Ana içeriğe atla

Sizler Hiç Allah’ı Hayal Ettiniz Mi?


 

Değerli dostlarım sizlere bir soru sorsam ve desem ki, siz hiç Allah’ı hayal ettiniz mi? Allah sizce nasıl bir varlık? Biraz düşündüğümüzde, soruyu bile sorarken, yanlış sordum. ALLAH VARLIK MI? Bunu bilerek özellikle yazdım. Eğer varlık dersek haşa, Allah’ı kendimizle eş tutmuş oluruz. Bu hatayı çok yapıyoruz ve Allah’ın hükmüne Resulünü ortak etmekten çekinmiyoruz. Yaratılmış bir varlıkla, tarifini bile yapamadığımız bir gücün hükmünü, nasıl bir arada düşünürüz, lütfen çok değil biraz aklımızı kullanalım. Çünkü bu dünyada bizlerde birer varlığız ve bizleri de yaratan Allah. Demek ki Allah varlık değil. Varlık dememiz için onu da birisi yaratması gerekir. Ama Allah ne doğmuş nede doğrulmuştur diyor. Kendisine ne uyku gelir nede uyuklama diye kendisini tanıtırken bilgiler veriyor. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, evrende var olan her şey varlıktır diyebiliriz. Evreni Allah ben yarattım diyor, bu durumda yüce Rabbimizi de kimse yaratmadıysa, O nu nasıl tanımlayacağız? EĞER BİZLER ALLAH’I KUR’AN’DAN TANIMAYA ÇALIŞMAZSAK, TARİFİNİ BİLE YAPAMADIĞIMIZ, HATTA HAYALİNİ BİLE KURAMADIĞIMIZ O YÜCE GÜCÜN YETKİLERİNİ, SIFATLARINI ONUN YARATTIĞI ACİZ KULLARINA VERME HATASINA ÇOK RAHAT DÜŞERİZ.

Bizleri yaratan Rabbimizi, birlikte hayal etmeye devam edelim. Ne yazık ki Kitap Ehli de biz Müslümanlarda hala kafamızda Allah’ı doğru canlandıramadık, çünkü onun vasıflarını doğru anlayamadığımız için, O’nun yüceliğini de tasavvur edemedik. BUNUN NEDENİ KUR’AN’IN ÖZÜNÜ, HALA KALBİMİZE YERLEŞTİREMEDİK TE ONDAN. Bizler Allah’ın yarattığı kâinatı keşfedebildik mi? Ya da bizler insan olarak kendimizi, bu günün ilmiyle tüm özelliklerimizin farkında mıyız? Ne yazık ki hayır. Bizler insan olarak daha ne kendimizi tam olarak keşfedebildik, nede kâinatın gözle ya da teleskopla gördüklerimiz ya da yakın gezegenler dışında, hiçbir keşfimiz yok. Küçük bir örnek. Televizyonu düşünün, binlerce kilometre uzakta konuşan kişiyi, birkaç saniye içinde bizler canlı televizyonda görebiliyoruz. Hadi bunu hayal edin isterseniz önce, nasıl oluyor diye? Bunu dahi bilimsel bazı açıklamaların dışında, doğru dürüst hayal edemiyorsak, BU İLMİ YARATAN ALLAH’I NASIL HAYAL EDEBİLELİM.

Bu durumda tüm bunları yaratan Allah’ı da, tam olarak tahmin edip hayal edebilmemiz mümkün olmayacaktır, onun için Allah kendisinden çok fazla bahsetmez Kur’an’da. Kitap Ehlinin de Rabbimizi hiç hayal edemediği gibi, hayallerinde yarattıkları Allah, inanın yaşadığımız yanlış inancı çok açık gösteriyor. Avrupa ülkelerini gezerken,  ibadet yeri olarak yapılan devasa gösterişli katedral ve kiliselerini, gezme imkânı bulmuştum. Bu kiliselerin iki tanesinde yüksek tavan bölmesine, nasıl bir resim yapmışlar biliyor musunuz? Başta sakallı yaşlı sevimli bir ihtiyar resmi ki haşa bunu Allah’ı tasvir için yapmışlar, yanında Meryem anamız ve Hz. İsa’nın resmi. Hristiyanlarca Allah’ın ailesinin tasviri. İste Hristiyanların Allah’ı nasıl hayal ettiklerine, üzücü bir örnek. Belki kiliselerin çoğunda yok ama papalık ya da bunların merkezleri, demek ki aynı inançta ki buna izin vermişler.

Değerli dostlarım sizler Rabbimizi nasıl hayal ediyorsunuz? Biliyorum edemiyoruz diyeceksiniz. Gerçekten de GÜCÜNÜ BİLE TASAVVUR EDEMİYORSAK, BİZLERİN BU AKLIMIZLA O YARATICI GÜCÜ HAYAL BİLE ETMEMİZ MÜMKÜN OLAMAZ. Peki, Kur’an’da bu konuda hiç bilgi yok mu? Gelin birlikte Rabbimiz kendisi hakkında nasıl bilgiler vermiş ona bakalım. Bakara suresi 255. Ayetinde bakın Rabbimiz kendisini bizlere tanıtırken nasıl bilgiler veriyor. ALLAH, O’NDAN BAŞKA İLAH YOKTUR; DİRİDİR, HER ŞEYİN VARLIĞI O’NA BAĞLI VE DAYALIDIR. NE UYKUSU GELİR NE DE UYUR. GÖKLERDE VE YERDE NE VARSA HEPSİ O’NUNDUR.” Sanırım bizleri yaratan Rabbimizin bu özelliğini bile bizler hayal edemiyoruz, birde ezeli ve ebedi oluşunu nasıl hayalimizde canlandıralım böyle bir örnek yok. Şu bir gerçek ki Allah’ın yarattıklarını bile, hayal etmekte zorlanıyoruz. Düşünün lütfen her şey ona bağlı, kesinlikle uyumuyormuş. Gördüğümüz ve göremediğimiz tüm âlemi yaratan bir güçten bahsediyoruz. Kur’an’ın diğer ayetlerine baktığınızda düşünebildiğimiz ve gördüğümüz her şeyi yaratan bir yaratıcıyı bizlerin gerçekten hayal etmesi mümkün değil. Rabbimizin bu ve benzeri güçlerini sizler Kur’an’da okumuşsunuzdur onları yazmayacağım. Ama sizlere hatırlatmak istediğim, çok önemli bir örnek var.

Mutlaka hatırlayacaksınız, Hz. Musa’nın Allah ile konuşması ile ilgili bir ayet vardır. Burada Hz. Musa bizler gibi Allah’ı hayal edemediği için, nefsinin etkisinde kalıp, Rabbimiz inanıyorum sana ama senide görmek isterim dediğinde, Allah ona ne demişti hatırlayalım, Araf suresi 143. Ayetinde: “RABBİM! BANA KENDİNİ GÖSTER DE SENİ GÖREYİM!” DEMİŞTİ. (ALLAH) “SEN BENİ ASLA GÖREMEYECEKSİN. FAKAT ŞU DAĞA BAK; YERİNDE DURABİLİRSE SEN DE BENİ GÖREBİLECEKSİN!” DEMİŞTİ. RABBİ DAĞA TECELLİ EDİNCE ONU PARAMPARÇA ETMİŞ, MUSA DA BAYGIN DÜŞMÜŞTÜ. AYILINCA ŞÖYLE DEMİŞTİ: “SEN YÜCESİN; SANA YÖNELDİM VE BEN İNANANLARIN ÖNCÜSÜYÜM.”

Aslında Allah bu ayetiyle belki Hz. Musa’ya çok önemli bir gerçeği gösterip, kendisini tanıtmıştı ama çok daha önemlisi bizlerde, yaratıcımızı bu örnekle daha iyi tanıdık. Bu ayeti okudunuz, siz bu örnekten nasıl bir kıssadan hisse çıkartıp, Allah hakkında bilgi aldınız? Demek ki bizleri ve kâinatı yaratan, bizlerin hayal edemeyeceğimiz özelliklere sahip Allah’ı hayal ederken, şunları bu örneğe göre söylememiz sanırım yanlış olmasa gerek. BİZLERİ YARATAN ALLAH, GÖZLERİMİZİN GÖREMEYECEĞİ GÜÇTE BİR ENERJİ, HAYAL EDEMEYECEĞİMİZ BİR GÜÇ DİYEBİLİRİZ. Bunun dışında belki birçok şey daha söyleyebiliriz, ama bizleri ve kâinatı yaratan bu yaratıcıyı gerçekten tarif etmemiz mümkün görülmüyor. Neden tarif edemiyoruz biliyor musunuz? Çünkü gördüğümüz ve hayalimizde canlandıramadığımız hiçbir örneği, benzeri yok ki hayalimizde canlandırabilelim.

Ne yazık ki bizler, Kur’an gerçeklerinden uzak öyle bir din yarattık ki kendimize, Kur’an’a iman ettiğimizi söyleyen biz Müslümanların bir kısmı, Kur’an’da asla bahsedilmeyen MİRAÇ ta, Hz. Muhammed’in Allah’ın yüzünü gördüğüne bile inandırılmış ve bakın neler söylenmiş. PEYGAMBERİMİZ (ASM) MİRACTA CENAB-I HAKK’I BİZZAT BAŞ GÖZÜ İLE GÖRMÜŞTÜR.” Sanırım yaşadığımız İslam ile Allah’ın indirdiği İslam arasında, dağlar kadar fark var. Allah Resulünden örnek verip, beni göremezsiniz dediği halde, Kur’an’dan habersiz nasıl masallara, rivayetlere inanmakta bir sakınca görmüyoruz. BUNUN NEDENİ DİNİMİZİ ALLAH’I VE RESULÜNÜ KUR’AN’DAN ZERRE KADAR TANIMADIĞIMIZDAN KAYNAKLANIYOR. Eğer Allah’ın Resulünün de dinde hükümler koyabileceğine inanıyorsak, Allah’ın dinine Resulünü de ortak etmiş oluruz ki, tarifini bile yapamadığımız O güç ile onun yarattığı aciz bir kulunu adeta eş tutmuş oluruz. BUNU LÜTFEN UNUTMAYALIM VE BU HATAYA DÜŞMEYELİM İNANIN AFFEDİLMEZ BİR ŞİRK İÇİNDE OLURUZ.

Bizleri yaratan Rabbimizi, hayallerimizde canlandıramayacağımız kadar yüce olmasının nedenlerini düşünmediğimiz için, O dar ve sınırlı beyinlerimizde Allah’ı kendi aciz düşüncelerimizde, ne yazık ki şekillendirmek daha çok işimize gelmiş, tıpkı Kitap ehlinin yaptığı yanlışlar gibi. Bizlerin en büyük hatası, İslam’ı yaşarken, HAYALLERİMİZE BİLE SIĞMAYAN O EŞSİZ GÜCÜN HÜKMÜNE ŞÜPHE DUYMADAN TABİ OLMAYIP, ONUN YARATTIĞI ACİZ KULLARININ HÜKÜMLERİ İLE ANCAK ALLAH’IN DİNİNİ YAŞAYABİLECEĞİMİZE İNANDIRILDIK.

Sizce hayallerimize bile sığmayan bir güç olan Allah, kendi dinini yarattığı kullarına, sorumlu tuttuğu Kur’an’da anlatamamış, izah edememiş olabilir mi? Lütfen Allah aşkına, kendimize gelelim ve ne dediğimize, nelere inandığımıza dikkat edelim. O tarifsiz güç Allah, bizlere yalnız Kur’an’a sarılın, çünkü yemin olsun ki bu kitabı, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye KOLAYLAŞTIRDIK nice örneklerle AÇIKLADIK, çünkü Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmez diyor, bizler ise Allah’ın bu uyarılarını duymazdan gelip tam tersine inanıp, Kur’an’ı herkes anlayamaz, onu Veli insanlar anlar, Resulünün de Allah’ın vermediği hükümleri verme yetkisi vardır diyebiliyoruz.

Dilerim yalnız Allah’ın vahyi ile buluşan ve Kur’an gerçeklerini hayatına geçiren, batıldan ve hurafeden uzak yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılan, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...