Ana içeriğe atla

KASAS SURESİ 47-48-49-50. AYETLER. PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSAK, BU AYETLERE LÜTFEN DİKKAT!


 

Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, KASAS 47 ve devamındaki ayetler olacak. Bu ve devamındaki ayetleri birlikte düşündüğümüzde, Allah ın verdiği kıssadan hisseleri doğru anlarsak, günümüzde bizlerin aynı yanlışı yapmamızı engelleyecektir. Sizce bizler bu ayetlerden dersler aldık mı? İsterseniz gelin, bu ayetler üzerinde birlikte düşünelim.

“KENDİ YAPTIKLARI SEBEBİYLE BAŞLARINA BİR MUSİBET GELİP DE, “EY RABBİMİZ! BİZE BİR RESUL GÖNDERSEYDİN DE AYETLERİNE UYSAYDIK VE MÜ’MİNLERDEN OLSAYDIK” DİYECEK OLMASALARDI, SENİ RESUL OLARAK GÖNDERMEZDİK.”  (Kasas 47)

Bu ayetten de çok açık anlıyoruz ki, ayette örnek verilenler aslında Allah a iman edenler ama bu iman edenler Allah ın yolundan sapmışlar olmalı ki, Rabbimiz bu toplumun yaptığı yanlışları bizlere örnek veriyor ve sakın bu hatalara düşmeyin diyor. Allah bu ayetinde, bizlere çok önemli bir bilgide veriyor ve diyor ki, SİZLERİN BAŞLARINA GELEN MUSİBETLER, İSTENMEYEN KÖTÜ OLAYLAR SİZLERİN BİZZAT YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞI OLARAK SİZLERE VERİLEN CEZALAR, KENDİNİZE GELMENİZ İÇİN UYARILARDIR DİYOR. Sormak isterim, acaba bizler bu uyarıdan gereken dersi çıkardık mı? Hiç sanmıyorum, çünkü İslam toplumlarının acı durumu, birçok musibetlerle karşı karşıya kalmaları, bizlerin Allah ın huzurunda ki durumumuza çok açık bir kanıttır.

Ayetin devamında, Allah tekrar bir Resul ve uyarıcı kitap göndermesinin nedeni açıklıyor ve diyor ki, mahşer günü bize tekrar yeni bir Resul ve kitap gönderip bizleri uyarsaydın, yanlışlarımızı anlasaydık ta iman edenlerden olsaydık demesinler diye, son kez onları uyardım diyor. Şimdide bu ayetin devamına bakalım ki, konuyu daha net anlayalım.

“Ama onlara KATIMIZDAN GERÇEK GELİNCE, “Musa’ya verildiği gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?” derler. DAHA ÖNCE MUSA’YA VERİLENİ DE İNKÂR ETMEMİŞLER MİYDİ? “Yardımlaşan iki sihirbaz” demişlerdi; “hepsini inkâr edenleriz” demişlerdi.” (Kasas 48)

Gerçekleri inatla görmezden gelen özellikle Yahudilere Allah, KATINDAN HAK OLAN, GERÇEK KUR’AN GELİNCE, bu kısma lütfen dikkat, ALLAH KATINDAN GELEN, GERÇEK YANİ HAK OLANDIR DİYOR.  Özellikle Yahudilerin büyük bir kısmı, Allah katından gerçek olan Kur’an geldiği halde,  Hz. Musa ya Tevrat ın geliş şekliyle ve Hz. Musa ya Allah ın verdiği mucizeleri de, Peygamberimizden görmek istiyorlardı. Böylece inkârda direniyorlardı. Aynı yanlışı Hz. İsa ve İncil e de yapmışlardı Yahudiler.   Bunları söyleyenlere Allah cevap veriyor ve diyor ki; “DAHA ÖNCE MUSA’YA VERİLENİ DE İNKÂR ETMEMİŞLER MİYDİ?” Burada bahsedilen Hz. Musa ya verileni inkârdan, sizce neyi kast ediyor olabilir Allah? Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için, Kur’an ın indirildiği dönemdeki özellikle Yahudilerin inançlarını ve nasıl Allah ın indirdiği Tevrat tan uzaklaştıklarını hatırlayalım. 

Allah bu toplumu, Tevrat tan uzaklaşmaları ve kendilerine atalarının inancıyla oluşturdukları bir din yaratmaları nedeniyle, HZ. MUSA’YA VERİLENİ İNKÂR ETMİŞ KABUL EDİYOR. Çünkü O toplumda yalnız Tevrat ile inancını yaşamıyorlardı. Günümüzde de Yahudilerin inançlarını etkileyen, hatta inançlarının asli unsurunu oluşturan Tevrat değil, TALMUT DEDİKLERİ ATALARININ FIKIH İNANCINDAN OLUŞAN, RİVAYET HADİSLER OLUŞTURUYOR. TIPKI BİZLERDE GÜNÜMÜZDE, AYNI YANLIŞI YAPMIYOR MUYUZ? YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK, YAHUDİLERİN YAPTIĞI YANLIŞLARA BENZER, MEZHEPLERİN VE ONUN ETKİSİYLE OLUŞMUŞ FIKIH İNANCININ HARMANLANDIĞI BİR DİNİ YAŞIYORUZ VE DİYORUZ Kİ,  YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. RİVAYET HADİSLER VE FIKIH OLMASAYDI KUR’AN BOŞTA KALIRDI DİYORUZ. Devamındaki ayete bakalım şimdide. 

“DE Kİ: “EĞER DOĞRU SÖZLÜ İSENİZ, ALLAH KATINDAN BU İKİSİNDEN DAHA DOĞRU BİR KİTAP GETİRİN DE ONA UYAYIM.” (Kasas 49)

Bu ayette aslında çok dikkat çekici ve önemli bir konuda Allah bizleri uyarıyor. Özellikle Allah ın Resullerine ve kitaplarına isyan eden Yahudi toplumu konu alınarak, onların sapkın inançlılarına örnek veriliyor ve Elçisine bakın Yahudilere nasıl bir cevap vermesini istiyor. Lütfen bu cevap üzerinde dikkatle düşünelim ki, bizlerde aynı hataları yapmayalım.” EĞER DOĞRU SÖZLÜ İSENİZ, ALLAH KATINDAN BU İKİSİNDEN DAHA DOĞRU BİR KİTAP GETİRİN DE ONA UYAYIM” Peygamberimizin bu sorusundan çok net şunu anlıyoruz. DİNİMİZİ VE İMANIMIZI YAŞAYABİLMEK ADINA, ALLAH IN İNDİRDİĞİ KİTAPTAN BAŞKA DOĞRU, GÜVENEBİLECEĞİMİZ HİÇBİR KİTAP, SÖZ/HADİS YOKTUR. Bu gerçeği hala düşünemeyenler, Kitap Ehlinin düştüğü sapkınlığın içinde, inancını yaşıyor demektir. Yahudilerin bir kısmının nasıl isyankâr olduğu, inançlarını nasıl yaşadıklarını, Nisa suresi 46. ayette Allah bizlere bildiriyor ve bakı ne diyor.

“Yahudi itikadına mensup olanların bir kısmı, BAZI KELİMELERİN YERLERİNİ DEĞİŞTİRİRLER; DİLLERİNİ EĞEREK, BÜKEREK VE DİNE SALDIRARAK PEYGAMBERE KARŞI “İŞİTTİK VE KARŞI GELDİK, DİNLE, DİNLEMEZ OLASI, BİZİ GÜT” DERLER. Eğer onlar “işittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; FAKAT İNKÂRLARI SEBEBİYLE ALLAH ONLARI LÂNETLEMİŞTİR. Artık pek azı inanır.” (Nisa 46)

Yahudiler kendi nefislerinde, inançlarını böyle saptırmışlar ve Allah da onları lanetlemiştir. Şöyle bir soru sorabilirsiniz. Neden iki kitaptan bahsediliyor. Ayetlerde bahsedilen toplumlar ALLAH IN AYETLERİNE KARŞI ÇIKAN REDDEDEN YAHUDİ TOPLUMU VE KUR’AN I DA İNATLA KABUL ETMİYORLAR, TIPKI İNCİLİ KABUL ETMEDİKLERİ GİBİ. ALLAH BU AYETTE, SİZLERE İNDİRDİĞİM TEVRATTA KUR’AN DA AYNI ŞEYLERDEN BAHSEDİYOR VE BENİM KATIMDAN GELEN HAK BİR KİTAPTIR DİYOR. Kasas 48. ayette de bahsettiği gibi, siz daha önce Musa ya gelen kitabı sonunda inkâr etmiş hale getirdiniz, yani onun yolundan saptınız diyerek, Kur’an ve Tevrat örneğini veriyor ki,  dinde azgınlık ve isyanda ileri giden Yahudilere Allah, özellikle kendilerine gelen kitapla ve şimdide Hz. Muhammed e indirilen Kur’an ile karşılaştırıyor, ikisinin de hak olduğunu söylüyor.

İncil den bahsedilmemesinin, iki kitap demesinin bir nedeni de, zaten İncil in Tevrat ı onayladığı farklı olmadığı için olabilir. AMA ASIL NEDEN, BAHSE KONU ÖZELLİKLE YAHUDİLER OLDUĞU VE ONLARIN TEVRATA KARŞI TAKINDIKLARI TAVIRLA İLGİLİDİR. ÇÜNKÜ YAHUDİLER YALNIZ TEVRAT İLE YETİNMEMİŞ KENDİLERİNE TALMUT ADI ALTINDA BEŞERİ BİR FIKIH İNANCI YARATARAK, İNANÇLARININ ASLİ UNSURU YAPMIŞLARDI. ONUN İÇİN ALLAH, GÖNDERDİĞİ İKİ KİTABI ÖRNEK VERİP, BU KİTAPLARDAN DAHA DOĞRU KİTABIN OLAMAYACAĞI ÖRNEĞİNİ VERİYOR. Şimdide devamındaki ayete bakalım.

“EĞER SANA CEVAP VEREMEZLERSE, ONLARIN SADECE HEVESLERİNE UYDUKLARINI BİL! ALLAH’TAN DOĞRU BİR REHBER OLMADAN, HEVESİNE UYAN KİMSEDEN DAHA SAPIK KİM VARDIR? Şüphesiz Allah, haksızlık eden toplumu doğru yola eriştirmez.” (Kasas 50)

Bakar mısınız lütfen. Okuduğunuzda sanki bugün bizlerin, genel çoğunluğumuzun yaptığı yanlışa örnek verircesine, ne diyor Rabbimiz Elçisine. Eğer sana cevap veremezlerse ki veremeyecekleri açıktır. Bu durumda onların sadece kendi heveslerine, nefsi duygularına uyduklarını bil diyor. Devamında ise, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlara dikkat çekebilmek adına, bizlere ne söylüyor ve uyarıyor.

“ALLAH’TAN DOĞRU BİR REHBER OLMADAN, HEVESİNE UYAN KİMSEDEN DAHA SAPIK KİM VARDIR?”

Bunca açık ayetleri, Allah ın verdiği örnek kıssadan hisselerden hala dersler almayıp, ALLAH IN İNDİRDİĞİ KİTABI YETERLİ GÖRMEYEREK, ATALARININ RİVAYET VE FIKIH İNANÇLARI İLE İSLAM’I YAŞAMANIN GEREKTİĞİNE İNANAN VE BU RİVAYETLER VE FIKIH OLMASAYDI KUR’AN BOŞLUKTA KALIRDI, ANLAŞILMAZDI DİYENLERE, ALLAH KATINDAN BİR REHBER OLMADAN, HEVESİNE UYANLARDAN DAHA SAPIK KİM VARDIR DİYOR RABBİMİZ. YORUM VE KARAR SİZLERİN.

Değerli kardeşlerim, bakın ben ayetleri açıklamadım. Açıklamak benim ne haddime. Rabbimiz o kadar açık ve anlaşılır bir şekilde açıklamış ve örnekler vermiş ki, anlamak istemeyene Allah zaten ayetinde çok güzel bir örnek veriyor ve “ALLAH’TAN DOĞRU BİR REHBER OLMADAN, HEVESİNE UYAN KİMSEDEN DAHA SAPIK KİM VARDIR?” Kur’an bütünlüğünde ayetleri üzerinde, Allah ın onlarca kez önerdiği gibi düşündüğümde, günümüzde bizlerin yaptığı yanlışlar, apaçık ortaya çıkıyor. ALLAH CÜMLEMİZİN YARDIMCISI OLSUN.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .