Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KAF SURESİ 45. AYET VE ACI GERÇEKLER....

Yüce Rabbimiz bizlere öyle bir rehber kitap göndermiş ki, zerre kadar farkında bile değiliz. Nasıl farkında olalım, onu anlamadan okumanın sevap olacağına inanan bir toplum, nasıl olur da içindeki bilgilerden haberdar olur? Birçok kez verdiğim örneği, tekrar vermek istiyorum. Öğretmen sınıfta öğrencilerine, bilmedikleri dilden bir kitap dağıtıyor ve diyor ki, sizi bu kitaptan bir ay sonra imtihan edeceğim, bu kitabı iyice okuyun. Bu durumda öğrenciler ne der öğretmenine sizce? Önce hepsi güler ve öğretmenin şaka yaptığını söylerler, daha açıkçası bu sözü kimse ciddiye bile almaz. Çünkü dilini bilmedikleri bir kitabı okuduklarında, içinde ne söylediğini nelerin açıklandığını bilmeden, nasıl olur da sorulara cevap verirler. Elbette bu ne akla, nede mantığa uymayan öğretmenlerinin sözü, olsa olsa şakadan başka ne olabilir? Evet, dostlar bu ancak 1 Nisan şakasından öteye gidemez.  PEKİ, YÜZLERCE YILDIR BU ŞAKAYI BİZLERE YAPANLARA KARŞI, NEDEN DUYARSIZ KALIYORUZ DA, ONLARIN NE AKLA N...

ADAK KURBANININ DİNİMİZDEKİ YERİ......

Bu makalemin konusu, ADAK KURBANI üzerinde olacaktır. Hiçbir şart gözetmeden, Allah ın rızasını kazanmak adına, Allah a kurban adamak, yani kurban kesmek için söz vermek, elbette konumuzun dışındadır, bunu her zaman yapabiliriz. Bildiğiniz gibi bizlerin Kurban bayramı adı altında kestiğimiz kurbanlar, Kuran da Allah ın emrettiği farz bir emir değildir. Kurban yılın yalnız bir gününde değil, her gününde kesip, Allah a saygımızı gösterebiliriz. Allah yalnız kendisi adına olmak şartıyla, Kurban kesmemize bizlere izin vermiş, meşru kılmıştır ama bunu bizlerin gönül rızası ile yapmamızı ister. Yer ve zaman olarak, Kur’an da bahsedilen kurban, Hac vaktinde kesilmesi gereken kurbandır ki, buda Hacca gelenlere sunulmak içindir. Kurban Allah a yaklaşmalıktır, bunun birçok yolu da vardır. İster Allah ın rızasını kazanmak adına, hayvan keser dağıtırsınız, ister oruç tutarız, ister hayır ve hasenatta bulunuruz.  Makalemin konusu ise geleneklerimize giren ama asla Kur’an da bahsedilmed...

Allah’ın Kur'an’da Yemin Etmesi Ne Anlama Geliyor?

Bir arkadaşımın bana Kur’an'da Allah, birçok ayetinde yemin ediyor bunun anlamı nedir, Allah yemin eder mi diye sormuştu. Gerçekten güzel bir soru. Bende Allah'ın rehberinden anladığım kadarıyla kendisine cevap verdim, sizlerle de bunu paylaşmak istedim. Yanlışımı Allah affetsin.  Rabbimiz neden yemin eder? Bizler neden bazen yemin ederiz? Kur’an'ın anlatım ve izah şekli, bizlerin yaratılışımızdaki öz benliğimizde yatan bazı değişmez ön yargı, algılama, kabullenme özelliklerine göre anlatır ayetleri. Örneğin Allah cennet ve cehennemi tasvir ederken öyle bir anlatır ki, bu Dünyada bizleri çok mutlu edecek, gitmek istediğimiz ama gidemediğimiz yerlerin tasvirini yapar bizlere cenneti anlatırken. Ya da tam tersi cehennem için bunun tersini söyler. Buna benzer konuların üzerinde durmak istediğinde, bizlerin anlayacağı tabirleri kullanır. Kendi katından bahsederken, hep bu Dünya ile benzetme yapar, daha iyi anlayabilmemiz için.   Bizler sözlerimizi kabul ettirmek, amacımıza...

YAŞADIĞIMIZ BATIL İNANÇLARA, KANIT ARAMA ÇABALARIMIZA, DİKKAT ÇEKİCİ GÜZEL BİR ÖRNEK.

Müslüman toplumlar olarak bizler, İslam’ı yaşarken öyle bir yol tutuyoruz ki akıl ve mantıktan uzak, Allah’ın dinde sakın bölünmeyin emrine tamamen muhalif olduğu gibi, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum, Kur’an’ın sınırlarını sakın aşmayın, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın emrinden çok uzak olduğumuz anlaşılıyor. Benim bir makalemin konusunu, beğenmiş olsa gerek bir kardeşimiz, kendi cemaat sitesinde yayınlamış. Tabi bundan hiç memnun olmayan cemaat önde gelenleri, hem yazımı yayınlayan kardeşimize, hem de benim yazıma reddiye, karşı oluşlarını bildiren bir yazı yazmışlar. Makalemin konusu ise  “PEYGAMBERİMİZ HAYATINDA HİÇ ESNEMEMİŞ OLABİLİR Mİ?”  konusu üzerineydi.  Elbette her düşünceyi dinlerim, hatta herkesin fikrine de saygı duyarım, çünkü herkes yaptıklarından bizzat kendisi sorumludur, dinde zorlama yoktur, hesabını Allah’a herkes kendisi verecektir. Ama Allah’ın Kur’an’da ki gerçeklerini söylemekten de, hiç kimse bir Müslüman’ı engelleyemez. Lütfen ...

Kıyame Suresi 16-17-18-19. Ayetleri Nasıl Anlamalıyız?

Kıyame suresi, 16–17–18–19. ayetleri delil göstererek, işte demek ki Kur’an okunduğunda anlaşılması zor bir kitap ki, Allah'ın Resulü bile önce ayetleri okuduğunda anlayamamış, ona Kur’an dışından daha sonra ayrıca ayetler öğretilmiştir. Detaylıca bilgi daha sonra verilmiştir deniyor. İnsanlar aklını kullanmadığında, inanmak istediğine işte böyle kendi nefsinde batıl deliller yaratabiliyor. Önce ayetleri yazalım ve Allah'ın yardımıyla, Kur’an'ı bir bütün olarak düşünerek tabi aklı ve mantığı da bir kenara bırakmadan, ayetleri anlamaya çalışalım.    Kıyame 16-17-18-19:  VAHYİ EZBERLEMEK İÇİN DİLİNİ ACELE KIPIRDATMA!    ŞÜPHESİZ ONU KALBİNDE TOPLAMAK VE SANA OKUTTURMAK YALNIZCA BİZE AİTTİR. BİZ ONU OKUTTUĞUMUZ ZAMAN, ONUN OKUNUŞUNU TAKİP ET!    SONRA ONU AÇIKLAMAK DA YALNIZ BİZE DÜŞER.    Yukarıdaki ayetleri okuduğumuzda, Allah elçisine önce sakin ol diyor, telâşe gerek yok. Çünkü biz onu sana indirdik ama sana indirdi...