İSLAM’I ÖYLE YAŞIYORUZ Kİ, SANKİ GÖZLERİMİZ PERDELİ, KULAKLAR VE KALP MÜHÜRLENMİŞ, BAKAR KÖR GİBİYİZ.
Değerli dostlarım kardeşim, sizlere bir soru sorsam ve desem ki, SİZ DİN DENDİĞİNDE NE ANLIYORSUNUZ, bana ne cevap verirsiniz? Din Allah’ın dinidir, dinin kurallarını koyan, hükümlerini de veren Allah’tır diyorsanız, çok doğru söylüyorsunuz derim. Eğer İslam dini dendiğinde, Kur’an ve Resulün sünnetini anlıyorum diye cevap verirseniz, Allah’ın dinine Resulünü ortak etmiş olursunuz ve buda şirktir. Ne yazık ki İslam toplumun genel çoğunluğu böyle anlıyor. Lütfen unutmayalım din Allah’ın dinidir ve asla ortağı yoktur. Kuralları o koyar, detaylandıran ve son noktayı koyanda Allah’tır. Çünkü Allah katında tek din İslam’dır ve ALLAH HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR.
Bizler öyle bir inanç din yaşıyoruz ki, sanki hiç Kur’an’ı anladığımız dilden okumamış gibi davranıyoruz. Öyle olunca da yaşadığımız İslam’ın kurallarını yalnız Allah koymuyor. Hem Resulünün söylediği rivayet edilen hadisleri, hem de din âlimi ilan ettiğimiz insanların sözleri ve mezheplerin FIKIH inancı koyuyor. Hiç birimiz bunu sorgulamıyoruz, itirazda eden zaten çok fazla insan yok. İtiraz edenleri de dinleyen yok. Bizler imanımızın başına sözde Kur’an’ı koyarız, ama onu herkesin anlayamayacağı, detaylı olmayan bir kitap ilan ettiğimiz için, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, bizleri öyle kitaplara yönlendirirler ki, önce bunları oku öğren. DAHA SONRA BU BİLGİLER IŞIĞINDA KUR’AN’I ANLAMAYA ÇALIŞ, YOKSA YANLIŞ ANLAR, DİNDEN SAPARSIN DÜŞÜNCESİ, NE YAZIK Kİ BU TOPLUMA KABUL ETTİRİLMİŞTİR.
Hâlbuki bunun tam tersini yapmamız gerektiği, Nahl suresi 98. Ayetinde yazıyor ve diyor ki Allah, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, kovulmuş şeytanın, şeytanlaşmış insanların vesvesesinden, batıl ve hurafe inançlarından önce kendini kurtar ve yalnız Allah’a onun kitabına güvenerek, yalnız Allah’a sığınarak Kur’an’ı okumaya başla diyor. Ama bizler bu gerçekleri fark etmeyelim diye Müslüman topluma, kendi dilinden anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek Kur’an’ı okumasının önüne geçiyorlar. Hatta sakın Kur’an mealinden okuma dinden çıkarsın diyecek kadar, toplumun gözleri adeta bağlanmakta, kulakları gerçeklere kapatılmaktadır. DAHA AÇIKÇASI BİZLER İSLAM’I ÖYLE YAŞIYORUZ Kİ, SANKİ GÖZLERİMİZ PERDELİ, KULAKLAR VE KALP MÜHÜRLENMİŞ, BAKAR KÖR GİBİYİZ.
Bizler İman ettik demekle, Kur’an’ın tüm ayetlerine de iman ettiğimizi söylemiş ve Allah’a söz vermiş oluyoruz. Eğer gerçek iman edenlerden olmak istiyorsak, ayetlerin tüm gereklerini yerine getirip hayatımıza geçirmeliyiz ve YALNIZ ALLAH’IN AYETLERİNE GÜVENMELİ VE HAYATIMIZA GEEÇİRMELİYİZ. PEKİ ÖYLEMİ YAPIYORUZ? Eğer İslam’ı yaşarken Kur’an’ın onaylamadığı bir şeyi, din diye yaşıyorsak, imanımız kalbimize tam oturmamış demektir. Bunu lütfen unutmayalım. Bu yanlış bizi Allah’a değil, şeytanlaşmış insanlara yaklaştırır. Gelin bu konu üzerinde, birlikte düşünelim.
Örneğin Allah, Nisa 87. Ayetinde bakın ne diyor. “SÖZ BAKIMINDAN, ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” Ayette geçen bu soru kipi, olumsuz anlamda kullanılmış. Yani Allah’tan başka daha doğru, güvenilir hiç kimse yoktur anlamında. Siz Allah’ın bu sorusuna nasıl cevap veriyorsunuz? Allah’ım söz bakımından en doğru sen varsın, ama bizler Resulün rivayet edilen hadislerini de, senin sözün gibi doğru kabul ediyoruz diyor musunuz? Diyorsanız Allah korusun, bunun hesabını hesap günü veremezsiniz, hatırlatırım. Çünkü Maide 50. Ayetinde de benzerini tekrarlıyor ve bakın ne diyor. “ALLAH’TAN DAHA İYİ, KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?” Ne dersiniz bu soruya da sizler, Allah’ım senin Resulünde senin gibi olmasa da, dine hüküm koyar ona da güveniyoruz diyebiliyor musunuz? Hatta şunu söyleyebiliyor musunuz? ALLAH’IM RESULÜNÜ HERHALDE, POSTACI DİYE GÖNDERMEDİN. Lütfen ne söylediğimizi, kulaklarımız duysun. Yoksa çok pişman oluruz.
Ankebut 51. Ayetinde, Allah Resulüne hitaben, Kitap Ehline şunları söyle diyor. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” Sizlere sormak istiyorum, siz bu ayete iman ediyor musunuz, yoksa bu ayet Kitap Ehline hitaben söylenmiştir diyerek, üstünüze alınmıyor musunuz? Hatırlatırım Kur’an’ın genel çoğunluğu zaten, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları örnek verir ve tüm iman edenler o yanlışlardan ders alıp, aynı hataların tekrarlanması önlenir. Allah bu konuda uyarıyor ve ne diyordu. “SİZ KİTABIN BİR KISMINA İNANI BİR KISMINI İNKAR MI EDİYORSUNUZ?” Ne dersiniz bu uyarı ve ikazdan sonra siz, bazı ayetler bizi ilgilendirmiyor ,Kitap Ehlini ilgilendiriyor onlara hitaben inmiştir, diyebilir misiniz? Karar sizin imtihan sizin imtihanınız.
Ankebut 18. Ayetinde Allah, RESULE DÜŞEN, APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR, dediği halde, eğer bizler bu ayetin hükmünü göz ardı edip, Allah’ın Resulüne vermediği yetkiyi bizler kendi nefsimizde vermeye çalışıyorsak, gerçek iman edenlerin safına hala girememişiz demektir. Hâlbuki Allah aynı konuda birçok örnekler verip, Kehf 56. Ayetinde de aynı konuyu hatırlatıp ne demişti, Resulünün yetki ve sorumluluklarını iyice anlayalım diye hatırlayalım. “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ” Bunca açık ayetleri görmezden gelmiş ve batıla sapmış Kitap Ehline Allah, onlar KÂFİR oldular diyor. Hangimiz iman ettiğimizi zannederken, bu hataları yaparak, Allah’ın huzurunda Kâfirlerin safında olmak ister? Bizler ne yazık ki bu hataları çok fazla yapıyoruz.
ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’I, İMANIMIZI YAŞARKEN EN BAŞA ALIP, ONUN ONAYINDAN GEÇMEYEN HİÇ BİR SÖZE/HADİSE İNANMAMAMIZ GEREKİRKEN, İMANIMIZIN BAŞINA RESULE AİT OLDUĞ İDDİA EDİLEN RİVAYET HADİSLERİ ALIYOR, HATTA YETMİYOR BEŞERİ FIKIH İNANCININ BİLGİLERİ İLE İMANIMIZI ŞEKİLLENDİRİP, O BİLGİLERİN IŞIĞINDA KUR’AN’I ANLAMAYA ÇALIŞIYURUZ. ONUN İÇİNDE YANLIŞ ANLIYORUZ, ONLARCA KUR’AN TERCÜMESİ ORTAYA ÇIKIYOR.
Hâlbuki Allah Ahkaf 9. Ayetinde, bizler bu yanlışlarımızı yapmayalım diye, Allah nasıl bir ayet indirip Resulünün ne söylemesini istiyordu bizlere hatırlayalım. “BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” İlginç olan Allah’ın Resulü, Allah’ın yalnız Kur’an’ın ipine sarılın hükmü gereği, ben yalnız bana vah yedilen Kur’an’a uyarım diyor. Bizler ise bu ve benzeri onlarca ayeti tebliğ aldığımız halde, hatta ben sizleri yalnız Kur’an ile uyarma görevi aldım dediği halde, bizler bunca ayetlere inat, sanki gözler perdeli gönüller taş kesmiş misali batıl inançlarımızı yaşayabilmek için, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, KUR’AN ÖZET BİLGİLER VERİR, ALLAH’IN RESULÜ Kur’an’ı detaylandırmış, hatta ibadetlerimizi nasıl hayata geçireceğimiz konusunda, tüm detayları bizlere bildirmiştir deme yanılgısına düşüyoruz.
Hani Allah bizleri Zuhruf 44. Ayetinde hükmettiği gibi YALNIZ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTACAKTI. Sizce namaz kıl, zekat ver emrini verip Allah, bunun detaylarını vermediği halde, bizleri sorumlu tutar mı bu hükümlerinden? Bunu da mı düşünemiyoruz? Ne oldu bunca ayetin hükmü, unuttuk mu, batıl inançlarımızı yaşayabilmek için görmezden gelip BAKAR KÖR MÜ OLDUK. Yoksa HAŞA Allah verdiği hükümden cayıp, Resulünü de dinde hüküm ortağımı yaptı. Lütfen kendimize gelelim ve yaptığımız O çok büyük yanlışlarımızın farkında olalım. Bu hataları Kitap Ehlide yapmıştı ve Allah bunları yapanlar, yalnız Allah’ın vahyine sarılmayanlar KÂFİR OLDULAR DİYOR. Benden hatırlatması, herkes özgüce bu dünyada kendi imtihanını yaşıyor ama Allah, imtihan olduğunuz kitap açıkça Kur’an dır diyor. Allah o kadar açık ve net muhkem ayetlerini indirmiş ki anlamayan, ya da anlamak istemeyenin mutlaka ya gözlerinde perde vardır, yada batılda inat etmelerinden dolayı Allah, onların kulaklarına ağırlık koymuş kalplerini mühürlemiş demektir. Bu durumda olmak istemiyorsak, lütfen kendimize gelelim ve pişman olmak istemiyorsak, imanımızı yalnız Kur’an ile sorgulayayım. Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlerden de, uzak duralım. Bakın ayet ne kadar açık bizleri uyarıyor ve bilgilendiriyor.
BAKARA 147: GERÇEK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA! (Diyanet vakfı meali)
Allah aşkına soruyorum, bundan daha açık bir uyarı ayet mi olur? Gerçek HAK olan Rabbinden gelendir diyor Allah. Ama bizlere yalnız Rabbimizden gelen Kur’an ile İslam yaşanmaz, demeye devam ediyoruz. BUNLARI SÖYLEMEKLE NE YAPIYORUZ BİLİYOR MUSUNUZ? ALLAH’ÎN AYETLERİNDEN ŞÜPHE ETMİŞ OLUYORUZ. Gerçek Allah katından gelendir diyor Allah, bizler Kur’an’da her bilgi detaylı yoktur diyerek, TOPLUMDA ŞÜPHELER YARATIYORUZ. Bu satırları yazarken, Enam suresi 116. Ayet geldi aklıma nasıl uyarıyordu Allah?
“YERYÜZÜNDEKİLERİN ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN, SENİ ALLAH’IN YOLUNDAN SAPTIRIRLAR. ONLAR ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZLAR VE ONLAR SADECE YALAN SÖYLERLER.” Enam 116
Evet dostlar, bugün günümüzde büyük çoğunluk İslam’ı, yalnız Kur’an merkezli yaşamıyor. Batıldan uzak, Kur’an merkezli yaşamaya çaba harcayanlara da, KUR’AN SAPIKLARI İSMİNİ TAKIYORLAR. Bir Müslüman Kur’an sapığı olur mu? Tam tersine Kur’an müptelası olur. Olsa olsa Rivayet ve sanı bilgilerin sapığı olur, ama Allah bu yanlışta inat edenlerin, bu hatalarını görmelerini, işte böyle önlüyor. Allah böyle Müslümanlardan olmaktan cümlemizi korusun. Ayetin sonunda, aslında kimin sapık ve şeytanlaşmış insanların yolunda olduğunu da bildiriyor ve ONLAR ZANNA, SANIYA, YANİ DOĞRU OLDUĞUNU ZANNETTİKLERİ SÖZLERE/HADİSLERE İNANIRLAR DİYOR. BÖYLE BİR İMAN ÜZERİNDE OLANLARIN ALLAH, SADECE YALAN SÖYLÜYORLAR DİYEREK UYARIYOR. Hâlbuki Rabbimiz ne diyordu? Gerçek yalnız Rabbinden gelendir, onun için yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılın.
Verecek o kadar çok örnek ayet var ki, gözleri perdelenmiş, gönülleri mühürlenmişlere ne söyleseniz boş. Dilerim batıl ve sanıdan uzak, gerçek HAK OLAN Allah’ın ipi Kur’an’a sarılan, azınlık halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
Yorumlar
Yorum Gönder