Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Allah Korkusu Olan Bir Nesil Yetiştirmek İstiyorsak.

Basından duyarız, ülkemizin ileri gelenleri,  ALLAH KORKUSU OLAN DİNDAR NESİL YETİŞTİRMELİYİZ , diye beyanat verirler. İlk baktığınızda ne var bu sözde, gayet doğru söylemiş deriz ama biraz düşünmeye konuşmaya, dini konularda sohbet etmeye başladığımızda, bu konuda bile anlaşamadığımız ortaya çıkar. Düşünebiliyor musunuz bizler, yetiştireceğimiz evlatlarımızın Allah korkusu ve dindar anlayışı konusunda bile çok farklı düşünüyoruz.  Hâlbuki inandığımız kitap ve Resul aynı.  Peki, sorun nerede diye sorduğumuzda, ortaya çıkan anlaşmazlığın  DİNİ YAŞARKEN KUR’AN’I ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ TEK KAYNAK EDİNMEDİĞİMİZDEN KAYNAKLANDIĞINI GÖRÜRÜRZ.  Allah’ın uyarısında, emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın emirlerini, hayatımıza geçirmediğimizden kaynaklandığı anlaşılıyor.  ONUN İÇİN ALLAH, SAKIN DİNDE BÖLÜNENLER GİBİ OLMAYIN DİYE BİZLERİ UYARMIŞTIR.  Allah’ın dinini ellerimizle bölüp parçalayıp, daha sonrada o bilgi ...

HURAFELERİN İÇİMİZE, NEREDEN GİRDİĞİNE DİKKAT ÇEKİCİ BİR ÖRNEK.

Değerli dostlarım, sizlere günümüzde hala yaşanan ve bazı bölgelerimizde uygulanılan bir geleneğin, içimize Yahudilerden nasıl girdiğini ve bizlere nasıl kabul ettirildiğine dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Buna benzer o kadar çok inancın, Yahudilerden içimize nasıl girdiğini, lütfen araştırın. Yoksa İslam’ı yaşıyoruz diye, yahudilerin bataklığına saplanırsınız da haberiniz bile olmaz. Günümüzde bazı bölgelerde uygulanılan, bir gelenek vardır.  EĞER İKİ ERKEK KARDEŞTEN BİRİSİ, OĞLU OLMADAN ÖLMÜŞ İSE, GELİNİ DIŞARIDAN BİRİSİ İLE ASLA EVLENDİRİLMEZ. YAŞINA BAKILMADAN DİĞER ERKEK KARDEŞ İLE EVLENDİRİLİR . Hala günümüzde bile gazete başlıklarında rastlarsınız bu mantıksız geleneğe. Acaba hiç düşündünüz mü, bu geleneğin içimize nereden girdiğini? Bakın nereden girmiş. TEVRATTAN BİR ALINTI. BÖLÜM 25 “YAS. 25: 5 “BİRLİKTE OTURAN KARDEŞLERDEN BİRİ OĞLU OLMADAN ÖLÜRSE, ÖLENİN DULU AİLE DIŞINDAN BİRİYLE EVLENMEMELİ. ÖLENİN KARDEŞİ DUL KALAN KADINA ...

Cemaatle Namaz Kılmak, Tek Başına Namaz Kılmaktan Daha Mı Sevaptır.

Cemaatle namaz kılmak, tek başına namaz kılmaktan daha mı sevaptır? Ne dersiniz, Allah Kur’an’da böyle bir hüküm vermiş midir. Gelin bu konuyu, sorumlu olduğumuz Kur’an ışığında birlikte araştıralım. Bizler kendi menfaatlerimiz, çıkarımız konusu olduğunda, enine boyuna iyice araştırır, daha sonrada zarara uğramamak için, en karlı ve en doğru olanı yapmaya çalışırız. Her ne hikmetse, iş inancımıza gelince, aynı titizliği göstermeyiz. Bunun çok büyük yanılgı olduğunu, hesap günü anlayacağız.  Anlaşılıyor ki bizler imanımızı hala, ciddiye almıyoruz. Halbuki Allah, Yunus suresi 69. ayetinde ne diyordu?   “ De ki: “ALLAH HAKKINDA YALAN UYDURANLAR, ASLA KURTULUŞA ULAŞAMAZLAR.” Bunun anlamı çok açıktır, kim Allah Kur’an’da emretmediği halde, bunlarda Allah’ın, dinin emridir diyorsa, Allah’a iftira atıyor Allah hakkında yalan söylüyor demektir, hatırlatırım. Bu hatamızı, yanlışımızı bilenler bizleri her zaman Allah ile aldatmışlar ve bunu bizlerin fark etmemesi içinde...

MÜSLÜMANLIK NAMAZSIZ OLUR, AMA AHLAKSIZ OLMAZ DÜŞÜNCESİ, NE KADAR DOĞRU BİR YAKLAŞIM.

MÜSLÜMANLIK NAMAZSIZ OLUR, AMA AHLAKSIZ OLMAZ DÜŞÜNCESİ, NE KADAR DOĞRU BİR YAKLAŞIM. Ne yazık ki İslam, hurafe ve batılla öyle yaşanır oldu ki, Allah ın emirlerinin, tavsiyelerinin doğru anlaşılmasına engel teşkil ediyor.  Şöyle bir düşünce var toplumda. “MÜSLÜMANLIK NAMAZSIZ OLUR, AMA AHLAKSIZ OLMAZ.”  Bu sözleri okuyunca, bizlerin namazı hiç anlayamadığımız, ya da özünden ne derece saptırıldığını daha iyi anlıyorum. Bu sözler yaşanan İslam ın, kötü örneklerinin toplum tarafından üzüntüyle karşılanmasının, dışa vurumu olduğunu düşünüyorum. Müslüman gerçek namaz ile buluşmuş ise zaten AHLAKLIDIR. Eğer ahlaksız ise, o Müslüman görünümlü MÜŞRİKTİR, İNKARCIDIR.  Her konuda olduğu gibi, namaz konusu da mezheplerin ve FIKIH inancının etkisiyle amacından, özünden saptırılmıştır. Namaz, anlamını bilmeden yatıp kalkmak değildir, önce bunu anlamalıyız. Allah bir emir veriyorsa, onu gereği gibi yapmıyorsak, elbette hiçbir faydası olmayacaktır. Öyle olunca da günde...

NİSA SURESİ 58 VE 59. AYETLER. ULU'L EMR VE EHİL OLMAK SÖZÜNDEN NE ANLAMALIYIZ?

Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim, Nisa suresi 58-59. ayetler olacaktır. Bu ayetler günümüzde topluma yanlış anlatılıyor ve toplum adeta körü körüne sorgusuzca Kur'an'ın neredeyse tamamına ters bir inancı kabul ettirmeye zorlanıyor. Gelin önce 59. ayet üzerinde birlikte düşünelim. Nisa 59:  EY İMAN EDENLER! ALLAH’A İTAAT EDİN; ELÇİ’YE VE SİZDEN OLAN EMİR SAHİPLERİNE DE İTAAT EDİN! BİR KONUDA ANLAŞMAZLIĞA DÜŞERSENİZ ALLAH’A VE AHİRETE İNANIYORSANIZ ONU ALLAH’A VE ELÇİ’YE GÖTÜRÜN! BU (TUTUM) HEM HAYIRLI OLANDIR HEM DE SONUÇ İTİBARIYLA DAHA GÜZELDİR. (Mehmet Okuyan) Bu ayette dikkatimizi çeken konuları önce anlamaya çalışalım. Ayetin ilk cümlesinde itaat edilecekleri sayarken, Allah'a ve Elçisine itaatten bahsediliyor. Önce bu konuya açıklık getirelim. Allah ayetlerinde ne diyordu hatırlayalım. Elçime/Resulüme itaat etmek, bana itaat etmek gibidir. Hatırlatmak isterim ayetlerden geçen Resul kelimesi Elçi anlamında olup, Allah'tan ald...

TEVBE SURESİ 126. AYET. ONLAR HER YIL BİR VEYA İKİ DEFA, İMTİHAN EDİLDİKLERİNİ GÖRMÜYORLAR MI?

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet, Tevbe suresi 126. ayet olacaktır. Allah birçok ayetinde, bizlerin ders alması ve geçmiş toplumların yaptıkları hatalara düşmeyelim diye, onların yaptıkları hatalardan bizlere örnekler verir. Tabi ders alana, almak isteyene. Ayeti yazalım ve birlikte üzerinde düşünelim. Tevbe 126:  Onlar, HER YIL BİR VEYA İKİ DEFA, İMTİHAN EDİLDİKLERİNİ GÖRMÜYORLAR MI? Sonra da ne tövbe ediyorlar ne de ders alıyorlar. (Bayraktar Bayraklı meali) Allah ayetinde, üzerinde dikkatle düşünmemiz gereken ve bizleri uyaran, çok önemli bir konuya değiniyor aslında. Tabi Kur’an ı anlamaya çaba gösterenler, ancak bu gerçeğin farkında oluyor. Ayette Allah her yıl bir ya da iki kez bizleri, imtihandan geçirdiğinden bahsediyor. Hatırlatmak isterim, bunlar Allah ı ve daha önce gönderdiği kitapları inkâr edenler değiller, kitap ehli olanlar. Tabi nasıl bir imtihandan geçtiklerini, ayetin sonunda anlıyoruz. Çünkü Allah bu imtihandan ders almayıp...

KARŞIMIZDAKİ İNSANLARI SUÇLAYACAĞIMIZA, ÖNCE KENDİMİZİ DÜZELTMELİYİZ..

Değerli dostlarım. Biz Müslümanların bir kısmı, yaşantımızda ne yazık ki dini arka plana ilettik ve yaşantımızda neredeyse hatırlamak bile istemiyoruz. Bir kısmı da var ki, her anında özellikle dini çok iyi yaşadığını düşünüp, kendilerini dindar gösterebilmek adına şekilsel, görsel figürler oluşturup, adeta inancını sergiler hale geldi. Yaptığımız bu iki davranışında doğru olmadığı çok açıktır.  ÇÜNKÜ BİZLER İMANIMIZI, TAKVAMIZI KARŞIMIZDAKİ İNSANLARA DEĞİL, ALLAH’A GÖSTERMELİ VE KANITLAMALIYIZ . Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, batıl ve hurafe inançlarla birleştirip ellerimizle zorlaştırdık, ondan sonrada sanki gerçek din buymuş gibi, dinden uzaklaştık. Hiç araştırmadan, Kur’an’ı anlayarak düşünerek okumadan, ne söylüyor ve anlatıyorlarsa onu din zannettik. Böyle olunca da meydan,  DİN TACİRLERİNE KALDI. Hâlbuki Allah gönderdiği Elçileri ve rehber kitapları, bizlerin hayatını kolaylaştırmak, huzuru ve mutluluğu bulmak adına gönderdiğini söylüyor. Peki, bizler ne...