Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ALAK SURESİ 6 VE 7. AYETLERİN UYARILARINA, LÜTFEN DİKKAT!

  Bu makalemde sizlerin, düşünmenize vesile olmak istediğim ayetler,  Alak suresi 6 ve 7. Ayetler olacak.  Allah bu ayetlerde bizleri hangi konuda uyarıyor, onu birlikte hiç bir etki altında kalmadan, Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışalım. Bizler batıl inançlarımıza kanıt delil yaratabilmek için, bazı ayetlerin anlamlarını öyle eğip büküyoruz ki, neredeyse Kur’an’ın öğretisine, onlarca ayetine tamamen ters düşmesini, ya fark edemiyoruz, ya da önemsemiyoruz. Konumuzla ilgili ayeti önce yazalım. ALAK 6-7:  HAYIR! ŞÜPHESİZ Kİ İNSAN, KENDİNİ ZENGİN (İHTİYAÇSIZ) GÖRDÜĞÜ İÇİN AZAR. (Mehmet okuyan meali) Allah bu ayetinde bizleri hangi konuda uyarıyor, önce onu doğru anlamaya çalışalım. Ayetin iki uyarısının olduğunu görüyoruz. Birincisinde Allah biz insanların azgınlık yapacağını, yani düşünmeden sınırları tanımayıp aşacağını söylüyor. Allah bu hatayı neden yapacağımızı da söylüyor. Elbette bu ayetin öncesinde buna açıklama getiriyor ve Allah’ın kullarına önce bilmediği şeyleri öğreterek gü

MAİDE SURESİ 21-22-23-24-25. AYETLER VE YAHUDİ ZİHNİYETİNİN GÜNÜMÜZDE, DEVAM ETTİĞİ GERÇEKLERİ.

  Günümüzde bizler, Kur’an’ı tarafsız hiçbir etki altında kalmadan, dikkatle düşünerek ve araştırarak okumadığımız için, büyük hatalar yapıyoruz. Bizlere ne anlatılırsa, dinin emri kabul ediyoruz. Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  İslam dininde yani Allah katında KUTSAL sayılan mekânlar var mıdır konusu üzerine olacak.  Lütfen bu konuyu Kur’an merkezli düşünerek anlamaya çalışalım. Önce Kutsal kelimesi dediğimizde, bizim dilimizde ne anlaşılıyor onu doğru anlamalıyız ki, başka kelimelerle onu karıştırmayalım. Önce şunu önemle belirtmek isterim, ayetlerde geçen  MUKADDES  kelimesi birçok ayeti tercüme ederken,  KUTSAL  diye tercüme ediliyor. Hâlbuki kutsal dediğimizde bizlerin dilinde,  YARATICI VE O’NUNLA İLGİLİ HER ŞEY, YANİ İNDİRDİĞİ KUR’AN-VAHİY OLARAK ANLIYORUZ.  Çünkü kutsal dediğimizde çok özel bir anlam, mana anlaşılıyor ve  DOKUNULMAZ, DEĞİŞTİRİLEMEZ, İTAAT EDİLEN, YERİNE GETİRİLMESİ MUTLAKA İSTENEN YARATICININ BUYRUĞU  olduğunu anlaşılıyo

DİNDE HÜKÜM KOYMAK, YALNIZ ALLAH’A, DEVLETİN YÖNETİMİNDE EGEMENLİK, MİLLETE AİTTİR.

  Kur’an’da Kehf suresi 26. Ayetinde, Allah’ın çok dikkat çekici ve önemli bir uyarısı vardır. Bakın Allah indirdiği dinin kendisine ait olduğunu ve bu dinde kanun koyucu, hüküm verici yalnız kimin olduğu konusunda bizlere, nasıl bir uyarıda bulunuyor.   “O , HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.”  (Kehf 26)  Hatta bu konuya açıklık getirmek için, Nisa suresi 87. ayetinde  “SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR !”  Diyerek, İslam dininde hüküm koyucu, tek söz sahibi yalnız kendisinin olduğunu, bizleri ikaz ederek uyarıyor. Allah’ın dinine ortak olmaya çalışan, Allah’ın hükümlerine, dinine ilaveler yaparak söz/hadis bakımından Allah’tan daha doğru kim vardır diye meydan okuyan Allah, bakın başka bir ayetinde nasıl uyarıyor. “ ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ ?” (Maide 50)  Allah’ın bu sorusuna siz, Allah’ım senin Resulünde senin gibi dinde doğru, güzel hükümler verip kanunlar koyar, diyebiliyor musunuz? Diyorsanız Allah’a şirk koşuyorsunuz demektir.  Bunca ayetlere göz

BİZLER İNANCIMIZI, YAŞADIĞIMIZ İMANIMIZI SORGULUYOR MUYUZ?

  Bu konuyu hiç düşündünüz mü? Önce şunu hatırlatmak isterim.  Sorgulamak Allah’ın Kur’an’da emridir . Çünkü Allah gönderdiği vahiyleri üzerinde bile, bizlerin düşünmesini aklımızı kullanmamızı, yani sorgulamamızı emreder.  Bunun nedeni de bizlerin imtihanı gereği, batıl ve hurafeden uzak, araştırıp dikkatle düşünmemizi aklımızı kullanmamızı, gerçeklerin arayışında olmamızı istemesindendir.  Sorgulamayan araştırmayan toplumları, Allah ile aldatmak çok kolaydır. Toplumu Allah ile aldatanlar, insanların ilk önce sorgulamalarının önüne geçmesi gerekir. Allah ile aldatılmamanın yolu da,  SORGULAMAKTAN GEÇER. Yaşadığımız inancın, gerçekten Allah’ın indirdiği Hak bir inanç üzerine olduğumuzdan, ne kadar eminiz? Bu soruya ancak sorgulayarak ulaşabiliriz. Ya Allah’ın emretmediği, tam tersini din diye yaşıyorsak ve bu yanlış inancımızla Allah’ın huzuruna gidersek, sizce mahşer günü nasıl üzücü bir durumla karşılaşırız diye, hiç düşündünüz mü? Genel çoğunluğumuzun düşündüğüne ve yaşadığı inancın

İSLAM DİNİNDE KANUN KOYUCU YALNIZ ALLAH’TIR, ONUN KİTABI KUR’AN’DIR.

  Bizler iman ettiğimizi söylediğimiz İslam’ı, sizce doğru yaşıyor olabilir miyiz? Doğru yaşıyor olsaydık, inancımızı yaşamaya, doğruluğundan asla kuşku duymayacağımız, en emin en doğru kaynak  KUR’AN’DAN  başlardık. Çünkü  İSLAM DİNİNDE KANUN KOYUCU, DİNİN SAHİBİ YALNIZ ALLAH’TIR, ONUN KİTABI KUR’AN’DIR. Hükmü  yalnız dinin sahibi verir, eğer dinde başka hüküm vericiler varsa, o din Allah’ın dini olamaz. Çünkü Allah, hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor.  Allah Resulünü bu konuda uyarıyor ve Yunus 109. Ayetinde ne diyordu hatırlayalım.  “(Ey Muhammed!) SANA VAHYOLUNANA UY VE ALLAH HÜKMÜNÜ VERİNCEYE KADAR SABRET. O, HÜKÜM VERENLERİN EN HAYIRLISIDIR .” Siz bu ayetten, Allah’ın Resulünün de dinde Allah gibi hükümler koyabileceğini mi anladınız, yoksa Allah Resulünü uyarıp, sakın kendi başına dinde hükümler koyma, benim vereceğim hükmümü bekle mi diyor, ne dersiniz? Ayetler o kadar açık ve net ki, yeter ki Allah’a ve onun kitabına güvenelim.  Bu gerçekleri göremediğimiz yada görmek istem

KUR’AN’IN, İMAN VE SALİH AMEL KONUSUNUNDAKİ UYARISINI, LÜTFEN GÖZ ARDI ETMEYELİM.

  Bu makalemde sizlerin dikkatinizi çekmeye çalışacağım, çok önemli bir konu var. Aslında çok fazla üstünde durmadığımız, hatta göz ardı ettiğimiz  SALİH AMEL  konusunun, ne kadar önemli olduğunu birlikte, Kur’an’dan dikkatle anlamaya çalışalım. Acaba bizler iman ettik demekle, Salih ameller işlemeden, gerçek iman edenlerin safında olabilir miyiz, yoksa imanımızın olmazsa olmazı olan, bir isteğimi var bizlerden Allah’ın, gelin onu anlamaya çalışalım.  Önce Kur’an’ın bahsettiği,  SALİH AMEL  ne demek, onu doğru anlayalım. Çünkü Allah onlarca ayetinde Müslümanlara seslenirken, iman kelimesinin yanında mutlaka  SALİH AMEL  kelimesini de kullanıyor.  Salih amel insanlara karşı iyi işler yapmak, insanların hayrına yararlı faaliyetlerde bulunmak, ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını gidermek için çaba harcamak diye tarif edebiliriz Salih amel konusunu.   SALİH AMELİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ, KARŞILIĞINI İYİLİK YAPTIĞIN KİŞİDEN DEĞİL, ALLAH’TAN BEKLEMENDİR.  Salih amel, imanın taçlandırılmış halidir.

ALLAH’U EKBER DEMEK, ŞİRK MİDİR?

  Bu makalemde sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, bazı kişilerin iddia ettiği gibi  ALLAH’U EKBER  demek şirk midir, konusu üzerine olacak. İsterseniz bu kelimenin önce ne anlama geldiğini anlayalım, daha sonrada bunu söylemenin şirk olup olmadığını, bunun ne anlamda söylendiğini birlikte düşünerek anlamaya çalışalım. Allah’u Ekber kelimesinin bire bir çevirisi,  ALLAH EN BÜYÜKTÜR  anlamına gelir. Bu kelimenin şirk olduğunu iddia eden kardeşlerimizin tezi, Allah’tan başka bir Allah yok ki, aralarında seçim yaparak karşılaştıralım, bizim Allah’ımız en büyük diyelim, şeklinde bir savunma yapmaktadırlar. Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için, Kur’an’da şirk kelimesine genelde ne anlamda kullanılıyor ve Allah kimlere ne yaptığında, bana şirk koşuyorsunuz diyor, onu önce doğru anlamaya çalışalım. Kısaca söylemek gerekirse Şirk kelimesi Kur’an’da özellikle, Allah’ın tek ilah olduğuna inanan Kitap Ehline hitaben, başka bir Allah yaratıcı anlamında değil, Allah’ın yetkisini kullan