Ana içeriğe atla

PEYGAMBERİMİZİ DOĞUM GÜNÜ HAFTASININ, KUTLANMASI KONUSU ÜZERİNE……

 



Bizler fıkıh ya da mezheplerin etkisiyle dine yapılan ilaveleri, Kur’an da göremediğimizde çok ilginç yöntemlere başvuruyoruz. Bu kişiler arasında, Kur’an ı anlayarak biraz dikkatli okuyanlar, Allah ın sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, batıl ve rivayetten uzak yalnız Kur’an ın ipine sarılın uyarıları kendilerini tedirgin etmiş olmalı ki, Kur’an ın asla bahsetmediği ve geleneğin din diye topluma sunduğu inançları, Kur’an da geçen ayetlerin içine sokmaya, ilave etmeye delil göstermeye çalışıyorlar ve bakın aslında bu ayette Allah bu inancımızı doğruluyor diyerek, kanıt gösterme çabasında oluyorlar. Allah bu konularda daha önce yapılan yanlışları bizlere bildiriyor ve batıl inançlarını, Allah ın ayetlerinin içinde gibi gösterip, kitaptan sanmalarını isteyenlerin olduğu örneğini veriyor ve bizleri uyarıyor.

Ali İmran 78: Onlardan bir grup var ki, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR ve Allah’tan olmadığı halde, “Bu, Allah katındandır!” derler, böylece bile bile ALLAH HAKKINDA YALANLAR UYDURURLAR. (Bayraktar Bayraklı)

Bakar mısınız, Allah ın verdiği örneğe ve uyarıya. Öyle insanlar var ki diyor Allah, iman edenlerin arasında. Allah Kur’an da hükmetmediği halde, batıl ve sanı inançlarını ayetlere ilave etmeye çalışıp, kitapta olmadığı halde, karşısındaki insanlar kitaptan sansınlar diye dilleri, söylemleri ile kitabın ayetlerini çarpıtırlar, Allah ayetinde asla bahsetmediği halde, bunlarda Allah ın katındandır diyerek, Allah ın ayetlerine ilave etmeye çalışırlar diyor. Allah bu insanlara dikkat edin ve onlara kanmayın diyor. BU İNSANLARIN ALLAH HAKKINDA, YALAN UYDURDUKLARINI DA BİZLERE BİLDİRİYOR. Bu makalemde, bir sitede yayınlanan bir yazıda geçenler üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ne yazılmış ona bakalım.

“HZ. İSA NIN DOĞUM GÜNÜ VE ÖLÜM GÜNÜ MEVLİT İLE KUTLANMALI MIDIR? DELİL MERYEM 33. AYET.”

Bu arkadaşımız, Peygamberimizin doğum günü kutlamalarını tenkit edenlere karşı, tedirgin ya da kızgın olsa gerek ki, Hz. İsa nın doğum günü kutlamalarını örnek verip, inancına Kur’an ayetlerinden delil arama çabasına girmiş. Ben yazdığı ve delil gösterdiği ayetin, Resullerin doğum ya da ölüm günlerinin kutlanmasına kanıt olamaz diye cevap vermiştim. İsterseniz ayeti iki farklı mealden yazalım üstünde düşünelim.

Meryem 33: “Doğduğum gün, öleceğim gün ve dirileceğim gün selam ve emniyet benim üzerimedir.” (Elmalı meali)

Meryem 33: “Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün selâm banadır.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Ayette Allah ın Hz. İsa hakkında verdiği hükümlerden bahsediliyor ve doğduğu, öleceği ve tekrar dirileceği mahşer günü barış, kurtuluş ve esenlik onun üzerine olacağı açıkça bildiriliyor. Daha açıkçası Allah Hz. İsa nın hayat çizgisi hakkında bizlere şimdiden bilgi veriyor. Bu ayet öne sürülerek, kanıt gösterilerek Hz. İsa nın doğum günü kutlamaları nasıl normalse, Hz. Muhammed in de doğum günü kutlanmasının ayet hükmü olduğunu söylemek ve bu ayeti kanıt göstermek, ayetlere kendimizce anlamlar yüklemektir. Arkadaşımıza şöyle cevap vermiştim.

“BU AYETİN RESULLERİN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAMAYA DELİL GÖSTERMEK MANTIKTAN VE AYETTEN UZAK, KENDİ HEVAMIZI YANLIŞ İNANÇLARIMIZI AYETE İLAVE ETMEYE ÇALIŞMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.”  Arkadaşımızda bana şöyle bir cevap yazmıştı.

“Madem o kadar zekisinde Hz İsa nın doğumunu kutlayan Hıristiyanlara neden delil sunmuyorsun? Yoksa Hz İsa nın doğumunu kutlayan bu şahıslar AHMAKTA !!! senmi zekisin?”

Benim verdiğim cevap kişiye değil, geneledir onu belirtmek isterim. Hz. İsa nın doğum gününün, olağan dışı kutlanmasını ve bu kutlamalara olağan üstü anlamlar yüklenmesini örnek gösterip, YANİ YAPILAN BİR YANLIŞI ÖRNEK VERİP, Peygamberimiz Hz. Muhammed in doğum gününü, tıpkı onların yaptığı gibi,  olağan üstü anlamlar yükleyerek kutlamaya kanıt göstermek büyük yanlıştır. Hele bahsedilen Meryem suresi 33. ayeti kanıt göstermek, tekrar ediyorum kendi heva ve heveslerimizi Allah ın ayetlerine ilave etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir.

BELİRTMEK İSTERİM BENİM İTİRAZIM, RESULLERİN DOĞUM GÜNLERİNİN KUTLANMASINA DEĞİLDİR. Geleneğin ve mezheplerin dine yaptığı bu ve benzeri ilavelerin, Allah ın ayetlerini evirip çevirip, kelime oyunları yaparak ayetlere ilave etmeye çalışanlara ve bu günlere atfedilerek, bu günleri kutsallaştırarak, anlatılanlaradır itirazım. Hiç kimseye ben ahmak diyemem, kendime de çok zekiyim hiç diyemem. Bunu yapanlar Allah ın uyarılarından habersiz olanlardır. Hıristiyanların yaptığı yanlışları da, kendime kanıt, delil hiç alamam. DİNDE KANIT VE DELİL, ALLAH IN APAÇIK MUHKEM AYETLERİDİR. BU AYETLERE DE ALLAH IN ASLA BAHSETMEDİĞİ BİR KONUYU İLAVE ETMEK, BİZLERİN YETKİSİNDE DEĞİLDİR.

Bizler kendi doğum günlerimizi kutluyorsak, Peygamberimizi anmak o günde güzel hoş sohbetlerde bulunmak, neden yanlış olsun. ÖNEMLİ OLAN KUTLAMA ŞEKLİDİR. Bildiğiniz gibi Peygamberimizin doğum günü ile ilgili kutlamalar, diğer Müslüman ülkelerde kutlandığını duymazsınız. Gerçi herhangi bir gün ya da hafta belirlenip, o günde Allah ın Elçisini anmak, onun bizler için örnek oluşunu öğrenmenin, elbette hiçbir sakıncası yoktur. Ama bu konuyu eğer siyasete, ya da daha farklı cemaat ve tarikat eksenli toplulukların yönetimine verirsek, İslam toplumlarını inanılmaz bir yanlışın içine itmiş oluruz.  Hatırlayınız daha önce ismi KUTLU DOĞUM HAFTASIYDI, ama sizlerinde çok iyi bildiğiniz gibi, bazı cemaatlerin adı ile anılan bu kutlama haftasının, daha sonra ismi değişti ve MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI oldu. Peki neden? İŞTE BENİM İTİRAZIM BU YANLIŞLARA DIR. Çünkü din, ne kişilerin tek eline, nede cemaat ve tarikatlara teslim edilemez.

Peygamberimizin doğum günü haftasını elbette kutlamamızda hiçbir sakınca yok. Bu haftada topluma, Peygamberimizi Allah neden örnek göstermiştir, bu konu anlatılmalıdır. Ama tüm bunları doğru anlamamız için, Peygamberimizi rivayet ve sanı bilgilerden değil, YALNIZ KUR’AN DAN ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. Allah Elçisini örnek gösteriyor ve hangi konularda örnek olduğunu da çok açık bizlere Kur’an da bildiriyor. Sizce bu gün ya da hafta içinde, bunlar mı anlatılıyor? Peygamberimiz asla Kur’an ın dışına çıkmamış ve yalnız Kur’an ı hayatına geçirdiği için ona, YÜRÜYEN KUR’AN LAKABI TAKILMIŞTI. Ama bizler sanki Kur’an dan hiç haberimiz yokmuş gibi, Peygamberimizi neredeyse Allah ın dinde hüküm ortağı yapmaktan korkmuyoruz. BİZLER ÖNCE BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN I DOĞRU ANLAMALIYIZ Kİ, ALLAH IN ELÇİSİNİN DE BİZLER İÇİN NASIL ÖRNEK OLDUĞUNU, DOĞRU ANLAYABİLELİM.

İman eden bir Müslüman a düşen önce, Allah ın vahyi Kur’an ı, birilerinin sözleri ile değil, Allah ın vahyinden onun verdiği örneklerden yola çıkarak anlamaya çalışmalıdır. Daha sonra, farklı özel günler edinip, O günlerde Allah ın elçisinin bizlere tebliğ ettiği Kur’an ın anlatılmasında, hiçbir sakınca olamaz. KUR’AN BİR MESAJDIR, BİZLERE ALLAH IN TEBLİĞİDİR. BU MESAJI HER MÜSLÜMAN ÖNCE KENDİ TELEFONUNA GELMİŞ BİR MESAJ GİBİ KABUL EDİP, OKUMALI VE ALLAH BU MESAJINDA BİZZAT BİZLERE NE ANLATIYOR, ONU ÖĞRENME ÇABASINDA OLMALIDIR. BUNU YAPMADIĞIMIZ TAKDİRDE, ALLAH IN MESAJINI ALMADAN, ONUNLA MUHATAP OLMADAN, HESAP VERMENİN YOLUNU TUTARIZ Kİ, BU ŞEKİLDE HUZURA GİDERSEK, HESABINI VEREMEYENLERİN SAFINDA OLMA İHTİMALİMİZ, ÇOK YÜKSEK OLUR.

Dilerim, Kur’an gerçeklerinin farkında olan, Allah ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .