Ana içeriğe atla

KUR'AN GERÇEKLERİNİN ORTAYA ÇIKMASINDAN, TELAŞE DÜŞENLER.




Günümüzde ne yazık ki İslam, Kur’an ışığında yaşanmıyor. Kur’an ın uyarıları ile yaptığımız bu yanlışların farkında olup, bu konuda konuşup yazılar yazarak, Kur’an ile toplumu uyarmaya çalışanlar susturulmakta, adeta din düşmanı ilan edilmektedir. Allah şahittir ki bende elimden geldiğince, Allah ın emrettiği gbi, Kur’an ı referans alarak, onun rehberliğinde, bizlere din adına anlatılanları karşılaştırıyor, Kur’an ın onayını mutlaka alarak, yine Yaradan ın ayetlerini örnek göstererek, içimizdeki batılı elimden geldiğince ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Bu yöntemle, yani Kur’an ın ışığında anlatılan bilgilerle kafalar mı karışır, yoksa karışmış kafalar aydınlığıma çıkar? 

Tüm bu çabalarım, Kur’an gerçeklerinin ortaya çıkması ve din kardeşlerimin Kur’an dan haberdar olması adınadır. Bu çabalarımdan hoşnut olmayan bazı kesimler, yazdığım yazılarımın önünü kesmek beni, yazılarımı yayınladığım forum sitelerden attırmak adına, büyük çaba gösteriyorlar. ONLARI RABBİME HAVALE EDİYORUM. Bakın geçmiş yıllarda beni bir siteden yasaklamalarına ve siteye girişimi engellemelerine, nasıl bir sebep göstermişlerdi. 

“Kendi yanlış düşüncelerinizi desteklemek için, Kur’an da ki ayetleri bir magazinci gibi cımbızla alarak insanların AKLINI BULANDIRMA ve yalan yanlış dini bilgiler vermekten dolayı hesabınızı kapatıyorum ve açtığınız bütün konuları siliyorum.”

Benim kafa karıştırıcı, insanların akıllarını bulandıran bir insan olduğumu söylüyor. Aslında düşünmemiz gereken en önemli konu bence burası. Kafalar ne zaman karışık olur ve bir insanın aklını nasıl bulandıra biliriz? EĞER BİR İNSAN İNANCINDAN EMİN DEĞİLSE, HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYORSA DİN ADINA, O İNSANIN, O TOPLUMUN KAFASI KARIŞIKTIR. Eğer bir Müslüman, imanını en emin merkezden, yani Kur’an dan öğrenmişse, böyle bir insanın asla kafası karışmaz. Ona yalan yanlış bir bilgiyi, bunlarda Allah katındandır diye öğretemezsiniz. Hâlbuki yazılarımda verdiğim örnekler ve gösterdiğim kanıt Kur’an ayetleri. Nasıl olur da bu bilgilerle insanların kafası karışır. TELAŞLARI BÖYLE BİLİNÇLİ BİR TOPLUMUN OLUŞMASINI, İSTEMEDİKLERİ İÇİNDİR. Onun içindir ki yüzlerce yıldır bu topluma Kur’an, anlamını bilmeden okutuldu. Şimdide gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için, sevap kazanmak istiyorsanız, anlamını bilmeseniz de okuyun, Allah sevap yazar deme yanılgısı içindedirler. Sevap kazanmak istiyorsak, yalnız okumakla değil, Allah bizlerden ne istiyor önce onu öğrenip, düşünüp aklımızı kullanıp, daha sonrada Allah ın emirlerini hayatımıza geçirerek, sevap kazanılacağının bilincinde olmalıyız. 

ALLAH ŞAHİTTİR, BENİM AMACIM KAFA KARIŞTIRMAK DEĞİL, KARIŞAN KAFALARI DURULTMAK, KUR’AN İLE AYDINLIĞA ÇIKARMAKTIR.

Beni sitelerinden yasaklamalarının nedeni olarak, kendi düşüncelerimi desteklemek için, Kur’an dan ayetleri magazinci gibi cımbızladığı mı ve insanların akıllarını bulandırdığı mı, yalan yanlış bilgiler verdiğimi de söylüyor. Aslında bunlar çok büyük ve affedilmeyecek ithamlardır, iftiralardır. Bunları yapmaktan Rabbime sığınırım.

Önce şunu söylemeliyim ki din ve iman adına, hiç kimsenin kendi düşüncesi olamaz, olmamalıdır. Dinin tek sahibi Allah dır, kaynağı da Kur’an dır. Bunu Allah söylüyor. İmanımızı nasıl yaşayacağımıza, nelere dikkat edeceğimize karar veren makam, yalnız bizleri yaratan Rabbimizdir. Onun içinde, benim din adına kendi düşüncem asla olamaz. Uyarıyı, ikazı yapan, kuralları koyan yalnız Kur’an dır. Onun içinde bizlerin yalnız Kur’an ın ipine sarılmamızı emreder Allah. Yine Kur’an ın sınırlarını asla aşmamamız gerektiği konusunda uyarır. Son noktayı koyar ve derki; SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM. 

Ne yazık ki bu gerçeklerin farkına varılmasını istemeyen, cahiliye inançlarının takipçileri, din adına yaşanan yanlışları Kur’an ile topluma anlattığım için sesimi kısmak, yazılarımı engellemek istiyorlar. Hatta yazılarımı yayınladığım kendi siteme zarar verip, yazılarımı bile silmenin yollarını buluyorlar. Hatta daha önce yazılarımı yayınladığım yıllık ücretini ödediğim site bile, biz bu işe devam etmeyeceğiz diyerek, benim yazılarımı başka bir firmaya aktarmamı söylediler. ONLARI ALLAH A HAVALE EDİYORUM. Buna bile engel oldular. Ama Allah ın izniyle yılmadım ve bu can bedende durduğu sürece de yılmayacağım. Belki geçici olarak başarılı olabilirler, ama unutmasınlar, Kur’an gerçeklerinin önünü keserek, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemenin büyük bir sorumluluğu, vebali vardır.

Kur’an ayetlerini magazinci gibi cımbızladığımı söylüyorlar. Hiç kimse ayetleri tek başına alıp, diğer ayetlerle bir bağlantı kurmadan doğru bir sonuca ulaşamaz. Çünkü Kur’an bir bütündür. Bütünden ayrı bir bilgi, söz Allah katından, dinden olamaz. Önce bunu unutmamalıyız. Çünkü Kur’an bizzat kendisini anlatan, açıklayan eşi benzeri olmayan bir nurdur. KUR’AN I AÇIKLAMAK BİZE DÜŞER DİYEN RABBİMİZ, AYETLERİ NİCE ÖRNEKLERLE BİZZAT KENDİSİNİN AÇIKLADIĞINI BİZLERE BİLDİRİYOR.  Lütfen rivayetlere değil, Allah a kulak verelim.

Benim ayetleri cımbızladığımı söyleyenler, hâlbuki bizzat kendileri, bırakın ayetleri cımbızlamayı, AYETLERDE GEÇEN KELİMELERİ CIMBIZLAYARAK, kendi nefislerince anlamlar vererek, atalarının inançlarını aklamak adına, batıla ve hurafeye kanıt arama çabası içindedirler. TELAŞLARI BU YANLIŞLARININ, DİNE NASIL NİFAK SOKTUKLARININ, TOPLUM TARAFINDAN ARTIK FARK EDİLMESİ ADINADIR. 

Rabbimiz şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diye apaçık hükmünü verdiği halde, ayetlerde geçen bazı kelimelere öyle anlamlar veriyorlar ki, sanki yaradan hâşâ daha önce verdiği hükmün tersine, şefaat yetkisini bazı kişilere de verdiğini söylemekten çekinmiyorlar. Yaradan ay halindeki kadının, asla ibadet edemeyeceği, oruç tutamayacağı konusunda bir yasak getirmediği halde, bu zihniyet ayette geçen bir kelimeyi cımbızlayarak, inanılmaz anlamlar yükleyerek, ay halindeki kadınlar ibadet edemez, oruç tutamaz deme yanılgısı içine girebiliyorlar. Bunlara benzer verecek çok örnek var.

Sizlere sormak isterim, Kur’an ayetlerini ben mi cımbızlıyor ve toplumun aklını bulandırıyorum, yoksa beni yasaklayarak, yazılarımı sildirmeye çalışan bu kişiler mi acaba, ayetlerde geçen kelimeleri cımbızlayıp, Allah ın Kur’an da asla hüküm vermediği, açıklamadığı konuları, dinin içindeymiş gibi gösterenler mi toplumu aldatıyor, aklını karıştırıyor? 

Yanlış dini bilgiler vermekten Yüce Rabbime sığınırım. Din adına bilgi veren, yol gösteren Kur’an dır. ÜMMİ peygamberimizde yolunu Kur’an dan bulmuş ve topluma yalnız Kur’an ile hükmetmiştir. Bu söylediklerim benim düşüncelerim değil, Kur’an ın apaçık ayetleridir. DİN KİŞİSEL FİKİRLERLE YAŞANMAZ. DİN MÜLKÜN SAHİBİNİN SORUMLU TUTULACAĞIMIZI SÖYLEDİĞİ KUR’AN IN ÖĞRETİSİ İLE YAŞANIR. Toplumun aklını bulandıranlar, Kur’an ı yeterli görmeyip, dine batılı sokanlardır. 

ONLARIN TELAŞLARINI ÇOK İYİ ANLIYORUM. ARTIK YALANLARI VE İFTİRALARI ORTAYA ÇIKTI, TOPLUM BİLİNÇLENMEYE BAŞLADI ÇOK ŞÜKÜR. Bu güneşi söndüremezsiniz. Beni durdurabilirsiniz, yazılarımı silebilirsiniz ama benim gibi milyonlarca Kur’an sevdalıları yetişiyor. Bu kısa ömrümüzde gelin batılı savunmak yerine, Kur’an gerçekleri ile yüzleşelim. Gerçeklerden asla kaçamazsınız. Vakit varken hep birlikte, karanlıktan aydınlığa çıkalım. 

Yaradan kimin Allah yolunda, en doğru yürüdüğünü yalnız ben bilirim diyorsa, gelin birbirimizi ötelemeden, dışlamadan dinleyelim. Ben Müslüman ım diyen, bizlerin din kardeşidir, onu uzaklaştırmak yerine yanımıza davet edelim. Bizim gibi düşünmeyebilir, ona saygılı olalım. Çünkü herkes imtihanını kendisi bizzat vermekle yükümlüdür. EĞER TAHAMMÜL EDEMİYORSAK BİRBİRİMİZE, İNANCIMIZDAN DA EMİN DEĞİLİZ DEMEKTİR.

İMANINDAN EMİN OLAN, ASLA FARKLI DÜŞÜNCEYE SAYGISIZLIK YAPMAZ. Eğer saygı duymuyorsa, kendisi gibi iman etmeyenlere sabrı yoksa, böyle insanların korktukları bir şeyler var demektir. Yaradan emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin, bunun hesabını sorarım diyorsa, gelin en emin FURKAN ın ipine yapışalım. Çünkü peygamberimizde öyle yapmış ve bizlere Kur’an ı emanet bırakmıştır. Peygamberimizin yürüyen Kur’an olduğunu söylüyorsak, Kur’an ın dışına asla çıkmadığını ve ümmetine onun dışından hükmedemeyeceğini bilmeliyiz. Tekrar hatırlatıyorum, Rabbimiz sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye hükmünü verdiyse, sizce peygamberimiz ümmetine Kur’an ın dışından tek kelime, bunlarda dinin emridir der mi? Bu soruyu kendimize sormuyor ve doğru cevabını nefsimize veremiyorsak, bizlerinde gerçekleri ortaya çıkarmak adına, görevimizi yerine getirmiyoruz demektir.

Allah a yemin ederim ki amacım,  Kur’an gerçeklerinin ortaya çıkması ve İslam dinine sokulan hurafe ve batılın içimizden temizlenip, hükümranlığının son bulması adınadır. Rabbim benim gerçekleri görmemi ve doğruları yazmamı nasip etsin inşallah.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .