Ana içeriğe atla

Allah’ın Sünnetine, Beşeri Sünnetler İlave Edenler, Allah’ın Yolundan Sapanlardır.


 

Değerli dostlarım biz Müslümanlar, yaşadığımız İslam’ın ne derece şirk bataklığında yaşadığımızı bir farkına varsak, inanın gece gündüz yaptığımız yanlışlarımız için Allah’a dua ederiz. Bu makalemde de yine birçok kez anlatmaya çalıştığım bir konuyu, ısrarla gündeme getirmek istiyorum. Çünkü bu yanlışımız bizlerin Kur’an ile buluşmamıza engel olduğu gibi, Allah ile aldatılmamıza da neden oluyor. Bir Müslümanın asla unutmaması gereken anahtar niteliğinde ki ayetini önce hatırlatmak isterim. “GERÇEK OLAN, RABBİNDEN (GELEN)DİR. SAKIN ŞÜPHELENENLERDEN OLMA!” (Bakara 147) Rabbimiz bizlerin yalnız Kur’an’dan sorumlu olduğumuzu Kur’an’da apaçık muhkem bir şekilde anlatmaya çalışırken ne diyordu? “DOĞRUSU BU KUR’AN SANA VE ÜMMETİNE BİR ÖĞÜTTÜR, ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.” (Zuhruf 44) “HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE SARILIN VE AYRILIĞA DÜŞMEYİN” (Ali İmran 103)

Bunlara benzer onlarca ayetinde Allah, bizlerin yalnız Kur’an’a sarılmamızı onun istediği yoldan, yani Allah’ın Kur’an’da emrettiği SÜNNETİNİ izlememizi emrediyor. Şimdilik daha başka örnek vermek istemedim, çünkü Kur’an’ın tek bir ayetinin hükmüne ters düşüyorsak, o yanlış bizleri ŞİRK batağına batıracağından, diğer inandıklarımızın hepsi sözde kalacak, O iman kalplerimize asla yerleşmeyecektir. Yazdığım ayetlerde Allah, bizlerin emrettiği İslam dinini yaşayabilmemiz için izlememiz gereken sünnetini ve kaynağını çok açık bildirmiş. Hatırlatmak isterim Kur’an’da sünnet kelimesi İZLENMESİ GEREKEN YOL anlamında birçok ayette geçer ve Allah bizlerin yalnız Allah’ın Kur’an’da emrettiği sünnetine, yani onun istediği yolu izlememizi emreder. Sizce Allah Kur’an’ı hayatımıza geçirebilmemizin yolunu yöntemini, Kur’an’da açıklamadan bizlere göndermiş olabilir mi? Bunun mümkün olamayacağını zerre kadar düşünen bilir. Peki, Allah’ın Resulü de yalnız Kur’an’ın yolunu sünnetini mi izlemiş ve ümmetine tebliğ etmiş, yoksa bazı konuları açıklanmamış bulduğu için, kendisi de ümmetine açıklamalar yapmak zorunda mı kalmış, burası önemli. Bakın Allah, Resulünün bizlere ne söylemesini istiyor.

“DE Kİ: “HANGİ ŞAHİDİN ŞAHİTLİĞİ DAHA GÜVENİLİRDİR?” DE Kİ: “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH ŞAHİTTİR. BU KUR’AN BANA, HEM SİZİ HEM DE ULAŞTIĞI HERKESİ ONUNLA UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ.” (ENAM 19)

Aslında sizce başka bir örneğe gerek var mı? Açıklanmamış izah edilmemiş bir kitapla, nasıl uyarılır Müslümanlar? Bunuda mı akıl edemiyoruz? Allah Resulüne şunu söyle kullarıma diyor. Bakın inancımız ve imanımız adına en güvenilir kaynak, mahşer günü bizlerin şahidi olacak bilgiler neredeymiş? Deki kullarıma diyor Allah şahittir ki, “BU KUR’AN BANA, HEM SİZİ HEM DE ULAŞTIĞI HERKESİ ONUNLA UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ.” Lütfen dikkat! Allah’ın Resulü, bana Kur’an’ın indirilme amacı sizi ve ulaştığı herkesi ONUNLA yani Kur’an ile uyarmam için bana vah yedildi diyor. Buraya kadar sorsanız bütün Müslümanlar, elbette Resul yalnız Kur’an’ı tebliğ etti ama Kur’an’ı herkes anlayamaz, Allah’ın Resulü en iyi anladığı için O ayetleri açıkladı ve anlaşılır hale getirdi diye ne yazık ki inandırıldık. Yetmedi İSLAM DİNİN KAYNAKLARI KUR’AN VE SÜNNETTİR diyerek, adeta Allah’ın eşi benzeri olmayan nuru Kur’an’ı açıklanmamış, her okuyanın anlayamadığı bir kitap ilan ettik. Böyle olduğuna inanınca Kur’an’ı yüksek bir yere koyduk, ona saygımızı öyle gösteriyoruz. ALLAH’IN KORUMASINDAKİ KUR’AN’I ANLAYABİLMEMİZ İÇİN, BİZLERİN DOĞRULUĞUNDAN ASLA EMİN OLAMAYACAĞIMIZ, RESULE AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN, BEŞERİ RİVAYET SÖZLERE/HADİSLERE MUHTAÇ OLDUĞUMUZU DA KABUL ETTİK NE YAZIK Kİ, ÇÜNKÜ AKLIMIZI KUR’AN’I DEVRE DIŞI BIRAKTIK TA ONDAN. Bakın günümüz İslam toplumun genel çoğunluğu bu konuda nelere inanıyor, onları da yazalım ki, konumuz daha iyi anlaşılsın.

“SÜNNET, KUR’AN’IN ANLAŞILMASINDA BİRİNCİ DERECE KAYNAK OLDUĞU GİBİ, ŞERÎ HÜKÜMLERDE DE KUR’AN’A EŞİT BİR DELİLDİR. KUR’AN’LA HADİSİN DERECELENİŞİ, İTİBARÎDİR. KİTAPLA SÜNNET, HÜCCET OLMA AÇISINDAN EŞİTTİRLER. KUR’AN VE SÜNNETİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. ZİRA YÜCE ALLAH, DİNİ HÜKÜMLERİN İLK YARISINI KUR’AN’DA BELİRTMİŞ, İKİNCİ YARISINI İSE ELÇİSİNİN SÜNNETİ İLE TAMAMLAMIŞTIR. AYRICA KUR’AN’DA KAPALI OLAN AHKÂMI SÜNNET TEFSİR ETMİŞTİR. ÖTE YANDAN KUR’AN HÜKÜMLERİNİN TAMAMININ UYGULANMASI DOĞRUDAN ELÇİ KANALIYLA GERÇEKLEŞMİŞTİR. BUNLARA İLAVETEN, KUR’AN’IN SUSTUĞU SAHALARDA HÜKÜM KOYMA YETKİSİ SÜNNETE BIRAKILMIŞTIR. SÜNNET HEM KUR’AN GİBİ MÜSTAKİL HÜKÜM KOYAR HEM DE KUR’AN’DAKİ BİR ASLA DAYANARAK KIYAS, İCTİHAD VE İLHAK YOLUYLA YENİ HÜKÜMLER İSTİNBAT EDER.”

İŞTE BUNA ALLAH, BANA ŞİRK KOŞUYORLAR DİYOR HATIRLATIRIM. Ne dersiniz bu yaşanan İslam inancı, Kur’an’dan onay alıyor mu sizce? Kur’an’ı açıkladığına inandığımız, Resulün rivayet hadisleri yani Resulün sünnetinin KUR’AN’A EŞİT DEĞERDE OLDUĞUNA BU TOPLUM NE YAZIK Kİ İNANDIRILDI. Bunun şirk olduğunun hala farkında değiliz. ŞİDDETLE HATIRLATIRIM BU ŞİRKİN AFFI YOK. Buna inandırıldığımız için İslam toplumu çok büyük acılar çekiyor. Sizce gerçekten Allah’ın bizleri sorumlu tuttuğuna hükmettiği ve dinin anası temeli olan MUHKEM ayetleri, her aklı başında kulunun anlayacağı şekilde göndermeyip, yani açıklamayıp Allah göndermiş olabilir mi? İnanın bunu söylemek ve inanmak başlı başına Allah’a ve onun kitabına saygısızlık olduğu gibi, Allah’ın affetmeyeceği büyük günah ŞİRKTİR. Gelin birlikte bakalım Allah biz Kur’an’ı açıklamadık, onu Resulüm sizlere açıklayacak mı diyor.

Hud 1-2: ELİF LÂM RÂ. BU KUR’AN ÂYETLERİ, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİ (BULUNAN VE HER ŞEYDEN) HAKKIYLA HABERDAR OLAN ALLAH TARAFINDAN MUHKEM (EKSİKSİZ, SAĞLAM VE AÇIK) KILINMIŞ, SONRA DA ALLAH’TAN BAŞKASINA KULLUK ETMEYESİNİZ DİYE AYRI AYRI AÇIKLANMIŞ BİR KİTAPTIR. (DE Kİ:) “ŞÜPHESİZ BEN SİZE O’NUN TARAFINDAN GÖNDERİLMİŞ BİR UYARICI VE MÜJDELEYİCİYİM.” (Diyanet meali)

Sizce başka örneklere gerek var mı? Rabbimiz hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, Kur’an’ı biz açıkladık diyor. Resulüm açıklayacak demiyor ama bizler Allah’a değil, güvendiğimiz Veli kişilere inanıyoruz. İşte bizler İslam’ı böyle yaşıyoruz. Resulü açıklamış olsaydı, Kur’an’a geçirirken açıklanmış şekilde yazardı ki, bu açıklamalarda hata yapma riski her zaman olabilirdi, çünkü Allah’ın Resulü bende sizler gibi bir beşerim yani her zaman hata yapabiliri diyor. Hatta bazı konularda Kur’an’da, Allah’ın Resulünü uyardığını görürsünüz. Enam suresi 97. 98. Ayetlerin de “ELBETTE BİZ BİLEN BİR TOPLUM İÇİN AYETLERİ, GENİŞ GENİŞ AÇIKLADIK” demiyor muydu? Ahkaf suresi 27. Ayetinde aynı konuyu üstüne basa basa nasıl söylüyor. “BELKİ DOĞRU YOLA DÖNERLER DİYE, ÂYETLERİ TEKRAR TEKRAR AÇIKLADIK.” Kıyame suresi 19. Ayetinde, bakın bu konuda kullarım Allah ile aldatılmasın diye nasıl açıklama getiriyor. “SONRA ONU AÇIKLAMAK DA, BİZE AİTTİR.” (Kıyame 19)

Kusura bakmayın ama Rabbimiz Kur’an’ı açıklamak bizim görevimizdir, anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye Kur’an’ı biz açıkladık diye uyardığı halde, hala batıl hurafe inançlarımızı yaşayabilmek için İSLAM YALNIZ KUR’AN İLE YAŞANMAZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ KUR’AN’I AÇIKLAR DİYORSAK, İNANIN MAHŞER GÜNÜ AFFEDİLMEYECEK BİR DURUMLA KARŞILAŞMAMIZ KAÇINILMAZ OLACAKTIR. Değerli dostlarım din Allah’ın dinidir ve Allah ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyorsa, sorumlu olduğumuz Kur’an’ı da nasıl yaşayacağımızın yolunu, yani SÜNNETİNİ bizzat kendisinin açıklaması gerekirdi ki, zaten Allah Kur’an’ı biz açıkladık diyor. Açıklanmamış olsaydı asla Rabbimiz, tüm kullarını sorumlu tutmazdı. Eğer öyle olsaydı dinde mezheplere, cemaatlere hatta tarikatlara bölünmez, tek yumruk olurduk. Allah’ta zaten bizlerin böyle olmamızı istiyor ve bölünmemizi yasaklıyor, sakın emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin diyordu. Bir an diyelim ki Kur’an’ı, Resulün rivayet hadisler açıklamıştır.

Müslüman toplumlarını bir hatırlayınız lütfen. Her mezhebin doğru kabul ettiği rivayet hadisler farklıdır. Biran kendimizi, mahşer günü Allah’ın huzurunda olduğumuzu hayal edelim. Eğer Allah Kur’an’ı sizler anlayamazsınız, onu Resulüm sizlere anlatacak onun hadislerinden öğrenin dediğini düşünelim. Hesap günü Allah’ım ben senin dediğini yaptım, bana anlatılan Resulün rivayet hadislerinden Kur’an’ı böyle anladım, bana böyle ilettiler demiş olsa haklı çıkardı. Allah’ın böyle bir şey yapacağına nasıl inanırız. Allah’tan başkasının sözlerine inanmayın diye, Kur’an’ı biz nice örneklerle açıkladık diyor ki, hesap günü böyle itirazlarda bulunan çıkmasın. YANİ ALLAH KUR’AN’I DOĞRU ANLAYIP DOĞRU YAŞAYABİLMEMİZ İÇİN, BUNUN YOLUNU/SÜNNETİNİDE KUR’AN’DA AÇIKLADIĞINI VE HİÇ BİR ZAMAN DEĞİŞTİRMEDİĞİNİ ÖZELLİKLE SÖYLÜYOR. Bu konuyla ilgili ayetleri de hatırlayalım ki, bizleri Allah ile aldatıp kendilerine davet edenlerin tuzağına düşmeyelim.

Fetih 23: ALLAH’IN SÜNNETİ, GEÇMİŞTEN BUGÜNE HEP BÖYLEDİR VE SEN ALLAH’IN SÜNNETİNDE BİR DEĞİŞME BULAMAZSIN. (Mustafa İslamoğlu meali)

İsra 77: BU, SENDEN ÖNCE GÖNDERDİĞİMİZ BÜTÜN RESULLERİMİZ HAKKINDAKİ SÜNNETİMİZDİR. BİZİM SÜNNETİMİZDE HERHANGİ BİR DEĞİŞME GÖREMEZSİN. (Elmalı Hamdi)

Ahzab 38: ALLAH’IN KENDİSİNİ MECBUR TUTTUĞU BİR HUSUSTAN DOLAYI NEBÎ’YE HİÇBİR SUÇ İSNAT EDİLEMEZ. ALLAH’IN BU SÜNNETİ, DAHA ÖNCE GELİP GEÇMİŞ OLAN (NEBÎLER) İÇİN DE GEÇERLİYDİ: SONUÇTA ALLAH’IN EMRİ ÖLÇÜLÜP BİÇİLDİĞİ GİBİ GERÇEKLEŞMİŞ OLDU. (Mustafa İslamoğlu)

Ahzab 62: ALLAH’IN DAHA ÖNCEKİLER İÇİN GEÇERLİ OLAN SÜNNETİ BUDUR VE SEN ALLAH’IN SÜNNETİNDE HİÇBİR DEĞİŞİKLİK BULAMAZSIN. (Mustafa İslamoğlu)

Kur’an’ı dikkatle düşünerek anladığı dilden okuyan ve Kur’an’ı bir bütün olarak anlamaya çalışan, şu gerçeği açıklıkla görecektir. Rabbimiz bizlerin sorumlu olduğu Kur’an’ı anlayalım ve hiç kimseye muhtaç olmayalım diye nice örneklerle açıklayıp yemin ederek kolaylaştırdığını ve bizlerin Allah’ın yolunu yani sünnetini nasıl izlememiz gerektiği konusunda, gereken tüm açıklamaları yaptığını söylüyor. İsteyen inanır isteyen inanmaz, isteyen kendisine Allah’ın berisinden, farklı sünnetler yani yol ve yöntemler bulur onu izler. Rabbimizin sünnetini yol ve yöntemini izleyene ne mutlu, çünkü Onun Resulü de Allah’ın sünnetini izlemiş, tek kelime ilave etmemiş Allah’ın güven elçisi olmuştu.

“O ELÇİ BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMUŞ OLSAYDI, BU NEDENLE ELBETTE (ONU ÖNCE) GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YAKALARDIK. SONRA DA BU NEDENLE CAN DAMARINI KESERDİK.” (Hakka 44-45-46 )

(Onlara) “SİZE VERDİĞİMİZ KİTAB’A SIMSIKI SARILIN VE ONUN İÇİNDEKİLERİ HATIRLAYIN Kİ, ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINASINIZ” DEMİŞTİK. (Araf 171)

Dilerim kafamızdaki batıl, hurafe atalar inancından sıyrılıp, yalnız Allah’ın ipine sarılan, Onun halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...