleri veren beni de unutmayın. YALNIZ BANA KULLUK EDİN, YANİ YALNIZ BENİM KOYDUĞUM KURALLARA UYUN, BANA İTAAT EDİN VE YALNIZ BANA SAYGINIZI GÖSTERİN DİYOR. Peki, bizler bunu yapıyor muyuz? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Bunu hayatımıza geçirdiğimiz ölçüde, Allah’ın bizlerden istediğini yerine getirmiş oluruz. Eğer araya birilerini koyuyorsak, işte o zaman hem Allah’ı yaratıcımızı tanıyamamış, hem de ona nankörlük yapmış oluruz. Kendisini Kur’an’da Allah tanıtırken, Bakara 29. Ayetinde ne diyordu? “O, YERDE NE VARSA HEPSİNİ SİZİN İÇİN YARATMIŞTIR” Bizler neden yaratıldığımız sorusuna, lütfen başka neden aramayalım.

ALLAH EŞSİZ SANATINI GÖSTERİP, BİZLERİ VE TABİATI YARATMIŞTIR. BİZLERİ VE DÜNYAYI YARATMASININ, BAŞKA BİR NEDENİNİ ARAMAYA GEREK VAR MI SİZCE? ELBETTE BAŞKA NEDENLERİ DE OLABİLİR. ALLAH’IN SANATININ FARKINDA OLAN, ONA ÂŞIK OLUR, FARKINDA OLMAYAN İSE, BAŞKA NEDENLER ARAR.

Bu durumda şu soruyu sorabilir miyiz, böyle yüce bir güce? BEN DÜNYAYA GELMEYİ İSTEMEDİM Kİ, NEDEN BANA KURALLAR KOYUYORSUN, UYMAK ZORUNDA DEĞİLİM. Aslında bu soruyu direk Allah’a soramıyoruz, çünkü arada anne ve babamız var. Önce ona sor bakalım, sana ne cevap verecek? Tabi aslında bu soruyu soran kişi eğer evlenmişse yada  evlenmeye niyetliyse ve birde çocuğu varsa, zaten böyle bir soruyu soramaz, çünkü o çocuğun dünyaya gelmesinden ilk önce kendisi sorumlu. HATIRLATIRIM ALLAH BİZLERİ YARATMIŞ, AMA DÜZENİN AKIŞINI VE VERECEĞİMİZ KARARLARI, BİZ KULLARINA BIRAKMIŞ. HİÇ BİR ŞEYİ ALLAH’A NİSPET EDEMİYOR, BİR BİRİMİZDEN BİLİYORUZ. ALLAH HAYATIMIZDA İMTİHANIMIZ GEREĞİ, BİZZAT KENDİMİZİN VERDİĞİ KARARLARIMIZI ONAYLAMAKTAN, İZİN VERMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY YAPMIYOR. Çok nadir araya girip, bizlerin kendimize gelmemizi sağlıyor o kadar. Yani her insanı Allah, özgür iradesi ile baş başa bırakmış, onun için beni neden yarattın, ben yaratılmak istemiyordum diye Allah’a soramayız. İlginç değil mi? Onun için bırakın bu soruyu Allah’a sormasını, anne babasına bile soramaz. Dikkat ederseniz Allah tüm yaşamı, bizzat bizlerin oluruna isteğine bırakmış ve öyle bir düzen kurmuş ki, hiçbir şeyi Allah’a nispet edemiyoruz, sorumlusu bizler oluyoruz. ALLAH’IN GÜCÜNÜ SANATINI TAHAYYÜL BİLE EDEMİYORSAK, NE BÖYLE BİR SORU SORABİLİRİZ, NEDE ALLAH BİZİ NEDEN YARATMIŞ, ONU ASLA DOĞRU ANLAYAMAYIZ.

Yine Allah bizleri bu dünyada, imtihan ettiğini söylüyor gönderdiği tüm uyarı ikaz kitaplarında. Peki, neden bu uyarıyı yapıyor? ELBETTE ALLAH KULLARINI NASIL YARATTIĞINI, ÖZELLİKLERİNİ BİLDİĞİNDEN, YAPACAKLARI YANLIŞLARDAN DOLAYI ONLARIN SINIRLARI AŞMAMASI İÇİN, KURALLAR KOYUYOR. YANİ ALLAH KULLARINA YARDIM EDİYOR. BİR DÜZEN İÇİNDE KALMALARI İÇİN ÖDÜL VE CEZALARLA İKAZDA BULUNUYOR. Bizde çocuklarımızı, aynı disiplinle yetiştirmiyor muyuz? Konuyu fazla uzatmak istemiyorum. Özet olarak şunu söyleyebilirim. Yüceliğini tahayyül bile edemediğimiz, sınırlarına aklımızın yetmediği O yüce gücün, bizleri yaratmasının diğer nedenlerini elbette bilemeyiz. Onu ancak bu geçici dünyanın sonunda, müjdelediği ve uyardığı mahşer gününde, daha net göreceğiz ve anlayacağız. Merak etmeyin o gün çok uzak değil, BELKİDE ŞU AN BİZLERE, BİR NEFES ALIMI KADAR YAKIN.

Dilerim bu geçici dünyada, bizleri yaratan Rabbimizi batıl sanı ve hurafelerden tanımak ve ondan korkmak yerine, Allah’ın gönderdiği rehberinden tanıyarak, onu seven adeta âşık olan, azınlık sevgili halis kullarından oluruz. 

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...