Ana içeriğe atla

YOL GÖSTERİCİ VE YARDIMCI OLARAK, SİZLERE ALLAH YETMİYOR MU?

 



İslam kelimesi bildiğiniz gibi Arapça bir kelimedir. Dinin adıdır, boyun eğmek teslim olmak, itaat etmek anlamına gelir.  Onun içindir ki yalnız Allah’a teslim olup, yalnız Allah’a boyun eğenlere de Müslüman adı verilir. İslam kelimesi itaat etmek ve boyun eğmenin yanında, barışa tabi olmak, barış yapmak anlamına da gelir. Yani İslam barışsever, uzlaşıcı insanların bir araya geldiği bir topluluk dur aynı zamanda. Tabi yaşanan İslam da, bunu görmek mümkün değil. Bakara 208. ayetinde Allah, şöyle der. “EY İMAN EDENLER! HEPİNİZ BİRDEN BARIŞA/İSLAMA GİRİNİZ! SAKIN ŞEYTANIN PEŞİNDEN GİTMEYİNİZ. ÇÜNKÜ O SİZE APAÇIK BİR DÜŞMANDIR.”

Lütfen şunu asla unutmayalım. İSLAM, SADECE ALLAH’A GÜVENİP DAYANMANIN ADIDIR. Allah’ın Resulü, sadece Allah’a güvenip dayanmıştır. Eğer bizler bir Müslüman olarak, İslam’ı yaşarken sadece Allah’a güvenip dayanmıyor da, yalnız Allah’ı veli edinmeyip, hiç şüphe duymadan güvenip dayanacak kendimize yol gösterecek, yardım edecek Allah’ın yanında başka veliler, şeyhler, efendiler de ediniyorsak, bizler İslam’ın sınırları dışına çıkmışız demektir. Allah’ın Yusuf suresi 106. ayetinde uyardığı, ama ders almayanların yanlışını yapıyoruz demektir. “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR.”

Bu makalemin konusu, bizlere doğru yolu gösteren, inancımızı nasıl yaşayacağımızı anlatan, zor bir anımızda bizlere yardım eden ve şefaat dilemek adına, BİZLERE ALLAH YETMEZ Mİ, KONUSU ÜZERİNE OLACAK?  Allah Kur’an’da, hem bu soruyu Elçisi kanalıyla bizlere soruyor, hem de elbette her konuda olduğu gibi, cevabını da veriyor. Zümer suresi 36. ayetinde, bakın bu soruyu nasıl soruyor. “ALLAH, KULUNA YETMEZ Mİ? Seni O’ndan (Allah’tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.” (Zümer 36) Bakın Allah Elçisine ne diyor ve uyarıyor. Korkulacak yalnız Allah’dır. Sen vahyimi tebliğ ederken, kitap Ehli seni Allah’ın yanında kendilerine edindikleri veli, evliya kişilerle korkutmaya çalışıyorlar diyor.  Sakın onlara uyma diye de uyarıyor. DEMEK Kİ ALLAH’IN RESULÜNE, ALLAH YANİ ONUN İNDİRDİĞİ KUR’AN YETİYORMUŞ. Peki bizlere yetmiyor mu? Yani Allah Elçisini uyarıyor ve bizzat sana indirdiğimle yetin, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlara uyma diyor. Bakın Allah Elçisine, aynı konuda bir başka ayetinde ne diyor.

Tevbe 129: İnkârcılar yüz çevirirlerse de ki: “BANA YALNIZCA ALLAH YETER. O’ndan başka ilah yoktur. BEN YALNIZCA O’NA GÜVENDİM. O yüce arşın sahibidir.” (Mehmet Okuyan meali)

Allah Elçisinin, çok net ve açık bir şekilde tüm insanlığa, iman edenlere bakın Deki onlara diye ne söylemesini istiyor. “BANA YALNIZCA ALLAH YETER. BEN YALNIZCA ONA GÜVENİRİM.” Sizlere sormak istiyorum, bizler için örnek gösterilen Allah’ın Elçisine yalnız Allah yetiyor ve O, yalnız Allah’a güvenip dayanıyor da, yalnız Allah dan yardım, şefaat diliyorsa, BİZLERE DE YALNIZ ALLAH  YETMESİ VE YALNIZ ALLAH’A GÜVENİP, ALLAH DAN YARDIM DİLEMEMİZ GEREKMEZ Mİ? Hatırlayınız her namazımızda, YALNIZ SANA İBADET EDERİZ VE YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ, dediğimiz halde, bu sözümüzde duruyor muyuz? Ne yazık ki hayır. Bizler özde değil, sözde Müslüman olduğumuz sürece, söylediklerimizi değil, önyargılarımızın oluşturduğu inancı yaşamaya devam edecek ve Allah sakın benden başka veliler edinip ardı sıra gitmeyin dediği halde, kendimize yol gösterecek veliler aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu inancımızı yaşayabilmek içinde, Allah’ın ayetlerini tahrif edip, anlamlarını değiştirip, diğer ayetlerle ters düşmesini bile görmezden gelerek, kendimizi aldatmaya devam edeceğiz.

Allah, nefsimizin bizlere neler fısıldadığını, bizleri nasıl oyaladığını çok iyi bilirim diye bizleri uyarır ve bizlere Allah’ın, şah damarımızdan daha yakın olduğunu da bildirir. Ama bizler bu ikazları göz ardı ederek, kendimize Allah’ın yanında güvenecek, yol gösterecek, şefaat edecek veliler edinmekten yine de vazgeçmeyiz. Çünkü çok üzgünüm ama farkında olmadan, Allah’a güvendiğimiz kadar, edindiğimiz velilere de güveniyoruz da ondan. Hatırlatırım bu şirktir. Bakın Allah Elçisini, yapılan bu yanlış konusunda yine nasıl uyarıyor.

Bakara 137: EĞER ONLAR DA SİZİN İNANDIĞINIZ GİBİ İNANIRLARSA, DOĞRU YOLU BULMUŞ OLURLAR, dönerlerse mutlaka ayrılık içine düşmüş olurlar. ONLARA KARŞI ALLAH SANA YETER. O işitendir; bilendir. (Bayraktar Bayraklı)

Allah Elçisini, Kitap Ehlinin yaptığı bir yanlış konusunda uyarıyor ve diyor ki, “EĞER ONLAR DA SİZİN İNANDIĞINIZ GİBİ İNANIRLARSA, DOĞRU YOLU BULMUŞ OLURLAR. ONLARA KARŞI ALLAH SANA YETER.” Allah’ın indirdiği kitapların dışına çıkan Kitap Ehline Allah, bakın nasıl bir ayet indiriyor, Casiye 6. ayetinde. “ALLAH’TAN VE O’NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?” Demek ki Kitap Ehlinin yaptığı en büyük yanlış, kendilerine Allah’ın indirdiğinin yanında, din adına başka kitaplar edinenlere Allah kızıyor ve uyarıyor. Aynı yanlışı günümüzde bizlerde yapıyoruz ve ne diyoruz? “YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ.” Allah bizleri affetsin. Peki, Allah’ın Elçisi ve onun yanında Müslüman olanlar, nasıl bir inanç üzerindeydiler de, Allah sizler gibi onlarda inanmaları gerekirdi diyor. Sanırım burası çok önemli. Ahkaf suresi 9. ayetinde Allah’ın Elçisi bakın nereye uyacağını bildiriyor. “BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM” Yine Allah Elçisine, SANA İNDİRDİĞİM KUR’AN İLE KULLARIMI UYAR. YALNIZ ALLAH’IN İPİNE YAPIŞIN, KİTABIN SINIRLARINI AŞMAYIN” emrini yeterli görüp, yalnız Allah’ın vahyine uydukları için Allah, sizin inandığınız gibi yapsalardı, doğru yolu bulmuş olurlardı diyor.

Allah’ın Resulünün ve ona inananların izlediği yol Nahl suresi 16. ayette belirtilen yol olduğundan Allah, Elçisini ve ona inananları örnek gösteriyor. Bakara suresi 5. ayette de kurtuluşa erenlerin yani Allah’ın örnek gösterdiği kullarının, bakın kimler olduğunu söylüyor. “İŞTE ONLAR, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER VE KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR.” Allah’ın Elçisine ve onun yanında bulunan Müslümanlara savaş açanlar ve Müslümanları korkutmak için ortalığı karıştırmak isteyenlerin çıkardığı fitne sözlere karşı, psikolojik baskıya rağmen, sizce iman edenler kime sığınıyorlar ve yardım bekliyorlar olabilir sizce? YANLARINDA OLAN, ALLAH’IN ELÇİSİNDEN Mİ YOKSA….? Bakın bu konuda kime güveniyorlar ve yardım bekliyorlar.

Ali İmran 173: Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “ALLAH BİZE YETER, O NE GÜZEL VEKİLDİR!” dediler.  (Diyanet meali)

Allah’ın Elçisinin yaşadığı dönemde, onunla birlikte savaşa gidenler bile, zor bir anlarında yardımı, desteği Allah’ın Resulünden değil, ALLAH DAN BEKLİYORLAR. Bu inanç onların güçlerine güç katıyor ve ALLAH BİZE YETER, O BİZİM YANIMIZDAYKEN, BİZİ KİMSE YENEMEZ, ALLAH BİZLERİN VEKİLİDİR, YANİ KORUYUCUSU VE YARDIM EDİCİSİDİR diyerek, içlerindeki tüm korkulardan kurtuluyorlar. Peki, bizlere günümüzde, sizce Allah yetiyor mu? Bu soruya verilecek, çok acı bir cevabım elbette var. Ne yazık ki Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları bizlerinde genel çoğunluğu yapıyor ve sözde Allah yeter dememize rağmen, özünde Allah’ın yetmediğini gösterip Veliler, şeyhler, efendiler edinilen bir İslam yaşıyoruz.

BELKİ DİLLERİ, ALLAH BİZLERE YETMEZ DİYEMİYORLAR AMA YAŞADIKLARI İSLAM, ALLAH’IN YANINDA EDİNDİKLERİ VELİLER, HATTA ALLAH’IN RESULÜNÜN ŞEFAATİNİN ONLARI KORUYACAĞINA İNANILIYOR. BÖYLE OLUNCADA ALLAH, BÖYLE KULLARININ DUALARINA ELBETTE CEVAP VERMİYOR. KENDİLERİNE EDİNDİKLERİ VELİLER ASLINDA, HİÇ BİR ŞEYİ YARATAMAYAN, KENDİ YARALARINA BİLE ÇARE OLAMAYAN, ALLAH’IN YARATTIĞI KULLAR DEĞİLMİ? İŞTE BUNU ANCAK, ALLAH’IN DOĞRU YOLUNDA OLANLAR FARK EDEBİLİR. Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenler, aslında bize Allah yetmez demiş olduğunun, farkında bile olamıyorlar. Allah Kur’an da, Kitap Ehlinin yaptığı çok büyük yanlışlara örnekler verip bizleri uyarıyor. Sakın yapılan bu yanlışları sizlerde tekrar etmeyin diyor. Makalemin konusu olan, yine çok önemli bir ayeti de hatırlatarak, makaleme son vermek istiyorum.

NİSA 44–45: Kendilerine Kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar. Allah, sizin düşmanlarınızı çok daha iyi bilir. ALLAH, VELİ/DOST OLARAK YETER. ALLAH, YARDIMCI OLARAK DA YETER. (Diyanet meali)

Allah Kitap ehlinin yaptığı yanlışlara örnek verirken, Onlara katımdan gönderdiğim Kitaplar dururken, onu yeterli görmeyip, kendilerine veliler ve yardımcı dostlar edindiler ve böylece sapıklığı satın aldılar diyor. Yol gösterici, yardımcı, şefaat edici ve güvenilecek veli olarak yalnız Allah kendisinin yeteceğini söylediği halde, günümüzde hala batıl inançlarını aklayabilmek adına, ayetlerde geçen kelimelere farklı anlamlar verip, ayetler arasında çelişkiler yaratarak, kendilerine Allah’ın yanında veli/dost yardımcı, şefaat edici veliler edinenlere, benim söyleyecek sözüm yok. Allah’ın Resulünün yaptığı gibi, YALNIZ ALLAH A GÜVENEN VE DAYANAN, ayetlerin gereğini hayatına geçirir ve ebedi huzuru, mutluğu bulur. YALNIZ ALLAH’I VELİ, YARDIMCI, ŞEFAATÇI OLARAK YETERLİ GÖRMEYENDE, HESAP GÜNÜ SONUCUNA KATLANIR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız