Ana içeriğe atla

DİNDE HÜKÜM KOYMAK, YALNIZ ALLAH’A, DEVLETİN YÖNETİMİNDE EGEMENLİK, MİLLETE AİTTİR.

 


Kur’an’da Kehf suresi 26. Ayetinde, Allah’ın çok dikkat çekici ve önemli bir uyarısı vardır. Bakın Allah indirdiği dinin kendisine ait olduğunu ve bu dinde kanun koyucu, hüküm verici yalnız kimin olduğu konusunda bizlere, nasıl bir uyarıda bulunuyor.  “O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26) Hatta bu konuya açıklık getirmek için, Nisa suresi 87. ayetinde “SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” Diyerek, İslam dininde hüküm koyucu, tek söz sahibi yalnız kendisinin olduğunu, bizleri ikaz ederek uyarıyor.

Allah’ın dinine ortak olmaya çalışan, Allah’ın hükümlerine, dinine ilaveler yaparak söz/hadis bakımından Allah’tan daha doğru kim vardır diye meydan okuyan Allah, bakın başka bir ayetinde nasıl uyarıyor. “ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?” (Maide 50) Allah’ın bu sorusuna siz, Allah’ım senin Resulünde senin gibi dinde doğru, güzel hükümler verip kanunlar koyar, diyebiliyor musunuz? Diyorsanız Allah’a şirk koşuyorsunuz demektir. Bunca ayetlere gözlerini yumanlar, söz/hadis bakımından haşa,  Allah gibi doğru sözler söyleyip, yine Allah gibi doğru güvenilir dine kanun koyucular olduğuna, ne yazık ki inandırıldık ve dedik ki, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, ÇÜNKÜ KUR’AN DETAYLI DEĞİLDİR, ÖZET BİLGİ VERİR, KUR’AN’I HERKES ANLAYAMAZ, KUR’AN’I DOĞRU ANLAMAK VE İSLAM’I DOĞRU YAŞAMK İSTİYORSANIZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİNDEN VE MEZHEPLERİN FIKIH BİLGİLERİNDEN İSTİFADE ETMELİYİZ, DEMİYOR MIUYUZ?

Bunu söylüyor ve inanıyorsak, Allah’ın Resulünü Allah’ın dininde hüküm ortağı yapıyoruz demektir. Yetmiyor Kur’an’ın hiç bahsetmediği bazı konularda, mezhep imamlarının dine yaptığı ilavelerinin de, İslam’ın mutlaka uyulması gereken kanun ve kuralları arasında saymaktan çekinmiyoruz. Tekrar hatırlatmak isterim, bu düşünce ve inanç Kur’an ayetlerine göre ŞİRKTİR. Allah, şirk haricinde her günahınızı affedebilirim diyor.

Gelelim bu konuyla bağlantılı, yanlış anlatılan düşünceye. T.B.M.M. de şöyle bir SÖZ vardır. “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.” Peki, siz bu sözden ne anladınız? Şöyle anlamanız akıl ve mantık dışı olur. “DİNDE EGEMENLİK, HÜKÜM KOYMAK MİLLETİNDİR.” Böyle anlamanız mümkün değil, çünkü bir Müslüman olarak dinin sahibi Allah’tır, kanun koyucuda yalnız bizzat kendisidir. Çünkü bu söyleme karşı çıkanlar, şöyle itiraz ediyorlar. “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH’IN’DIR” diyorlar. Dini konularda hâkimiyet, egemenlik hükmetmek, elbette Allah’a aittir. Allah bizlere indirdiği İslam dininde, hükmüme hiç kimseyi ortak etmem dediği halde, ALLAH’IN DİNİNE RESULÜNÜ, HATTA BATIL, HURAFE MEZHEP İMAMLARINI ORTAK EDENLER, iş devleti yönetmeye normal yaşantımızda yöneticilerin çıkardığı kanunlara gelince, dinle hiçbir ilgisi olmayan, hatta zamana ve çağın gerektirdiği ihtiyaca göre değişebilen,  halkın yaşamında ihtiyacı olan yönetim kanunlarında da, YALNIZ ALLAH’IN EGEMENLİĞİNİ, HÂKİMİYETİNİ, HÜKMETMESİNİ SAVUNANLARIN, ALLAH’IN DİNİNE KARŞI, NEDEN AYNI TİTİZLİĞİ GÖSTERMEDİKLERİNİ DİNDE BEŞERİ HÜKÜMLER KOYMAYA ÇALIŞTIKLARI, SİZCE DÜŞÜNDÜRÜCÜ DEĞİL Mİ?

DİNDE HÜKÜM KOYMAK, ALLAH’IN TEK ELİNDEDİR. AMA İNSANLARIN KENDİ YÖNETİCİLERİNİ SEÇİP, BU KONUDAKİ EGEMENLİĞİNİ ELLERİNDE TUTMASI, KUR’AN’IN EMRİDİR. Çünkü Allah, kendi yöneticini, kendiniz seçin diyor. Konuyu daha doğru anlamak istiyorsak, egemen millet ne anlama gelir onu önce doğru anlamalıyız. Bakın egemen millet ne anlama geliyormuş ve neden T.B.M.M de bu söz, milletin vekillerinin hiç unutmaması için, neden duvara asılmış onu daha iyi anlayalım. “MİLLİ EGEMENLİK, KISA BİR İFADEYLE ANLATILMAK İSTENİRSE, HALKIN KENDİ KENDİNİ YÖNETME GÜCÜNÜ, ELİNDE BULUNDURMASIDIR. YANİ BUNA GÖRE BİR SEÇİM OLACAĞI ZAMAN, HALKIN KADIN ERKEK AYIRMADAN, O TOPLUMDA YAŞAYAN HALKIN, OY HAKKI VARDIR. MİLLİ EGEMENLİKTE, HALKIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI ELİNDEN ALINAMAZ.”

Aslında cemaatlerin ve tarikatların bu itirazlarının nedeni, Allah’ın dininde olmayan beşeri şeriat kurallarını, kendi mezhep inançlarının yarattığı şeriatı, EGEMEN KILMAYA ÇALIŞARAK, TOPLUMA ZORLA DİNİN EMRİ DİYE KABUL ETTİRİP, Allah’ın dininin emri gibi göstermek, topluma kabul ettirmenin arayışı içinde olmaları, bu yolla batıl inançlarını kabul ettirme çabasında olduklarını görüyoruz. Allah’ın yani Kur’an’ın şeriatı topluma huzur verir, ama insanların yarattığı ve dine ilave ettiği beşeri mezheplerin şeriatları, EGEMEN OLMAYA ÇALIŞTIKLARI KURAL VE HÜKÜMLERİ, hiçbir İslam toplumuna huzur vermemiştir. Bunun örneğini üzülerek görüyoruz. TOPLUM BU YOLLA, NE YAZI Kİ ALLAH İLE ALDATILMAYA ÇALIŞILIYOR. TIPKI KUR’AN’I YETERLİ GÖRMEYİP, MEZHEPLERİN BEŞERİ İLAVELERİ İLE YAŞADIĞI DİNE EGEMEN OLMAYA ÇALIŞTIKLARI, İSLAM İNANCINDA OLDUĞU GİBİ. Lütfen unutmayalımİMAN ESASLARINDA MEZHEP FARKLILIĞI OLMAZ. Din Allah’ın dinidir ve iman esaslarını belirleyende dinin sahibi Allah’tır, onun kitabı KUR’AN’DIR.

Tekrar etmek istiyorum, mecliste yazan HÂKİMİYET sözü, halkın kendi yöneticilerini kendilerinin seçme yetkisi, yalnız milletindir anlamındadır. Din ile hiçbir ilgisi yoktur. ALLAH DİNİ KONULARIN HARİCİNDE, YÖNETİCİLERİN HALKI YÖNETİRKEN, ÇAĞIN GEREKLERİNE, İHTİYAÇLARINA GÖRE ÇIKARACAKLARI KANUNLARA, ASLA KARIŞMAMIŞ, EHİL KİŞİLERİN ÖZELLİKLE SEÇİLMESİNE VE ONLARIN ÇIKARTACAKLARI KANUNLARA UYULMA KONUSUNDA UYARARAK, TOPLUMLARI SERBEST BIRAKMIŞTIR. Buradan da şunu anlıyoruz. Kur’an her çağa, her topluma hitap eden, eşsiz bir nurdur, yol gösterici rehberdir.  Seçilmiş yöneticilerde Kur’an’da uyarılmış, mezheplerin beşeri şeriatı ile değil, ALLAH’IN İNDİRDİĞİ KANUNLARLA, ADALETLE TOPLUMU YÖNETMELERİNİ İSTEMİŞTİR. Toplumunda, seçtikleri yöneticilerine itaat etmeleri gerektiğini, böylece kargaşa çıkmadan, uyumlu huzur içinde yaşamanın yolunu göstermiştir. Bu ve benzeri ayetleri, Kur’an merkezinden uzak anlamanın ve topluma anlatmanın sonucunu, ne yazık ki günümüzde mezhep ve cemaat hatta tarikat anlayışında, çok fazla görüyoruz. BU ZİHNİYETİN İŞLERİNE GELMEDİĞİ İÇİN, TOPLUMU DEMOKRASİYE VE CUMHURİYETE DÜŞMAN YAPMA ÇABASINI, ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ. Çünkü ayetleri doğru anladıklarında, kendi batıl mezheplerin öğretisi beşeri şeriatı, dine ilave ederek yaşamaları mümkün olamayacaktır.  

Tekrar etmek istiyorum. Dinin sahibi Allah’tır ve din adına hüküm koyup yol gösterecekte yalnız KUR’AN HÜKÜMLERİDİRİSLAM’I YAŞARKEN, ALLAH’IN KUR’AN’DAKİ HÜKÜMLERİNİ YETERLİ GÖRMEYİP, ALLAH’IN HÜKMÜNE ORTAK OLANLAR VE BEŞERİ HÜKÜMLER KARIŞTIRANLAR, DEVLETİ YÖNETENLERE KARŞI TAKINDIĞI TAVIR SAHTEDİR, ALDATMACADIR. Onun için Allah, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın emrini vermiştir. Bunun tersini yaparak, kendi mezhep inançlarını dine ilave etmeye çalışanlar, Allah’ın yüzlerce ayetine gözlerini yuman, batılın ve rivayetlerin peşinde koşanlardır. UNUTMAYALIM ALLAH, HAK OLAN RABBİNDEN GELENDİR DİYOR.

Seçtiğimiz devleti yöneten yöneticilerimizde, günün ihtiyaçları doğrultusunda, dinin dışında kanunlar çıkartıp, gerektiğinde iptal edip daha doğrusunu çıkarmak ve böylece topluma hükmetmek, mutluluk ve huzur vermek bizleri yönetenlerin görevidir. T.B.M.M. sinde yazan, EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.” Sözünden kast edilende, özellikle seçtiğimiz bizleri temsil eden yöneticilerin, bizleri yönetmek için çıkardığı kanunlar, bizim seçtiklerimiz olduğundan, EGEMENLİĞİN YANİ SEÇME GÜCÜNÜN, YETKİSİNİN MİLLETİN ELİNDE OLDUĞU VE GEREKTİĞİNDE O MİLLET, SEÇTİĞİ YÖNETİCİLERİ DEĞİŞTİREREK, EGEMENLİĞİN KENDİSİNDE OLDUĞUNU, O MİLLETİN VEKİLLERİNE HATIRLATMAK İÇİN SÖYLENMİŞ, ÇOK ÖNEMLİ BİR SÖZ VE UYARIDIR. Bunu unutturmak isteyenler var ama demokrasiye, Cumhuriyete inananlar, bunu asla unutturmayacaktır.

Bizleri Allah ile aldatmaya çalışan ve demokrasimizin, CUMHURİYEMİZİN TEMELLERİNE DİNAMİT KOYMAYA ÇALIŞANLARIN, lütfen tuzağına düşmeyelim. Bugün bizleri yönetenleri, KADIN ERKEK AYIRMADAN, özgürce bizler seçiyor ve gerektiğinde değiştirebiliyorsak, DEMOKRASİNİN CUMHURİYET YÖNETİMİNİN, EGEMENLİĞİ HALKA VERMESİNİN SAYESİNDEDİR. Uzak değil yakın geçmiş tarihimizde, kadınların seçme ve seçilme hakkı bile yoktu. Tüm bu kazanımlar demokrasi, Cumhuriyet yönetiminin sayesinde olmuştur. İslam kadın ve erkeği eşit tutar, farklılık takvadadır diye uyarır. CUMHURİYET YÖNETİMİ DOĞRU, EHİL YÖNETİCİLERİN ELİNDE, KUR’AN’IN İSTEDİĞİ DOĞRULTUDA, ADALETLİ BİR DÜZENİN KURULMASINA VE YAŞANMASINA ÇOK MÜSAİT BİR YÖNETİM ŞEKLİDİR. Hatırlatırım Allah’ın Resulünün vefatından sonra, bir müddet devleti yönetenleri seçimle halk seçmiştir. Onun için Cumhuriyet yönetiminde, dinde zorlama yapılmaz ve her inanca saygı duyularak, toplumun kendi inancını özgürce istediği gibi yaşaması için zemin hazırlar. Allah’ın emri imtihanı gereği de, bu değil midir? LÜTFEN CUMHURİYET YÖNETİMİNİN KIYMETİNİ BİLELİM. Hatırlatmak isterim demokrasi, yani kendi yöneticini kendisinin seçmesi gerektiğini öneren, savunan Allah’ın dini İslam’dır.

İNŞALLAH ÜLKEMİZDE YÜZLERCE YIL DEMOKRASİMİZ, CUMHURİYETİMİZ DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE, EHİL İNSANLARIN ELİNDE TOPLUMUMUZA HUZUR VE MUTLULUK VERİR VE DİLERİM KIYMETİ BİLİNEREK, DAHA UZUN YAŞAR. DEĞERLİ ŞEYLERİN KIYMETİ, ELİMİZDEN GİDİNCE BİLİNİR. AMA ELDEN GİDİNCE, ONA BİR DAHA ASLA SAHİP OLAMAZLAR, LÜTFEN BU ACI GERÇEĞİ UNUTMAYALIM.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız