Ana içeriğe atla

Kayıtlar

NİSA SURESİ 153. AYET ÜZERİNDE, SİZLERİ DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM.

Kur’an ı anlayarak ve düşünerek her okuduğumda, çok farklı gerçekleri görüyorum, şükürler olun. Sanki ayetler günümüzde yaşanan olaylar için indirilmişçesine, bizlere rehberlik yapıyor. Kur’an ı okurken bir ayet özellikle dikkatimi çekti ve ayeti okurken, Atatürk ün mecliste yaptığı ve çok yanlış anlamlar yükledikleri, bir konuşma geldi aklıma. Ondan bahsetmeden önce okuduğum ve dikkatimi çeken ayeti önce sizlerle paylaşmak istiyorum. Nisa 153: Ehli kitap, SENDEN KENDİLERİNE GÖKTEN BİR KİTAP İNDİRMENİ İSTİYOR. Zaten onlar Musa’dan da bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: "Allah'ı bize açıktan göster." Bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım çarpmıştı. Sonra kendilerine açık-seçik kanıtların gelişi ardından buzağıya taptılar. Biz onların bu günahını da affettik. Biz Musa’ya apaçık bir kanıt/bir hükmetme gücü verdik. (Yaşar Nuri meali) Dikkat ettiyseniz, Allah ın elçisi, kendisine gelen ayetleri bir bir tebliğ ederken, Peygamberimizd...

KISSALAR ÖĞÜT VERİR, DÜŞÜNEN ÖĞÜT ALIR.

Kur’an bizleri eğitirken, özellikle kıssadan hisse alacağımız örnekler verir. Bu yol her seviyede insanın anlayabileceği kolay bir yöntemdir. Bu yazımda sizlere aynı yöntemle kıssadan hisse alabileceğimiz, bir öykü anlatmak istiyorum. (Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir. Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkânına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar.  Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der. İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş...

KÜRTAJ KONUSUNDA KUR'AN IN HÜKÜM VE SINIRLARI.....

Bizler İslam ı yaşarken, kendi çabalarımızla değil, birilerinin öğretileri, güdümüyle yaşadığımız içindir ki, anlamaya çalıştığımız konuların gerçek hükmünün ne olduğunu, Allah ın rehberinden öğrenme çabasında hiç olmuyoruz. Bu yanlış yolu takip ettiğimiz içinde, emin olmadan doğrulardan uzak yaşıyoruz. Kürtaj konusuna da, ne yazık ki aynı gözle bakıyoruz. Allah sizlere bir rehber gönderdim imtihanınız, sorumluluğunuz Kur’an dan dır dediği halde, yaşantımızda karşılaştığımız sorunları Allah ın rehberine danışmak, ona sormak yerine, beşeri bilgilere her nedense daha çok itibar ediyor ve onlara inanıyoruz. Hele hele bir konuyu Kur'an kesin bir hükümle sınırlandırılmamışsa, bu konularda rivayet ve geleneğin çok daha fazla etkisinde kalıyoruz. Kürtaj yani gebelik sonlandırması, gerçekten çok önemli bir konu. Önce şunu çok net söylemeliyim ki, Kur'an da Allah doğum kontrolü konusunda kesinlikle bir yasak getirmemiştir. Elbette yasak getirmemesi, istediğiniz gibi davranabili...

ÖZGÜR OLMANIN BEDELİ, ZORLU BİR İMTİHANDIR.

Bugün sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, acaba Allah bizleri yarattıktan sonra, yaşantımızda tamamen özgür mü bırakıyor, yoksa yaşantımızın bazı evrelerinde, yine bizleri doğruya yönlendirmek, aklımızı başımıza getirmek için, müdahalelerde bulunuyor mu? Gelin bu soruyu birlikte düşünerek, Kur’an dan bir cevap aramaya çalışalım. Önce yaradılış gayemizin ne olduğunu Kur’an dan doğru anlamalıyız ki, Allah ın bizlere yaşantımızda müdahalesi var mı, ya da hangi şartlarda var, onu doğru anlayabilelim.  KUR’AN DAN, ALLAH IN VERDİĞİ BİRÇOK ÖRNEKLERDEN YOLA ÇIKTIĞIMIZDA, BİZLERİ ÖZGÜR İRADEMİZ VE NEFSİMİZLE BAŞ BAŞA BIRAKTIĞINI GÖRÜYORUZ.  Fakat Allah özgür bıraktığı kullarını yinede tamamen terk etmeyip, belirli zamanlarda onlara doğru yolu göstermek adına, birçok rehber kitapları, elçileri vasıtası ile ulaştırdığını Kur’an dan anlıyoruz.  Kur’an da birçok ayetin sonunda akla, düşünmeye bizleri yönlendirerek, bu konuda ne derece özgür olduğumuzu, onun içinde yap...

MAİDE SURESİ 51. AYETİ NASIL ANLAMALIYIZ. "YAHUDİ VE HRİSTİYANLARI DOST EDİNMEYİN."

Bizler Kur’an ayetlerini, eğer rivayet edilen hadislerin ışığında anlamaya çalışırsak, doğru anlamamız asla mümkün olamaz. Çünkü Allah Kur’an ı biz açıkladık ve her şeyden nice örnekleri verdik ki anlayasınız diye bizleri uyarır. Peki, bizler bu uyarıları dinliyor muyuz? Elbette hayır. Tam tersine Kur’an her konuda detay vermez açıklamaz, özet bilgi verir diyerek, Kur’an ayetlerini açıkladığını iddia ettikleri, rivayet hadislere toplumu yönlendirirler, araştırmadan Kur’an ın onayını almadan. Bu fikre inandığınızda zaten Kur’an ın onayı gerekmiyor, çünkü Kur’an da her bilgi yoktur deniyor. Böyle olunca da bizler,  ALLAH IN NE DEDİĞİNİ DEĞİL, ARAYA GİREN BAZI KİŞİLERİN RİVAYETLERİ İLE AYETLERDEN NE ANLADIKLARINI ANLIYORUZ. BİR BAŞKA DEYİŞLE YAŞADIĞIMIZ DİN, ALLAH IN DİNİ OLMAKTAN ÇIKIYOR. Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim, çok önemli bir ayet var.  Maide suresi 51. ayet. Bu ayette geçen bir cümleden yola çıkarak, Kur’an dan araştırmadan, ayetler üzerinde...

GERÇEK İMAN ADINA ÇABA HARCAMAK İSTİYORSAK.....

Yazdığım Bir yazıma bir kardeşimizin verdiği tenkit, uyarıcı cevaplar, beni dikkatle bu konuda düşünmeye yönlendirdi. Tenkitleri ve uyarıları her zaman ciddiye almalıyız. Çünkü hepimiz beşeriz, her zaman hata yapabiliriz. Gelin birlikte bir din kardeşimizin, bana yaptığı uyarılar üzerinde düşünelim. Gerçekten bu uyarılar, rehberimiz Kur’an ın önerdiği doğrultuda mı, yoksa? İşte o yok sanın, cevabını birlikte arayalım, tabi yine elimizde Allah ın rehberi olmak şartıyla. Bakın kardeşimiz bana nasıl bir uyarıda bulunmuş. (Şimdi böyle bir Sahih Hadisi şerifi inkâr etmek Ayeti Kerim'eyi inkar etmek gibidir. Çünkü Ayet'i Kerime'yide Allah c.c. bildirmiştir, Efendimiz s.a.v.'in mübarek ağzından çıkan Hadis'i Şerifler'ide Allah c.c. bildirmiştir. Sizin ben Kur'an da yazılana inanırım, "HADİS'TE YAZANLAR DOĞRU OLMAYABİLİR" şeklindeki düşünceniz, "ALLAH'A İNANIRIM PEYGAMBERİNE İNANMAM DEMENİZ KADAR SAÇMADIR. Ehli sünnet vel cema...

BAKARA 171, MAİDE 50, İSRA 73-74-75, AHKAF 9. AYETLERDEN ALACAĞIMIZ DERSLER. BİZLER GÜNÜMÜZDE, ALLAH IN İNDİRDİĞİ İSLAM I DEĞİL, CAHİLİYE TOPLUMUNUN İNANCINI YAŞIYORUZ.

BİZLER GÜNÜMÜZDE, ALLAH IN İNDİDİĞİ İSLAM I DEĞİL, CAHİLİYE TOPLUMUNUN İNANCINI YAŞIYORUZ. Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim Bakara 171, Maide 50, İsra 73–74–75 ve Ahkaf 9. ayetler olacaktır. Bizler eğer Kur’an a iman ettiğimizi söylüyorsak, bu ayetlerin hükümlerini de asla unutmadan, görmezden gelmeden hayata geçirmeli ve bizlere rehber olmalıdır. Önce ayetleri yazalım, daha sonrada üzerinde düşünelim. Bakara 171: ALLAH'IN İNDİRDİĞİNE TÂBİ OLMA ÇAĞRISINA ALDIRIŞ ETMEYEN KÂFİRLERİN DURUMU, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar manen sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebepten dolayı da düşünmezler. (Bayraktar Bayraklı) Maide 50: Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, KİMİN HÜKMÜ ALLAH’IN KİNDEN DAHA GÜZELDİR? (Diyanet meali) Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. BANA VAH YED...