Ana içeriğe atla

Allah Korkusu Olan Bir Nesil Yetiştirmek İstiyorsak.



Basından duyarız, ülkemizin ileri gelenleri, ALLAH KORKUSU OLAN DİNDAR NESİL YETİŞTİRMELİYİZ, diye beyanat verirler. İlk baktığınızda ne var bu sözde, gayet doğru söylemiş deriz ama biraz düşünmeye konuşmaya, dini konularda sohbet etmeye başladığımızda, bu konuda bile anlaşamadığımız ortaya çıkar. Düşünebiliyor musunuz bizler, yetiştireceğimiz evlatlarımızın Allah korkusu ve dindar anlayışı konusunda bile çok farklı düşünüyoruz. Hâlbuki inandığımız kitap ve Resul aynı. Peki, sorun nerede diye sorduğumuzda, ortaya çıkan anlaşmazlığın DİNİ YAŞARKEN KUR’AN’I ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ TEK KAYNAK EDİNMEDİĞİMİZDEN KAYNAKLANDIĞINI GÖRÜRÜRZ. Allah’ın uyarısında, emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın emirlerini, hayatımıza geçirmediğimizden kaynaklandığı anlaşılıyor. ONUN İÇİN ALLAH, SAKIN DİNDE BÖLÜNENLER GİBİ OLMAYIN DİYE BİZLERİ UYARMIŞTIR. Allah’ın dinini ellerimizle bölüp parçalayıp, daha sonrada o bilgi ve kaynaklardan yetiştireceğimiz evlatlarımız, acaba Allah korkusuyla mı yetişir yoksa edindiğimiz Veli, gavs, alim dediğimiz kişilerin korkusuyla mı? Bu uyarıyı kulak arkası eden bizler, DİNDE BÖLÜNMEKTE BEREKET, ZENGİNLİK VARDIR diyorsak, sizce Allah korkusu olan, dindar nesil yetiştirebilir miyiz? Yetiştirebilmemiz için, önce bizler evlatlarımıza örnek olmalıyız. SİZCE ÖRNEK VELİLER OLABİLDİK Mİ?

Daha açıkçası bizlerde Allah korkusu sözde, dilinde olan kalbine yerleşmemiş adaletten uzak, kendinden başkasını düşünmeyen insanlar olduğumuz için, yetiştireceğimiz evlatlarımızda bizden farklı olmayacaktır. O sözde oluşumuzun da maskesi olarak, DİNDAR yaftasını yapıştırıyoruz kendimize yetiştirdiğimiz evlatlarımıza. Toplumda dindar görünebilmek içinde, içimizdeki fitneyi gizleyebilmek adına,  bizlerin yarattığı İslam’ın simgeleri adını koyduğumuz şekilsel giysi ve kıyafetleri giyiyoruz. Tüm bunlara inandırıldığımızdan dolayıdır ki, dindar görünümünde sahtekârlar toplumu Allah ile aldatanları Allah dostu, veli, ulema kişiler ilan ediyoruzSonucunuda yakın zamanda, acı bir şekilde toplum olarak gördük. Böyle olunca da basında, televizyonlarda yaşanan edepsizlikleri, sahtekârlıkları gördüğümüzde çok şaşırıyoruz ve üzülüyoruz çünkü dindar kisvesi altındaki rezillikler, DİNİMİZİ KÖTÜLEMEYE ÇALIŞAN DİN DÜŞMANLARININ İŞİNE YARIYOR. 

Tüm bu yanlışları yapanlar, aslında yalnız kendilerine değil, İslam’a zarar veriyorlar. İslam toplumlarında yaşanan adaletsizlikler, kadını küçük görme, sapkın davranışlar İslam’ı diğer toplumlara anlatmamızı ve Allah’ın dinini yaymamızı engelliyor. Tüm gerçeklere gözlerimizi kapatmış, yaptığımız yanlışların farkında olmadan, kendimizi cennetlik, kitap ehlini cehennemlik ilan ediyoruz ve bu kişilerin birde DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİNE İNANIYORUZ.

EVET, BİZLER ALLAH KORKUSU OLAN, DİNDAR NESİL YETİŞTİRMELİYİZ, BUNDA KUŞKU YOK AMA NASIL? Yetiştirilen topluma baktığımızda, bunun ne yazık ki tam tersini görüyoruz. Bunun nedenlerini ancak batıldan ve sanıdan uzak Kur’an’ı dikkatle düşünerek okuyan anlayabiliyor. Ne yazık ki toplumumuzun genel çoğunluğuna, sen Kur’an’ı anladığın dilden okusan da anlayamazsın, hatta yanlış anlar günaha girersin, onun için Arapçasından oku, anlamasan da Allah sevap yazar, mantığını topluma inandırdılar. Bu sözlere inandırıldığımız içinde, Allah’ın bizlerden ne istediğini asla anlamadan, bizlere ne öğretiliyorsa onu din zannediyoruz. Allah büyük günahlardan sakınırsanız, diğer günahlarınızı bağışlarım der ayetinde. Allah korkusu olan, dindar nesil yetiştirmeliyiz diyen zihniyet ise Allah’ın bu sözlerine karşı, PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATİ ÜMMETİNİN BÜYÜK GÜNAHLARINA OLACAKTIR, MÜSLÜMAN OLAN CEHENNEM AZABI GÖRMEYECEKTİR diyerek yetiştirdiği neslin, sizce Allah korkusu olur mu? Böyle bir nesilden nasıl dindarlık bekleriz. Olsa olsa DİNİDAR bir nesil yetişir. 

ALLAH’IN AFFETMEYECEĞİ GÜNAHLARI, ALLAH’IN RESULÜNE AFFETTİREBİLECEĞİNE İNANAN BİR İNANÇ, NASIL ALLAH KORKUSU OLAN DİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRİR? Lütfen söyler misiniz? Birileri bizimle dalga geçiyor ama bizler hala bunun farkında bile değiliz. Camilerde her Cuma para toplanıyor. Elbette toplansın bunda sakınca yok, hatta gereklide. Ama toplanan paralar önce yaşadığımız şehirde yaşayan fakir, ihtiyacı olan kardeşlerimize dağıtılmalıdır. Daha sonra her ihtiyaç sahibine elbette verilebilir. Ama ben bu hassasiyeti ne yazık ki Diyanetten göremiyorum. Toplum bu konuda tedirgin ve birazda güven sorunu olduğunu düşünüyorum. Cuma salâtının bir amacı da, haftada bir gün toplanarak, çevremizdeki Müslüman ya da Müslüman olmayan herkesin, ihtiyacını karşılamak adına sorunlarımızı konuşmaktır.

Bizler Kur’an gerçekleri ile yüzleşmekten kaçmaya devam edersek, asla Allah korkusu olan dindar bir nesil yetiştiremeyiz.  DİNDARLIĞIN ÖLÇÜSÜNÜ VE SINIRLARINI EĞER ALLAH BELİRLEMEMİŞSE, O TOPLUMDAN ALLAH KORKUSU OLAN İNSANLAR ASLA YETİŞTİREMEZSİNİZ. Ancak sözde Müslüman yetiştirebilir siniz. ALLAH’A BAĞLILIĞIMIZI ZORLA, KORKUYLA DEĞİL, SAYGIYLA GÖSTERMELİYİZ. EN DOĞRU OLAN GÖNÜLDEN BAĞLILIKTIR.

Din Allah’ın dinidir, onun ölçüsünü ve sınırlarını belirleyecekte yalnız Allah’tır, onun kitabı Kur’an’dır. Allah’ın sınırlarını aşarak, dine ilaveler yapıyor ve bunlarda Allah katındandır diyorsan, Allah’ın dinine nifak sokuyorsun, Allah’a şirk koşuyorsun demektir. Lütfen kendimizi kandırmayalım, inandığımız inanç eğer Kur’an ayetinin bir tanesine bile ters düşüyorsa, bizler yanlış yoldayız demektir. Yaradan sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim diyorsa, batıl İnancımızı aklayabilmek için, Kur’an özet bilgi verir ve her bilgi yoktur, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz  demeyelim, inanın hesap günü pişman oluruz. BÖYLE BİR NESİL, ALLAH KORKUSU OLAN BİR TOPLUM ASLA YARATAMAZ. Pişman olmak istemiyorsak,  Allah’ın şu uyarısına kulak verelim.

Enbiya 10:  Andolsun, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (Diyanet meali)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...