Ana içeriğe atla

TAHA SURESİ 124-125-126. AYETLERE KULAK VERELİM. YOKSA PİŞMAN OLURUZ.


Allah Kur’an da bizleri, çok dikkat çekici örneklerle uyarıyor ve dikkatimizi çekiyor. Tabi bu uyarıları anlayarak ve düşünerek Kur’an ı okuyan ancak ders alıyor ve doğru yolu buluyor. Duyduğumuz, öğretilen bilgilerle İslam ı yaşadığımızda, asla Kur’an gerçeklerini fark etmemiz mümkün olmuyor. Kur’an gerçeklerini fark den bir insanı asla hiç kimse aldatamaz, kandıramaz. Allah ile aldatıcılar bu gerçeği bildikleri için, İslam toplumunun önüne çektiği set ile ne yazık ki toplumun Kur’an ile buluşmasını engellemişlerdir. Anlamadan, düşünmeden okunan bir kitabın, hala bizlere sevap getireceğine ve bizleri doğru yola ulaştıracağına inanıyorsak, bizler Allah ın yolundan sapmış, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların oyuncağı olmuşuz demektir.

Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenizi istediğim ayetleri önce yazmak, daha sonrada üzerinde birlikte sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Çünkü düşünmeden yaşayacağımız bir inanç, inanın bizleri mahşer günü öyle zor durumlara sokacaktır ki, bunu hayal bile etmek istemiyorum. Onun içinde siz din kardeşlerime, Allah ın çok önemli bu ayetlerini hatırlatmak istiyorum.

Taha 124–125–126: BENİM KİTABIMDAN YÜZ ÇEVİRENİN DAR BİR GEÇİMİ OLUR ve kıyamet günü de onu KÖR OLARAK HAŞR EDERİZ. O zaman, “Ey Rabbim! Beni niçin kör olarak haşr ettin! Oysa ben gören bir kimseydim” der. Allah, “İşte böyle, AYETLERİMİZ SANA GELMİŞTİ DE, SEN ONLARI UNUTMUŞTUN. BU GÜN DE ÖYLECE UNUTULURSUN” der.  (Bayraktar Bayraklı meali)

Lütfen Allah ın bu uyarılarına kulak verelim, dikkate alalım, nefsimizin etkisiyle unutmayalım, görmezlikten gelmeyelim,  üstünü örtmeyelim inanın çok ama çok pişman oluruz.  Bu uyarıları Allah İman eden, Hz. Âdem den bu yana, yarattığı tüm kullarına yapıyor. Yoksa bu uyarıları Allah, inkâr edenlere söylemiyor. Lütfen Allah ın bu uyarısını üstümüze alalım, bizleri ilgilendirmiyor demeyelim ve kendimize çeki düzen verelim. Ayetin başında Allah, elçileri vasıtasıyla doğru yola davet ettiği kitaplarına inandığını söylediği halde, ayetlerden yüz çeviren, görmezden gelip dikkate almayanları, atalarının rivayet inançlarını yaşayabilmek adına Kur’an gerçeklerini UNUTANLARI uyarıyor ve BÖYLE BİR YANLIŞI YAPAN KULUMUN, YAŞAMINDA DAR BİR GEÇİMİ, YANİ SIKINTILI BİR YAŞAMI OLUR DİYOR. 

Allah ın gönderdiği kitapları yeteli görmeyip, kendisine bunlardan başka rehber kitaplar edinenler, Allah ın kitabından yüz çevirmiş olacağı için, yaptığı bu saygısızlıklarından dolayı da,  bu kullarımı kıyamet günü tekrar canlandırıldıklarında, ONLARI KÖR OLARAK HAŞREDERİZ, YANİ KÖR OLARAK CANLANDIRIRIZ DİYOR. Çünkü bunlar, Allah ın gönderdiği kitaplara, uyarılara gözlerini kapattı, görmezden geldi, yeterli görmeyip, hurafe ve rivayetlerin peşine gittiler diyerek, cezalandırılacağı bilgisini şimdiden bizlere veriyor.

Kör olarak tekrar canlanan bu insanlar, bizler yaşarken gözlerimiz görüyordu, bizi neden böyle kör olarak haşrettin dedikleri zamanda, çok dikkat çekici uyarısını tekrar ediyor Allah ve bakın nasıl bir cevap alacaklarını, şimdiden bizlere bildiriyor.

Allah, sizleri kör olarak canlandırmamın nedeni, sizlere elçilerim kanalıyla gönderdiğim ayetler geldiğinde, bu ayetlere inandığınızı söylediğiniz halde, HAKKI UNUTUP BATILA MEYLETMİŞTİNİZ, Allah ın ayetlerini yeterli görmeyip, emin olmadığınız bilgilerin ardına düşerek,  HAKKI UNUTUP, BATILI YAŞAMIŞTINIZ, onun için bende sizleri cezalandırdım, diyeceğini Rabbimiz bildiriyor. 

Allah ayetin sonunda, aslında bizlere her konuda çok dikkatli olmamız ve düşünerek hareket etmediğimizde başımıza neler gelebileceğinin örneğini veriyor ve diyor ki; YAŞADIĞIN DÜNYADA, İMTİHANINI YAŞARKEN, BENİM AYETLERİMİ YETERLİ GÖRMEYİP YÜZ ÇEVİRİRSEN, BİR KENARA KOYARAK, HURAFE VE RİVAYET BİLGİLERLE İNANCINI YAŞARSAN, BENDE SENİ HUZURUMA GELDİĞİNDE UNUTURUM. Allah cümlemizi böyle çok büyük yanlışları yapmaktan korusun.

Bizler Allah ın indirdiği kitaba iman ettiğimizi söylüyoruz, bizden önceki kitap ehlide aynısını söylüyor ama ne yazık ki söylenen her şey sözde kalıyor ve Allah ın indirdiği kitaplar, toplumlar tarafından bir müddet sonra yeterli bulunmuyor, detaysız açıklanmamış görülerek atalarının yanlış inancına sapılıyor.  Yapılan çok önemli yanlışa Allah dikkatimizi çekerek, GÖNDERDİĞİM KİTABIN DIŞINA ASLA ÇIKMAYIN, ALLAH IN AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELEREK, EMİN OLMADIĞINIZ BİLGİLER IŞIĞINDA İMANINIZI YAŞAMAYIN DİYOR. 

Peki, biz Müslümanlar, Ehli kitabın yaptığı bu yanlışlardan dersler aldık mı? Elbette almadık. Aynı yanlışları tekrar ediyoruz. Çünkü Müslümanlara Kur’an, anladıkları dilden okutulmadı, hatta Kur’an ın her dile tam çevrilemeyeceğine inandırıldı. Ayrıca Kur’an ı herkesin anlayamayacağını, onu âlimlerin anlayacağını topluma anlattılar. Bu iftiraya inanan Müslüman toplumu da, Kur’an ile direk bir bağ kurmadı ve Allah ın gerçeklerinden uzak kaldı. Bu yetmiyormuş gibi, toplumu Allah ile aldatıcıların tuzağına düşerek, NEREDEYSE ALLAH NE EMREDİYORSA KUR’AN DA TAM TERSİNİ, PEYGAMBERİMİZİN ADINI KULLANARAK TOPLUMA ANLATARAK, MÜSLÜMAN TOPLUM KUR’AN DAN UZAKLAŞTIRILDI.

Değerli din kardeşlerim, lütfen Allah ın bizlere yol gösterici olarak gönderdiği FURKAN ı anlayarak ve düşünerek bolca okuyalım. Onun tek bir ayetine bile ters düşen, hiçbir söze inanmayalım. Eğer bunu yapmazsak, o çetin gün pişman olanların safında buluruz kendimizi. Eğer bizler İslam ı yaşarken, KUR’AN DA HER BİLGİ YOKTUR, AÇIKLAYICI, DETAYLI DEĞİLDİR.  Peygamberimizin rivayet hadisleri ve fıkıh olmasaydı Kur’an kapalı kalır ve anlaşılamazdı ve bizlerde imanımızı yaşayamadık diyor ve bunlara inanıyorsak, Kur’an ı yeteli görmeyip, ondan yüz çevirmiş, Kur’an ayetlerini unutmuş ve rivayet edilen sözleri Kur’an ın önüne geçirmiş oluruz. 

BÖYLE YAPANLARIN, MAHŞER GÜNÜ NASIL HAŞR EDİLECEĞİNİ ALLAH BUGÜNDEN BİZLERE BİLDİRİYOR DA, KUR’AN İLE YETİNMEYİP, ONUN SINIRINI AŞANLARI, AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLERİ, KÖR OLARAK HAŞREDERİZ DİYORSA, LÜTFEN ALLAH IN UYARILARINA KULAK VERELİM, RİVAYET VE SANI SÖZLERE DEĞİL.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız