Ana içeriğe atla

SİZCE BİZLER YOL GÖSTERİCİ OLARAK, ALLAH A MI GÜVENİYORUZ YOKSA……?

 


Çok üzgünüm ama biz Müslümanların genel çoğunluğu Allah’a değil, rivayetlere ve edindikleri âlim ve veli kişilerin sözlerine güveniyor.  Allah’a güvendiğini söyleyen bir Müslüman, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ın hükümlerine tabi olur ve Kur’an’ın onaylamadığı, bahsetmediği tek bir söze/hadise asla inanmaz. Kendimize bu soruyu lütfen soralım, Allah Zuhruf 44. ayette, SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM. HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE, KUR’AN’I KOLAYLAŞTIRDIK VE NİCE ÖRNEKLERLE BİZ AÇIKLADIK dedikten sonra, sizce Kur’an’ı herkesin anlayamayacağı, her bilginin  detaylı izah edilmediği bir şekilde bizlere gönderir mi? Bu gerçekler ortada apaçık dururken, hala bizler  yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, namazımızı nasıl kılacağımız, orucumuzu nasıl tutacağımız bile Kur’an da yazmaz diye inanıyorsak, SİZCE BİZLER ALLAH’IN SÖZLERİNE/AYETLERİNE Mİ GÜVENMİŞ OLUYORUZ, YOKSA EDİNDİĞİMİZ VELİ, ALİM DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN SÖZLERİNE Mİ GÜVENMİŞ OLUYORUZ? Çok üzgünüm, ne yazık ki Müslüman olduğunu söyleyen genel çoğunluğumuz, Allah’ın ayetlerine yani Allah’a değil, mezheplerin öğretisi rivayetlere güvenip inanıyor.

Bir kaç örnek vermek istiyorum. Allah birçok ayetinde şefaat, yani bağışlama affetme yetkisinin bizzat kendisinde olduğunu söylediği ve şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının dediği halde, bizler hala Allah’ın bu hükmünün tam tersi olan, Resuller, din ulemaları, veliler, şeyhler şefaatçidir diyorsak, SİZCE ALLAH’IN SÖZLERİNE/AYETLERİNE Mİ GÜVENMİŞ OLURUZ, YOKSA……..? O yoksanın cevabını kendimize mutlaka vermeliyiz. Biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, Kur’an’ı açıklamak bize düşer. Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız. Veliler, efendiler edinip ardı sıra gitmeyiniz, Allah güvenilecek veliniz yalnız benim dediği halde, bu ayetlerin tam tersini bizler eğer söylüyor ve inanıyor da, Kur’an özet bilgiler verir detaylı değildir, herkes anlayamaz diyorsak ve Kur’an’ı alim ve veli kişiler anlar demeye devam ediyorsak, Allah’ın kitabını anlaşılması zor ve detay sız ilan edip, toplumu Kur’an yerine, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlere yönlendiriyorsak, SİZCE BİZLER ALLAH’A, ONUN KİTABINA VE ONUN SÖZLERİNE Mİ GÜVENİP ARDI SIRA GİTMİŞ OLUYORUZ, YOKSA……? Ne dersiniz, yoksanın doğru cevabını nefsimize verebildik mi? Yoksa düşünmeyi başkasına bıraktığımız için çaresiz miyiz?

Allah birçok ayetinde Elçisinin görev tanımını yapıp, Resule düşen açık bir tebliğden başka bir şey değildir.  Biz Resulleri sadece, müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Senin görevin sadece tebliğ etmektir diye bizlere bilgi verdikten sonra, Ahkaf 9. ayette de özellikle Elçisini uyarıp, DEKİ onlara diyerek, Ben sadece bana vahyedilene uyarım, ben sadece apaçık uyarıcıyım dediği halde hala, tüm bu ayetleri görmezden gelip, üstünü örtüp, NE YANİ PEYGAMBERİMİZ POSTACIMIYDI  diyerek, Allah’ın Elçisine vermediği yetkileri bizler verip, Resulünde dinde hükümler koyabileceğine inanıyorsak, SİZCE BİZLER ALLAH’A MI GÜVENİP DAYANMIŞ OLUYORUZ, YOKSA…….? Evet yoksa bizler, bunca uyarı ve ikazlardan sonra, Allah’a hala güvenmiyor muyuz?

Allah, sakın dinde bölünmeyin, bölünenler gibi olmayın. Allah dan daha iyi kanun koyucu olabilir mi diyerek, dinde kanun koyanın yalnız kendisi olduğunu söyleyip, hükmüme hiç kimseyi ortak etmem dediği halde, tüm bu ayetlerin tersine bizler, dinde mezheplere bölünmenin zenginlik olduğunu söylüyorsak, Elçisinin de tıpkı Allah’ın Kur’an da hüküm verdiği gibi, hükümler vereceğine, dine ilaveler yapacağına inanıyorsak, SİZCE BİZLER ALLAH’A VE ONUN KİTABINA MI GÜVENİP DAYANMIŞ MI OLUYORUZ, YOKSA……..? Bunca uyarılardan sonra kafamız hala karışıksa, O yoksanın cevabını kendimize, verememişiz demektir. Allah Elçisini bizlere örnek olarak göstermiştir. Onun içinde birçok ayette deki onlara diyerek, Elçisinin neye, kime tabi olduğunu, ümmetine hangi bilgilerle hükmedip tebliğ ettiğini, nasıl İslam’ı yaşadığını, bizlerin bu yolla anlamamızı sağlamıştır. Ahkaf suresi 9. ayetinde bu konuya bakın nasıl bir açıklama getiriliyor.

De ki: “Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. BANA VAHYE DİLENDEN BAŞKASINA DA UYMAM! VE BEN, AÇIKÇA UYARAN BİR ELÇİDEN BAŞKASI DA DEĞİLİM. (Ahkaf 9)

Allah Elçisine,  kullarıma Kur’an ile hükmet, çünkü onları Kur’an dan sorumlu tutuyorum dediği halde, Kur’an’ın dışından Allah’ın vermediği hüküm ve detayları da Elçisi tebliğ edip, bunlardan da sorumlusunuz demiş olabilir mi?  Lütfen batılın ve sanı bilgilerin etkisinden kendimizi kurtaralım. YOKSA FARKINDA OLMADAN, ALLAH’A ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLERDEN OLUR, ALLAH’A VE ONUN KİTABI KUR’AN’A GÜVENMEYEN, KÂFİRLERİN SAFINDA BULURUZ KENDİMİZİ.

“YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)

Lütfen şunu unutmayalım. Allah bizlerin yalnız Kur’an’a sarılmamızı isteyip, Hud suresi 1 ve 2. ayetlerinde, ALLAH DAN BAŞKASINA KULLUK ETMEYELİM DİYE, KUR’AN’I AYRI AYRI AÇIKLADIK diyorsa, bu hükmünden sonra Allah, Kur’an’ı anlayabilmemiz için bizleri velilere, şeyhlere, efendilere muhtaç eder mi? Karar sizin, imtihan sizin imtihanınız. İSTEYEN ALLAH’A GÜVENİR VE YALNIZ ONDAN YARDIM İSTER, İSTEYEN ALLAH’IN REHBERİNİ YETERSİZ, DETAYSIZ GÖRÜR, KENDİLERİNE BEŞERİ REHBERLER, VELİLER ARAR. Allah aklını kullanmayanları pislik, rezillik içinde bırakırım diye uyarıyorsa, bu hükmün gereğini yerine getirmeyeni, nasıl bir cezanın beklediğini tahmin etmek, zor olmasa gerek.

Talak 3: Allah, onu hiç beklemediği yerden rızıklandırır. KİM ALLAH’A DAYANIP GÜVENİRSE, O, KENDİNE YETER. Şüphesiz Allah, dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir. (Bayraktar Bayraklı)

Şura 9: Yoksa O’ndan başka dostlar mı edindiler? OYSA GERÇEK DOST ALLAH’TIR. O, ölüleri diriltir. O’nun her şeye gücü yeter. (Bayraktar Bayraklı)

Enfal 64: EY NEBİ! ALLAH SANA DA, SANA UYAN MÜMİNLERE DE YETER. (Süleymaniye vakfı)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...