Ana içeriğe atla

Batılı Aklayabilmek İçin, Hak’ Tan Gelenin Üzerini Örtmeye Çalışmayalım. Pişman Oluruz.

 



Bizler batılı, HAK olanın yerine koymuş, inatla din diye öyle yaşıyoruz ki, Allah’ın söylediği gibi bu yanlış bilgiler gerçekleri, yanlışlarımızı görmemizi engelliyor. Yani adeta gözler perdeli, kulaklar ve kalp mühürlü. Rivayet ve sanı bilgiler, Kur’an’ın önüne geçmiş, Kur’an ne yazık ki dikkate bile alınmıyor. Çünkü İslam toplumuna, KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ VE FIKIH OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR, BİZLER DİNİMİZİ YAŞAYAMAZDIK DÜŞÜNCESİNİ, TOPLUMA KABUL ETTİRMİŞLER. Bir Müslümana düşen, din kardeşini Kur’an ile uyarmaktır. Onun için bu yanlış düşüncenin etkisinde kalanları, Kur’an ile uyarmaya devam etmeliyiz.

Kur’an’ı, İslam’ı yaşayabilmek adına yeterli görmeyenler, ağızlarından düşürmedikleri örnekleri tekrar edip, hadi bana Kur’an’da haccı ne zaman yapılacağını göster bakalım. Namazını Kur’an ile kıl bakalım görelim. Kaç rekât kılacağın bile Kur’an’da yazmıyor. Hadi zekât ver bakalım, hangi maldan ne kadar vereceğin Kur’an’da yazıyor mu türünden sorularla, Kur’an’ın adeta bir Müslüman’a yetmeyeceğini kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu sözler düşünceler, Allah’ın kitabını küçümser tavırlardır. BİZLER ALLAH’IN İPİ KUR’AN’IN YANINA, BAŞKA KİTAPLAR KOYARDA, HAK VE GERÇEK OLANI BATIL BİLGİLER IŞIĞINDA ANLAMAYA ÇALIŞIRSAK, YAŞADIĞIMIZ İSLAM’IN BATAKLIĞINDAN, ASLA KURTULAMAYIZ.

Bu kardeşlerimin, ne yazık ki bu örnekleri vermelerinin nedeni, inancını yaşarken ilk önce Kur’an ile bir bağ kurmayıp, İslam’ı batıl ve rivayetlerden mezheplerin öğretisinden öğrenmeleri etkili olmuştur. Allah Nahl 98. Ayetinde, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, KOVULMUŞ ŞEYTANDAN, ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANIN SANA DAYATTIĞI BATILDAN ÖNCE KURTULUP, YALNIZ ALLAH’A SIĞINIP YANİ YALNIZ ALLAH’A GÜVENİP, ÖYLE KUR’AN’I OKUMAYA BAŞLAMAMIZ GEREKTİĞİNİ ÖĞÜTLER. Bunu yapmadan Kur’an’ı okumaya başladığımız için, bizlere anlatılan batılı Kur’an’da arıyoruz, bulamayınca öğrendiklerimizden vaz geçeceğimize, Kur’an’ı detay sız, yetersiz ve adeta eksik görüyoruz. BUNUN ŞİRK OLDUĞUNUN FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. 

Gerçekten Kur’an’da Allah, verdiği hükümlerin yerine getirilmesi için, gereken açıklamayı yapmamış, detayını vermemiş olabilir mi? Sizce söyledikleri doğru olsaydı, Allah şu ayetleri indirir miydi? “RESULE DÜŞEN, APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Arkebüz 18) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)  Bakın Allah Resulüne verdiği görevi nasıl çok açık bildiriyor. Resulün görevi tebliğdir. Ayetler anlaşılmıyor değil ki anlaşılır hale getirsin. Ya da hayata geçirilecek detayı Kur’an’da olmasaydı, Resulüm size detayını verecek derdi. Bizlerin yanlışı, mezheplerin dine ibadetlerimize yaptığı ilaveleri, Kur’an’da göremediğimizde, bunları Allah bizden istemiyor dememiz gerekirken, bakın bunlar Kur’an’da yok, bu bilgiler detay olmadan inancımızı yaşayamayız diyebiliyoruz. Peki, Allah Kur’an için ne diyor ona bakalım.

Enbiya suresi 10. Ayetinde Allah, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır diyor. Bakara suresi 99. Ayetinde, “ANDOLSUN, BİZ SANA APAÇIK ÂYETLER İNDİRDİK. BUNLARI ANCAK FASIKLAR İNKÂR EDER.” Diye uyarıyorsa Allah, sizce apaçık indirdik dediği Kur’an’da her bilgi emir, detaylı değildir diyebilir miyiz? Diyenlere Allah fasıl diyor. Enam 114. Ayetinde, “ALLAH SİZE KİTAB’I DETAYLARIYLA AÇIKLAMIŞ OLARAK İNDİRMİŞ İKEN, ONDAN BAŞKASINI MI HAKEM İSTEYEYİM?” Hud suresi 1. Ayetinde de: “SONRA DA DETAYLANDIRILIP AÇIKLANMIŞ BİR KİTAPTIR” diyerek, Kur’an’ı bizzat açıkladığını bildiriyor. Zaten Allah, Kur’an’ı açıklamak bizim görevimizdir diyerek, bu konudaki sorumuza çok net cevap veriyor.

Bizler bunca ayetleri tebliğ aldığımız halde, ayetler detaylı ve açık değil diyerek, Kur’an’ın dışından hakemler aramamız, ancak bizleri şirk batağına batırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Enam suresi 126. Ayette, aynı konuyu bakın nasıl onaylıyor. “BU, RABBİNİN DOSDOĞRU YOLUDUR. ŞÜPHESİZ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALACAK BİR TOPLUM İÇİN, ÂYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK.” Allah onlarca ayetinde, ayetleri ayrı ayrı açıkladık dediği halde, atalarının batıl inançlarını dine sokabilmek adına, ne yazık ki yazdığım ve benzeri yazmadığım onlarca ayete gözlerini yumuyorlar.

Aslında Kur’an’ın detaylı açıklandığını söylediği ayetleri hiç tebliğ almasak ve yalnız Zuhruf 44. Ayeti tebliğ almış olsak bile, Kur’an detaylı değildir, her bilgi Kur’an’da bulamayız diyemeyiz. Bakın Allah bu ayette ne diyor. “ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ.” Kur’an’ın detay sız olduğunu inatla iddia eden kardeşlerime, şu soruyu sormak istiyorum. Allah sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim hükmünü verdiyse, sorumlu tutacağı Kur’an’ı anlayıp, hayatımıza geçireceğimiz tüm detayını Kur’an’da vermemiş olabilir mi? Allah’ın uyardığı gibi, tüm batıl ve hurafelerden sıyrılıp Allah’ın ayetleri üzerinde düşünen bir Müslüman, yalnız bu ayete bile iman etmiş olsa, Asla Kur’an detaylı değildir diyerek, kendisine Kur’an’dan başka kaynak aramaz. ÇÜNKÜ BU DÜŞÜNCE VE İNANÇ ALLAH’IN ADALETİNE YAPILABİLECEK, EN BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR.

Bu düşüncede olan arkadaşlarımıza tavsiyem, Kur’an’ı tarafsız ve ön yargısız okumalarıdır. Hatırlatırım Allah yemin ederek Kur’an’ı ve onun hükümlerini kolaylaştırdığını, birçok kez tekrar ediyor. Gelelim verdiği örneklere. Hacın zamanı konusunda Kur’an bilgi verirken, Bakara suresi 197. Ayetinde, HAÇ BİLİNEN AYLARDADIR diyerek, bir konuya önce dikkat çekiyor. Bu ayetten de anlıyoruz ki, Hac günümüz de bizlere öğretildiği gibi, Zilhicce ayının birkaç gününe sıkıştırılmış değildir. Peki, bu konuda nasıl bilgi veriyor. Kur’an Haram aylardan bahsediyor ve O haram aylarda savaşmanın yasak olduğunu söyleyip, Mescidi Haram ziyaretine engel olunmaması uyarısını yapıyor. Lütfen detayını Kur’an’dan okuyunuz. Peki, Haram aylar hangi aylar oda Kur’an’da geçmiyor diyeceksiniz. Doğru geçmiyor ama 4 ay olduğu Allah tarafından kesin belirlenmiş. Peki, hangi aylar? Onu da ayetleri tarafsız okuduğunuzda anlıyorsunuz. Ayeti yazalım ki daha açık üzerinde düşünebilelim.

Tevbe 37: Haram ayları ertelemek, ancak inkârda daha da ileri gitmektir ki bununla inkâr edenler saptırılır. ALLAH’IN HARAM KILDIĞI AYLARIN SAYISINA UYGUN GETİRİP, BÖYLECE ALLAH’IN HARAM KILDIĞINI HELÂL KILMAK İÇİN HARAM AYI BİR YIL HELÂL, BİR YIL HARAM SAYIYORLAR. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez. (Diyanet Meali)

Demek ki Allah özellikle haram ayların sayısını belirlemiş ama hangi aylar olacağı konusunu, O günkü sürekli birbiriyle savaşan topluma özellikle bırakmış. Böylece aralarında bir yakınlaşma anlaşma olsun ve bu dört ayda savaş değil barış olsun ve Müslümanlar HAC GÖREVİNİ RAHATLIKLA BU AYLARDA YAPSINLAR. Ama Arap toplumu, Allah’ın özellikle sayını belirleyip, hangi aylar olacağı konusunu kendilerine bırakmasını kötüye kullanıp, ayların sayısında değişiklik yapmayıp, kendilerince ayların yerlerini istedikleri gibi değiştirdiklerini ve savaş yaptıklarını anlıyoruz. ALLAH DA BU KONUDA UYARIYOR VE ANLAŞTIĞINIZ SÖZÜNÜZDE DURUN DİYOR. Ayetin sonunda da Allah inkârcı, sözünde durmayan toplumu doğru yola iletmez diyor. Bakın batılın etkisinde kalmayana, nasıl Hac konusunda Kur’an bilgi veriyor. Bakara 203. Ayetinde, Hacda en az kaç gün kalabileceğimiz konusuna bile açıklık getiriyor ve isteyen 2 günde isteyen daha fazla kalabilir diyor. Lütfen bu konuyu daha detaylı Kur’an’dan araştırınız.

Kur’an’da geçen SALAT konusu, topluma çok farklı anlatılmaktadır. Salat bizlerin Farsça deyimiyle NAMAZ anlamına geldiği gibi, DUA ve DESTEK olma anlamına da gelir. Peki, Allah namaz konusunda detaylı açıklama yapmamış mıdır? Elbette yapmış.  Namazın şekilsel tarifini görenler, kıyam, rükû, secde var ama kaç rekât olduğu nerede yazıyor, hangi duaları okuyacağımız bile yok diyerek, adeta batıl inançlarını dine sokmak isteyenler, aslında Kur’an’a saygısızlık yaptığının farkında olamıyorlar. Allah zor ve sıkıntılı bir anımızda kılacağımız namazı, Allah’ın Resulünün imamlığında Kur’an’da örneğini vermiş, ama normal zamanda herhangi bir sınırlama koymamış ve Nisa 103. Ayetinde de sükûnete kavuşunca, yani normal bir zamanınızda, salatı/namazı dosdoğru, gerektiği gibi, tam bir şekilde yerine getirin diyor. Bakın herhangi bir rekât sınırlaması var mı? Elbette yok. Allah bir sınırlama koymadıysa, Allah’ın dinine hiç kimse ilave yapamaz. Peki, gerektiği gibi tam ve doğru bir şekilde namaz nasıl kılınır? Onunda örneğini Mümin un 2. Ayetinde veriyor. “ONLAR SALATLARINDA/NAMAZLARINDA HUŞU, DERİN SAYGI İÇİNDEDİRLER.” Bakın her sorumuzun cevabını Kur’an veriyor, yeter ki ayetleri dikkatle okuyalım ve Allah’ın kitabını yetersiz görmeyelim. Bizler namazın aslında ne olduğunu hala anlayamadık. Salat/namaz Allah’ın huzuruna durup ondan yardım istediğimiz, ona kalbimizi açtığımız onun şanını yüceltip derin saygılarımızı gösterdiğimiz bir anımızdır. Tabi mezhepler onu da kendi nefislerince şekillendirip, amacından uzaklaştırdılar.

Zekât konusunda Kur’an’ yeterli görmeyenler, batıl inançlarını Kur’an’da göremediklerinde, öyle bir liste yapmışlardır ki, Allah’ın yemin ederek bu kitabı, dini kolaylaştırdım hükmünün, tam tersini hayatlarına geçirmişlerdir. Geleneksel İslam inancı, şu maldan bu kadar, bu maldan şu kadar yılda bir zekât vereceksin listesini yaparak, ne yazık ki Allah’ın bu konudaki kolay ve basit açıklamasını görmezden gelmişlerdir. Hâlbuki Allah zekât konusunu açıklayan ayetinde, asla yılda bir gibi mantık dışı bir hüküm vermeden, bakın basit ve bizleri zora sokmayacak şekilde nasıl açıklamış.

Bakara 215: Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “HAYIR OLARAK NE HARCARSANIZ O, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.” (Diyanet meali)

İşte Allah’ın kolay ve açık hükümleri, işte batılın ve hurafenin zorlaştırılmış dine yaptıkları hükümler. Değerli din kardeşlerim, lütfen Kur’an’ı yetersiz ve detay sız görüp, mezheplerin öğretilerini dinin emri gibi gösterip, Kur’an’a saygısızlık yapmayalım. Hesap günü inanın çok pişman oluruz. Dilerim Kur’an gerçekleri ile buluşan, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...