Ana içeriğe atla

ZÜMER SURESİ 1-2-3. AYETLERE LÜTFEN DİKKAT!



 
Bizler hayatımızın beşeri-nefsi yönünü çok düşünen,  aklı devre dışı bıraktığımızda onu memnun etmek, onu hoşnut kılmak için en güzel yiyecekleri, giyecekleri, malı mülkü almak adına çırpınan, hatta bu yolda nefsimizin etkisinde kalarak, kanun kural tanımayan bir yapıya sahibiz. Her ne hikmetse sonu olan bedenimizi, bu denli hoşnut etmek için çırpınan bizler, acaba ölümsüz ruhumuz için neden çok fazla bir şey yapmayız? İMAN EDEN BİR İNSAN BUNUN FARKINDA OLUR, EĞER FARKINDA DEĞİLSEK, İMAN KALPLERİMİZE YERLEŞMEMİŞ DEMEKTİR. Rabbimiz sizlere asla taşıyamayacağınız yük yüklemem, çünkü sizler çok zayıf yaratıldınız, onun için sizlere yemin olsun ki kolaylaştırdığım bir din, bir kitap gönderdim der bizlere. Bizler bu sözlere gözlerimizi kapamış, kulaklarımızı tıkamış, beşerin zorlaştırdığı dinin farkında olmadan, Allah'ın gerçeklerini göremez olmuşuz. Çünkü rehber Kur'an ile aramıza girilmiş ve irtibatımız onunla artık kesilmiş de ondan. Bugün sizlerle Zümer suresi 1-2 ve 3. ayetleri okuyup hatırlatmak istiyorum. Üzerinde dikkatlice düşünüp, Allah'ın özellikle bizleri Kur’an'a nasıl yönlendirdiğini,  ASLA DİNE İLAVE YAPMAMIZIN MÜMKÜN OLMADIĞINI, İSLAM'I YALNIZ ALLAH'A HAS ONUN HÜKÜMLERİ İLE YAŞAMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİRLİKTE ANLAMAYA ÇALIŞALIM.
 
ZÜMER 1- KİTAB’IN İNDİRİLMESİ MUTLAK GÜÇ SAHİBİ, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİ ALLAH TARAFINDANDIR.
 
2- (Ey Muhammed!) ŞÜPHESİZ BİZ O KİTAB’I SANA HAK OLARAK İNDİRDİK. ÖYLE İSE SENDE DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK O’NA KULLUK ET.
 
3- İYİ BİLİN Kİ, HALİS DİN YALNIZ ALLAH’INDIR. O’NU BIRAKIP DA BAŞKA DOSTLAR EDİNENLER, “BİZ ONLARA SADECE, BİZİ ALLAH’A DAHA ÇOK YAKLAŞTIRSINLAR DİYE KULLUK EDİYORUZ” DİYORLAR. ŞÜPHESİZ ALLAH, AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ ŞEYLER KONUSUNDA ARALARINDA HÜKÜM VERECEKTİR. ŞÜPHESİZ ALLAH, YALANCI VE NANKÖR OLANLARI DOĞRU YOLA İLETMEZ.  
 
Önce yukarıdaki ayeti anlamaya çalışalım. Allah Kur’an'ın güçlü ve hikmet sahibi Allah tarafından indirildiğini, bu kitabın hakkıyla yani adaletle, doğrulukla indirdirildiğini, onun içindir ki dini yaşarken, anlatırken ASLA İLAVELER YAPMADAN YALNIZ VE YALNIZ ALLAH'A HAS KILARAKALLAH'IN HALİS, KATIKSIZ SAF-ARI-DURU KUR'AN'A DAYANARAK,YALNIZ ONU REHBER ALARAK, ONUN EMRİNE UYGUN, Allah'a ibadet ve kulluk edin diyor. Peki bizler İslam'ı böylemi yaşıyoruz? Yoksa her bilgi Kur'an'da yoktur diye başlıyor, Allah'ın halis dinine ona has olmayan onca rivayetleri ilave ederek mi yaşıyoruz, ne dersiniz? Devamındaki cümleyi ise, gerçekten çok dikkatle üzerinde düşünülmesi gerekir. Bakın ne diyor Rabbimiz?  "İYİ BİLİN Kİ, HALİS DİN YALNIZ ALLAH’IN DIR." 
 
Ayette ne diyor, katıksız halis din indirilen kitaptadır, ona uyarak ibadet edin, hiçbir beşeri katkı yapmadan, saf ve duru bir iman ile ibadet edin diyor Rabbimiz. PEKİ, BİZLER NE YAPIYORUZ, BEŞERİN SÖZLERİNİ HALİS, KATIKSIZ, SAF OLAN RABBİN DİNİNE, KİTABINA KARIŞTIRIP, TERTEMİZ DUPDURU SUYU BULANDIRMIYOR MUYUZ? HATTA ALLAH KUR'AN'I AÇIKLAMAMIŞ, İZAH ETMEMİŞ DETAY VERMEMİŞ DİYEREK, AYETLERİ AÇIKLADIĞINA İNANDIĞIMIZ RİVAYETLERE İNANMIYOR MUYUZ? Şimdide ayetin devamındaki sözleri, çok ama çok iyi düşünelim, bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor, Allah'ın yanında dostlar veliler edinenlere. “BİZ ONLARA SADECE, BİZİ ALLAH’A DAHA ÇOK YAKLAŞTIRSINLAR DİYE KULLUK EDİYORUZ.” Hatırlatırım bunu yapanları Allah uyarıyor ve bu hatayı sakın yapmayın diyor.
 
Demek ki din ve iman adına, güvenilecek dayanılacak yardım istenecek VELİNİZ yalnız ve yalnız Rabbimiz benim diyor. Sakın bir başkasına sığınarak, ONLARI BENİM ARAMDA, KENDİNİZE ARACI YAPMAYIN ve böyle kişilerin ardından gitmeyin. Böyle insanların sözlerine, hiç kuşku duymadan inanıp ve güvenip, sizi Allah'a yaklaştıracağım diyenlere sakın inanmayın diyor. Çok açık ve net. BÖYLE İNSANLARI ALLAH, YALANCI VE NANKÖR OLARAK TANIMLIYOR. Allah'ın bu çok önemli ihtarını, uyarısını geri dönüşü olmayan yola girmeden önce, lütfen çok ama çok iyi düşünelim. Allah halis gerçek din yalnız Kur'an'da dır. Araya asla aracı koymadan Allah'a kulluk etmemiz gerektiğini çok açık anlatılıyor. Hatırlayalım Allah böyle insanlara ne yapıyormuş? "ŞÜPHESİZ ALLAH, YALANCI VE NANKÖR OLANLARI DOĞRU YOLA İLETMEZ." Böyle isanlara Allah'ın Kur'an gerçeklerini, istediğiniz kadar hatırlatın, anlatın asla gerçekleri göremezler, fark edemezler.   Bakın Allah nasıl uyarıyor.
 
Zümer 11: DE Kİ: “BANA, DİNİ ALLAH'A HAS KILARAK O'NA KULLUK ETMEM EMROLUNDU.
 
Zümer suresi 11. ayette, özellikle Rabbimiz bizlerin dikkatini çekerek, DEKİ ONLARA diyor elçisine. Peki, ne söylemesini istiyor Allah'ın elçisinin bizlere, burası önemli. BEN İSLAM DİNİNİ, RABBİN KUR’AN'DA İNDİRDİĞİ SAF, ARI-DURU, KATIKSIZ, BATIL, HURAFE, SANI KARIŞMAMIŞ, KOLAYLAŞTIRILMIŞ ALLAH'A HAS HALİYLE YAŞAYARAK, EMROLUNDUĞU GİBİ, ALLAH'A İBADET  VE KULLUK EDERİM DİYOR.  Ama bizler bunları tebliğ aldığımız halde, RESULÜNDE DİNDE HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VARDIR, DİYENLERE İNANMIYOR MUYUZ? Bunu yapıyorsak İslam dinini, Allah'a has yaşamıyoruz demektir. Allah'ın elçisi bunu, bizzat uygulamak için emrolunduğunu söylüyor. Bu sözler üzerinde sanırım, çok düşünmemiz gerekecek. Sizce bunca uyarıları alan Allah'ın elçisi, bunlarda benim dinde koyduğum hükümlerdir diye, dine ilaveler yapmış olabilir mi?
 
Zümer 18: ONLAR Kİ, SÖZÜ DİNLER DE ONUN EN GÜZELİNE UYARLAR. İŞTE BUNLARDIR, ALLAH'IN KILAVUZLADIKLARI; İŞTE BUNLARDIR, AKIL VE GÖNÜL SAHİPLERİ.
 
Yukarıdaki ayete lütfen dikkatle bakmanızı ve düşünmenizi rica ediyorum sizden. Rabbimiz öyle bir toplum var ki diyor, onlar sözü dinler de, onun en güzeline uyarlar diyor. Peki, bahsettiği sözü dinleyenler ve de onun en güzeline uyanlar derken, Allah nereden ya da kimden bahsediyor? Elbette Kur'an'dan. DEMEK Kİ BAHSEDİLENLER, RABBİMİZİN SÖZÜNÜ DİNLEYEN, KUR’AN'A UYAN TOPLUMLARMIŞ.  Hatırlayınız Allah, birçok ayetinde ne diyordu? "KİMDİR SÖZÜ ALLAH’IN KİNDEN DAHA DOĞRU OLAN? (Nisa 87)" "ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? (casiye 6)"
 
Ayetin devamına bakalım. Sözü dinleyip Kur’an'a uyanlar için, bakın Rabbimiz ne diyor? Allah'ın kılavuzladıkları yani doğruya sevk ettikleri, İŞTE BUNLAR AKIL VE GÖNÜL SAHİPLERİDİR DİYOR. Şimdi de bizlere öğretilenleri hatırlayınız, Kur’an için özet bilgidir diyenler, orada her şeyin olmadığını söyleyenler, Kur’an'ı herkes anlayamaz veli insanlar anlar diyenlerin sözleriyle, Allah'ın sözleri örtüşüyor mu? Akıl ve gönül sahipleri doğruyu KUR'AN'A uyarak bulacağını söylüyorsa, bizzat müracaat etmemiz gereken kitabın, Kur’an olduğu çok açık değil midir?
 
Zümer 23: Allah, mana ve lafızları birbiriyle uyumlu ve ikili anlatımlı kitabı, SÖZLERİN EN GÜZELİ OLARAK İNDİRMİŞTİR. Rabblerine saygı duyanlar onu okuyup dinleyince tüyleri ürperir. Sonra bütün benlikleri ve kalpleri Allah'ı anmaya yumuşar. İşte bu kitap, Allah'ın doğru yoludur. ONUNLA, DİLEYENLERİ DOĞRU YOLA İLETİR. Allah kimi saptırırsa, artık ona doğru yolu gösterecek hiçbir kimse yoktur.
 
Zümer suresi 23. ayeti dikkatle okuyup düşünene, çok şeyler anlatıyor. Şu sözler çok düşündürücüdür. "İŞTE BU KİTAP, ALLAH'IN DOĞRU YOLUDUR. ONUNLA, DİLEYENLERİ DOĞRU YOLA İLETİR." Allah çok net ve apaçık, DOĞRUNUN ARAYIŞINDA OLAN BİR MÜMİNİ, BU KİTAPLA ALLAH DOĞRU YOLA İLETİR, BUNUN İÇİN REHBERDİR DİYOR. YANİ DOĞRUYA ULAŞMAK İSTEYEN KUR'AN'A SARILIR. Daha önce hatırlattığım konuyu tekrar söylemek istiyorum, Rabbimiz Kur’an için doğru yola iletecek hidayet rehberidir diyor, BİRİLERİ İSE BİZLERE YILLARCA KUR’AN İLE YALNIZ İSLAM YAŞANMAZ, KUR'AN'DA HER ŞEY YAZMAZ, İSLAM'I DOĞRU ÖĞRENMEK VE YAŞAMAK İÇİN, RESULÜN HADİSLERİNE, MEZHEPLERİN FIKIH KİTAPLARINA BAKACAKSIN DİYE ÖĞRETMEDİLER Mİ? ALLAH NE DİYOR, BİZLER NELERE İMAN EDİYORUZ? KARAR SİZLERİN. Bu durumda bizlerin hidayete ermesi, Rabbin doğru yoluna ulaşması mümkün mü? Yukarıdaki ayeti çok daha iyi düşünerek, sanırım aklımızı başımıza almanın zamanıdır derim. Ebedi sonsuz, mutluluğu kazanmak istiyorsak, Allah'ın Kur’an'da önerdiği yolu izleyelim ve Allah'a kulak verelim. Bu yol bizleri, sonsuz mutluluğa ulaştıracaktır.
 
Kendimize yeni bir din yaratmayalım, Allah'a kendi dinini öğretmeye çalışmayalım, kendimizi kandırırız. Allah'ın apaçık, çok parlak halis, katıksız dinine tabi olalım. Rabbin huzurunda, yüzü gülenlerin safında dimdik durmak istiyorsak, şunu asla unutmayalım; Allah'ın önerisi batıl ve rivayetlerden uzak, YALNIZ KUR’AN'IN İPİNE SARILMAKTIR. Kendimize başka ipler aramayalım. Bizler yeni kitaplar, yeni inançlar yaratmaya çalışmadan, TÜM GERÇEKLERİ HAK OLAN KUR'AN'DAN  görüp, anlayıp yaşamaya çalışmalıyız. KURTULUŞUMUZ VE SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN İSE, SARILACAĞIMIZ KİTABIN DEĞERİNİ BİLEREK, ONUN ÇİZDİĞİ YOLDAN GİDELİM. ONU ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK OKUYALIM, HAYATIMIZA GEÇİRELİM.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .