Ana içeriğe atla

Allah’a Verdiğimiz Sözü Tutamadık, Kitap Ehlinin Düştüğü Hatalara Bizlerde Düştük.


 

Biz Müslümanlar olarak, Allah’a ve onun sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’a iman ettiğimizi söyleriz. Gerçekten bu sözümüzde durup, Allah’ın kitabına eksiksiz iman edip, hayatımıza geçiriyor muyuz? Allah Bakara suresi 85. Ayetinde, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlar konusunda uyarıp ne diyordu? “YOKSA SİZ KİTAB’IN BİR KISMINA İNANIP, BİR KISMINI İNKÂR MI EDİYORSUNUZ?” Kitap Ehli özellikle Yahudiler, atalarından intikal eden batıl, rivayet inançlarını yaşayabilmek için, Allah’ın bazı ayetlerini görmezden geliyor, yani üstünü örtüp adeta TAM TERSİNİ DİNİN EMRİ GİBİ YAŞIYORLARDI. Allah bu hatalarından dolayı onları uyarıyor ve size gönderdiğim ve sorumlu tuttuğum Kitabın, bir kısmına inanıyor bir kısmına iman etmiyor musunuz diye ikaz ediyor. Bizlerde günümüzde her namazımızda ne diyoruz. “YALNIZ SANA KULLUK EDER, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ.”  Peki, bu sözümüzde duruyor muyuz? Yoksa bu söz yalnız namazda mı kalıyor, namazdan sonra şefaati, yardımı başka kişilerden de mi diliyoruz? Bunun şirk olduğunun farkında olamadığımız için, bu hatayı ne yazık ki çok fazla yapıyoruz.

Kitap Ehlinin de yaptığı bu yanlışları bizlerde yapıyoruz. Çok üzgünüm ama günümüzde bizlerde, Kitap Ehliyle adeta yarışır gibiyiz. Allah’ın kitabı ile yetinmeyip, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK, bizlere rivayet yollarla ulaşan sözlerin/hadislerin ve mezheplerin dine yaptığı ilavelerle, ALLAH’IN KİTABININ BİR KISMINA İNANIP, BİR KISMINADA İNANIYOR GİBİ YAPARAK GÖRMEZDEN GELİYOR, ATALARIMIZIN RİVAYET İNANCINI ÖN PLANA ÇIKARIYOR, ONLARI ALLAH’IN DİNİ DİYE YAŞIYORUZ. Gelin bu hatalarımızdan bazı örnekler verelim ki, yanlışlarımızın farkına varıp, imanımızı Kur’an ile sorgulayalım. Bu hataları yapan bir Müslümanın imanı, asla kalplerine yerleşemeyeceği için, GERÇEKLERİDE GÖRMESİ MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.

Allah Zuhruf 78 Ayetlerinde, biz iman edenleri uyarıp ne diyordu hatırlayalım. ANDOLSUN BİZ SİZE HAKKI GETİRDİK, FAKAT ÇOĞUNUZ HAKTAN HOŞLANMIYORSUNUZ.” Bakın bu uyarı iman ettiğini söyleyenlere yapılıyor. Dikkat ettiyseniz Rabbimiz çok önemli bir konuda uyarıyor ve diyor ki,  BİZ SİZE HAK OLAN YANİ ALLAH KATINDA GEÇERLİ OLAN BİR DİNİ, İZLEMENİZ GEREKEN DOĞRU YOLU VE ONUN KİTABINI GETİRDİK DİYOR.  Ama onların yalnız Allah’ın vahyi ile yetinmediklerini, vahyin yanına atalarının inançlarını da koyup yaşayabilmek için, hakka batıl karıştırdıklarını söylüyor. İlginç olan Allah’ın, SİZİN ÇOĞUNUZUN HAK OLANDAN HOŞLANMIYORSUNUZ DİYE UYARMASIDIR. Ne dersiniz aynı hatayı, günümüzde biz Müslümanlarda yaparak, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK, MEZHEPLERİN VE ATALARIMIZIN İNANCINI YAŞAMIYOR MUYUZ? Din kardeşlerimize bu ve benzeri ayetleri hatırlattığımızda, Allah bize değil Kitap Ehline söylüyor bu sözleri diyerek, bu uyarıları hiç üstlerine almıyanları duyarsınız. İyi ama Kur'an'ın zaten tamamı, onlara indirilmedi mi? Hatırlatırım Allah Kur'an'ın tamamına iman edip, hayatınıza geçirmedikçe sizi gerçek iman etmiş saymam diye uyarıyor.

Yusuf suresi 106. Ayetinde Allah, daha önce gönderdiği kitaplara iman ettiğini zanneden kullarını, nasıl uyarıyordu hatırlayalım. ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ORTAK/ŞİRK KOŞARAK ALLAH’A İMAN EDERLER.” Peki, Allah’a ortak koşmak nasıl olur? Çünkü iman eden bir insan, tek bir Allah olduğunu biliyor. Aynı ayetin devamında 107. Ayetinde bizlerinde yaptığı çok önemli bir yanlışımıza dikkat çekiyor ve diyor ki, sizler Allah’ın azabının kendinize geleceğinden hiç mi korkmuyor, kendinizi güvende mi hissediyorsunuz diyor. Rabbimiz, bu konuda yaptıkları yanlışa çok dikkat çekici bir uyarı yapıyor. Çünkü Allah’ın berisinden kendilerine VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER, HATTA ALLAH DOSTU dedikleri kişileri edindikleri için, kendilerinin hiç azap çekemeyeceklerine, cennete gideceklerine inanıyorlardı. Hatırlayınız biz Müslümanların çoğunluğuda, iman ettik demekle Allah'ın Resulünün şefaati ile cehennem azabı hiç çekmeyeceğine inanmıyorlar mı? Allah bu konuda uyarıyor ve kurtuluşa erecek en doğru yolun, bakın hangisi olduğunu söylüyor.

Yusuf 108: DE Kİ: “İŞTE BU BENİM YOLUMDUR. BEN VE BANA UYANLAR BİLEREK ALLAH’A ÇAĞIRIRIZ. ALLAH’IN ŞANI YÜCEDİR. BEN, ALLAH’A ORTAK KOŞANLARDAN DEĞİLİM.” (Diyanet meali)

Allah, Resulüne deki kullarıma diyor, benim yolum Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ın yoludur. Ben ve bana uyanlar İslam’ı yaşamak isteyenleri, YALNIZ ŞANI YÜCE ALLAH’A YANİ ONUN KİTABI KUR’AN’A ÇAĞIRIRIZ. HZ. MUHAMMED BEN ALLAH’A ORTAK KOŞANLARDAN DEĞİLİM DİYOR. Peki, Allah’a nasıl ortak koşuyorlardı da Allah’ın Resulü ben ve beni takip edenler, Allah’a ortak koşanlardan değiliz diyor. Hatırlayınız iman edenlerin çoğunun Allah’a ortak koşmadan iman etmedikleri uyarısını da yapmıştı. Demek ki bu büyük günahı işleyenler, kendilerinin iman ettiğini söyleyen çoğunluk. Demek ki çoğunluğa uymak, çok büyük risk taşıyor muş.

Bu konuyu doğru anlamak istiyorsak, Kur’an’dan yardım almalıyız. Rabbimiz ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyordu. Çünkü dinde hiç şüphe duyulmadan, uyulması gereken kesin hükümleri veren Rabbimizdir. Allah’ta benden başka ilah yoktur diye özellikle uyarıyor. EĞER BİZLER ALLAH’IN DİNİ İSLAM’I YAŞARKEN, İNANCIMIZI ALLAH’A HAS YAŞAMIYORDA, ONUN HÜKÜMLERİNİN YANINA BEŞERİ HÜKÜMLERDE KOYUYOR VE BUNLARDA İSLAM DİNİNİN EMİRLERİDİR DİYORSAK, ALLAH’A ŞİRK KOŞUYORUZ, ONLARIDA İLAH EDİNİYORUZ DEMEKTİR. Çok üzücü olan ise geçmişte ve günümüzde de iman edenlerin çoğunun, ALLAH’A ŞİRK KOŞMADAN İMAN ETMEDİKLERİ GERÇEĞİDİR. Lütfen bu hatamızı yanlışımızı, bu can bedenden çıkmadan Kur’an ile sorgulayalım, yoksa pişman olanların safında buluruz kendimizi. ÇOK NET OLARAK ŞUNU SÖYLEMELİYİZ. ALLAH’IN APAÇIK KUR’AN’DA BİLDİRDİKLERİ İZAH ETTİKLERİ, SORUMLU OLDUĞUMUZ DİNİN EMRİDİR. ONUN DIŞINDA DİNİN EMRİ DİYE ANLATILANLAR GELENEKLERİN VE MEZHEPLERİN İLAVESİDİR, ASLA DİNİN EMRİ OLAMAZ. Geleneklerimiz Kur'an hükümlerine ters düşmüyorsa, yaşamakta elbette sakınca yok demektir.

Allah şefaat tümden bana aittir, hiç bir şefaatin olmadığı o günden sakının, güvenilecek Veliniz benim sakın kendinize Veliler edinmeyin diye uyardığı onlarca ayetine inat, Allah’ın yanında kendimize şefaatçiler, veliler edinmekten ve böylece Allah’a ŞİRK KOŞMAKTAN korkmuyoruz. Böyle yaparak kendimizi güvende hissedeceğimizi zannediyoruz ama ebedi hayatımızı ateşe attığımızın farkında bile olamıyoruz. Çünkü Kur’an ile aramıza yüksek duvar ördük. Sakın kendinize güvenilecek VELİLER, ŞEYHLER, GAVSLAR edinmeyin dedikçe Allah, Velisi olmayanın Velisi şeytandır diyerek şeytana ve şeytanlaşmış insanlara hizmet ettiğimizin farkında bile olamadık. DAHA DOĞRUSU BİZ MÜSLÜMANLARIN GENEL ÇOĞUNLUĞUDA, BATIL RİVAYET İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, ALLAH’IN YÜZLERCE AYETİNİ GÖRMEZDEN GELDİK, ÜSTÜNÜ ÖRTTÜK. DAHA DOĞRUSU ALLAH’A ŞİRK KOŞTUĞUMUZUN FARKINDA BİLE OLAMADIK, ALLAH'IN AYETLERİNİN BÖYLECE, BİR KISMINA İNANDIK BİR KISMINA İNANMADIK.

Bizler Allah’ın dini İslam’ı yaşarken delil, kanıt, şahit olarak ya rivayetleri gösterdik ya da Allah’ın sakın dinde bölünenler gibi olmayın hükmünü görmezden gelerek, BÖLÜNMEKTE BEREKET ZENGİNLİK VARDIR diyerek, mezheplerin beşeri hükümlerini dinde şahit, kanıt, delil olarak gösterdik. Hâlbuki Allah Resulüne Deki kullarıma diyerek, nasıl uyarmasını istemişti hatırlayalım.

“DE Kİ: “HANGİ ŞAHİDİN ŞAHİTLİĞİ DAHA GÜVENİLİRDİR?” DE Kİ: “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH ŞAHİTTİR. BU KUR’AN BANA, HEM SİZİ HEM DE ULAŞTIĞI HERKESİ ONUNLA UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ.” (ENAM 19)

SİZCE ALLAH’IN RESULÜ ÜMMETİNE,  ALLAH ŞAHİTTİR Kİ BU KUR’AN BANA, ULAŞTIĞIM HERKESİ ONUNLA/KUR’AN İLE UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ DEDİKTEN SONRA, SİZ YALNIZ KUR’AN İLE VAHYİ ANLAYAMAZSINIZ, İSLAMI YAŞAYAMAZSINIZ, BENİM HADİSLERİM İLE ANCAK ANLAYABİLİRSİNİZ, ONLARADA SARILIN DEMİŞ OLABİLİR Mİ? Ne yazık ki bizlerin İslam’ı yaşarken, şahidimiz yalnız Allah değil. Resule ait olduğu iddia edilen rivayetler, mezheplerin koyduğu hükümler ve âlim dediğimiz kişilerin düşüncelerini bizler İslam’ın emri yaparak, ALLAH’IN DİNİNE ORTAK ETTİK. ALLAH’IN ŞAHİTLİĞİNİN YANINDA DİNDE KENDİMİZE BEŞERİ ŞAHİTLER YARATTIK. BÖYLE OLUNCA BÖLÜNDÜK, PARÇALANDIK, BİRBİRİMİZE DÜŞMAN OLDUK, ŞİRK BATAKLIĞINDA ÇIRPINIP DURUYORUZ.

BİZLER ALLAH’A VE KİTABI KUR’AN’A İNANDIK DİYORUZ AMA İMANIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİP, KALBİMİZE TAM YERLEŞTİREMEDİĞİMİZ İÇİN, İNANMIŞ GİBİ YAPIYORUZ. Değerli dostlarım, kardeşlerim şunu unutmayalım, bu dünyada ki imtihanımızda sorumlu olduğumu kitap, YALNIZ KUR’AN OLDUĞUNU RABBİMİZ SÖYLÜYOR. Bizler Kur’an’ın etkisinde olmadığımız için batılın, rivayetlerin ve mezheplerin baskısında, bizlere öğretilen Kur’an dışı bilgileri, detayları Kur’an’da göremediğimizde, en büyük yanlışımızı artık fark edip BAKIN BUNLAR KUR’AN’DA YOK, DEMEK Kİ KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI OLMUYORMUŞ DEMEYELİM, NE EMREDİYORSA ONU HAYATIMIZA GEÇİRELİM. Allah detayını vermediği hiçbir hükümden asla bizleri sorumlu tutmaz, daha doğrusu tutmayacağına hükmedip, Kur’an’ın sınırlarının dışına çıkmayın diye uyarıyor ve bizlerin YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI EMREDİYOR.

Dilerim batıl ve rivayetlerden uzak, Allah'ın dini İslam'ı ARI, DURU bir şekilde yaşama çabasında olan, Allah'ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...