Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CİNLER/ŞEYTANLAR, HER İSTEDİĞİ İNSANA ZARAR VEREBİLİR Mİ?

Bir arkadaşımız şöyle bir cümle yazmış,  “KİTAB'IN ULAŞTIĞI KİMSE ONUNLA AMEL ETSİN, ÜMMİ OLAN İSE VİCDANIYLA.”  Bende bu sözlerin yanlış anlaşılabileceğini söyleyerek, günümüz teknolojisiyle neredeyse Kur’an'ın ulaşmadığı çok az, istisna hariç, hiç kimsenin olamayacağını, Kur’an'ın ulaşamadığı kişiyi de zaten Allah, sorumlu tutmayacağını söylediğini yazdım. Ümmi olan ise vicdanıyla amel etsin sözünün yanlış anlaşılabileceğini, çünkü Kur’an batıldan ve hurafeden uzak, elimizin altında Allah'ın korumasında olduğunu söyleyerek, inancımızı yalnız vicdanımızla yaşamaya kalkarsak yanılabileceğimizi, çünkü nefis bazen vicdanın, çevremizin etkisiyle duygularımızın etkisinde kalabileceğini, onun içinde akıl ve Kur’an ile mutlaka buluşmamız gerektiği konusunu anlatmaya çalıştım.  UNUTMAYALIM LÜTFEN, ALLAH'IN ELÇİSİ ÜMMİYDİ AMA KUR’AN ONA GELDİKTEN SONRA, ÜMMİLİĞİ SONA ERDİ VE KUR’AN İLE AMEL ETTİ. Daha sonra arkadaşımızla sohbetimizde, konu cinlerden açıldı ve cinlerin...

TAHA SURESİ 124-125-126. AYETLERE KULAK VERELİM. YOKSA PİŞMAN OLURUZ.

Allah Kur’an da bizleri, çok dikkat çekici örneklerle uyarıyor ve dikkatimizi çekiyor. Tabi bu uyarıları anlayarak ve düşünerek Kur’an ı okuyan ancak ders alıyor ve doğru yolu buluyor. Duyduğumuz, öğretilen bilgilerle İslam ı yaşadığımızda, asla Kur’an gerçeklerini fark etmemiz mümkün olmuyor. Kur’an gerçeklerini fark den bir insanı asla hiç kimse aldatamaz, kandıramaz. Allah ile aldatıcılar bu gerçeği bildikleri için, İslam toplumunun önüne çektiği set ile ne yazık ki toplumun Kur’an ile buluşmasını engellemişlerdir. Anlamadan, düşünmeden okunan bir kitabın, hala bizlere sevap getireceğine ve bizleri doğru yola ulaştıracağına inanıyorsak, bizler Allah ın yolundan sapmış, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların oyuncağı olmuşuz demektir. Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenizi istediğim ayetleri önce yazmak, daha sonrada üzerinde birlikte sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Çünkü düşünmeden yaşayacağımız bir inanç, inanın bizleri mahşer günü öyle zor durumlara sokacaktır k...

ENAM SURESİ 38. BİZ KİTAPTA HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK DERKEN, ALLAH NEYİ KAST EDİYOR OLABİLİR?

Bizler batıl inançlarımızı yaşayabilmek adına, Allah’ın ayetlerini görmezden gelerek çarpıtmaktan, anlamlarını değiştirmekten ne yazık ki kokmuyoruz. Çünkü iman kalplerimize, tam yerleşmemişte ondan. Kur’an’ı tarafsız okumayıp, inandığımız batıl ve rivayet inançlarla anlamaya çalıştığımız içinde, Allah bizleri NURUYLA buluşturmuyor, gerçekleri görmemizi engelliyor. Bunun nedeni, Allah’ın kitabına şirk koştuğumuz içindir. Allah’ın kitabını inancımız adına yeterli görmeyenleri, o zalim din tacirlerine elbette muhtaç edecektir. Böyle olanların sonunu hep birlikte görüyoruz. Bu makalemde, o büyük yanlışlar konusunda Allah bizleri uyarıp, atalarının rivayet ve sanı inancını yaşayabilmek adına, Allah’ın kitabını yeterli görmeyen, her bilginin detayın olmadığını iddia edenlerin, yanlış inançlarını savuna bilmek adına, Allah’ın ayetinin anlamını nasıl çarpıtmaya çalıştıklarına, güzel bir örnek vermek istiyorum.  Bir arkadaşımız, kendisi gibi düşünmeyen topluma hi...

Meryem Suresi 29 Ve 30. Ayetler. Hz. İsa’nın Beşiğinde Konuşması.

Bu makalemde sizleri, Meryem suresinde, Hz. İsa’nın bebek beşiğinde konuşması konusu üzerinde, sizleri düşünmeye davet edeceğim. Önce konumuz ile ilgi Meryem suresinden ayetleri yazalım. Daha sonra birlikte düşünelim. Tabi düşüncelerimizi mutlaka, Kur’an’ın diğer ayetlerinden de onaylamayı unutmayalım. Yani fikir ve düşünceler kendi zanlarımızla olmasın, Kur’an’dan mutlaka onaylayalım. En azından hata bile yaparsak, düzeltme imkanımız olur. Meryem 27–28–29–30:  Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!” “Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.” Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. “Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?” dediler. Bebek şöyle konuştu:  BEBEK ŞÖYLE KONUŞTU: “ŞÜPHESİZ BEN ALLAH’IN KULUYUM. BANA KİTABI (İNCİL’İ) VERDİ VE BENİ BİR PEYGAMBER YAPTI.”.  (Diyanet meali) Peygamber kelimesinin geçtiği, bu tercümeyi özellikle seçti...

Araf 185 Ve Ankebut 51. Ayetin Verdiği Dersler.

Makaleme başlamadan önce size bir ayeti hatırlatmak istiyorum. Lütfen yaşadığımız sürece bunu unutmayalım.  “O, BENİ YARATAN VE BANA DOĞRU YOLU GÖSTERENDİR. Şuara 78”   Allah Kur’an’da bizlere, öyle açık ve net, muhkem ayetler indirip ikaz etmiştir ki, adeta beynimizin içine sokarcasına, çok açık uyarılarda bulunmuştur. Tabi bu uyarıları, düşünen batılın etkisinde olmayan, aklını kullananlar bu gerçeklerin ancak farkında olur. Kur’an ile bağımızı gereği gibi kuramadığımız için, bizler nefsimizin ve şeytanlaşmış insanların etkisinden kurtulamıyor, ayetlerden gereği gibi faydalanamıyoruz. Daha açıkçası,  ALLAH’IN KUR’AN’DA EMRETTİĞİNİN TAM TERSİNİ, DİNİN EMRİ DİYE YAŞADIĞIMIZIN FARKINDA BİLE OLAMIYORUZ . Sizlere bu yazımda Kur’an’dan üç ayet hatırlatmak istiyorum. Bu ayetlere benzer birçok ayet olduğunu da lütfen unutmayalım. Bu ayetler üzerinde dikkatle düşünelim. Kıssadan hisse alana ne mutlu. “GÖKLERİN VE YERİN HÜKÜMRANLIĞINA, ALLAH’IN YARATTIĞI HER ŞEYE VE...

NAMAZ KILMAYANA, KUR'AN IN ÖNGÖRDÜĞÜ BİR CEZA VAR MIDIR?

İnternet de gezinirken, bir yazı dikkatimi çekti. Yazının konusu, namazı terkin dini cezası konusu ile ilgiliydi. Merak ettim ve okudum. Doğrusu okuduklarıma hiç şaşırmadım, çünkü bizler İslam ı Kur’an dan o kadar uzak yaşıyoruz ki, bu konuda da Kur’an ın onay vereceği bir bilgiyle karşılaşmayı, zaten beklemiyordum. Konuyla ilgili yazıdan alıntılar yapalım önce, daha sonra üzerinde, Kur’an ışığında birlikte düşünelim. “ Namazı terkin dini cezası: Namazı inkâr eden kâfir olur. Çünkü kat’i delille sabittir. Umursamayarak yani tembelliğinden dolayı kasten namazı terk eden fasık olur. (İbni Abidin, Reddü’l Muhtar, c. 2, s.7). Farz olduğunu inkâr etmemekle birlikte beraber tembellikle namazı kılmaya uygulanacak dünyevi cezanın ne olacağı mezhepler arasında itilaflıdır. Hanefîlere Göre; namazı kılmayan fasıktır. Namaz kılıncaya veya ölünceye kadar hapsedilir ve dövülür. Mâlikîlere Göre; vaktin sonuna kadar beklenir, bu müddet zarfında kılarsa serbest bırakılır, kılmazsa ceza olarak (kâf...