Ana içeriğe atla

Zariyat Suresi, 7-8-9-10-11. Ayetlerden Ders Almayanlar, Aynı Yanlışı Yapmaktan Asla Kurtulamazlar.


 

Kur’an aklını kullananlar için bir rehberdir, Allah’ın mesajlarıdır diyor Rabbimiz. Allah’ın mesajlarını da ilk elden aracısız ALLAH’A HAS katıksız bir şekilde almak aldatılmak istemiyorsak, Kur'an'ı mutlaka anladığımız dilden dikkatle DÜŞÜNEREK ve ayetler arasında bağlantı kurarak anlamaya çaba harcamalıyız. Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayetler, Zariyat süreside geçen bazı ayetler olacak. Gelin önce yazalım, daha sonra birlikte Kur’an bütünlüğünde, hiç bir etki altında kalmadan, Rabbimiz bu konuda nasıl bizleri uyarıyor, onu anlamaya çalışalım.

Zariyat 7-8-9-10-11: YÖRÜNGELERİ BULUNAN GÖĞE YEMİN OLSUN Kİ. ŞÜPHESİZ SİZ ÇELİŞKİLİ SÖZLER İÇİNDESİNİZ. ONDAN (KUR’AN’DAN) SAVRULAN KİŞİ (KENDİ ALEYHİNE) SAVRULMUŞ OLUR. KAHROLSUN O KOYU YALANCILAR! ONLAR, KOYU BİR ŞAŞKINLIKTA NE YAPTIĞINI BİLMEYENLERDİR. (Mehmet Okuyan)

Yüce Rabbimiz çok önemli bir örnek veriyor ve bu örneği verirken de, bizlerin dikkatini çekmek için yarattığı O eşi benzeri olmayan, sınırlarını bile hala keşfedemediğimiz gökyüzüne yemin ederek, bakın neler söylüyor ve bizleri bu konuda uyarıyor. Yeminden sonra Allah’ın bizlere ilk uyarısı, BİZLERİN ÇELİŞKİ SÖZLER/HADİSLER İÇİNDE OLDUĞUMUZU SÖYLLÜYOR. Bu satırları okuduğunuzda sanırım tebessüm ederek, bizlerde aynı hataları tekrar ediyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Sizce Allah bu uyarısında ne demek istiyor olabilir? Bu uyarı elbette Kitap Ehline yapılıyor ve onların yanlışları konusunda özellikle uyarılıyor ki, biz Müslümanlarda aynı hataya düşmeyelim.

Demek ki kitap Ehli, daha önce Allah’ın gönderdiği Kitabın yani vahyin sınırlarını tanımayıp, kendilerine vahyin dışında rivayetleri sanı bilgileri de din edinmişler ki, RABBİMİZ ONLARA ÇELİŞKİLİ SÖZLERİ/HADİSLERİ DİN DİYE YAŞIYORSUNUZ DİYE UYARIYOR. Peki, çelişkili sözden ne kast ediliyor olabilir? ÇELİŞME kelimesi bildiğiniz gibi, birbirini tutmama anlamındadır. Hatırlayınız Allah bizlere Kur’an’da ne emretmişti? Yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin, çünkü sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim dememiş miydi? Elbette aynı uyarıları da Allah, onlara da yapmıştı ama onlar, ne yazık ki Allah’ın vahyinin tam tersine hareket etmişlerdi. ALLAH’IN DİNİNE, YANİ YALNIZ VAHYİNE TABİ OLMAYIP, BATIL İNANÇLARINI DA DİNE SOKMAYA ÇALIŞIP, BÖYLECE DİNDE ÇELİŞKİ YARATARAK, KENDİ ATALARININ İNANÇLARI İLE BİR DİN YARATTIKLARINDAN ALLAH ONLARA, ÇELİŞKİLİ SÖZLER HADİSLER İÇİNDESİNİZ DİYOR.

Ne dersiniz bizler Kitap Ehlinin düştüğü ÇELİŞKİYE düştük mü, yoksa Kur’an’dan ders alıp yalnız Allah’ın ipine sarılarak, yalnız Kur’an’dan sorumlu olduğumuz bilinciyle mi yaşıyoruz Allah’ın dini İslam’ı? Ne dersiniz? Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Ayeti anlamaya devam edelim. Ayetin devamında Rabbimiz kendilerine gönderdiğim vahyi yeterli görmeyip, vahiyden savrulan, yani bütünüyle uzaklaşan kulum, kendi aleyhine yoldan sapmıştır diyor. Devamında ise çok dikkatli bir uyarıda bulunuyor Allah ve KAHROLSUN O KOYU YALANCILARA DİYOR. Özellikle KOYU yalancı diyor, yani Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı ARI DURU dini batıl ile karıştırıp yani YOĞUNLAŞTIRIP, ZORLAŞTIRIP YAŞANMAZ HALE GETİRDİLER DİYOR. Allah’ın sınırlarını aşarak, atalarının rivayet, sanı inançlarını yaşayabilmek için, vahiyle çelişen konuları dinin içine sokarak, Allah’ın dininin emri diye yaşamaya devam edenlere, KAHROLSUN ONLAR DİYOR. Lütfen hatalarımızla yüzleşelim ve çelişkilerle dolu bir inanç üzerinde olmayalım. Örneğin Allah, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı O günden sakının, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, onun sınırlarını aşmayın, çünkü sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim diyorsa Kur’an’da, BUNUN TAM TERSİNİ SÖYLEYENLER, KUR’AN’DA ELLERİYLE ÇELİŞKİ YARATARAK KENDİLERİNE BATIL DİN YARATANLARDIR. Allah bunu yapanlara KAHROLSUN ONLAR DİYOR. Bu hatalarla bu canımızı teslim edersek, sizce mahşer günü gideceğimiz yer neresi olabilir? Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Ayetin son cümlesi, aslında günümüzde bizlerin yaşadığı İslam’ı çok iyi tarif ediyor. Tabi Kitap Ehlinin de aynı durumda olduğunu söyleyebilirim. “ONLAR, KOYU BİR ŞAŞKINLIKTA NE YAPTIĞINI BİLMEYENLERDİR” Ayette geçen Koyu şaşkınlık kelimesini, aslında farklı kelimelerle anlatabilirsiniz. Örneğin cahil ve gaflet içinde olanlar, şaşkınlık, sapıklık içinde, sarhoşlar gibi, koyu bir aptallık içinde diye bilirsiniz. Hepsindeki anlatılmak istenen, NE YAPTIĞINI BİLMEZ DURUMDA, ALLAH’IN DİNİNDEN SAPANLAR diyebiliriz. Değerli dostlarım, lütfen inancımızı Kur’an ile sorgulayalım ki, bu ayette Allah’ın uyardığı sapkın yoldan sapmış, Allah ile aldatılmışların safında olmayalım.

“KENDİLERİNE KİTAP’TAN BİR NASİP VERİLMİŞ OLANLARI GÖRMÜYOR MUSUN? ONLAR SAPIKLIĞI SATIN ALIYORLAR VE SİZİN DE YOLDAN SAPMANIZI İSTİYORLAR.” (Nisa 44)

“BU DÜNYADA MANEN KÖR OLAN KİMSE, ÂHİRETTE DE KÖRDÜR; ÜSTELİK İYİCE YOLUNU ŞAŞIRMIŞTIR.” (İsra 72)

“İŞTE ONLAR, DOĞRU YOLA KARŞILIK SAPIKLIĞI SATIN ALANLARDIR. ONLARIN BU TİCARETİ KAZANÇLI OLMAYACAK VE DOĞRU YOLU DA BULAMAYACAKLARDIR.”(Bakara 16)

“İNANDIKTAN SONRA HAKİKATİ İNKÂRA SAPIP, İNKÂRCILIKTA DAHA DA İLERİ GİDENLERİN TÖVBELERİ ASLA KABUL EDİLMEYECEKTİR. İŞTE ONLAR SAPIKLARIN TA KENDİLERİDİRLER.” (Ali İmran 90)

Yazdığım ayetlerin tamamı, Allah’a söz verip iman ettim Rabbimiz, senin vahyine sarılacağım onun sınırlarını aşmayacağım dedikten sonra, sözünden cayanlardan örnek veriyor ki aynı yanlışlara bizlerde düşmeyelim. Ne yazık ki bizlere Kur’an’ı, özellikle anlamadığımız dilden okuttukları için, Allah’ın vahyi ile hala çoğunluğumuz buluşamadı. Buluşamayınca da Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlara bizlerde düştük. Dilerim bu gerçeklerin farkında olan ve Kur’an’ı anlayabilmek için çaba harcayan, Allah’ın azınlık halis kullar arasında oluruz. ÇABA BİZDEN, YARDIM YÜCE RABBİMİZDEN.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...