Ana içeriğe atla

Allah İle Aldatıcıların Tuzağına Düşmeyelim. Mahşer Günü Pişman Oluruz.


 

Değerli dostlarım, yazılarımı okuyanlar bilir, makalemin konusunu genellikle bana verilen cevaplar oluşturur. Bunun nedeni, yaşadığımız İslam’ın ne derece Kur’an’dan uzak ve bizlere kurulan tuzaklarla dolu olduğunu göstermek adınadır. Gerçekten de içimize girmiş Müslüman görünümlü Yahudiler, Allah’ın dini İslam’ı Kur’an merkezinden çıkartıp, kendi batıl inançlarına benzetmeye çalışmışlar ve bunda başarılı da olmuşlardır. Makaleme başlamadan önce sizlere bir soru sormak istiyorum. SİZCE O ÖRNEK İNSAN, HZ. MUHAMMED ALLAH’IN EMRETMEDİĞİ, KUR’AN’DA HİÇ BAHSEDİLMEYEN BİR ŞEYİ DİNİN, ALLAH’IN EMRİ DİYE ÜMMETİNE TEBLİĞ ETMİŞ OLABİLİR Mİ? Din Allah’ın dinidir ve Allah’ın Resulü dâhil, ALLAH’IN DİNDE HİÇBİR HÜKÜM ORTAĞI YOKTUR. Bunu Rabbimiz Kur’an’da söylüyor.

Allah’ın dinine hüküm ortağı yaptığımız VELİLER, GAVSLAR varsa, onlarında hükümlerini dinin emri gibi yaşıyorsak, onları da Allah’ın yanında şefaatçi ediniyor onlardan yardım bekliyorsak, lütfen unutmayalım onları da Allah’ın yanında, İLAH ediniyoruz demektir. “BİLMEDİN Mİ Kİ GÖKLERİN DE YERİN DE MÜLK VE SALTANATI YALNIZ ALLAH’INDIR. SİZİN İÇİN ALLAH’TAN BAŞKA NE BİR VELÎ VARDIR, NE DE BİR YARDIMCI.” (Bakara 107) “ALLAH DÜŞMANLARINIZI ÇOK İYİ BİLENDİR. VELİ OLARAK ALLAH YETER; YARDIMCI OLARAK DA ALLAH YETER.” (Nisa 45)

«ONLAR, KENDİLERİNE İTİBAR (KAYNAĞI) OLSUNLAR DİYE, ALLAH’IN PEŞİ SIRA İLAHLAR EDİNDİLER.» (Meryem 81)

«KENDİLERİNE YARDIM EDİLECEĞİNİ UMARAK, ALLAH’IN PEŞİ SIRA İLAHLAR EDİNDİLER.» (Yasin 74)

Lütfen bu konu ile ilgili diğer uyarı ayetleri, Kur’an’dan dikkatle okuyalım. Zikir ehli yani Kur’an’ı anladığı dilden okuyup, bir öğrenci misali dersini çalışıp, Allah’ın mesajını ilk elden aracısız alan hiçbir Müslüman, Allah’ın Resulünün Kur’an’ın bahsetmediği, onaylamadığı hiçbir sözü/hadisi söylemeyeceğini bilir. Ama anladığı dilden okuyup bizzat tebliğ almadıysa, böyle kişileri Allah ile aldatmak çok kolay olacaktır. Allah ile aldatılmak istemeyen, DERSİNİ BİZZAT KUR’AN’DAN ÇALIŞIR. Rabbimiz geleceği ve geçmişi bildiğinden, kullarını bu konuda aldatmak isteyenlere, bakın nasıl çok açık ve net ayetler indirmiş ve kullarını olacaklara karşı nasıl uyarmıştı. Konumuzla ilgili ayetleri hatırlayalım. Önce bizler Allah’ın; “BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM” ayetini asla unutmamalıyız. Daha sonrada Allah’ın Resulüne verdiği yetki ve sorumluluğa bakalım acaba Rabbimiz, günümüzde bazı kesimlerin söylediği gibi, ALLAH RESULÜNÜ HERHALDE POSTACI DİYE GÖNDERMEDİ söylemi doğru olabilir mi, Allah Resulüne nasıl bir yetki ve sorumluluk vermiş ona hatırlayalım.

“EĞER SİZ YALANLARSANIZ BİLİN Kİ, SİZDEN ÖNCE GEÇEN BİRTAKIM ÜMMETLER DE YALANLAMIŞLARDI. RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“ONLARA VA’DETTİĞİMİZ AZABIN BİR KISMINI SANA GÖSTERSEK DE, (GÖSTERMEDEN) SENİN RUHUNU ALSAK DA SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. HESAP GÖRMEK İSE BİZE AİTTİR.” (Rad40)

“DE Kİ: “BEN TÜREDİ BİR RESUL DEĞİLİM. BANA VE SİZE NE YAPILACAĞINI DA BİLMEM. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” ( Ahkaf 9)

Bu ve benzeri birçok ayet, Allah’ın Resulünün görevinin, Allah’ın dinine tek kelime bile ilave etmeden YALNIZ TEBLİĞ ETME, KUR’AN İLE UYARMA İKAZ ETME, ONLARI GERÇEKLERLE BULUŞTURMA İKNA ETME GÖREVİ ALDIĞINI ANLAYACAKTIR. Allah’ın Resulü elbette postacı değildi ama Rabbimizin GÜVEN ELÇİSİYDİ. Lütfen Resulün bu görevini küçümseyerek, kendi batıl inançlarımıza delil yaratmayalım, büyük hata ederiz. Enam suresi 19. Ayeti lütfen hatırlayınız. Allah’ın Resulü bizleri yalnız neyle uyardığını Kur’an’da özellikle söylüyordu. “BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) Bunu bizlere tebliğ eden Resul, sizce Kur’an’ın hiç bahsetmediği bir konuda hüküm, detay vermiş olabilir mi? Hatta Maide suresi 50. Ayette uyarıldığımız ve “ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?” Diyerek, İslam dininde en iyi ve en doğru hüküm koyan, yalnız Allah’ın olacağını apaçık görüp iman ettikten sonra, nasıl olurda Allah’ın Resulünün de Allah’ın vermediği hükümleri verebileceğine, hatta Kur’an’da açıklanmamış detay verilmemiş konularda detay vereceğine inanırız. Hâlbuki Rabbimiz, biz Kur’an’da hiçbir eksik bırakmadık, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye nice örneklerle açıkladık dediği halde, Resulüne atılan bu iftiralara nasıl inanırız. Bu kadar mı Kur’an’dan uzak yaşıyoruz İnancımızı? Bakın bir kardeşimiz, bana nasıl bir cevap vermiş. İnanıyorum Kur’an gerçekleri ile buluştuğunda, bu düşüncesinden vaz geçecektir.

“HADİ ORADAN, HADİSLERE İNANMAYAN BİR ZÜMREDEN OLDUĞUNUZ AŞİKÂR. İTİKADI OLAN HER MÜSLÜMAN PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) DEN BU GÜNE KADAR GELMİŞ ULEMALARIN HADİSLERİNE VE SÜNNETLERİNE İNANIR. İNANMAYANLAR DA KENDİLERİ BİLİR.”

Bizler geleneklerimizi, bizlere büyüklerimizin öğrettiklerini dinin emri gibi görme yanlışına düşüyoruz. Tıpkı Kitap Ehlinin yaptığı yanlış gibi. Allah’ın Resulü elbette topluma, birçok söz/hadis söyledi ama Allah bunun Kur’an ile sınırlı olduğunu söylüyor. Bizlere düşen Allah’ın Resulüne iftira atma riskini ortadan kaldırmak için, her rivayet edilen hadisi önce Kur’an süzgecinden geçirmeliyiz, onay alıyorsa öyle kabul etmeliyiz, onaylamıyorsa bu hadisi/sözü Allah’ın Resulü söylemesi mümkün değil diyerek, asla kabul etmemeliyiz. Lütfen unutmayalım, DİN YALNIZ KUR’AN’DIR. KUR’ANA TERS DÜŞMEYEN GELENEKLERİMİZİ DE ELBETTE, YAŞAMAMIZDA BİR SAKINCA YOKTUR. Bana cevap veren kardeşimizin bu düşünce ve inancı, şimdi yazacağım ayete uygun mu? “GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” (Bakara 147) Ne yazık ki bizler zikir ehli olmadığımız için, inancımızı sürekli kuşkular içinde yaşıyoruz. Rabbimiz uyarıyor gerçek hak olan, yalnız Rabbinizden gelen yani Kur’an’dır SAKIN KUŞKULANMAYIN, BATILA İNANMAYIN yani yalnız Kur’an’ın ipine sarılın dediği halde, bizler hala doğruluğundan asla emin olmamızın mümkün olmadığı, rivayetlere inanmakta sakınca görmüyoruz.

Bu yanlış bilgileri bizlere dayatanlar bizim dinimizden olamaz, lütfen onların tuzağına düşmeyelim. Ne yazık ki bizler Kur’an’ı, anladığımız dilden okumayıp anlamadan okuduğumuzdan, Kur’an’ın asla onaylamadığı bu ve benzeri düşüncelere kolaylıkla inanmakta bir sakınca görmüyoruz. Çünkü sen Kur’an’ı anlayamazsın, senin ilmin ne ki yalanlarına inanmak, işte bizleri böyle ŞİRK BATAKLIĞINA BATMAMIZA NEDEN OLUYOR. Hâlbuki Rabbimiz Resulünü bu konuda uyarmış ve bizim emretmediğimiz herhangi bir şeyi, bunlarda dinin emri demiş olsaydı Resulüm, ona bakın ne yapardık diyor. Bu uyarıyı alan Resul, sizce tek kelime dine ilave yapabilir mi, karar sizin imtihan sizin imtihanınız. Lütfen unutmayalım Rabbimiz bizleri YALNIZ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİNE HÜKMETMİŞ. Bu durumda Kur’an’ın bahsetmediği tek bir kelimeden hesap sorar mı Allah?

Hakka 44-45-46: (O ELÇİ) BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMUŞ OLSAYDI, BU NEDENLE ELBETTE (ONU ÖNCE) GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YAKALARDIK. SONRA DA BU NEDENLE ONUN CAN DAMARINI KESERDİK. (Mehmet Okuyan)

Doğrusu yaptığımız yanlışlarımıza verecek çok örnek ayet var ama Kur’an ile buluşamayıp, Allah ile aldatılana Kur’an gerçeklerini asla kabul ettiremezsiniz. Çünkü onlar inatla HAKKA değil, BATILA yöneldikleri için, bizzat kendileri elleriyle gözlerine perde çekiyorlar, kulaklarına ağırlık koyuyorlar, böylece gerçekleri göremiyorlar. Allah’ın Resulü Kitap Ehline Kur’an’ı tebliğ ederken, günümüzde biz Müslümanların da yaptığı yanlışları yaparak, senin tebliğ ettiğin Kur’an’a inanırız ama bizim atalarımızdan intikal eden rivayet inançlarımız da var onları da yaşarız dediklerinde, bakın Allah nasıl bir ayet indiriyor. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” (Ankebut 51) Sizce bu ve benzeri ayetler bizi bağlamıyor mu? Karar sizin, çünkü bu ve benzeri ayetleri örnek verdiğimizde, bu uyarı ve ikazlar biz Müslümanlara değil, Kitap Ehline yapılıyor diyerek, adeta yüzlerce ayeti kendimize MUHAP ALMIYOR, böylece Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlara bizlerde düşüyoruz. Ders alabilene ne mutlu, almak istemeyen mahşer günü, Allah’a şirk koşarak iman edenlerin safında olacağını, lütfen unutmasınlar. Onun içinde imanımızı mutlaka Kur’an ile sorgulayalım.

(Onlara) “SİZE VERDİĞİMİZ KİTAB’A SIMSIKI SARILIN VE ONUN İÇİNDEKİLERİ HATIRLAYIN Kİ, ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINASINIZ” DEMİŞTİK. (Araf 171)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

“SİZ, HADDİ AŞAN KİMSELER OLDUNUZ DİYE, SİZİ KUR’AN’LA UYARMAKTAN VAZ MI GEÇELİM?” (Zuhruf 5)

“YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

 https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...