Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İSLAM DİNİNİ VE KURALLARINI KİMDEN, NEREDEN ÖĞRENMELİYİZ KONUSU ÜZERİNE OLACAK? Bizler İslam’ı sizce, dinin sahibi Allah’ın gönderdiği Kur’an’dan mı öğreniyoruz, yoksa kaynağı belli olmayan rivayet kaynaklardan ve güvendiğimiz edindiğimiz Veli kişilerde mi öğreniyoruz, ne dersiniz? Bu kadar önemli bir konuda bir sarraf misali sizce ciddi ve hassas davranıyor muyuz? Bu soruya mezhep ve cemaat eksenli İslam’ı yaşayanlar, bakın nasıl cevap veriyorlar “İSLÂM’I YAŞAMAYI, YAŞATMAYI GAYE EDİNMİŞ BİR REHBER VE ONUN CEMAATİYLE BİRLİKTE HAREKET ETMELİDİR. SONRA ALLAH TEALÂ’NIN BİZLER İÇİN GÖNDERMİŞ OLDUĞU SON KİTABINI TERCÜMESİYLE BİRLİKTE, BAŞTAN SONA OKUYABİLİRİZ. BUNUN ARDINDAN DA KONULARINA GÖRE TERTİP EDİLMİŞ, DERLEME BİR HADİS KİTABINI OKUMALIYIZ.” Allah biz kullarının, yemin ederek kolaylaştırdığı yalnız Kur’an’a sarılmamızı emrediyor ve yalnız Kur’an’dan sorumlu olacağımıza hükmediyorsa KUR’AN’DA, sizce dinin sahibi Allah’ın sözlerine/ayetlerine mi yalnız kulak vermeliyiz, yoksa sakın benden başka Veli edinip ardı sıra gitmeyin, dinde bölünmeyin diye uyaran Allah’ın emrine uymayıp, bölünmekte zenginlik, bereket vardır deyip bölünerek veliler, gavslar edinerek mezheplerin dine yaptığı ilavelerle mi İslam’ı yaşamalıyız, ne dersiniz? Yaptığımız çok önemli bir yanlışımız var, bunun hala farkında değiliz.
Allah’ın Resulü ÜMMİYDİ, yani din konusunda hiçbir bilgisi yoktu, İslam’ı yalnız Kur’an’dan öğrendi ve Allah bu konuda Resulünü bizlere tanıtırken, sen daha önce din iman nedir bilmezdin, seni doğru yola biz ilettik diye bilgi vermiş ve Resulünü örnek göstermişti. Peki, bizler bu durumda İslam’ı en sağlam garantili olarak, nereden öğrenmeliyiz? Eğer Allah’ın Resulünü örnek almak istiyorsak, RESULÜN ÖĞRENDİĞİ YERDEN, SANKİ DİN ADINA HİÇ BİLGİMİZ YOKMUŞ GİBİ BATIL VE HURAFEDEN UZAK, YALNIZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEYE ÇALIŞMALIYIZ. Bizlere kurulan en büyük tuzak, bizlerin İslam’ı Kur’an’dan değil, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ SÖZLERİNE İNANMAMIZ, BİZLERİ KUR’AN’DAN VE ALLAH’IN YOLUNDAN ÇOK RAHATLIKLA UZAKLAŞTIRMIŞTIR. Allah’ta bizleri Kur’an’da uyarıyor ve YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN DİYOR. Hâlbuki Kur’an’da Allah’ın Resulü, ben sizi yalnız Kur’an ile uyarma görevi aldım, BENİM GÖREVİM SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR, DEMİYOR MUYDU? Zerre kadar aklı olana bu gerçekler yeter, olmayana zaten sözümüz yok.
Allah Kur’an’da bunun tam tersini söylüyor ve diyor ki, önce kafanızdaki doğruluğundan emin olamayacağınız rivayetlerden veli, âlim, gavs ilan etmiş kişilerin anlattığı batıldan, sanı bilgilerden önce kurtulun, daha sonra Kur’an’ı dikkatle düşünerek YALNIZ ALLAH’A GÜVENİP DAYANARAK bir öğrenci misali okumaya başlayın diye uyarıyor. ÇÜNKÜ ZİHİN NEYLE DOLUYSA, MEŞKULSA GÖZ ONU GÖRÜR. Kur’an’ın kendisinin eşi benzeri olmayan bir rehber, yol gösterici olduğunu söyler ve haydi bir benzerini getirin bakalım diye de ikaz eder. Ama bizler bunca uyarılara gözlerimizi kapattığımız için, O rivayetlerle ancak Kur’an’ın anlaşılabileceğini ve İslam’ı bu bilgilerle yaşayabileceğimizi söylemekte, hiçbir sakınca görmüyoruz. Günümüz İslam toplumu, ne yazık ki İslam dinini bahsettikleri bu yoldan öğreniyor ve sonucunda neler oluyor, nasıl acılar çekiyoruz hepimiz gördüğümüz ve yaşadığımız halde, acaba ders alıyor muyuz? Yoksa senin cemaat, tarikat liderin kötü, benim ki iyi tartışmaları hala devam mı ediyor? Bu yanlışımızı gören İslam düşmanları ise bu hatalarımızı kullanıp, içimize soktukları ve âlim din adamı diye topluma tanıttıkları bazı kişileri güvenilir VELİ insan gibi gösterip, ne yazık ki bizlerin inancıyla istedikleri gibi oynayabiliyorlar. Hatta bizlerle adeta dalga geçmeye devam ediyorlar, ama bunun farkında bile değiliz. ÇÜNKÜ TOPLUMUN İLK ELDEN KUR’AN’I BİZZAT KENDİLERİNİN, ANLADIKLARI DİLDEN OKUMASINI, BİLİNÇLENMESİNİ HİÇ İSTEMİYORLAR.
Bunu özellikle içimize sızmış, Müslüman kılığına girmiş Yahudiler yapıyor, lütfen bunun artık farkında olalım, son pişmanlık fayda etmez. İsterseniz şöyle bir araştırınız, Kur’an’ın asla bahsetmediği hatta onaylamadığı onca inancımız, Yahudilerin batıl inancıyla bire bir aynı. Hiç unutmamamız gereken bir konuyu hatırlatmak istiyorum sizlere. Allah asla sözünden caymaz, sözünde durur buna sanırım inanıyoruz. Bu durumda Rabbimiz, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN, YEMİN OLSUN Kİ ANLAYASINIZ VE HİÇKİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASNIZ DİYE KUR’AN’I KOLAYLAŞTIRDIK diye hükmünü verdiyse, sorumlu tuttuğu Kur’an’ı bizlerin okuduğumuzda anlamayacağı, detay sız hayatımıza geçiremeyeceğimiz bir şekilde gönderir mi? Kur’an’da tek kelime bile bahsetmediği, örneğini dahi vermediği bir konudan, hükümden detaydan sizce bizleri sorumlu tutar mı? Tutmaz diyorsanız, makalemi lütfen bu mantık çerçevesinde okumaya ve düşünmeye devam ediniz.
Şöyle bir soru sorabilirsiniz, iyide kime güveneceğiz bu durumda, herkes âlim ulema değil. Hatta aramızda okuma yazma bilmeyen, gözü görmeyen insanlarda var, onlar nasıl öğrenecek İslam’ı diyebilir siniz. Verdiğimiz bu örnekleri çoğaltabilirsiniz ama bunların hepsi İSTİSNADIR. Yani normal şartların dışında olanlara, istisna diyoruz. Allah bu konuda ne diyordu hatırlayalım, Bakara 286. Ayetinde. “ALLAH HİÇ KİMSEYE, TAŞIYABİLECEĞİNDEN DAHA FAZLASINI YÜKLEMEZ” Demek ki Allah istisna olanları biz biliriz, onu yapabileceği kadarıyla sorumlu tutarız diyor. Tekrar hatırlatıyorum, Allah Kur’an’ı yemin ederek hiç kimseye muhtaç olmasın kullarım diye kolaylaştırdım diyorsa, bizlerin herkes Kur’an’ı anlayamaz dememiz, Rabbimize büyük saygısızlık değil midir?
Bu durumda bir Müslüman, özellikle günümüz şartlarında neler yapmalıdır, İslam’ı nasıl ve nereden öğrenmeye çalışmalıdır sorusunun cevabını, Kur’an’dan almaya çalışalım. Hatırlarsanız Allah, RUHBAN SINIFINININ OLMADIĞINI SÖYLÜYORDU İSLAM DİNİNDE. Peki, ruhbanlık ne demek? Çok kısa anlamını söylemek gerekirse, ruhbanlık DİN ADAMI anlamına gelir. Yani kendisini dine vermiş, başka hiçbir işle uğraşmayan, dini konularda bilgisi olan kendisine dini konularda danışılan anlamındadır. Yahudi ve Hristiyan toplumunda RUHBANLIK ileri derece yaşanan bir gerçektir. Peki, buna Allah izin veriyor mu Kur’an’da? Eğer Allah’ın bu konuda bir emri varsa, bu durumda dini onlardan öğrenebiliriz dememiz normal olacaktır. Hadid suresi 27. Ayetinde Allah, bakın ruhbanlık konusunda ne diyor.
“KENDİLERİNİN İCAT ETTİKLERİ RUHBANLIĞA GELİNCE, BİZ ONLARA BUNU EMRETMEMİŞTİK; SIRF ALLAH’IN HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İÇİN YAPMIŞLARDI, AMA BUNA HAKKIYLA RİAYET ETMEDİLER. BİZ DE İÇLERİNDEN İMAN EDENLERE MÜKÂFATLARINI VERDİK, AMA ÇOKLARI YOLDAN ÇIKMIŞLARDIR.” (Hadid 27)
Demek ki RUHBANLIK Allah’ın emri değil, özellikle tavsiye de etmiyor. Rabbimiz dini anlatacak, insanlara öğretecek Resulünden sonra, böyle bir sınıfın kurulmasına izin vermemiş. Çünkü Resul Allah’ın kontrolündeydi, onun en küçük hatasında uyarıyordu. Resulün dışında dini anlattığını söyleyen kişileri Allah, yanlışlarında uyarmıyor. Ruhbanlığı önceleri iyi niyetle yapmaya çalışanların, sonunda nasıl işi menfaatlerine kendi çıkarlarına dönüştürdüğünün detaylarını da Kur’an’da veriyor. GÜNÜMÜZDE CEMAAT VE TARİKATLARIN NASIL MİLYARLARA HÜKMETTİĞİNİ HEPİMİZ GÖRÜYORUZ. Peki, ne üretiyorlar da onca para, mal mülk sahibi oluyorlar? Ne yazık ki toplumu Allah ile aldatıp, adeta Allah’ın dini diye yazdıklarını pazarlıyorlar. İyide bu durumda, kimlerden öğreneceğiz Allah’ın dini İslam’ı? Tekrar hatırlatmak istiyorum, lütfen istisnalar konumuzun dışındadır. Aklı başında düşünebilen okuma yazma bilen her insan, dinini en güvenilir kaynaktan en güvenilir bilgilerden yani Kur’an’dan bizzat kendisi anladığı dilden düşünerek Kur’an’dan öğrenmek zorundadır. İmtihanında gereği budur. En güvenilir kaynağında Allah Kur’an olduğunu özellikle söylüyor ve Nisa suresi 87. Ayetinde nasıl uyarıyordu? “SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” Bu bir uyarıdır ikazdır ve bu uyarı ile Allah, söz/hadis olarak benim sözümden başka doğru söz/hadis sakın aramayın diyor. Peki, neden bu uyarıyı yapıyor? ÇÜNKÜ ALLAH SİZLERİ BU DÜNYADA, İMTİHAN EDİYORUM DİYOR. Peki, nereden imtihan ettiğini de söylüyor mu Rabbimiz? Elbette söylüyor, KUR’AN’DAM SORUMLUSUNUZ DİYOR. ALLAH İSLAM DİNİNDE RUHBAN SINIFI OLUŞTURMADIYSA, HİÇ BİR MÜSLÜMAN BEN KUR’AN’I ANLAYAMAM DİYEMEZ. BU DÜŞÜNCE ALLAH’IN ADALETİ VE KİTABINA SAYGISIZLIKTIR. HER İMAN EDEN İNANCINI, İMTİHANI GEREĞİ BİZZAT KENDİSİ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEK İÇİN ARAŞTIRIP SORUŞTURMALI YANİ ÇABA HARCAMALIDIR VE BAŞKASINA TABİ OLMADAN YAŞAMALIDIR. İMTİHAN BÖYLE YAŞANIR, KOPYA ÇEKEREK BİRİLERİNE İMTİHANI HAVALE EDEREK DEĞİL. Çaba gayret bizden, yardım Allah’tan. Çünkü Allah bu çabayı gösterenin Kur’an ile gönül gözünü açarım, ona bilgilerimi aktarırım, anlamasını sağlarım diyor.
Bu durumda, imtihan olacağımız kaynak belli Kur’an. Peki, Kur’an’ı her aklı başında okuma yazma bilen bir insan, kendisi anladığı dilden okuduğunda anlar mı sorusuna tekrar dönelim. Bu konuyu özellikle tekrar etmek istiyorum. İşte toplumun kafasının karıştırıldığı soruya geldik. Allah birçok kez bu sorumuza cevap veriyor ve Kur’an için ne diyordu? YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI, HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIK, NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK DİYORDU. Allah’a güvenen Kur’an’ı anladığı dilden okur ve anlamaya çalışır, haşa Allah’a güvenmeyen, herkes Kur’an’ı anlayamaz onu anlamak için âlim olmak gerekir diyenlere inanır, karar sizin. Peki, bizlere İslam’ı anlattığını zanneden, adeta kendilerini İslam dininin ruhbanları kabul edenler, bu konuda ne diyorlardı? Kur’an’ı herkes anlayamaz, onu bilmem kaç yıl ilim tahsil etmiş VELİ ÂLİM kişiler anlar, bizler onlardan öğrenir ve yaşarız diyorlar. Yani Allah Kullarını Kur’an’a davet ediyor, izah edip nice örneklerle anlatıyor İslam’ı anlayabilmemiz için, ama aramıza giren ruhbanlar, kendi menfaatleri için bizleri KENDİLERİNE DAVET EDİYORLAR, SİZ ANLAYAMAZSINIZ DİYEREK. Hâlbuki Kur’an, Allah’a onun kitabına davet edenlere uyun, diye bizleri uyarıyor. Lütfen Allah aşkına Rabbimize yani Kur’an’a güvenelim. ÇÜNKÜ ALLAH, SAKIN KENDİNİZE VELİLER EDİNİP ARDI SIRA GİTMEYİN, GÜVENİLECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM DİYOR. Tabi kime güveneceğiniz, inanacağınız size kalmış.
Bunları söylediğimde ve yazdığımda bazı arkadaşlarımız, Allah Kur’an’da bilmiyorsanız ilim ehline, zikir ehline sorun diye geçen ayetleri örnek gösteriyorlar. Eğer o ayetlerde, dininizi onlardan öğrenin diyor olsaydı, Allah Kur’an’ın tamamında bizleri yalnız Kur’an’a davet edip, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ, YEMİN OLSUN Kİ KUR’AN’I ANLAYASINIZ DİYE NİCE ÖRNEKLERLE KOLAYLAŞTIRDIK, AÇIKLADIK DEMEZDİ. Lütfen önce bu gerçeği unutmayalım. Unutursak kendi nefsimizi kendimiz aldatmış oluruz. Allah boşuna Kur’an’da onlarca kez düşün aklını kullan, aklını kullanmayanı pislik içinde bırakırım diye uyarmıyor. Örneğin Enbiya 7. Ayetinde Allah bakın ne diyor. “BİZ SENDEN ÖNCE DE KENDİLERİNE MESAJLARIMIZI İLETTİĞİMİZ (ÖLÜMLÜ) İNSANLARDAN BAŞKA BİRİLERİNİ ELÇİ OLARAK GÖNDERMEDİK. HEM EĞER (BU KONUDA BİR ŞEY) BİLMİYORSANIZ, (GEÇMİŞ) VAHİYLERİN MENSUPLARINA SORUN! (Enbiya 7)
Bu ayeti tercüme edenlerin bir kısmı, toplumun kafasını karıştırmak ve Müslümanları bazı kişilere yönlendirebilmek için son kısmını şöyle tercüme ediyorlar. “EĞER BİLMİYORSANIZ İLİM SAHİPLERİNE SORUN.” Ya da “EĞER BİLMİYORSANIZ BİLENLERDEN SORUNUZ.“ Diye tercüme ediyorlar ve bu ayeti bağlamından koparıp, hiç bahsedilmeyen bir hüküm çıkartıyorlar. Böyle tercüme ederek, bakın demek ki dini konularda bilmediğiniz şeyleri, bilenlere Allah sorun diyor şeklinde anlam veriyorlar. Tabi diğer ayetlerle çelişmesini hiç düşünmüyorlar bile. Hâlbuki ayette Allah, sizden önce gönderdiğimiz Resulleri de sizler gibi insanlar arasından gönderdik. İnanmıyorsanız sizden önce gelmiş ve onlara inanmış olan zikir ehline/Kitap Ehline yani inanan insanlara sorun, aynı cevabı onlardan alacaksınız diyor ayette.
Değerli dostlarım din kardeşlerim. Bu gerçeğin anlaşılmasını istemeyen, toplumu kendisine bağlamış cemaat ve tarikat liderleri, ne yazık ki toplum üzerinde çok güçlenmiş ve kabul görüyor bir konumdalar. Bunların İslam dışı oluşumlar olduğunu ancak, Kur’an’ı anlayarak ve üzerinde dikkatle düşünerek anlayabiliriz. Bunun önüne ne yazık ki geçtiler, yalnız Kur’an’ın Müslümanlar tarafından okunarak İslam’ın yaşanamayacağına inandırdılar toplumu. Çünkü Kur’an dışı, dine öyle şeyler mezhepler tarafından ilave edildi ve onlara da toplum alıştı ki, onları Kur’an’da göremediklerinde, demek ki yalnız Kur’an ile din yaşanmıyormuş diyebiliyoruz. Çünkü kafalarımızı batıl ile doldurdular, gerçek doğrulara yer kalmadı. Hâlbuki Allah yemin ederek dini kolaylaştırdığını ve yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı ve ondan sorumlu olduğumuzu söylemiyor muydu? SÖYLÜYORDU AMA GÖZLER PERDELELİNCE, KULAKLAR VE KALP MÜHÜRLENİNCE, AKLIMIZI BATIL İŞKÂL EDİNCE, NE YAZIK Kİ BU GERÇEKLERİ GÖREMEZ, DUYAMAZ OLDUK.
Değerli kardeşlerim, gelin inancımıza vurulan bu PRANGAYI, ZİNCİRİ Kur’an ile söküp atalım ve özgür kalalım. İşte o zaman Allah’ın ARI, DURU dinini nasıl huzur içinde Kur’an’dan bizler anlayıp yaşayacağız göreceksiniz. Bu yazdıklarım, benim Kur’an’dan anladıklarımdır yani benim imtihanımdır, yalnız beni bağlar. Sizlere düşen yazdıklarımı Kur’an ile karşılaştırıp, onay alıyorsanız Kur’an’dan, öyle kabul etmek olmalıdır. BİZLER İSLAM’I YAŞARKEN, KİMİN HÜKÜMLERİNE, SÖZLERİNE TABİ OLUYORSAK ONU İLAH EDİNMİŞ OLURUZ, BUNU DA LÜTFEN UNUTMAYALIM. Allah bu yanlışı yapanlara, kâfir oldular diyor. Bu dünyayı böyle bir hata yaparak, terk etmek ister misiniz? İstemiyorsak, YALNIZ ALLAH’IN İPİNE/KUR’AN’A SARILALIM. Özellikle çok önemli hatalarımızı yazılarımda, sürekli tekrar ediyorum. Bu Kur’an öğretisidir.
Bugün bizler, geleneksel İslam anlayışında Kur’an’ı değil, bizden yüzlerce yıl önceki toplumların, Kur’an’dan ne anladığını, dini nasıl yaşadıklarını, mezheplerin beşeri FIKIH anlayışları ve hiç sorumlu olmadığımız, hatta doğruluğundan asla emin olamayacağımız rivayet edilen, hadislerin veli dedikleri kişilerin şahsi sözleri ışığında anlamaya çalışıyoruz. Böyle olunca da, ONLARIN YAPTIKLARI YANLIŞLARI BİZLERDE TEKRARLIYOR ve yüzlerce yıl önceki toplumların ilmi ışığında, Kur’an’ı anlamaya çalışıyor dinde bölünüyoruz, parçalanıyoruz. Hâlbuki Allah Kur’an’ı, daha önceki toplumların yanlışlarını, hatalarını bizlerde tekrar etmeyelim diye gönderdi. Öyle rivayet bilgilerle Kur’an’ı anlamaya çalışıyoruz ki, bu bilgilerin doğruluğundan da asla emin olmamız mümkün olmuyor. Allah bu konuda bizleri uyarmış ve emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, sizleri sorumlu tutarım diye de dikkatimizi çekmiştir. NE YAZIK Kİ SEN KUR’AN’I ANLAYAMAZSIN DİYEREK KUR’AN İLE BAĞIMIZI KESENLER, ALLAH’IN GERÇEKLERİNİ BU ŞEKİLDE YÜZLERCE YILDIR GÖRMEMİZİ, FARK ETMEMİZİ ENGELLEDİLER.
GELİN ONLARIN BU TUZAĞINDAN, KUR’AN İLE KURTULALIM EBEDİ HAYATIMIZI ATEŞE ATMAYALIM. Sorumlu olduğumuz yalnız Kur’an’ın ipine sarılarak gözlerimizdeki perdeyi kaldıralım, kulaklarımızın ve kalbimizin pasını Kur’an ile söküp atalım. Dilerim Allah’ın bizlere verdiği emanet bu can, bu bedenden ayrılmadan önce bu gerçeklerin farkında olan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
Yorumlar
Yorum Gönder